tore-lider-millet-olmak
Töre: Lider Millet Olmak

Töre: Lider Millet Olmak

10 Temmuz 2019
Okuyucu

Bir yaklaşıma göre dünya tarihinde görüldüğü üzere, güçlünün de güçlüsü, liderin de lideri vardır. Öndeki güçler ve liderler üzerine yazılır çizilir, siyaset yapılır. Geri plandaki güçlerin ispatı ve tarifi belirgin olmadığından olsa gerek, bu konulara pek girilmez. Oyunu kimin bulduğu, vezir ne, piyon ne, bunlarla ilgilenmek yerine oyuna bakılır, siyaset oradadır; kim vezir, kim piyon, buna bakılır, hamleler üzerine konuşulur. Müsabakalar kalabalıklar içinde izlenir…

Liderler karar verirler. Karşısındakinin gözüne bir süre bakarlar ve biraz bekler, “Bir karar vereceğim,” derler. Liderlerin işi karar vermektir. Seçenekler çoksa aza indirilir, iki taneyse biri seçilir. Bu ilk planda liderin kararı olur. Lider kararıyla kendini ve omzunda taşıdıklarını bir anlamda riske sokar; artık ya kazanç vardır ya kayıp.

Karşı güçler liderin kararını etkilemeye çalışırlar. Bir kısım bürokratlarla, kamuoyu oluşturmakla, sivil toplum kuruluşlarıyla, muhalefettekilerle… Onların görevi veya misyonu, lideri, olması gereken istikamete doğru etkilemek olabildiği gibi, olması gerekenden farklı bir düşünceyle, belli bir çıkar gücünün veya karşı gücün isteğine göre etkilemek olabilir.

Konvansiyonel ve sosyal medya kamuoyu oluşturur. Kamuoyu önünde yapılan tartışmalar önemlidir. Vatandaş işin içine kendi arasında konuşarak ve medya kanallarından aktarılanlarla birlikte değerlendirerek fikir sahibi olur. Demokrasi için bu gereklidir. Seçimde oy veren vatandaş, görev verdiği yürütme ve yürütmenin başındakine ilgisini sürdürmek için konuyla ilgilenmelidir. Bazen kamuoyu değişik biçimlerde lidere desteğini gösterebilir ve kararlarda millet arkanda mesajını verebilir.

Bu bir siyasi güç mücadelesi şeklinde cereyan eden olaydır. Siyasi güç mücadelesi içinde kararlar alınır. Bu kararlarla bir yere gidilir; ama yavaş, ama hızlı; ama doğru istikamette, ama yanlış…

Türkiye 2015 yılından bugüne belirgin biçimde Rusya ile yakınlaşmak zorunda kalmış, buna karşılık Batı’nın bazı politikalarından dolayı endişe duymuştur. Yaşananları hatırlıyoruz. Çetrefil bir sürü doğrudan ve dolaylı, tek elden veya taşeronlar vasıtasıyla olay oldu. Bunlar; terör, kalkışma, darbe girişimi, sokak çatışmaları, suikastlar, hain girişimler, haksızlıklar, oldubittiler, kasıtlı karşı taraf ilan etme girişimleri, vs. şeklinde cereyan etti. Neticede lider, belki kendi başına gibi görülür ama vatandaşın verdiği destek de görmezden gelinemez, o halde Türkiye’de ekseriyetin seçimiyle demek doğru olur, bu şekildeki bir ortamda seçim yaptı, karar verdi, aracını bir yere doğru sürdü.

Örneğin Türkiye ihtiyacı üzerine ABD’den Patriot istedi, verilmeyince Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi satın aldı. Bu kadar mı? Elbette değildir. İfade edildiği üzere, Batı’dan kaynaklanarak gelişen olaylar üzerine, Türkiye’nin endişeleri dostlarının desteğiyle azaltılması gerekirken, tam tersi istikamette gelişti, ülkenin zora sokulduğu görüldü ve bunun üzerine kapsamlı bir alternatif politika paketi ile hareket edildi. S-400 konusunda Batı’dan gelen tepki ele alındığında dahi görüldü ki, aslında mesele sadece füze sistemi değilmiş!

Vatandaş, hızla gelişen olayların, tartışma görüntüsü veren konuşmaların, karmaşık sorunların içinde kaybolmuş ve boğulmuş halde olmamalıdır. Aksine, bilinçli, birlik olarak, kararlılıkla verilen kararların arkasında durmalıdır. Eğer değişiklikler yapılacaksa da demokratik yollarla yapıcı olarak gerekenlerin yapılması sağlanmalıdır. Eğer bir değişiklik yapılacaksa, dışarıdan tutulan fenerin işaret ettiği istikamette gidilmesi yerine, kendi yaktığı ışıkla yolunu bulmalı ve seçmelidir. Aslında bu dünyada diğerleriyle mukayese edildiğinde, “Lider millet olmak!” demektir.

Türk tarihi şunu gösterir: Bizde oyunu bulan milletin kendisidir, bir zengin aile, gizemli bir tarikat değildir. Bizde oyun, çıkar ve nesnellik için değil, insan ve öznellik için kurulur ve oynanır. Oyun kazanan, sahada kendini ispat etmiş olan liderdir; buna bileğinin hakkıyla oldu denir. Millet bunu bilir, bundan dolayı Türkler lider bir millettir. Bu dünyada paradan puldan çok daha başka şeyler için yaşanır. Elbette para pul bir kenara konmaz, ama baş tacı edilmez, nesnelliğin siyasette asıl güç olması istenmez. Türklerde siyaset yapanlar bu ilkeyi bilir, buna kısaca töre denir. Töreye göre devlet olmak, dünyada bir iddiada bulunmak vardır. Türklerin iddiası budur. Bu millet devleti bile nesnel görür, devlet kurar, devletler kurdurur… Ama asıl yüreklerdeki sıcaklığa bakar!

Aslında siyaseten konuşulanların çok önemi yok; gösterilen tavrın, niyetin önemi var. Yürekteki sıcaklığın önemi var. Ama önemlidir; hak aramak ve hakkı sahibine teslim etmek önemlidir. Hem bilmeyenlere, başını başka yerlere çevirmek isteyenlere bir şeyler öğretirken, örnek olurken… Kim nerede duruyor, neler yapıyor? Bu millet sükunetle bunlara bakar.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

ÖNCEKİ YAZI

Siyaset Sahnesi ve Milli Gücün Muhasebesi

dogu-akdenizde-yasananlar
DİĞER YAZI

Doğu Akdeniz’de Yaşananlar

Politika 'ın son yazıları

54 views

Yapay ve Doğal

Size analitik bir yöntemle, halen Ortadoğu'daki onca yapaylığa ve yürütülen negatif amaçlı algıya rağmen, Türkiye'nin ne denli doğallık içinde ve istikrar amaçlı politika yürüttüğünü açıklayacağım. ABD ve Rusya gibi büyük güçlerin yanısıra, bölgede İran ve İsrail arasında yaşananları kavramsal boyutta irdeleyeceğim. Analizin her bir basamağında belirginleşen kuralları açıklayacağım.
98 views

İsrail, İran ve Gazze

Genel bir değerlendirme yapalım, çünkü İsrail, 7 Ekim saldırısından 6 ay geçti ve "bugün Gazze'de üçüncü aşamaya geçtik" dedi. Bu ne demektir, bölgede başka ne gibi gelişebilir olabilir, hepsini inceleyelim.
73 views

Modern Rekabet

Burada modern rekabetin küreselleşmesi öyküsünü kendi içindeki kavramlarını tartışarak, Rusya ve Çin örnekleri üzerinden otoriter yönetimlerin eleştirisini yaparak açıklayacağım. Kavramsal olarak "modern rekabet" anlayışını bu şekilde açıklama imkanı bulacağım. Sonlara doğru kapitalizmin yozlaşmasını açıklayacağım. Bu kısımda da Anglo-Sakson yapıyı ve Kıta Avrupa'sını işaret edeceğim. Burada anlaşılması gereken şu olacak: Demokrasi ve insanlığın gelişimi kimsenin insafına kalmamalı, rekabetin yapılma amacı değer üretmek esaslı olmalı.
68 views

Seçimler ve Beka

31 Mart Yerel Seçimleri gerçekleştirildi ve Türk demokrasisi kazandı diyoruz. Ben ise size bu seçimleri örnekleyerek bir "beka seçimi" ne demek oluyor, bunu açıklayacağım. Buradan hareketle yapılması gerekenleri de gözden geçirmiş olacağım.
92 views

Politikada Gri Kavramlar

Size politika amaçlı yapılan propaganda konusu içinde yer alan kavramsal bir temayı sunuyorum, grilik. Gri kavramların dış ve iç politika yansımalarına bakacağım. Özellikle ABD dış politikasında kendi çıkarına yaklaşımlar sergilemesi neticesinde görülen gri kavramlar konusunu işleyeceğim. Buna örnek olarak Filistin-İsrail, terörle mücadele, sözde soykırım tasarısı gibi konular da yer alacak.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme