kral-selman-neden-moskovadaydi
Kral Selman Neden Moskova’daydı?

Kral Selman Neden Moskova’daydı?

7 Ekim 2017
Okuyucu

Ortadoğu paylaşımında sonlara gelindiğinin farkına varan Suudiler tarihte ilk kez Moskova ziyaretine çıktılar. Aradıkları politik denge, petrol fiyatlarını artırma imkânı, güvenlik ve güç. Çarşamba günü yapılan dört günlük devlet ziyaretinde bulunan Kral Selman, Rusya’yı “dostça” bir ülke olarak nitelendirdi. Kralın Suudi Arabistan’ı ziyaret etme davetini kabul eden Putin’e ise yaptığı açıklamada, görüşmelerin uluslararası istikrar ve güvenliğe yardımcı olduğu kadar, küresel ekonomiyi de geliştireceğini işaret etti.

Öncelikle şunu açıklamalıyım, Suudiler neden Rusya’ya gitmemek için uzun yıllar çaba sarf ettiler? Suudi Arabistan, 1938’de Ateist-Komünist devletle olan ilişkilerini kesmişti. Sovyet Kızıl Ordu’sunun Afganistan’ı on yıllık işgalinde Suudiler ile Amerikalılar birlikte hareket etmişlerdi. Ama neticesi belli, El Kaide bunun üzerine doğmuştu. Bu başka bir konu. Ortadaki Rus-Suud gerginliğinin din temelli olması ilginçtir, bu bilinmelidir. Daha sonraki süreçte ilişkilerini onarma yolları buldular.

Daha bu yılın Haziran ayında Donald Trump Suudi Arabistan’a ziyaret gerçekleştirmiş ve 110 milyar dolarlık silah anlaşması imzalamıştı. Ekim ayında da Ruslardan savunma sistemleri füze ve roket alıyorlar.

Benzer biçimde Türkiye’de Amerika ve Rusya’dan silah sistemi almaktalar. Dikkatlerden kaçmayan bir husus bu, Rusya her kapısına gelene, “Önce silah almalısın, sonra görüşme yapacağız,” diyor. Bu politik konu aslında yeni değildir ve Ortadoğu için bir hayli dikkat çekici sonuçları doğuracak niteliktedir.

Suudilerin silah sistemleri hiç de küçümsenecek mertebede değildir. Elbette başta Şii konusu olmak üzere iç ve çevresel tehditlerle ilgili kendince endişeleri vardır. Ama asıl sorun bu değildir. Bu dönemde dünyanın iki başat gücünden, hem de Ortadoğu’yu şekillendirmenin son hamlelerini yapan Rusya ve Amerika’ya rüşvet verircesine ilave silahlar almaları tam da bu coğrafyanın insanlarının politikaya bakışlarıyla açıklanabilecek bir konudur. Suudiler bütçe açığı büyük olmasına rağmen silahlanıyorlar.

Masada başka ne endişeler var? Amerika ile İsrail Ortadoğu’da birlikte hareket etmekteler. Buna karşılık İran ile Rusya birlikteler. İsrail nükleer kabiliyetiyle bir tehdit iken İran da bu kabiliyete dahil olmak üzeredir. İran her ne kadar İsrail tehdidine karşı görünüyorsa da Şii-Sünni geriliminde ilk Suudilere tehdit oluşturuyor şeklinde değerlendiriliyorlar. İşte tam bu noktada Rusya’dan İran’ın dizginlenmesi isteniyor.

Amerika’nın uyguladığı düşük petrol fiyatı kozuna karşılık Rusya alternatif peşinde. Petrol gelirleri düşük seviyede olduğu için OPEC ülkeleri dahil pek çok ülkenin bütçesi geriliyor. Ama Amerika’nın politikalarına bağlı sistemleşmiş devletler için bu çemberin dışına çıkmanın bir yolu henüz bulunmuş değildir. Rusya’ya yapılan bu Suudi ziyareti en büyük petrol üreticini bir araya getirmekle sonuçları önümüzdeki günlerde ortaya çıkabilecek kararları almış olabilirler.

Putin açıklamasında, Rusya’nın OPEC ile yapılacak petrol arzı anlaşmasını 2018 yılının sonuna kadar uzatmayı kabul edebileceğini, ancak Mart ayında mevcut sözleşmenin süresinin dolmasına kadar bekleyeceğini söyledi. Suudi Arabistan’da Ocak ayında yürürlüğe giren petrol anlaşmasını uzatmak için Rus desteğini güvence altına alacak bir beklenti vardır. Uzmanlara göre, Ortadoğu ve Kuzey Afrika da dahil olmak üzere Kremlin’in bu anlaşma üzerinde baskı kuracak politik arayışlar içinde olabileceği ile ilgilidir. Suudilerle Ruslar bu bakımdan bir stratejik işbirliğine gidecekler mi, Amerika’nın buna tepkisi ne boyutta gerçekleşecek, hep birlikte görmüş olacağız.

Bir de bilinen konular var; örneğin Arap Baharı’nın devam eden esintileri Suriye ve Irak. Suud ailesi Arap Baharı gibi rüzgarlardan bir hayli korkmaktalar. Suriye’de Esad’a İran ve Rusya destek vermektedirler. Son politikalarla Türkiye’de bu safa dahil oldu. Irak merkezi yönetimi ise Şiilerin yönetimine geçti.

Sanırım Kral Selman koltuğundan korktuğu için bir de Kremlin’i ziyaret etme ihtiyacı duydu. Başka ülkeler de benzerlerini yapıyorlar. Amerika yakın zamanda bakış açısını Pasifik’e kaydırdıkça Rusya Ortadoğu’daki etkinliğini daha da artıracak görünüyor.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

bagimsiz-kurt-devletine-destekler-ve-dusundurdukleri
ÖNCEKİ YAZI

Bağımsız Kürt Devletine Destekler ve Düşündürdükleri

vize-krizi
DİĞER YAZI

Vize Krizi

Politika 'ın son yazıları

29 views

Yapay ve Doğal

Size analitik bir yöntemle, halen Ortadoğu'daki onca yapaylığa ve yürütülen negatif amaçlı algıya rağmen, Türkiye'nin ne denli doğallık içinde ve istikrar amaçlı politika yürüttüğünü açıklayacağım. ABD ve Rusya gibi büyük güçlerin yanısıra, bölgede İran ve İsrail arasında yaşananları kavramsal boyutta irdeleyeceğim. Analizin her bir basamağında belirginleşen kuralları açıklayacağım.
90 views

İsrail, İran ve Gazze

Genel bir değerlendirme yapalım, çünkü İsrail, 7 Ekim saldırısından 6 ay geçti ve "bugün Gazze'de üçüncü aşamaya geçtik" dedi. Bu ne demektir, bölgede başka ne gibi gelişebilir olabilir, hepsini inceleyelim.
66 views

Modern Rekabet

Burada modern rekabetin küreselleşmesi öyküsünü kendi içindeki kavramlarını tartışarak, Rusya ve Çin örnekleri üzerinden otoriter yönetimlerin eleştirisini yaparak açıklayacağım. Kavramsal olarak "modern rekabet" anlayışını bu şekilde açıklama imkanı bulacağım. Sonlara doğru kapitalizmin yozlaşmasını açıklayacağım. Bu kısımda da Anglo-Sakson yapıyı ve Kıta Avrupa'sını işaret edeceğim. Burada anlaşılması gereken şu olacak: Demokrasi ve insanlığın gelişimi kimsenin insafına kalmamalı, rekabetin yapılma amacı değer üretmek esaslı olmalı.
66 views

Seçimler ve Beka

31 Mart Yerel Seçimleri gerçekleştirildi ve Türk demokrasisi kazandı diyoruz. Ben ise size bu seçimleri örnekleyerek bir "beka seçimi" ne demek oluyor, bunu açıklayacağım. Buradan hareketle yapılması gerekenleri de gözden geçirmiş olacağım.
87 views

Politikada Gri Kavramlar

Size politika amaçlı yapılan propaganda konusu içinde yer alan kavramsal bir temayı sunuyorum, grilik. Gri kavramların dış ve iç politika yansımalarına bakacağım. Özellikle ABD dış politikasında kendi çıkarına yaklaşımlar sergilemesi neticesinde görülen gri kavramlar konusunu işleyeceğim. Buna örnek olarak Filistin-İsrail, terörle mücadele, sözde soykırım tasarısı gibi konular da yer alacak.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme