Yüzde 99’un Yeni Orta Çağ’a Direnişi

12 Kasım 2023
Okuyucu

İsrail’in Gazze saldırısı insanlıkla ilgili temel düşünceleri sarsmaya başladı. Tüm dünyadaki vicdan sahibi duyarlı kalabalıklar bu meseleye, bir işgal, bir halkın egemenlik haklarına el koyma ve bir askeri durum gibi bakmanın yanı sıra, insani dram, soykırım ve adeta yüzde 99’un yüzde 1’e karşı koymasına dönüştü.

İsrail bu duruma, son dönemin siyasi çalkantılarıyla ve esasında İsrail Devleti’nin karakterine bağlı olarak geldi. İsrail’i sorgulamak başka bir şey, ama fiilen ortaya çıkan şuydu; soykırım! Bugün insanlık, en azından yüzde 99’luk kalabalık kesim, bu gibi bir büyük suçun bir parçası olup olmama noktasında derin düşünceler içerisinde.

İnsani suçun parçası olmak! Avrupa’dan sesler geliyor, şöyle diyorlar: “Hükümetleri yönetenler, İsrail’e silah gönderiyorsunuz, politik açıdan destek veriyorsunuz, diğer yandan ise; o destek verdikleriniz soykırım yapıyor, o halde bizler de bu suçun parçası oluyoruz!”

Şöyle hatırlayalım, 7 Ekim sabahı dünya ne tür bir düşünceyle uyandı? Batının ve İsrail’in anlatımına göre yazıyorum: “Terörist Hamas masum İsrail halkına saldırdı, tıpkı IŞİD gibi, gençleri boğazından kesti, bazılarını tutsak aldı, kaçırdı… Hamas’a karşı savaş!” Algı böyle geliştirildi, “meşru müdafaa hakkı” dendi, “İsrail istediğini yapmakta özgür, biz karışamayız, hatta istemeseler de İsrail’e her tür yardımı karşılıksız ve derhal yapar, onları koruruz,” dendi. Bu tür bir düşüncenin içinde şu vardı: “Filistin konusuna karşı değiliz, biz teröre karşı savaş yapıyoruz.”

Artık dünya biliyor, “küresel İslami terör” dedikleri fikri ve bazı örgütleri yaratan o akıl nasıl işliyor… Siyaset böyle bir şey, insanlık bunu görebiliyor. Medeniyetler Çatışması nasıl gelişiyor, farkındalar!..

Peki ortaya çıkan ne? İsrail ordusunun (IDF), Hamas’ın El-Kassam Tugayı militanlarıyla, yani silahlı silahlı ile karşı karşıya gelecek şekilde bir “savaş” olmadı. Ye ne oldu? İsrail ordusunun sivillere acımasızca saldırısına dönüştürdü, dünyanın bugüne kadar uluslararası hukuk bağlamında aldığı bütün külliyatı umarsızca çöpe atarak suça dönüşen bir süreci geliştirdi. Artık dünya buna tekisiz kalamazdı!..

Bu bir “askeri” mesele olmanın çok ötesinde “insani” durumu gözler önüne serdi. Filistin-İsrail konusu belli, bu konuda çok yol kat edilmesine rağmen bir türlü sonuca gidilemedi. Bunda büyük ölçüde İsrail’in ve onu destekleyen Batılı politikacıların ve bazı elit erklerin kasıtlı hareketleri var ki, bugün bunlar da sorgulanmaya başlandı. Artık soru şu oldu çıktı: “Acaba bu zalimlik bık denli yüksek boyuta geldi ise tekrar Orta Çağ (Neo-Medieval) karanlığına mı gömülüyoruz?”

İşte sarsıcı tablo bu! Hemen herkes ne yapması gerektiğini biliyor. Propagandanın nasıl yapıldığının da farkında. Acizlik hüküm sürmesin isteniyor. İnsanlık ayağa kalksın deniyor. Yeni Orta Çağ düşüncesini kabul etmeyen bir dünya var karşımızda. Demek ki konu Hamas da değilmiş!..

Şu yeni yetme ve dünyaca meşhur edilen filozofları uyardım yazılarımda, konuşmalarımda; “neredesiniz?” dedim durdum. “Acaba bu filozof bozuntuları o elit erklerin aparatı mıydı,” diye sordum, burada tekrar ediyorum.

Tarihte Kültür Savaşları oldu, bugün de oluyor hem yeni araçlarıyla. Tarihte kişisel hırsları için hedefindekilerin yanı sıra kendi halkına bile terör estiren Kazıklı Voyvoda türü canileri gördük. Eğer bugün çocukların ölümlerini diğer çocuklara gösteren katmerli zalimlerin serbestçe hareket edebildiği bir dünyada isek, şimdi yüzde 99 bunu görmeye başladı, sokaklara taştı.

Sonuçta neler oluyor? Hamas, kelime anlamıyla “direniş” demek. Bu Gazze gibi bir coğrafyada kendine göre “vatan mücadelesi vermeye çalışan bir örgüt,” şeklinde görülebilir ve “bugün İsrail Devleti ile savaş halinde,” denebilir. Eğer tam karşı taraftaysanız, buna yukarıda ifade ettiğim gibi, zalim İsrailli ve buna destek veren Batılı siyasetçilerin gözlüğüyle de bakabilirsiniz, bu başka konu! Gelelim ileriki dönemlere, ne oluyor konusunu anlatayım size: Dünyada giderek derinleşen bir uyanış hareketi var. Yüzde 99’un direnişine dönüşen bir hareket! Bu hareketin geleceğini düşünebiliyor musunuz? Küresel çapta mega-kentlerin merkezlerindeki kulelerde yaşayan yüzde 1’lik kesimin lüksüne ve acımasızlığına karşı direnmek isteyenlerin küresel direnişlerinin felsefesi bugünlerde somutlaşıyor. Belki bir-iki nesil sonrasının direnişçileri, “bize yol gösterenler” dedikleri noktada, bugün açıkça görülen ve bu zulmü göğüsleyen “masum” insanlar olacak. Masumlar kendilerini daha fazla ezdirmeyecek.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

ÖNCEKİ YAZI

Bilemezsiniz!..

DİĞER YAZI

Stratejiyi Bilmek

Politika 'ın son yazıları

22 views

Amerika’da Gazze Protestoları

Gazze'deki yaşanan zalimce olayların gerçekliği ve Batılı politikacıların ikiyüzlü uygulamaları bugün Amerika'da tartışılıyor ve protesto ediliyor. Yarın bu protestolar Avrupa'da da yaygınlaşabilir. Öyleyse diyebiliriz: Gazze sınırlarını aştı!
34 views

Irak’ta Aydınlık Dönemin Başlangıcı

Türkiye, Bağdat'ta Irak ile tarihi bir süreci başlattı, atılan imzalar var, geliştirilen yeni stratejiyle birlikte yapılacak işler var. Bunlar ekonomiden, kültürden, güvenliğe uzanan işler. En önemlisi, inanmışlık, güven ve umut ışığı!..
45 views

Filistin-İsrail Politikası Hakkında

Ortadoğu'da, ABD'nin "kontrol bende" dediği bir ortamda, İsrail'in şımarıklıkları ve İran'ın anlamsız çabaları sürerken, Filistin konusunda nasıl ilerleme sağlanabilir? Bu dramatik konuyu aktörleri belirterek gözden geçirelim.
47 views

Stratejik Algı Yönetimi

Strateji ile algı yönetimi bahislerini, canlı örnek olduğu nedenle, Ortadoğu, ABD ve İsrail ile açıklayacağım. Buradaki amacım yaşamda ve çıkarları elde etmede dilin ve yaratılan algının kullanılmasının ne kadar etkili olduğunu göstermektir. Evet, temel olarak bu bir iletişim konusu olsa da görüldüğü üzere, ülkelerin mücadeleleri ve savaşların nedeni dahi olabilmektedir.
79 views

Yapay ve Doğal

Size analitik bir yöntemle, halen Ortadoğu'daki onca yapaylığa ve yürütülen negatif amaçlı algıya rağmen, Türkiye'nin ne denli doğallık içinde ve istikrar amaçlı politika yürüttüğünü açıklayacağım. ABD ve Rusya gibi büyük güçlerin yanısıra, bölgede İran ve İsrail arasında yaşananları kavramsal boyutta irdeleyeceğim. Analizin her bir basamağında belirginleşen kuralları açıklayacağım.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme