f-35-meselesinin-dusundurdukleri
F-35 Meselesinin Düşündürdükleri

F-35 Meselesinin Düşündürdükleri

29 Ağustos 2018
Okuyucu

Basında dile gelmeyen tarafıyla F-35 konusunda bir hatırlatmam olacak. Politik konularda somut bir bağlam oluşturduğu nedenle, bu yazı çerçevesinde konuyu etraflıca düşünmenizi öneririm. Konu bir savaş uçağı değil; bu bir sistem ve küresel anlamda değeri var ve ülkece yaşadığımız bir dizi olayı kapsıyor. Nasıl mı?

Haberlerde geçenler neler? ABD F-35 savaş uçaklarının teslimini dondurdu. Dün Ankara’ya Kongre Üyesi Michael R. Turner başkanlığındaki bir heyet Savunma ve Dışişleri Bakanlıklarında görüşme yapmak üzere geldi ve incelemelerde bulundu. TAİ’ye gitti, yetkililerle görüştü. Basına yansıyan ne? “S-400 almayın.” Heyet Amerika’ya dönüp durum hakkında diğer Kongre Üyelerine izlenimlerini aktaracak. Dün Amerika’da geçen aylarda teslim alınan Türk Hava Kuvvetleri’ne ait ilk F-35’in Türk Pilotu tarafından uçuşu gerçekleşti. 21 Haziran 2018 tarihinde Ford Worth’ta uçuşu gerçekleşen o ilk Türk F-35 teslim töreni yapılmıştı. Halen 12 personel bu uçağı uçurmakla ilgili eğitimlerini Arizona’da sürdürüyorlar. Ayrıca dün DİB Çavuşoğlu Amerika’ya seslendi: “Kovboyluk yapma, karşılığı olur!”

Henüz Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılacağının sözü edildiğinde, bu uçakların ABD tarafından teslim edilme ihtimalinin azaldığını düşünüp yazmıştım (5 Mayıs 2018). Elbette ki görünür sebep S-400’lerdi. Ama asıl sebep, somut biçimde, Türkiye’de 15 Temmuz’da o hain FETÖ darbesinin gerçekleşmemesinden sonra, ABD’nin bu silahların kontrolünü mevcut “Yerli ve Milli” diyenlere tesliminin istememesiydi. Neden mi?

F-35 Lightning II projesini iyi düşünmek gerekiyor. Bu uçağın fikri 1997’de oluşturuldu. 2001’de üretimine karar verildi. Yaklaşık 2.500 adet üretilip çeşitli coğrafyalara konuşlandırılacaktı. Türkiye projeye son haliyle 2007’de dahil edildi. Bu savaş sisteminin amacı; küresel terörle ve yönetim sistemleriyle mücadelede, en hassas hedefler için tasarlanmış, yarı otonom, yani yerden talimat almadan işlerini planlayıp icra edebilecek kabiliyette, hedef bulan ve küresel hava savunma ağları içinde hareket edebilen, lojistiğini (başta mühimmatını ve bakımını) küresel alanda tedarik edebilen, mükemmel ve kapasiteli bir (şimdilik yarı ama geliştiğinde tam olacak) yapay zekaya sahip, bir müşterek taarruz uçağıdır (Joint Strike Fighter-JSF). Teknoloji Amerika’nın, ana üretici Lockheed Martin. Bazı parçalarını Lockheed Martin yapamayacağından değil, ortaklık sahiplenilsin diye katılımcı ülkelerde üretiliyor, ama oranı çok az ve üretilen parçalar genellikle gövdeyle ve değişik aparatlarla ilgili.

Baştan beri bir küresel konusunu işliyorum. Ne demek küresel? F-35 ilk küresel savaş uçağıdır. Bunun ne anlama geldiğini biraz düşünmenizi isterim. Projeye katılımcı olarak alınan ülkeler nasıl seçildiler? Bunlar küresel çapta yeryüzünde örgün bir düzene mi karşılık geliyorlar? Küresel savaş uçağı projesini düşünüp sistem kurmaya çalışan ABD’ye ilave olarak katılımcı ülkeler; Kanada, İngiltere, İtalya, Avustralya, Hollanda, Danimarka, Norveç, Japonya, Güney Kore ve Türkiye. Bakın, İsrail bu katılımcı ülkelerden değil ama ilk ABD dışında uçağın gönderildiği ve uçmaya başladığı ülkedir. Demek ki ABD ile İsrail’i birlikte okumak gerekmektedir. Buna “gizli ortak” demek yanlış olmaz.

Haritayı önünüze koyun, örneğin 2000-2005 dönemi aklıyla düşünün, ülkeleri, politikaları, vs. Ne anlaşılıyor? Şimdi Türkiye’ye, “Seni sistemden çıkardık,” dendiğinde ne anlaşılıyor? Ne de olsa bu coğrafyada İsrail boşluğu dolduruyor, değil mi? Kuzey Amerika kıtasında, Pasifik’te, Güney Çin Denizi’nde Okyanusya’da, Rusya ve Çin’i çevreleyen coğrafyada, Ortadoğu’da ve enerji yollarında, Avrupa şemsiyesinde, Atlantik boylamında bu savaş aracı kullanılacak, sıradan bir iş değil! Sınıfı “5. nesil uçak” ama eşiti henüz yok.

Şimdi Türkiye “Stratejik Ortaklık” bağlamında Almanya, Fransa, Rusya, dolaylı olarak İran ve Çin ile; yukarıda saydığım ülkeler bloğundan ayrılan eksenin içinde politika yapmaya başladı. Dönüm noktası neydi? Yıl 2012, yer Davos; One Minute! Bu şartlarda o uçakların Türkiye’de uçması zor! Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde yazmamın sebebi buydu. Sn. Erdoğan tarafından Davos’ta küresel sistemin gözünün içine bakarak “One Minute” denmesinden sonra çok şeyin değiştiğini düşündüğümden, F-35’ler konusunun da büyük bir tartışma konusu haline dönüşeceğini tahmin ettiğimden, “zor” diyorum. Eğer Türkiye’de politik anlayış değişse idi Kongre Üyeleri’nin Ankara’ya başka maksatlarla geleceklerinden emin olabilirdiniz. Küresel sistemin ana aktörleri olan ABD ve İsrail, Türkiye’nin mevcut politikalarından rahatsızlık duyuyor.

Türkiye hakkı olanı isteyecek. Eğer alırsa çok iyi, bu uçakların Türkiye’de uçmaları milli davamızdır, küresel barış için gerekliliktir, dengedir!.. Başka uçak almak konusu çok önemli değil. Bu bakışla bizim F-35’ler üzerinde durmamız şarttır! Hakkımızı her yolu kullanarak isteyeceğiz tabii. Politika olarak işlememiz gerekiyor: “Siz bu küreselci seçimle, karşınıza bazı ülkeleri alarak ne planlıyorsunuz, amaç barış değil mi?” diye sormamız gerekiyor. “Amaç barışsa gelin masaya oturalım, ortaklık yapalım, terörü lanetleyelim, haktan eşitlikten yana olalım,” dememiz gerekiyor.

Ben diplomasiden, kamu diplomasisinden, kamu vicdanından ve hukuktan medet umuyorum, sertlikten yana değil!

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

koklu-meselelere-acil-cozum-noktasinda-avrupa
ÖNCEKİ YAZI

Köklü Meselelere Acil Çözüm Noktasında: Avrupa

konu-sadece-idlib-mi
DİĞER YAZI

Konu Sadece İdlib mi?

Politika 'ın son yazıları

66 views

Politik Vizyona Göre Konumlanma Stratejisi

Ülkeler için sihirli kelimeler refah ve güvenlik, öyle değil mi? Peki 2030’lardan sonrasına bakın, dünyadaki gelişmeler ve Türkiye özelinde cevap arayın, vizyonumuz ve stratejimiz ne, refah ve güvenlik için neler düşünülmeli? Bu stratejik-vizyona esas olacak şekilde, politik anlayışımız, sosyo-politik ve sosyo-ekonomik etkileşimlerimiz ne durumda, neredeyiz, ne tarafa doğru gidiyoruz, riskler neler?
61 views

İsrail Gazze’de Ne Yapmak İstiyor? 

Hamas-İsrail çatışmasında 7 Ekim’den bu yana 212 gün geçti, Gazze konusunda ne noktadayız? Şurası net, 12 bini çocuk 35 bin Gazzeli öldürüldü, 1,5 milyon insan şu anda çok zor şartlarda yaşıyor, en son noktada Refah’a saldırı oldu olacak türü bir İsrail baskısı da sürüyor.
83 views

İkinci One Minute

Eğer dünya büyük bir krize doğru giriyorsa, Türkiye yaşadıklarının yaralarını büyük ölçüde sardı, geleceğe hazır gibi, ekonomik sorunlarla ilgilenmeyi bir yana koyuyorum, ama İsrail yeni ve kaotik dünya dönemine daha büyük bir sorunlarla gireceğe benziyor. Gazze konusu travmatik! Bu stratejik analizi, Türkiye merkezinde gerçekleşen olaylarla açıkladıktan sonra, 2024 itibariyle gelecekte bizi neler bekliyor, diye sorarak ele alıyorum.
74 views

Amerika’da Gazze Protestoları

Gazze'deki yaşanan zalimce olayların gerçekliği ve Batılı politikacıların ikiyüzlü uygulamaları bugün Amerika'da tartışılıyor ve protesto ediliyor. Yarın bu protestolar Avrupa'da da yaygınlaşabilir. Öyleyse diyebiliriz: Gazze sınırlarını aştı!
87 views

Irak’ta Aydınlık Dönemin Başlangıcı

Türkiye, Bağdat'ta Irak ile tarihi bir süreci başlattı, atılan imzalar var, geliştirilen yeni stratejiyle birlikte yapılacak işler var. Bunlar ekonomiden, kültürden, güvenliğe uzanan işler. En önemlisi, inanmışlık, güven ve umut ışığı!..
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme