Derinleşen Düşmanlık

Savaşın başladığı dönemle şimdiki şartlardaki psikolojik dengelerde farklılıklar oluştu. Bir savaşı incelerken böylesi önemli bir psikolojik değerlendirmeyi yapmadan gelecek adımlara sağlıklı bakmak mümkün olmayacaktır.

Savaşın başladığı (G günü) 24 Şubat’tan bu yana yaşananları bir akış üzerinde gördüğümüzde değişimlerin ne istikamette ve ağırlıkta olduğunu rahatça anlayabiliyoruz. G30 Rusya’nın Özel Operasyon’un Birinci Safhasının bittiğinin ve İkinci Safhasının başladığını ilanı ile ilgili önemli bir dönemeçti. G50 içerisinde son anlarda yaşananlar ise dikkat çekici farklılıkları işaret ediyordu.

ABD VE ORTAKLARI

ABD ve Ortakları; 1) “Ukrayna’ya daha fazla destek, Rusya’ya daha fazla yaptırım” sloganına uygun hareket etmekteler; 2) İsveç ve Finlandiya’nın Rusya’yı aşırı rahatsız eden NATO’ya girmeleriyle ilgili sürecin ilerletilmesi; 3) Dikkat çekici biçimde daha fazla Enformasyon ve Diplomasi Savaşı’nın gündeme oturtulması; 4) Moskova’ya İnsan Hakları ve Savaş Suçları baskısının artması yönünde özetlenebilir.

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Joe Biden Varşova’ya kadar gelip, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin’e “kasap” diye seslenmişti. Daha sonra ülkesinden Putin’e “soykırım” yaptığını ifade etti. Oluş şekline de bakılırsa, bunlar yenilir yutulur sözler değildir.

RUSYA

Rusya her ne kadar sahada harekâtına Donbass ve Kırım bölgelerinde devam ediyorsa da Moskva Kruvazörünün batmasının derin burukluğunu içinde hissetti. Hep Moskva’nın batması ve hem de yukarıda saydığım ABD ve Ortaklarının baskısındaki artış bir araya gelince, Rusya daha da sertleşecek adımları atmanın bir eşiğine geldi. Şunları yaptı: 1) AB’den 18 diplomatı istenmeyen adam ilan etti; 2) Avrupa’ya bir tehditte bulundu: “Avrupa’ya hipersonik füze ve nükleer silah yerleştiririm,” dedi; 3) Silah yardımı yaptığı gerekçesine dayanarak ABD’ye NOTA verdi. Hatta değerlendirmem odur ki, bir süre sonra bu notalar artabilir, ABD dışındaki ülkelere ve hatta istihbarat desteğinden dolayı da verilebilir.

İşte bu tabloyu okuyarak 15 Nisan’a (G51) gelmiş bulunmaktayız.

CEPHELER

G51’deki bu belirgin evre bize savaşı bir kez daha; 1) Stratejik seviyedeki cephenin Doğu Avrupa olduğunu; 2) Operatif seviyedeki cephenin ise Ukrayna içerisinde olduğunu göstermektedir.

SAVAŞTA PSİKOLOJİK EŞİK

Ben bu tabloya bakarak G50’den sonraki periyodu “savaşta psikolojik eşik” çizgisinin geçildiği biçiminde tarif etmekteyim.

DÜŞMANLIKLAR

Mademki psikolojik eşikten söz ediyoruz, bu durumda düşmanlıkların durumunu da belirtmem gerekecektir. Şöyle: 1) Ukrayna-Rusya düşmanlığı derinleşmiştir, geri dönülemez hale gelmiştir. 2) Rusya-ABD ve AB arasındaki düşmanlık derinleşmiştir, bunun acı bir bedelinin yaşanabileceği döneme girilmiştir.

Moskva Kruvazörü yani Rusya’nın prestijli gemisi battığına göre bunun maddi değerinden çok psikolojik değer ve etkisi hesaba katılacaktır. Rusya yaptırımlarla ilgili kendine karşı olanlara zaten bir ayrım yapmış idi, karşısına aldığı ülkeleri listeyle açıklamış idi.

Şimdi Kremlin net biçimde Ukrayna’ya silah ve onun kadar önemli istihbarat desteği verilmesine tahammül edemeyeceği noktaya geldi. ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin geçtiğimiz hafta Senato Komisyonunda Ukrayna’ya istihbarat desteği verildiğini doğrulamıştı. Bu istihbarat her biçimde toplanıyor; ABD, İngiltere, AB ve NATO kapasitesi kullanıyor. Buradan bilgileri topla, Ukrayna’ya ver, sonra Rusya’nın ağır bedel ödeyeceği şartlarla karşılaş ve derin bir düşmanlık olmaz de! Bu zaten eşyanın tabiatına ters bir durumdur.

Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson Kiev’e kadar gelip Cumhurbaşkanı Zelensky ile görüntü verdiler ve Odessa’ya konuşlandırılacak gemilere karşı kullanılan Harpoon füze yardımını yapacaklarını ifade etti.

BEKLENTİLER

CIA Direktörü William Burns daha dün açıkladı, Rusya’nın “taktik nükleer silah” kullanmasını göz ardı etmemek gerekir şeklinde. Başka ifadeyle Burns, Rusya sıkışırsa nükleer silah kullanmayı düşünebilir, diyor. O halde bu sertleşme noktasına mı gelindi, diye sormamız gerekmektedir.

Hem Moskva Kruvazöründe 2 adet nükleer başlık vardı, diye bir bilgi dolaşıyor. Gemi batmadan önce bu kritik başlıklar yetkililerce alınmıştır tabii. Ancak benim burada size hatırlatmam gereken bir husus var: Eğer Rusya savaş alanına nükleer başlıkları bu denli yaklaştırabiliyor ise daha fazlası da olabilir!

Rusya dünyanın her yerinde ama daha çok ABD, Kanada, İngiltere ve AB ülkeleri içinde ve hatta İsveç ve Finlandiya’da daha fazla istihbarat operasyonu yapabilir. Bu operasyonlar bize Soğuk Savaş dönemini hatırlatabilir.

Baltık ve Karadeniz daha da ısınacağından NATO bölgede daha fazla faaliyette bulunmak durumunda kalabilir. Bu durum düşman güçlerin karşılaşması riskini doğurur.

SONUÇ

Düşmanlıklar derinleşirse savaşın cephesi de değişir!

NOT: Fikri mülkiyet hakları gereği bu bilgileri referans vererek kullanabilirsiniz.

Gürsel Tokmakoğlu