afrin-sonrasi
Afrin Sonrası

Afrin Sonrası

18 Ocak 2018
Okuyucu

Afrin Harekatı başlamadan bir değerlendirme yapalım. Sonrasına bakalım. Tarafların hedefleri neler, kim ne beklenti içinde, görelim. Belki Afrin’e bakarken bir adım sonrasını da göz önünde tutarak tartışmamız gerekiyor.

Türkiye’nin Afrin’e harekat yapması konusu, böyle bir adım atmadan anlamını buldu denebilir mi? Türkiye dünyaya sesleniyor; ama özellikle ABD’ye, Rusya’ya, Suriye’ye, BM’e, NATO’ya, İran’a ve hatta PYD’ye sesleniyor. Türkiye tarafından özellikle Amerika’ya verilen bir mesaj var: “Türkiye’nin güneyinde böyle bir oldubittiye gitme, bana farklı teröristlere farklı konuşma, bu işi müttefikin olan benle konuş, amaç terörle mücadele ise gel benle yürü, NATO veya müttefiklik çerçevesinde kal…” Verilen mesajı kim nasıl aldı? Örneğin Batı basını Türkiye’nin Afrin’e harekat yapmasıyla ilgili çıkışı içinde bazı noktaları şöyle açıkladı: “PYD kim? IŞİD’i bölgeden temizleyen ve Rakka harekatında en önemli gayreti gösteren Kürtler…” Peki, bu doğru mu? Bu bakışla verilen mesajlar nerelere kadar ulaşabilir? Kim ne anlar? Konuya ABD, İngiltere, bir yönüyle NATO bu görüş çerçevesinde yaklaşırlar. Zaten bu tür haber ve yorumları yapan kalemlere siparişi verenler de kendileridir.

ABD Türkiye’ye ne diyor? “Türkiye’nin terörle mücadele faaliyetlerini destekliyoruz, Suriye’deki endişelerini anlıyoruz, verilen silahları sonra toplayacağız…” Hatta askeri yetkililer başka iş yapıyor, açıklamada bulunuyor, Trump başka.

Türkiye, “bölgede Rusya ile yürürüm” diyor ama birlikte kaç adım daha atabilir? Örneğin Rusya dünyanın başka yerlerinden alacağını alırsa, Türkiye’ye de vereceklerini verirse (örneğin nükleer santral, S-400 füze sistemi,) bu iş burada bitmiş olur mu?

Türkiye bütün bunların farkındadır. İstediği ülkesinin topraklarını korumaktır. Kendi topraklarında yaklaşık 3 milyon Suriyeliyi ağırlamaktadır. Bunu başka hiç bir ülke yapmadı, yapamazdı da. O zaman Suriye meselesinde kendi güvenliğinin ötesinde bazı hakları var. Gerçek sınırı var. Elbette amacı Türkiye’ye rağmen belli hesaplar yapılmasını engellemektir. Ancak elinden geleni yapmaktadır, başka ne yapabilir ki? Oturup bekleyecek ve olup biteni seyredecek değil ya!..

Uluslararası sistem, özellikle Batı dünyası bu bakışta mı? Bu konular NATO’yu ne kadar bağlıyor?

Türkiye Afrin işini en kısa süre içinde bitirir. Suriye sınırı boyunca inşa ettiği güvenlik duvarının Afrin bölgesini de tamamlar. Ama bu demek değildir ki asıl hedef elde edildi. Asıl hedef nedir?

Asıl hedef: PYD’nin giriştiği mücadeleden geri adım atması, Suriye’de barışın Türkiyesiz olmayacağını hemen herkesin anlaması, Amerika’nın da bu yönde düşünmesi ve PYD’yi şımartmaktan vaz geçmesi.

Bu hedef için Afrin yetmeyecektir, ilerisi planlanacaktır, belki bir iki ay daha çaba sarf edilecektir, bahar aylarına girerken Menbiç operasyonu için haberler duyacağız. Biliyoruz ki Türkiye Fırat’ın batısında PYD/YPG istemiyor. Bnu her yerde ifade etti. Menbiç Fırat’ın batısındaki asıl noktadır ve kontrolü halen PYD’dedir.

Bunu Amerika veya Rusya değerlendirmiyor mu? Amerika söylemini devem ettirecek, “Türkiye’yi anlıyoruz, müttefikiz…” diyecek. Ama bu arada Menbiç’te PYD/YPG’nin daha da güçlenmesini sağlayacak. Rusya Suriye’de yerini sağlamlaştırmaya devam edecektir. Nasıl olsa Suriye’de IŞİD tehdidi hemen hemen ortadan kalktı.

Mesele Esad da değil. Mesele şu: Suriye’nin toprak bütünlüğü mü, federatif bir Suriye mi? Kim hangi bölgede ne kadar hakim olacak? Devlet yönetimi kimler tarafından paylaşılacak?

Bu paylaşımı BM çerçevesinde süren Cenevre görüşmeleri çözer mi? Amerika Cenevre görüşmelerinde istediklerini, örneğin PYD’yi masaya oturtacak mı? Rusya Soçi’de PYD’yi masaya oturtmasa da Amerika’nın Cenevre’de bunu gerçekleştirmesine, “bu benim işim değil” diyerek, engel olmadan kenarda duracak mı? Türkiye, Rusya ve İran ile Astana ve Soçi’de birlikte olarak bölgede barışı sağlayacak mı ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü tesis edebilecek mi?

Eğer bahar aylarında Türkiye Menbiç için kolları sıvarsa şartlar ne olacak? İç ve dış politik şartlar çerçevesinde olabilecekleri tam olarak görebiliyor muyuz?

Afrin’i geçtim, bakalım Soçi’den ne mesaj çıkacak?.. Türkiye egemenliği için mücadelesini sürdürecektir.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

abd-ile-yuksek-gerilim
ÖNCEKİ YAZI

ABD ile Yüksek Gerilim

soci-zirvesine-dogru
DİĞER YAZI

Soçi Zirvesi’ne Doğru

Politika 'ın son yazıları

53 views

Yapay ve Doğal

Size analitik bir yöntemle, halen Ortadoğu'daki onca yapaylığa ve yürütülen negatif amaçlı algıya rağmen, Türkiye'nin ne denli doğallık içinde ve istikrar amaçlı politika yürüttüğünü açıklayacağım. ABD ve Rusya gibi büyük güçlerin yanısıra, bölgede İran ve İsrail arasında yaşananları kavramsal boyutta irdeleyeceğim. Analizin her bir basamağında belirginleşen kuralları açıklayacağım.
98 views

İsrail, İran ve Gazze

Genel bir değerlendirme yapalım, çünkü İsrail, 7 Ekim saldırısından 6 ay geçti ve "bugün Gazze'de üçüncü aşamaya geçtik" dedi. Bu ne demektir, bölgede başka ne gibi gelişebilir olabilir, hepsini inceleyelim.
73 views

Modern Rekabet

Burada modern rekabetin küreselleşmesi öyküsünü kendi içindeki kavramlarını tartışarak, Rusya ve Çin örnekleri üzerinden otoriter yönetimlerin eleştirisini yaparak açıklayacağım. Kavramsal olarak "modern rekabet" anlayışını bu şekilde açıklama imkanı bulacağım. Sonlara doğru kapitalizmin yozlaşmasını açıklayacağım. Bu kısımda da Anglo-Sakson yapıyı ve Kıta Avrupa'sını işaret edeceğim. Burada anlaşılması gereken şu olacak: Demokrasi ve insanlığın gelişimi kimsenin insafına kalmamalı, rekabetin yapılma amacı değer üretmek esaslı olmalı.
68 views

Seçimler ve Beka

31 Mart Yerel Seçimleri gerçekleştirildi ve Türk demokrasisi kazandı diyoruz. Ben ise size bu seçimleri örnekleyerek bir "beka seçimi" ne demek oluyor, bunu açıklayacağım. Buradan hareketle yapılması gerekenleri de gözden geçirmiş olacağım.
92 views

Politikada Gri Kavramlar

Size politika amaçlı yapılan propaganda konusu içinde yer alan kavramsal bir temayı sunuyorum, grilik. Gri kavramların dış ve iç politika yansımalarına bakacağım. Özellikle ABD dış politikasında kendi çıkarına yaklaşımlar sergilemesi neticesinde görülen gri kavramlar konusunu işleyeceğim. Buna örnek olarak Filistin-İsrail, terörle mücadele, sözde soykırım tasarısı gibi konular da yer alacak.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme