ABD’ye Ültimatom

31 Ağustos 2019
Okuyucu

Cumhurbaşkanı Erdoğan bugün Güvenli Bölge konusunda ABD’yi hedef alarak, Ankara’da varılan mutabakat çerçevesinde sonuç alınması yönünde ültimatom niteliğinde bir açıklama yaptı ve iki-üç hafta süre verdiğini net bir şekilde ifade etti. Bu son durumun ne anlam taşıdığını inceleyelim.

Esasında bundan önce yapılan açıklamalar üst üste konduğunda ve sahadaki gelişmeler dikkate alındığında, bu bir beklenen açıklama idi. “30 Ağustos” tarihinin hemen ertesi günü yapılan bu sert açıklama Eylül ortasında Ankara’da Astana ruhuyla gerçekleştirecek Türkiye, Rusya ve İran Üçlü Zirvesi ve Eylül sonunda Birleşmiş Milletler Genel Kurulu (BMGK) toplantısı esnasında, hem dünyaya Suriye dramının sonlandırılması bağlamında sesleniş hem de Donald Trump ile gerçekleştirilecek baş başa görüşme öncesindeki bir çıkış niteliğindedir.

Türkiye’nin tavrı ve kararlılığı nettir, hazırlığı tamdır, eğer taraflar Suriye konusunda olması gereken adımları atmaz ise Türkiye meşru haklarına dayanarak inisiyatifle kuvvet kullanacak ve gücünü sahaya aktaracaktır. Türkiye bir yandan terörle ilgili önemli bir mücadele içindedir, diğer yandan Suriye’deki insanlık dramının sonlandırılması için çaba sarf etmektedir. Zira ABD ve Rusya başta olmak üzere diğer ülkelerin hepsi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da işaret ettiği gibi, Suriye’de kendi çıkarları için çaba sarf etmektedirler. Çok genel anlamda bir tek Türkiye çıkar peşinde değil, eğrelti meşruiyetlerle de değil, Suriye’de nihai çözümü işaret ederek tavır sergilemektedir.

Şimdi ne olacak? Eğer ABD ile 5-7 Ağustos 2019’da varılan mutabakat gereği işletilmeye başlayan Birleşik Müşterek Harekat Merkezi vasıtasıyla PKK/YPG terör örgütünü tamamen bitirmekle ilgili çok önemli adımlar atılmaz, verilen silahlar geri toplanmaz, teröristin inşa ettiği tahkimatlar ortadan kaldırılmaz, sonuçta burada bir garnizon devlet kurma hevesinden vaz geçilmez ve bu yönde tavrını net bir şekilde göstermez ise diplomatik manada ABD samimi görülmeyecek, gösterilen tavrın müttefikliğe gölge düşüren bir oyalama ve kandırma manası taşıdığı algılanacak ve bu durum asla kabul edilmeyecektir. Bugün bu durum çok açık bir şekilde ABD’ye bildirilmiştir ve yine net olarak süre de verilmiştir.

ABD Türkiye’yi sahada net bir biçimde ikna edecek türden geri adım atmaz ise Türkiye yeni bir operasyonu başlatacak ve bunun amacı, Mutabakatın tespit ettiği gibi PKK/YPG’yi yok etmek ve Fırat’ın doğusuna bir Barış Koridoru inşa etmek olacaktır.

Operasyon nerede olabilir? Fırat’ın doğusunda veya batısında, Mutabakatla işaret edilen alanda veya dışında, her yerde olabilir. Bu operasyonda kullanılacak kuvvet ise sadece TSK değil, ÖSO birlikleri de olur.

Şimdi ok yaydan çıkmıştır!

Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından, tekraren ABD’ye savunma silahları bağlamındaki tutum da gösterildi, Rusya’dan satın alınmak zorunda kalınan S-400 meselesinin esasen ABD kaynaklı geliştiği vurgusu yapıldı. Suriye konusu içinde, bu noktada savunma silahlarının bahsinin geçmesi, dolaylı anlatımla; “Bizi silahla tehdit etmeye kalkışmayın,” masajı taşımaktaydı. Bu tür tek taraflı ve haksız tutumların başka konularla birleştirilerek asla bir pazarlık konusu olmadığı yine net bir biçimde açıklanmış oldu.

Böylelikle söylenecek söylenmiş oldu, artık karşı taraf ne yapacak, bunu izleyeceğiz.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

savunma-sanayii-ve-tf-x-milli-muharip-ucak-konusu
ÖNCEKİ YAZI

Savunma Sanayii ve TF-X Milli Muharip Uçak Konusu

kckyi-kavramak
DİĞER YAZI

KCK’yı Kavramak

Politika 'ın son yazıları

54 views

Yapay ve Doğal

Size analitik bir yöntemle, halen Ortadoğu'daki onca yapaylığa ve yürütülen negatif amaçlı algıya rağmen, Türkiye'nin ne denli doğallık içinde ve istikrar amaçlı politika yürüttüğünü açıklayacağım. ABD ve Rusya gibi büyük güçlerin yanısıra, bölgede İran ve İsrail arasında yaşananları kavramsal boyutta irdeleyeceğim. Analizin her bir basamağında belirginleşen kuralları açıklayacağım.
98 views

İsrail, İran ve Gazze

Genel bir değerlendirme yapalım, çünkü İsrail, 7 Ekim saldırısından 6 ay geçti ve "bugün Gazze'de üçüncü aşamaya geçtik" dedi. Bu ne demektir, bölgede başka ne gibi gelişebilir olabilir, hepsini inceleyelim.
73 views

Modern Rekabet

Burada modern rekabetin küreselleşmesi öyküsünü kendi içindeki kavramlarını tartışarak, Rusya ve Çin örnekleri üzerinden otoriter yönetimlerin eleştirisini yaparak açıklayacağım. Kavramsal olarak "modern rekabet" anlayışını bu şekilde açıklama imkanı bulacağım. Sonlara doğru kapitalizmin yozlaşmasını açıklayacağım. Bu kısımda da Anglo-Sakson yapıyı ve Kıta Avrupa'sını işaret edeceğim. Burada anlaşılması gereken şu olacak: Demokrasi ve insanlığın gelişimi kimsenin insafına kalmamalı, rekabetin yapılma amacı değer üretmek esaslı olmalı.
69 views

Seçimler ve Beka

31 Mart Yerel Seçimleri gerçekleştirildi ve Türk demokrasisi kazandı diyoruz. Ben ise size bu seçimleri örnekleyerek bir "beka seçimi" ne demek oluyor, bunu açıklayacağım. Buradan hareketle yapılması gerekenleri de gözden geçirmiş olacağım.
92 views

Politikada Gri Kavramlar

Size politika amaçlı yapılan propaganda konusu içinde yer alan kavramsal bir temayı sunuyorum, grilik. Gri kavramların dış ve iç politika yansımalarına bakacağım. Özellikle ABD dış politikasında kendi çıkarına yaklaşımlar sergilemesi neticesinde görülen gri kavramlar konusunu işleyeceğim. Buna örnek olarak Filistin-İsrail, terörle mücadele, sözde soykırım tasarısı gibi konular da yer alacak.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme