Pile Yolundaki Engeller

20 Ağustos 2023
Okuyucu

Kıbrıs meselesi hakkında üniversitelerde kürsüler kurulur, ciltler dolusu kitaplar yazılır, dersler verilir. Kıbrıs meselesi tarihin not ettiği en derin mevzulardan birisidir. İnsanlık Kıbrıs Adası’nda çok şey yaşadı, geliştirdi, öğrendi, öğretti. Din, felsefe, ticaret konuları başta gelir. Doğu Akdeniz’in, Levant Bölgesi’nin bu nadide incisi Kıbrıs’ı mesela Mısırlılar da Fenikeliler de bilir. Romalılar bile sonradan baktılar, burası önemlidir diye. Çeşitli kavimler yaşadı Ada’da, halen daha çok önemli bir nokta, jeopolitik ve stratejik yönleriyle…

Ada güneyindeki İngiliz Dikelya üssüne yakın, Yeşil Hat içinde gösterilen, Pile köyünde 500 Türk, 900 Rum birlikte yaşıyor… Pile’den Rum tarafına bağlantılı 2 asfalt yol var. Türkler yıllardır stabilize yol ile kuzeye ulaşım sağlıyor, akraba ziyareti yapıyor, hastalarını acil servise ulaştırmaya çalışıyor… Ve nihayet dün sabah erken saatlerde Pile-Yiğitler yol inşaatında olay yaşandı… Stabilize yol asfalt yapılsın istendi, BM Barış Gücü izin vermedi, görev talimatının dışında fiili duruma sebep oldu… BM Barış Gücü 45 kişiyle oradaydı, dikenli tel çekmişlerdi, beton blok engeller koymuşlardı, üzerlerinde BM işareti olan araçlarını yola koymuşlardı… BM görevlilerinden provokasyon!.. Ama esasında konu şu, BM Barış Gücü’nün haksız yere Yeşil Hat içinde göstermek istediği, bir Türk toprağı olan, tapuları Türklerde olan Çayhan Düzlüğü konusu halen çözülmedi… BM Barış Gücü diyor ki, Çayhan Düzlüğü Rumların, Türkler burada çivi çakamaz… BM yetkilileri, AB tarafı, ABD, İngiltere, Fransa, elbette Yunanistan hep bir ağızdan protestolar yayımladı… Rum tarafı “Türkiye işgalci, uluslararası toplum hiçe sayıldı, KKTC hükümeti işgalcilerin rejimi…” dedi, diğerleri bunu kışkırtma olarak görmedi… Halbuki Kıbrıs asırlarca Türk toprağı olarak kaldı, insanlık bu dönemde barış ve huzur içinde yaşadı… Halbuki Türkiye Kıbrıs’ta 60 yıldır garantör ülke statüsünde… Kim kime dur diyor?..

Provokasyona açık bir diplomasi yöntemi barış ve istikrar yolunda neyi sağlayabilir? Bu olayla ilgili AB tarafından Charles Michel ve Ursula von der Leyen anında karşılık vermeye çalıştılar. NATO Zirvesi döneminde Türkiye’nin AB’ye girmesi konusu gündemdeyken konuşan Josep Borrell de önce Doğu Akdeniz meselesine odaklanmak gerektiğini hatırlattı. Bütün bunları toplayın ve AB’nin Kıbrıs meselesinde Türkiye’ye yönelik önerdiği politikanın mealen açıklaması şöyle: “Ada Avrupa toprağıdır, siz Türk tarafı bunu kabul etmek zorundasınız, sonra AB ile müzakereleri tekrar açarız…”

Pile yolunun asfaltlanması dolayısıyla yaşanan ve BM Barış Gücü çalışanlarının provokasyonuna dönüşen bu olayı ABD, İngiltere, Fransa, tutmuş BM’ye taşımış, bugünkü diplomatik provokasyon da bu olsa gerekir… BM Güvenlik Konseyi’nde, “Kıbrıs’ta BM askerlerine şiddet kullandığı” iddiasıyla, adı geçen ülkelerin hazırladığı ve “Türk tarafını kınayan” bir önerileri olmuş. Rusya teklifi veto etmiş ve demiş ki; “uluslararası birçok mesele var acil çözüm bekleyen, önce onlara odaklanın!.. “

Bu gelişmelerin kökenini felsefeyle açıklamak mümkün mü? Açıklamak mümkün olmaz ama kınayabilirsiniz. Çünkü çıkarcılık çok bariz ve ahlaki, insani değil. Bu noktada bizlere Stoacılık ve Kıbrıslı Zenon ne diyebilir? Bu klasik akıma göre şunları hatırlatayım: Evren, tanrı, gerçek, doğa, pasif madde, aktif güç, ateş, nefes, akıl, insan, ahlak, bilgi… Sorum şu Kıbrıslı Zenon’dan hiç mi feyz alamadınız? Neyi peşinde olduğunuz açık değil mi?

Böyle bir hadise tarihe nasıl not edilebilir? Yok sayılacak kadar küçük bir olay! Bir yanlış yaptılar ama duvara çarptılar… Tarih bizden ne ister? Barış, istikrar, meseleleri çözmek. Çeşitli oldubittilerle çözümsüzlükle, provokasyonla Kıbrıs meselesi sürdürülemez.

Pile yolundaki en büyük engel Batı’nın akli meselesidir. Yollara beton blokları koymak, Suriye’de görüldüğü gibi teröristlerin ellerine silah vermek, tek taraflı yaklaşımlarla silah ambargosunu delip Güney Kıbrıs’a silah vermek, bunların diplomaside ve politikada savunulur tarafı yok. Bazı Batılı politikacıların akli ama biraz da ahlaki engelleri bu dünya işleri için büyük sorun olsa gerekir.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

ÖNCEKİ YAZI

Temkinli Dış Politika

DİĞER YAZI

Kutuplaşmaya Doğru

Politika 'ın son yazıları

30 views

Amerika’da Gazze Protestoları

Gazze'deki yaşanan zalimce olayların gerçekliği ve Batılı politikacıların ikiyüzlü uygulamaları bugün Amerika'da tartışılıyor ve protesto ediliyor. Yarın bu protestolar Avrupa'da da yaygınlaşabilir. Öyleyse diyebiliriz: Gazze sınırlarını aştı!
39 views

Irak’ta Aydınlık Dönemin Başlangıcı

Türkiye, Bağdat'ta Irak ile tarihi bir süreci başlattı, atılan imzalar var, geliştirilen yeni stratejiyle birlikte yapılacak işler var. Bunlar ekonomiden, kültürden, güvenliğe uzanan işler. En önemlisi, inanmışlık, güven ve umut ışığı!..
52 views

Filistin-İsrail Politikası Hakkında

Ortadoğu'da, ABD'nin "kontrol bende" dediği bir ortamda, İsrail'in şımarıklıkları ve İran'ın anlamsız çabaları sürerken, Filistin konusunda nasıl ilerleme sağlanabilir? Bu dramatik konuyu aktörleri belirterek gözden geçirelim.
56 views

Stratejik Algı Yönetimi

Strateji ile algı yönetimi bahislerini, canlı örnek olduğu nedenle, Ortadoğu, ABD ve İsrail ile açıklayacağım. Buradaki amacım yaşamda ve çıkarları elde etmede dilin ve yaratılan algının kullanılmasının ne kadar etkili olduğunu göstermektir. Evet, temel olarak bu bir iletişim konusu olsa da görüldüğü üzere, ülkelerin mücadeleleri ve savaşların nedeni dahi olabilmektedir.
85 views

Yapay ve Doğal

Size analitik bir yöntemle, halen Ortadoğu'daki onca yapaylığa ve yürütülen negatif amaçlı algıya rağmen, Türkiye'nin ne denli doğallık içinde ve istikrar amaçlı politika yürüttüğünü açıklayacağım. ABD ve Rusya gibi büyük güçlerin yanısıra, bölgede İran ve İsrail arasında yaşananları kavramsal boyutta irdeleyeceğim. Analizin her bir basamağında belirginleşen kuralları açıklayacağım.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme