irandaki-olaylar
İran'daki Olaylar

İran’daki Olaylar

2 Ocak 2018
Okuyucu

İran’da başlayan olaylar tüm dünyanın ilgisini çekti. Bazıları düşünebilir, acaba gerçekten sorun büyük mü?

Batı basınına dayalı haberleri izliyoruz: “İran’da ayaklanma… 20 ölü (açıklanan), yüzlerce yaralı… Ekonomik darboğaz… Yönetime tepki…” Trump ve İsrail kaynaklı yorumlar var. Örneğin Donald Trump, “İran’da değişim zamanı…” diye Twit atıyor. Trump’ın Twit’indeki ayrıntı önemli: “İran, Obama yönetimiyle yaptığı berbat anlaşmaya rağmen…”Beyaz Saray’dan yapılan açıklama şöyle, “Halkın kendini barışçıl bir şekilde ifade etme hakkını destekliyoruz.” İran Devlet televizyonu şöyle diyor: “Silahlı protestocuların karakolları ve askeri üsleri ele geçirmeye çalıştığı ve göstericilerin İran güvenlik güçleri tarafından püskürtüldüğü…” İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, “Halk hükümeti protesto etmek ve eleştirmekte özgürdür,” diyor. Buna karşılık halka bir uyarı var: “Provokasyona gelmeyin!” Ali Hamaney ise “Düşmanlarımız isyan çıkardı. Para, silah ve ajan gibi farklı araçlar kullanıyorlar,” dedi. Geçen hafta 28 Aralık’ta başlayan eylemler doğudaki Meşhed’de başladı, bugünlerde İran merkezindeki İsfahan’dan bazı eylem haberleri gelmektedir. Değişik bölgelerde 10-15 vilayette protestolar gerçekleşmiştir, halen sürmekte olanlar vardır. Gösterilerin arkasında İran ve Amerika olduğu iddia ediliyor. Buna karşılık İsrail Başbakanı Bünyamin Netanyahu bu iddiayı yalanladı. Peki nedir bu olay? Gelin birlikte tartışalım.

Yukarıda beyanatlara bakılırsa iki alternatiften söz edilebilir. Birincisi, olanlar iç sorun ama dışarıdakiler bunu başka şekillerde de kullanmak için fırsat olarak görmekteler. Eğer bu olasılık söz konusu ise tansiyon giderek düşecektir.

İkincisi ise şöyle, olanlar dışarıdan kurgulanmış ve her kesim kendi hamlesini yapmaktadır. Bu olasılıkla bakıldığında İran’ın söylediği “düşman” ülkeler kimler? Düşman varsa dostlar da olacaktır. Beyanlara bakılırsa Amerika, İsrail, Suudi Arabistan, Mısır vs. ülkeler olacaktır. Bunların Trump seçildikten bu yana yaptıkları hazırlıklar nedir, diye düşünecek olursak; Suudilerin Veliaht Prensini değiştirmeleri, şu çektirilen meşhur fotoğrafla hatırlanacağı üzere Trump, Sisi ve Selman’ın birlikte küreye el atmaları, Katar’a yaptırımlar, yeni silah anlaşmaları, Yemen’deki gerilim, terör örgütlerine karşı tutumlar, ABD tarafından Kudüs’ün başkent olduğunun tanınması, Suriye konusunda Rusya, Türkiye, İran inisiyatifiyle sürdürülen faaliyetlere gösterilen tepkiler vs. var. Ama en önemli konulardan biri de Trump’ın Amerikan halkını ve politikacılarını ikna etmek istemesi. Bu nedir? Obama’nın imzaladığı nükleer anlaşmanın iptali için işi tersine çevirmek adına gerekli meşru düzenin tesis edilmesidir. Eğer Amerika ve İsrail İran’a yönelik birlikte bir kampanya başlattı ise gerçekten bunu yapabilecek güce sahipler mi? Bu ikinci konuda sorulan son soru da bu olacaktır herhalde.

Almanya, İran ile öteden beri ticaret yapar. Almanya’nın İran’da yatırımları bulunmaktadır. İran’da kendi kontrolü dışında bir gelişme olur ise hop oturur hop kalkar. Çin ve Rusya İran ile politikasını işbirliği düzeyinde tutar. Çin, İran ile ekonomik ilişkisi en yüksek değerde olan ülkedir.

Protesto gösterileri 2009’da yapılan tartışmalı cumhurbaşkanlığı seçiminden bu yana İran’da en büyük gösteri olarak işaret edilmektedir. Gösteriler İran’ın ikinci büyük şehri olan Meşhed’de başladı ve yaygınlaştı. Protestocuların açığa çıkan sebepleri ekonomi, işsizlik ve enflasyon ile ilgiliydi. İnsanlar İran’ın neden içeride yoksulluk çektiğini, buna mukabil bölgesel çatışmalara neden çok para harcadıklarını soruyorlar. Gösteriler İran İslam Cumhuriyeti’ndeki önde gelen isimleri eleştirmektedir. Reformcular ve muhafazakârlar birbirlerini ve yabancıları suçluyorlar.

Olaylar başka vilayetlere genişler mi, zaman gösterecektir. Büyük ihtimalle şu an İran’da çok sayıda tutuklama vardır. Devlet olayların yayılmaması için sert davranıyor da olabilir. Dışa verilen mesajlar elbette dikkat çekmeyecek türden olacaktır. Demokrasi ve insan hakları bağlamında açıklamalar yapılacaktır.

Meşhed’in pozisyonunu özeldir. Bazı kaynakların verdiği bilgilere göre, ABD ve İsrail 1990’lardan bu yana doğu vilayeti Meşhed’e ajanlarını yerleştiriyor, kendine yakın bir toplum yaratma çabası içinde. Bu iddia ancak gizli servislerce doğrulanabilir. Türkleri de ilgilendiren Horasan bölgesindeki bu önemli vilayet Türkmenistan ve Afganistan sınırına yakındır, insan yapısı değişiktir ama İran’ın bilinçli demografi çalışması ile daha çok Farısi’dir. Hatta Meşhed, Kum şehrinden sonra Şiiliğin ikinci önemli merkezidir. İlgili servisler bu bölgedeki akademisyenleri, öğrencileri, ticaret erbaplarını Orta ve Güney Asya menşeli yapmak için çaba sarf etmişlerdir. Bölgede Tacik, Afgan, Uygur ve Özbek kökenliler vardır. Bölge petrol ve gaz yönünden fakirdir, daha ziyade ticaret ön plandadır.

Bir de şu olayı hatırlayalım, Haziran 2017 başında IŞİD tarafından Tahran’da ölümlü bir saldırı olmuştu. Bu olay dikkat çekiciydi. Hatta bazı analizciler, “IŞİD bir yana, Ortadoğu’da El-Kaide hortlatılıyor mu?” diye bile sormuşlardı. Demek ki olayların terör bağlantılı yönleri de bulunmaktadır. Eğer bu varsa bundan sonraki günlerde İran’da çeşitli terör eylemleri görülebilir.

Daha geçenlerde, Aralık 2017’de imzalanan ABD’nin Ulusal Güvenlik Stratejisi dokümanında İran ile ilgili geçen bahsi hatırlayalım. Yayılmacı İran devletinin çökmesinden bahsediliyor, cihad ideolojisi, sosyo-ekonomik durgunluk ve bölgesel rekabetteki ilişkileri birbirine bağlı sorunlar yaratıyor deniyor. Bu durumun Ortadoğu’yu tahrik ettiği ifade ediliyor. İran’ın bu yapısının önüne geçilmesi gerektiği işaret ediliyor. Amerika bölgedeki demokratik dönüşümlere ve ayrılıkçılara bir biçimde yeşil ışık yaktığını söylüyor.

Bugün Amerika’nın aldığı tavır bu dokümanda söylediğinden farklı değildir. Eğer Amerika İran’da düğmeye bastı ise bahsi geçen dokümandaki diğer alanlarda ve ülkelerde de bazı hareketlenmelerin olması söz konusudur. Bu bakış açısından böyle bir sonuç çıkarılabilir.

Tüm dünya Ortadoğu’daki bu sıcak gelişmeyi yakından izlemektedir. Türkiye ise hem kendine hem de İran’a bakarak bazı değerlendirmeler yapacaktır. İran’a bakarak yapılan açıklama şudur: “Huzur ve istikrarın korunmasına önem verilmeli… Kışkırtıcı söylem ve dış müdahalelerden kaçınılmalı.” Bugün İran’daki protestolar bize şunu gösteriyor: Bu olay İranlıların belli uygulamalardan hoşnut olmadıkları ve belli kesimlerin rejim tarafından baskı altına alındığı.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

ÖNCEKİ YAZI

Kudüs Kırmızı Çizgi!

DİĞER YAZI

Asi mi, Kahraman mı?

Politika 'ın son yazıları

33 views

Amerika’da Gazze Protestoları

Gazze'deki yaşanan zalimce olayların gerçekliği ve Batılı politikacıların ikiyüzlü uygulamaları bugün Amerika'da tartışılıyor ve protesto ediliyor. Yarın bu protestolar Avrupa'da da yaygınlaşabilir. Öyleyse diyebiliriz: Gazze sınırlarını aştı!
47 views

Irak’ta Aydınlık Dönemin Başlangıcı

Türkiye, Bağdat'ta Irak ile tarihi bir süreci başlattı, atılan imzalar var, geliştirilen yeni stratejiyle birlikte yapılacak işler var. Bunlar ekonomiden, kültürden, güvenliğe uzanan işler. En önemlisi, inanmışlık, güven ve umut ışığı!..
60 views

Filistin-İsrail Politikası Hakkında

Ortadoğu'da, ABD'nin "kontrol bende" dediği bir ortamda, İsrail'in şımarıklıkları ve İran'ın anlamsız çabaları sürerken, Filistin konusunda nasıl ilerleme sağlanabilir? Bu dramatik konuyu aktörleri belirterek gözden geçirelim.
60 views

Stratejik Algı Yönetimi

Strateji ile algı yönetimi bahislerini, canlı örnek olduğu nedenle, Ortadoğu, ABD ve İsrail ile açıklayacağım. Buradaki amacım yaşamda ve çıkarları elde etmede dilin ve yaratılan algının kullanılmasının ne kadar etkili olduğunu göstermektir. Evet, temel olarak bu bir iletişim konusu olsa da görüldüğü üzere, ülkelerin mücadeleleri ve savaşların nedeni dahi olabilmektedir.
91 views

Yapay ve Doğal

Size analitik bir yöntemle, halen Ortadoğu'daki onca yapaylığa ve yürütülen negatif amaçlı algıya rağmen, Türkiye'nin ne denli doğallık içinde ve istikrar amaçlı politika yürüttüğünü açıklayacağım. ABD ve Rusya gibi büyük güçlerin yanısıra, bölgede İran ve İsrail arasında yaşananları kavramsal boyutta irdeleyeceğim. Analizin her bir basamağında belirginleşen kuralları açıklayacağım.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme