Şehitler Tepesi

Bugün 12 Aralık 2016, Türkiye yurt çapında şehitlerini uğurlanıyor. Dünya İnsan Hakları “10 Aralık” gününde Beşiktaş maçı sonrası stadyuma yakın iki noktada yapılan bu haince saldırının şehitlerini saygıyla anıyoruz ve duayla uğurluyoruz. Bu hain terör eylemini PKK’nın kolu TAK üslendi. Şehitlerimiz emniyet mensupları ve masum insanlarımız, gençlerimiz.

Eylemden önce yurt çapında “huzur operasyonu” yapılmıştı. Amaç bunun olmasına engellemekti. Ama terör böyle bir şey. Kandan besleniyor.

Türk insanı duygu yüklüdür, cesurdur, asla korkmaz, doğru bildiğinden caymaz, üstelik canı pahasına. Bu tür hain saldırılara boyun eğmediğimizi bir kez daha gösterdik. Millet daha da kenetlendi.

Ajandasında bu tarihin ve yerin yazılı olduğu kişilerce taşeronlara birkaç yüz bin dolar verilerek yaptırılan adice planlanmış bu terör eylemleriyle Türkiye dirençsiz düşürülmeye ve kendi arasındaki çatışma ve sorunlar arasında bıktırılarak mücadele azminin kırılmasına çalışılıyor; ama asla böyle olmayacak. Türk Milleti bu özelliğiyle bilinir.

Kahrolsun terörizm, kahrolsun teröristi besleyenler, onlara yol gösterenler…

Biz bu savaştan da galip çıkacağız, öyle değil mi kardeşlerim? Onlar utanacaklar, onlar yaptıkları bu işle bir yere varılamayacağını idrak edecekler ve vazgeçecekler. Onlar Türk Milletinin karşısında olmanın bir yarar sağlamayacağını görerek öğrenecekler, tıpkı bugün bunu yapanların atalarının öğrendikleri gibi. Onlar “İnsan Hakları” diye diye insanlığın bu kara günlerinin müsebbibi olduğundan utanacaklar, Türk Milletinin vakarından utanacaklar. Onlar bu Aziz Milletin değerini bilsinler, hatta örnek alsınlar; insanlık adına daha faydalı olmaz mı?

Bugün olayın olduğu yerin adını Şehitler Tepesi olarak değiştirdik. Şehitlerimizi unutmayacağız ve bir de bu hainliği yaptıranları, işe karışanları unutmayacağız! Onlara bir mesajımız var: Bu Aziz Millet oyuna gelmeyecek, sabırla, metanetle ayakta duracak, bu vakarıyla size dahi ders verecek!

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’nün verdiği mülakatta İçişlerinde daha operasyonel bir gücün olması bağlamındaki ihtiyaca dikkat çekmesi isabetli olmuştur. Zira Türkiye’nin bir “vatan savunması” teşkilatına ihtiyacı olduğunu defalarca açıklamıştım. Bu yönde Sn. Özlü’nün de belirttiği gibi, insan ve teknik istihbaratı yönleri olan operasyonel bir iç güvenlik teşkilatının kurulması vakit geçirilmeksizin sağlanmalıdır.