Günaydın!

Donald Trump kazandı. Bizim yorumcu uluslararası ilişkiler profesörleri, tıpkı spor yorumcularının “Bu gol zamansız geldi sayın izleyenler,” demesi gibi, “Amerika şokta,” dediler. Teşekkür ederiz bu güzel ve yararlı yorumlarından ötürü… Sakın “Amerika içe kapanacak,” yorumlayanlara aldanmayın, tam tersi olacak, çıkar alanı kapsamlı: Amerika bu kez hem içte hem de dışta olacak, hem sertlik olacak hem de inanılmaz yumuşaklık.

Bu dünya gerçek ve ciddi bir gezegen değil mi yoksa? Sanırım para kazanmanın dışında da önemli konular var bu gezegende. Konuşanların para kazanmak adına yapageldikleri sunilikleri bir yana koyamıyor muyuz? Yorumcu devam ediyor konuşmasına, “Yeni popülizm” gibi kavramlardan bahsediliyor. Yeni kavramlar öne sürülecek ki dinleyenleri, “Adamlar çok biliyor, bilim bu işte!” diyebilsinler. Bir başka konu daha var, bakın siz şu tepkiye: “Dolar arttı sayın izleyenler, Trump’tan sonra Doları daha dikkatli izlemeye devam edeceğiz.” Şu televizyonda ekonomi anlatanların bütün günlerini “Dolar indi-çıktı!” ile geçirmelerine hayranım doğrusu. Eğer bu işlerle uğraşanların Dolarla maaş aldıklarını kabul edersek, normal bir sonuçtur bu, kabullenmemiz gerekir. Biz bu gezendeyiz ama esasen egemen bir ülkede yaşıyoruz, egemenliğin sahibi ise millet. Ne diyorlar bu millete, işitiyor musunuz? Ben de biliyorum Amerikan Başkanı seçilmeden dünyada neler olabileceğini söylemenin boş olacağını. Ben de biliyorum belirleyici alanların nasıl tespit edileceğini. Ama şunu soruyorum; bu ülkede işimize yarar mahiyette ne var, sürekli artış gösteren Doları ve Amerikalıların tartışmaya açtığı kavramları anlayıp takip etmekten başka almamız gereken somut bir değişim unsuru ve ders olamaz mı acaba? Demek ki belli bir kesim bu konuda ümitsiz. Bizim medya programcıları, yorumcular ve bilim insanları zorlanıyorlar bizim için bir çıkarım yapmakta veya korkuyorlar bazı gerçekleri söylemekten. O halde millet durumunu kabullenmeli, hapsolmalı Dolar ve yeni kavram bombardımanının gerçekleştiği çemberin içinde.

Bana göre bu seçim işi zaten bir film gibi. “Küresel Seçim Havası” isimli yazımda şu benzetmeyi yapmıştım: Hillary Clinton Açlık Oyunları, Alaycı Kuş filmindeki Başkan Alma Coin rolünü alan Julianne Moore havasında, filmdeki asıl Başkan Snow ise Donald Sutherland. Bu durumda seçim sonucu ne oldu? Başkan Snow kazandı! Yine “Obama’dan Sonra Küresel Silahlanma” isimli bir yazımda şuna işaret etmiştim: “Demokratlar mı, Cumhuriyetçiler mi? Trump’ın son atakları da gösterdi ki Kasım ayı yaklaştıkça ABD seçimlerinin ipuçları bize bazı konularda hazırlıklı olmamızı işaret ediyor. Sanki ibre Trump’tan yana dönmeye başladı bile. Bu ise bize dünyada neler olabileceğini işaret ediyor.”

Silahlanma politikaları, Ortadoğu’da başlatılan oyunun sürdürülmesi yanı sıra Pasifik’te yeni oyun başlatılacak. Bunun için sıra sertlik yanlılarında. Trump teşekkür konuşmasında ne dedi? “Bana iki yüz general kampanya esnasında destek verdi.” Demek ki yeni savaş ve gerginlik dönemine girdi bu dünya. Ama paradoks olmasın, bu dönemler dünyaya aynı zamanda Dolar pompalama zamanlarıdır, para bolluğu olur, akıllı olan bunu alır ve zenginler. Evet, film gibi, savaş sürüyor, dünya para politikası dünya nüfusunu karşılamayacak periyoda girdi ve Amerika yeniden para basıp piyasaya sürme evresinde. “FED Başkanı ya bunu yapar, ya da değişir!” Kampanyasında Trump bunu ima etti bile. Anlaşılmayan ne var ki? Uluslararası ilişkiler ve ekonomistler bu işi çözemediler mi yoksa?

Silahlanma… Küresel silahlanma politikalarının değişim içinde söylemedik mi? “Türkiye’nin Yeni Jeo-Stratejik Değeri” ve “Küresel Silahlanma Dinamikleri ve Türkiye” konularını işlemedik mi? Anlamıyorum bu insanları! “Şok oldum… Dünya nereye gidecek hiç anlamıyorum. Çok ümitsizim…” diyorlar. Hillary Clinton bile böyle dedi. Hayret! Ronald Reagan, baba ve oğul Bush başka türlü işler mi yaptı bu dünyada, garip olan ne? Dünya zaten böyle değil mi? Kapitalist, çıkarcı, Dolarla yönetilen bir dünya…

NATO’yu mu tartışacağız? “NATO’nun Geleceğini Tartışmak” isimli yazımda şöyle demiştim: “Amerika önümüzdeki iktidarları süresince dünyaya NATO tartıştıracak. Durum böyle görünüyor. Tartışma sadece salonlarda olmayacak. Tartışmanın doğal gelişimi için bazı olayların gerçekleşmesi gerekiyor öyle değil mi? Buyurun, oyun pratisyenlerine yeni bir ödev!“

Bir başka sinyal; “kalkınma” mevzuu, benim “Küresel Gidişat Nereye?” ve “Jeopolitik Bölünme” dediğim konu. Amerika bir devrimin eşiğinde, bunu kaçıranlar mı var ne? Bütün ulaştırma sistemleri değişecek, “Hyperloop” yapılacak kentler içine ve arasına, konut sektörü değişecek. Elektrikli araçları, kentlerde sürücüsüz araçların kullanılmasını, evlerde üretilen elektrik ile depolama sistemlerinin yaygınlaşmasını açıklamadık mı daha önce? Amerika önümüzdeki yirmi yıl içinde sadece Elon Mask’ın ürettiklerini uygulamaya koysa ancak bu değişimi tamamlayabilir ve dünyaya sadece bunlarla farklılık yaratabilir. “Great America!” sinyalini anlamayan mı var yoksa? Bunu ne tek başına Elon Mask, ne de Donald Trump yapabilir; Amerika “potansiyeli” ve “işbirliği” ile bunları topyekûn halde yapabilir (yine teşekkür konuşmasında söylendi).

Sinyaller bunlardı ve Demokratlar bunu istediler, küresel gücün Amerikalı patronları bunu planladılar. Bütün bunları elbette Hillary yapamazdı, konulara böyle bakmadı bizim “profesörler” ve “yorumcular” sadece söylenmişleri tekrarlayıp durdular.

Türkiye ne yapmalı? Bu tür konuları birer birer söyledim. Hiç kimse kusura bakmasın, şimdi bu tonda konuşma hakkım var. Günaydın Amerika veya dünya diyenlere “günaydın” aslında!