teroristin-makalesi-washington-postta-neden-yayimlanir
Teröristin Makalesi Washington Post’ta Neden Yayımlanır?

Teröristin Makalesi Washington Post’ta Neden Yayımlanır?

4 Temmuz 2019
Okuyucu

Bu bir skandaldır, ama aynı zamanda hukuki bir konudur. Önce konu nedir diye bakalım, sonra söyleyeceklerim var! Çünkü farkında olmadan veya tam tersine kasıtlı olarak birçok yanlış yapılıyor.

Ben haberi Duvar isimli internet gazetesinden okudum. Belki başka yayım organlarında da yer almıştır. Şöyle diyor: “PKK yöneticisi Cemil Bayık, ABD’de yayımlanan Washington Post gazetesine ‘Şimdi Kürtlerle Türk devleti arasında barış zamanı. Bunu harcamayalım’ başlıklı bir makale yazdı. PKK’nin kurucularından olan Bayık, ‘Uzun süredir devam eden bu sorunu kalıcı bir çözüme ulaştırmak için önümüzde bir fırsat var. Bu fırsatı kaçırırsak bir nesil boyunca benzer bir fırsat göremeyebiliriz’ ifadelerini kullandı.

Başka bir yazı daha var, oradaki bilgiler şunlar: “Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, PKK yöneticisi Cemil Bayık’ın yazısını yayınlayan Washington Post gazetesine yazılı açıklama ile tepki gösterdi. Yazının basın özgürlüğüyle ifade edilemeyeceğini belirten İbrahim Kalın, ‘ABD ve AB’nin terör örgütleri listesinde olan ve ABD yönetiminin başına ödül koyduğu bir teröriste sayfalarını açan Washington Post, açıkça terör propagandası yapmakta ve ABD yasalarını da çiğnemektedir. Bunun basın ve ifade özgürlüğü ile izah edilmesi mümkün değildir’ ifadelerini kullandı.

Bu yayım şeklinin anlamı şudur: “Bir tarafın haberini verdim, şimdi karşı tarafın haberini veriyorum, böylelikle adil bilgilendirme yapıyorum.” Böyle mi?

Aslında Sn. Kalın gerekeni söylemiş. Bilinmesi gereken başka noktalar neler?

  1. Meşru ve kamuoyunu bilgilendirmek için çalışan, devlete vergi veren, hukuki sorumluluk taşıyan basın organları terör propagandası yapamazlar, teröre destek verecek faaliyetlerden kaçınırlar. Terörün dili silahlı terördür. Basının dili silahlı teröre destek vermek değildir.
  2. “PKK” diye bir şey yoktur. Bu “Kürdistan İşçi Partisi” demektir. Bir Kürdistan var ise ki yok, o da Irak’tadır. Resmi adı Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’dir (IKYB). IKYB’nin parti olarak kabul ettiği böyle bir parti yoktur.
  3. Türkiye’de bilinen ve kullanılan, “PKK/KCK Terör Örgütü” ifadesidir. Hem dağda eli kanlı teröristler var, yasadışı ve insanlık dışı faaliyetlerle meşguller hem de şehirlerde uzantıları var ve bunlarla meşru sivil hayatı etkileyecek parti ve sivil toplum kuruluşu gibi alanlarda terör örgütlerinin emriyle çalışma yapıyorlar.
  4. PKK/KCK Terör Örgütünü kendi resmi dokümanlarına “Bu bir terör örgütüdür,” diye kaydeden her bir ülke, yöneticisi, o ülkenin entelektüeli ve esasen Türkiye’dekiler hiçbir surette bu ifadeyi başka bir şekilde kullanamaz. Bu durumda terörü onaylamış olur, hatta faaliyeti nispetinde işbirlikçisi olur. Bir teröristin sözlerini meşru zemine taşımak öncelikle insanlık suçudur.
  5. ABD resmi makamları PKK/KCK Terör Örgütünü terör listesinde bulundurmaktadırlar. Hatta iki yüzlü politikalarla Irak-Kandil’de barınmalarına müsaade edilen 3 cani için ABD başlarına milyonlarca dolarlık ödül koymuştur. Hal böyleyken Washington Post isimli bilinen bir gazete ilk peşin, “PKK ve yönetici” diyemez, der ise kendi bilir. Diyelim yine kendi siyasetleri gereği bunu yazdı. Bu durumda Türkiye’deki bir medya organı bu yanlışı tekrarlayamaz.
  6. Kim bu yönetici? Terörist olduğu tescilli caniye parti yöneticisi demek ne kazandırır? Demek ki kazandırılmak istenen bir nokta var. Böyle bir kazanım hakkını teröriste verenler başka konularda da yanlışa düşerler. Örneğin El Kaide, IŞİD, vs.
  7. Türkiye PKK/KCK Terör Örgütü ile uzun yıllardır terörle mücadele adı altında düşük yoğunluklu çatışma içindedir. Bir savaş yoktur, burada barış kelimesi de beyhude sarf edilmiştir.
  8. Sözde PKK/KCK Terör Örgütü Elebaşlarından biri muhatap olarak Türk Devleti’ni mi görüyor? Washington Post ve tekrarcısı Duvar bu uygunsuz muhataplığın sözcülüğünü mü yapıyor? Bu kabul edilemez. Ancak dahası da var. Diplomatik dille kınanmayı gerektiren bir durum söz konusudur. Türkiye ABD’de yayımlanan gazete için ilgili makamlara diplomatik girişimi başlatmalıdır. Ayrıca Türk Devleti bu tür yanlışları basın özgürlüğü kisvesiyle dile getirenlere de kanunlarını tatbik etmelidir.
  9. Bu ülkede maalesef bazı meşru zeminler, demokrasi ve özgürlük kisvesi altında, bahse konu terör örgütünün Kandil’de sözde Beşinci Kongrede belirlenen KCK amacına bağlı olarak gelişen, Kürtçülük yapan ve insanlık dışı terörün gelişmesine destek veren uzantılarıyla siyasi istikbal için işbirliği yapmışlardır. Bunun da ispatlanıp, gereğinin yapılması şarttır. Aksi halde ABD’de ikiyüzlü politikalarla yayımlanan haberlere iştirak etmek, gibi bir durum ortaya çıkmaktadır.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

ÖNCEKİ YAZI

Çatı Davası

istihbaratin-basarisi
DİĞER YAZI

İstihbaratın Başarısı

Güvenlik 'ın son yazıları

51 views

İsrail’in İran Saldırısı ve Polemolojik Analizi

19 Nisan gecesi İsrail, İran-İsfahan'daki bir askeri hedefi vurdu. Önce alınan bilgiler ve geliş yöntemleri doğru mu yanlış mı tartışıldı. Ancak, olağanüstü denebilecek türden yeni bir süreçle ilgilendiğimiz gayet açıktı. Ben sizlere bir askeri analiz yaparak, eldeki bilgileri de kullanmak suretiyle, bazı poüemolojik sonuçlar çıkarıp sunmak istiyorum.
85 views

İran Yine İsrail’e mi Çalıştı?

1 Nisan'da İsrail, İran'ın Şam elçiliğine saldırdı. 13 Nisan'da İran, İsrail'e günü-saati belli bir misilleme operasyonu yaptı, adı: Operation True Promise! 15 Nisan itibariyle durumu gözden geçirelim.
141 views

Birisi

Moskova’daki Crocus City Hall terör saldırısı konusunu analiz edelim. Ama önce bugünlere nasıl geldik, bir bakalım. Sonuçta aradığımız birisi var! Kim bu birisi? Hani öndekileri görüyoruz, yakalandılar da. Ama bu tür küresel etkisi olan ciddi konularda, Rusya gibi bir ülkeye terör saldırısı yapılarak, asıl ne amaç güdülüyor olabilir, bunu anlamaya çalışalım.
189 views

Küresel Silahlanma Tartışmaları

Her ülke silahlanıyor? Bu silahlanmanın caydırıcılık amacıyla yapılıyor olması bize neyi açıklar? Asıl konu egemenlik mi, küresel mücadele içinde daha fazla güçlü olabilmek mi? Bilinmedik şeylerden mi bahsediliyor? Bu soruları cevaplandıracağız. Ayrıca Macron ve Putin neler söyledi, değerlendireceğiz. Bu şekilde, asıl ilgilendiğimiz olgular ve temel düşünceler olacaktır.
214 views

Milli Güvenlik Siyaseti

Türkiye daima kazanan ve gelişen olmak zorundadır, başka türlü düşünülemez! Milli Güvenlik Siyaset Belgesi (Kırmızı Kitap) gibi dokümanların kendi gücü için geri planda çok çalışılmalı, fikri altyapısı ve anlayışı özgün ve tutarlı olmalıdır. Ama önemlisi; bunun uygulanmasında herkesin, her kurumun, her şirketin, inanarak, gösterilen hedefleri elde etmek amacıyla, bütünlük halinde ve bu bağlamda tek yolda yürümesi gerekmektedir. Bu, "devlet disiplini" konu ve kapsamını aşan bir yaklaşımdır, ülkece disiplinli olmayı gerektirmektedir. Eğer ülkece disiplinliysek hak edilen gelişmenin yolunda oluruz! Siyasetin kendisi, entelektüel yaklaşımlar veya iş dünyası bizi yolumuzdan alıkoymamalıdır. Bu çok hassas bir konudur.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme