Burada “gerçek asker” ile ilgili bir yazı okuyacaksınız. Nasıl? Kendi kültürel değerlerimizle ilgili tartışmaları kapsayan, menfur terör girişimlerinin etkisinde kalan, politikaya alet edilme girişimleriyle bir başka sürece doğru çekilen… Süreçlerin ve jeopolitiğin etkisinde kalarak politikacılarca, medya mensuplarınca, hukukçularca konu çokça konuşuluyor, arada emekli askerlere
DevamıBu yeni bir durum! Demokrasi ve özgürlük kavramları kullanılıyor, hukuk içindeki süreçler politik çıkar için formülüze ediliyor, diplomasi yoluyla ortak hamle yapılıyor ve bir başka ülke üzerinde baskı kuruluyor, bütün bunlar planlı gerçekleştiriliyor. Son iki haftada olanlara bakılırsa Biden Yönetiminin planlı bir uygulamasıyla karşı karşıya kalındığı açıktır. Buna aktif biçimde Avrupa Birliği ülkelerinden katılanlar var. Peşi sıra gündeme getirilen konular neler? Biden’ın Türkiye’ye Karşı (İktidara) Politikaları, Avrupa Komisyonu Raporu, FATF’ın Gri Listesi, Halkbank Davası, ABD’nin Teröre Bakışı ve (Ülkücülere Karşı) Titüs Yasa Teklifi, Biden’ın Acil Durum Planı Mektubu, Kavala Davası ve 10 Büyükelçi Krizi, İç Politika ve Demirtaş Davası, Kırılma, Sonuç.
DevamıGünlük siyasetin gerginlikleri bizleri önümüzdeki hedefleri ele geçirmekten alıkoyabilir. Aslında gerilememizi isteyenler için bu bulunmaz bir fırsat olarak da açıklanabilir. Çok geriliyor ve keskinleşiyoruz. Bunun en temel mantığıyla açıklamasını içimizden yapmamız gerekiyor. Üstelik küreselleşmenin getirdiği bir takım yeni tartışma konuları da olacak, bunları doğru şekilde algılamamız gerekecektir. Bu yazıda sizlere açıklaması zor bir konu halindeki yapay ayrımları ortadan kaldırmakla ilgili değerlendirmelerimi açıklamak istiyorum.
DevamıSiyaset sahnesi güçlü karakterlerin alanı olmak zorundadır ki demokrasi kültürü gelişsin. Siyaset sahnesi çıkarcıların, küçük küçük koparıp parçalayanların değil; herkesin çıkarına olan gücü kararlılıkla büyütenin işidir. Bugün siyasete soyunanların bir kısmının dışarıya çalıştıklarına ve aynı zamanda kendilerine güç devşirdiklerine şahidiz. Bu olmaz! Hukuk bu gibileri yasalarla engellemelidir, vatan, millet, devlet, bayrak ve savunulması gereken diğer değerler için!
DevamıJeopolitik ve jeostratejik değerleri, strateji ve politika konularını ele alacağız. Türkiye’nin yeniden revizyona tabi tutulan dünya örgüsünde, tam da bu geçiş zamanında, bütün küresel güçleri gözeterek, kendi yolunu belirginleştirmesi gerekmektedir. ABD ve Avrupa stratejik hatalar yapmaktalar, Rusya ve Çin henüz net değildir. Ancak en önemlisi, Türkiye kenarda köşede bir coğrafyada da değildir, bütün güçlerin çıkar çatışmasının ve güzergahının üzerindedir. Coğrafyasının hakkını veren bir ülke olmaya en fazla muktedir millet, işte bu millettir. Milletçe yapılanlar çok, daha fazla neler yapılabilir, ilgili ve güncel stratejik konuları gelin gözden geçirelim. Böylesi önemli bir değerlendirmenin somut sonucu olmazsa eksik kalır. Dolayısıyla sonucu "bilinçli dinamizm" sloganıyla bağlayacağız, buraya nasıl geldik, birlikte inceleyelim.
DevamıBir yaklaşıma göre dünya tarihinde görüldüğü üzere, güçlünün de güçlüsü, liderin de lideri vardır. Öndeki güçler ve liderler üzerine yazılır çizilir, siyaset yapılır. Geri plandaki güçlerin ispatı ve tarifi belirgin olmadığından olsa gerek, bu konulara pek girilmez. Oyunu kimin bulduğu, vezir ne, piyon ne, bunlarla ilgilenmek yerine oyuna bakılır, siyaset oradadır; kim vezir, kim piyon, buna bakılır, hamleler üzerine konuşulur. Müsabakalar kalabalıklar içinde izlenir…
DevamıSosyo-politik Analiz – İç siyasetin bugüne gelen durumunu açıkça gözler önüne serebilmek için dört evrede inceleyeceğim. Birincisi, 2001 öncesini kapsıyor; ikincisi, 2002’den itibaren başlayan evre; üçüncüsü, 2009 ile başlayan evre; dördüncüsü, 2018 evresi, bugünler. Bu evreleri, taraflarını ve sonuçları gözden geçireceğim. Kim kazandı, kim kaybetti sorusunun cevabını da bu inceleme sonunda daha belirgin şekilde görebileceğiz kanısındayım. Ayrıca yeni sorular da ortaya çıkacak. Ama sonuçta millet ne diyor, buna bakmış olacağız. Sonunda siz de söyleyeceksiniz, bu millet gerçekten “Aziz!” diye. Bu Aziz Millet toplumsal bir barış, siyasal bir uzlaşma talebinde bulunuyor. Sese kulak verelim.
DevamıKarşınıza dikilene sorarsınız, “Dost musun, düşman mısın?” diye. “Düşmanım,” derse önce anlaşmaya davet edersiniz, dost olalım dersiniz, olmazsa mecburen savaşırsınız. Peki, meşru ve hukuki düzende ülkede politika yapanlar birbirlerinden neden düşmanmış gibi söz ederler? Türkiye seçimlere giriyor. Bu hatırlatmayı yapmayı bir insanlık borcu ve bir vatanseverlik ödevi olarak görüyorum. Açıklayayım. Sözcüklerin etimolojik anlamları önemlidir. Kültürlü insanların birbirleriyle anlaşma tonları bellidir. Böyleyken kültürlü biri bir sözcüğü bilerek negatif kullanıyorsa biliniz ki bir kasıt söz konusudur. Özellikle diplomaside bu tür kasti vurgular öne çıkar. Ben önce bu konuya dikkat çekecek önemli birkaç sözcüğü örnekleyeceğim. İkinci konu, köklü radikal zihniyetlerle alakalıdır. Sorunlu düşünceler…
DevamıPropaganda mı, kamuoyunu bilgilendirme mi? Bu soruya dair şahsi beyanım var! Ama ben kendini cin zannedenlerin yaptığı gibi davranmayacağım, usulünce açıklayacağım. Önceki bir yazıda Propagandanın Tarafları kimler bunu açıklamıştım. Bu yazıyla birlikte okunmasını salık veririm. Eğer konu Güvenlik ve Politika, Asker ve FETÖ ile mücadele (bu yazı Egemen Millet başlıklı incelemede) ise görüşlerimi geniş biçimde yazmıştım. Bu yazıları da merak edenler okuyabilirler. İnsan tanımak cinlik peşinde koşmaktan iyidir!
Devamı