potansiyel-catisma-alani-filipinler
Potansiyel Çatışma Alanı Filipinler

Potansiyel Çatışma Alanı Filipinler

22 Nisan 2019
Okuyucu

Sizlere bugünlerde gündemde olmayan ama adını yakın gelecekte çokça duyabileceğimiz Filipinler’den bahsetmek istiyorum. Bu Güney Çin Denizi ülkesi Pasifik’in yeni potansiyel çatışma alanıdır. Ülke bazı Doğu ve Güney Asya ülkelerine terör ihraç etme potansiyeline sahiptir. Sri Lanka’daki terör eylemlerinin üzerine böyle bir ülkeyi incelemenin yararı vardır kanısındayım.

Filipinler 105 milyon nüfusludur. Müslüman nüfus yüzde 5,6 oranındadır. Adalarda değişik etnik gruptan insanlar vardır. Coğrafyası gereği Çin’in Bir Kuşak Bir Yol İnisiyatifi olarak belirginleşen İpek Yolu’nun küresel deniz trafiği üzerindedir. Halen dünyanın en kritik deniz yolu Güney Çin Denizi’ne kıyıdaştır. Çin ve ABD arasındaki sorunlu ülke Tayvan’ın güneyindedir. ABD ile Çin bu ülke ile yakından ilgilenmektedir. ABD, Güney Çin Denizi bölgesini kontrol etmek için bu ülkeyle stratejik güvenlik ve işbirliği anlaşması yapmak istemektedir.

Yakın zamanda ABD, Filipinler’den 1951 yılı Karşılıklı Savunma Antlaşması koşulları altında Güney Çin Denizi’ndeki topraklarını koruma taahhüdünün onaylanmasını istedi. Bu konu halen bir talep olarak masadadır ve başka süreçlerin gelişmesine gebedir.

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo böylesi sıkıntılı bir konuda çözüm üretmek istiyor. Esasen Karşılıklı Savunma Antlaşması’nın Filipinler Hükümeti tarafından tehdit algısı meydana getirmesini önlemek istiyor. Filipinler Hükümeti ABD’nin taahhüdünü kamuoyu önünde onayladı görünüyor. Her ne kadar durum böyleyse de üzerinde fazlasıyla spekülasyon bulunan Başkan Roberto Duterte güven vermeyen lider olarak biliniyor. Vaktiyle Filipinler yalnızca ABD müttefikleri arasında görünmekteydi. Bu durum giderek değişmektedir. Çünkü Hint-Pasifik bölgesinde ABD’nin sorularını ve karşılıklı savunma taahhütlerini yerine getirmek için Başkan’ın gücü yeterli görülmemektedir. ABD ile Çin arasında çok yönlü gerginlikler arttıkça Filipinler de ilişkilerini yeniden düzenlemek istemektedir. Bariz olarak ABD bölgedeki gelişmekte olan çok taraflılığı (ABD-Çin-Filipinler) kendi çıkarı için iki taraflı (ABD-Filipinler) halde tutmak istemektedir. Bugünlerde Başkan Duterte üzerine baskılarını artırmasının ters tepip tepmeyeceğini düşünüyor.

Başkan Roberto Duterte 2018’de bir hizmetçiye cinsel saldırıda bulunduğu nedenle fazla gündeme gelmişti. Bir keresinden Duterte, Tanrı’nın “aptal” olduğunu söylemesi üzerine medyanın konusu olmuştu. Dutarte’nin sözleri, nüfusun yüzde 80’den fazlasının Katolik olduğu Filipinler’de fazlasıyla öfke yaratmıştı. Psikopos Arturo Bastes ise Duterte’yi “deli” diye tanımladı ve insanlara, “Dutarte’nin günahkâr sözleri ve diktatör eğilimleri için dua etmeleri,” çağrısında bulundu. Hatta önceki ABD Başkanı Obama’ya küfretmişti. Başka olayları da var… Sosyal medyada fazlaca konu edilen bu Başkan ile ABD’nin nereye kadar gidilebileceğinin bilinmemesi hususu çoğu çevrelerce “normal” görülmektedir.

Diğer yandan Filipinler bazıları ABD Hükümeti’nin Dış Terör Örgütü listesinde bulunan terör gruplarının tehdidine maruzdur. Başkent Manila, güney Filipinler’deki etnik Moro isyanlarına karşı on yıllarca süren bir mücadele yürütmüştür. Moro Ulusal Kurtuluş Cephesi ve Moro İslami Kurtuluş Cephesi ile ayrı ayrı anlaşmalar yapılmıştır. On yıllardır süren Maoistlerden esinlenen Yeni Halk Ordusu da ülke genelinde faaliyet gösteriyor. Filipin Silahlı Kuvvetleri 2017’de Marawi Şehri’nde IŞİD ile mücadele etti. Filipinler, Güney Çin Denizi’ndeki tartışmalı bölge ve denizcilik iddiaları konusunda Çin ile artan bir gerilim ile karşı karşıyadır.

ABD’nin terör listesindeki gruplar şunlardır: Mindanao Adası ve Sulu Takımadalarında bir İslam Devleti kurmak ve nihayetinde Güneydoğu Asya’da İslami bir hilafet kurmak amaçlı olan Abu Sayyaf Grubu (ASG). Filipinler ekonomisini istikrarsızlaştırmak ve halkı hükümete karşı isyan etmek ve nihayetinde Filipin Hükümeti’ni devirmek için çalışan Filipinler Komünist Partisi (CPP) / Yeni Halk Ordusu (NPA). Bu Maoist tabanlı gruplar ülkenin her yerinde ama daha çok kırsal bölgelerde, Sierra Madre Dağlarında etkindirler, Manila, Davao City ve diğer büyükşehir bölgelerinde hücreleri vardır. Diğer örgüt IŞİD’dir. Faaliyet alanları Mindanao ve Sulu Takımadaları bölgesidir.

Uluslararası Denizcilik Bürosu, Güney Çin Denizi’ndeki kara ve deniz sularının korsanlık ve gemilere karşı silahlı soygun riski olduğunu açıklıyor. Filipinler denizinde ticari gemilere korsanlık, kaçırma ve saldırı olayları meydana gelmiştir, kargoların zorla Doğu Asya limanlarına yönlendirilmesi gözlenmiştir. Gelişmekte olan bir tehdit alanında korsanların Abu Sayyaf Grubu terör örgütüyle ilişkisi olduğu açıklanmıştır.

Ne dersiniz, Filipinler size tekin göründü mü?

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

sri-lankada-teror
ÖNCEKİ YAZI

Sri Lanka’da Terör

sri-lanka-ve-isid
DİĞER YAZI

Sri Lanka ve IŞİD

Güvenlik 'ın son yazıları

46 views

İsrail’in İran Saldırısı ve Polemolojik Analizi

19 Nisan gecesi İsrail, İran-İsfahan'daki bir askeri hedefi vurdu. Önce alınan bilgiler ve geliş yöntemleri doğru mu yanlış mı tartışıldı. Ancak, olağanüstü denebilecek türden yeni bir süreçle ilgilendiğimiz gayet açıktı. Ben sizlere bir askeri analiz yaparak, eldeki bilgileri de kullanmak suretiyle, bazı poüemolojik sonuçlar çıkarıp sunmak istiyorum.
82 views

İran Yine İsrail’e mi Çalıştı?

1 Nisan'da İsrail, İran'ın Şam elçiliğine saldırdı. 13 Nisan'da İran, İsrail'e günü-saati belli bir misilleme operasyonu yaptı, adı: Operation True Promise! 15 Nisan itibariyle durumu gözden geçirelim.
134 views

Birisi

Moskova’daki Crocus City Hall terör saldırısı konusunu analiz edelim. Ama önce bugünlere nasıl geldik, bir bakalım. Sonuçta aradığımız birisi var! Kim bu birisi? Hani öndekileri görüyoruz, yakalandılar da. Ama bu tür küresel etkisi olan ciddi konularda, Rusya gibi bir ülkeye terör saldırısı yapılarak, asıl ne amaç güdülüyor olabilir, bunu anlamaya çalışalım.
186 views

Küresel Silahlanma Tartışmaları

Her ülke silahlanıyor? Bu silahlanmanın caydırıcılık amacıyla yapılıyor olması bize neyi açıklar? Asıl konu egemenlik mi, küresel mücadele içinde daha fazla güçlü olabilmek mi? Bilinmedik şeylerden mi bahsediliyor? Bu soruları cevaplandıracağız. Ayrıca Macron ve Putin neler söyledi, değerlendireceğiz. Bu şekilde, asıl ilgilendiğimiz olgular ve temel düşünceler olacaktır.
208 views

Milli Güvenlik Siyaseti

Türkiye daima kazanan ve gelişen olmak zorundadır, başka türlü düşünülemez! Milli Güvenlik Siyaset Belgesi (Kırmızı Kitap) gibi dokümanların kendi gücü için geri planda çok çalışılmalı, fikri altyapısı ve anlayışı özgün ve tutarlı olmalıdır. Ama önemlisi; bunun uygulanmasında herkesin, her kurumun, her şirketin, inanarak, gösterilen hedefleri elde etmek amacıyla, bütünlük halinde ve bu bağlamda tek yolda yürümesi gerekmektedir. Bu, "devlet disiplini" konu ve kapsamını aşan bir yaklaşımdır, ülkece disiplinli olmayı gerektirmektedir. Eğer ülkece disiplinliysek hak edilen gelişmenin yolunda oluruz! Siyasetin kendisi, entelektüel yaklaşımlar veya iş dünyası bizi yolumuzdan alıkoymamalıdır. Bu çok hassas bir konudur.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme