abd-ile-yuksek-gerilim
ABD ile Yüksek Gerilim

ABD ile Yüksek Gerilim

14 Ocak 2018
Okuyucu

ABD, Türkiye ile Suriye’de “yüksek gerilim” yaşıyor. IŞİD ile mücadele etmek üzere kurulan uluslararası koalisyonda görev yapan ABD’li Halkla İlişkiler Birimi tarafından Suriye sınırındaki Türkiye’yi tedirgin eden PYD/YPG güçleri hakkında çok önemli açıklamalar yapıldı. Haber Reuters’ta da bir biçimde duyurulmuştur. Buna göre ABD “30 bin milisten oluşan bir sınır güvenliği birliği” kurulması çalışmasını yürütmektedir. ABD bu kapsamdaki görüşmelerini Suriyeli “müttefikleriyle” yaptığını açıklamaktadır. Sözü edilen birlik “Suriye’de Türkiye ve Irak sınırı bölgesinde görev alacak, 30 binlik gücün 15 bini YPG milisi olacak,” denmektedir. Koalisyon’dan verilen bilgilere göre, Suriye Demokratik Güçleri içindeki Araplar Fırat Nehri Vadisi bölgesinde, Türkiye sınırında ise YPG milisleri konuşlanacak.

Anlamı nedir? PYD ile ilgili siyasi bir oluşum söz konusudur ve bu oluşumun fiziki sınırları korunmak istenmektedir. Bu fiili durumun meşrulaştırılması çalışması anlamına gelir. Dolayısıyla YPG, ABD’nin teçhiz ettiği ve eğittiği meşru bir güç halinde olacak, barış görüşmeleri masasına taşınacaktır. Birliğin Suriye Demokratik Güçleri altında görev alacağına dikkat çekiliyor. Eğer böyle gerçekleşirse Suriye topraklarında ABD’nin güdümünde bir toprak olacak. Halen Suriye’de 2 bin ABD askerinin yer aldığı bilinmektedir. Böylelikle ABD kendine 30 bin kişilik bir güç daha meydana getirmiş olacak gözükmektedir.

Suriye sorununa kalıcı bir çözüm bulmak amacıyla Cenevre’de BM çerçevesinde görüşmeler devam ediyor. Türkiye-Rusya-İran Astana’da bir çaba içindedir. Bu çabanın Cenevre ile irtibatlandırılması aranan bir zemindir. Cenevre’nin yavaş ilerlemesi ise bazı soru işaretlerini beraberinde getirmektedir. Acaba ABD, PYD’nin bu oluşumunu tamamlamak için mi süreci yavaşlatmaktadır? Eğer böyle ise ABD, bir barış havası söz konusu olsa dahi, PYD’yi kullanarak Suriye’de Rus askeri üslerinin önüne bir set çekmek istemektedir.

Ancak Rusya ve ABD arasındaki bu “yerleşme” mücadelesi sürerken en olumsuz etki Türkiye’ye doğru meydana gelmiş olacaktır. Sınırında istemediği PKK uzantısı bir Kürt oluşumu resmileşecek gözükmektedir. Bilindiği gibi bu oluşum, Irak sınırından Akdeniz’e kadar uzanan ve Türk sınırının güneyini tamamen kapatan bir Kürt kuşağı anlamına gelecektir. Kuzey Irak’taki Barzani’nin kontrolündeki bölge ile birlikte düşünülürse, İran sınırından itibaren Akdeniz’e açılan bir Kürt toprağının sınırları çizilmiş olacaktır.

Geçtiğimiz günlerde Ankara’daki ABD Maslahatgüzarı DİB’lığına çağrılmış ve konu hakkında kendisinden açıklama istenmişti. Bugün Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da aynı konuda açıklama yaptı. “Teröre karşı her türlü müdahale hakkımız mahfuzdur,” diyerek sınır ötesi yeni bir harekatın başlayacağının sinyallerini vermiş oldu. ABD’nin “endişe verici adımlar” attığını işaret eden Kalın, YPG’nin bir kez daha terör örgütü uzantısı olduğunun altını çizmiş oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Tokat’ta yaptığı konuşma esnasında, “terörden arındırma operasyonunun Afrin ile devam ettirileceğine” dikkat çekmiştir. “Bir gece ansızın gelebiliriz!” ifadesi tekrarlanmıştır.

Basında, Türk topçusunun sınırın ötesine atışlar yaptığının ve Hatay bölgesinde tank sevkiyatının olduğunun, haberleri yapılmıştı. Yakın zamanda Türk birlikleri Suriye’deki görev bölgesini Afrin istikametinde genişletebilir. İki gün önce Erdoğan-Putin telefon görüşmesinin de bu anlamda yapıldığı tahmin edilmektedir.

Esad, ABD’nin topraklarında işgalci, PYD’nin ise hain olduklarını vurgulaması devam etmektedir.

Gelişmeler dikkat çekicidir. Bu konuda özellikle ABD ve Türkiye karşı karşıyadır. Askeri alanda olduğu gibi ikili ilişkilerin diğer alanlarda daha da gerginleşme potansiyeli vardır. Bunun adı yüksek gerilimdir!

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

ÖNCEKİ YAZI

Asi mi, Kahraman mı?

afrin-sonrasi
DİĞER YAZI

Afrin Sonrası

Politika 'ın son yazıları

27 views

Politikada Gri Kavramlar

Size politika amaçlı yapılan propaganda konusu içinde yer alan kavramsal bir temayı sunuyorum, grilik. Gri kavramların dış ve iç politika yansımalarına bakacağım. Özellikle ABD dış politikasında kendi çıkarına yaklaşımlar sergilemesi neticesinde görülen gri kavramlar konusunu işleyeceğim. Buna örnek olarak Filistin-İsrail, terörle mücadele, sözde soykırım tasarısı gibi konular da yer alacak.
107 views

Yerelde Yapısalcılık

Bir olaya bakış yöntemimde felsefe ve tarih olmaz ise ben bunu oldukça eksik görürüm. Hemen herkesin siyaset, seçim, belediye, vs. konuştuğu noktada ben, bu işte temel felsefe ve asıl stratejik açıklama nerede diye arıyorum. Dolayısıyla felsefi yaklaşım ve stratejik bakış tarzı siyaset üstüdür. Benim açıklamalarım bu noktada değerlidir; mevcut yapılanlar gibi değil, başka türlü tartışmaları kapsamaktadır. Açıkça yazayım: Kim kazanacak, iktidar veya muhalefet ne yapacak, türü ifadelerle değil; imar neye göre olmalı, altyapı ve üstyapı nasıl planlanmalı, ülke ekonomisine uyumluluk ne şekilde sağlanmalı, kanunlar ne içerikte olmalı, gibi piramidin üstündeki meseleler önemlidir.
157 views

Emperyalizm

Bugünün anlayışı, küresel imkanlar içinde sahip olunan alanları artırmak ve güçlenmek, değer üretimi rekabetinde gerilerde kalmamak fikri üzerinedir. Ruslar gibi sürekli “kahrolsun emperyalizm” diyeceğinize, “ben hangi değeri üretebiliyorum, hangi büyük pazarda kaça satıyorum,” diye bakın isterim. Bugün ülkeler bazında ABD, İngiltere, Çin, Japonya, Güney Kore, birlik bazında Avrupa Birliği, küresel şirketler bazında sürekli sayısı artan ve yenilik üretenler, esasen bunlar değerleri zorluyorlar ve muhatap alınıyorlar. Daha fazla muhatap alınabilmek için yapılması gerekenler belli! Olan şu: Muhatap alınanların ve değer üreticilerinin daha fazla yayılması fikri!..
165 views

Doku Bozumu

Bu makale Ortadoğu'da kangren olan meseleleri stratejik düzlemde incelemektedir. Mevcut dokuyu bozan yapay düşünceler ile gerçekte olanlar arasındaki farkı bütün çıplaklığıyla dile getirmektedir. Halen bölgede savaş, çatışma, suç, terör, işgal, soykırım, gibi pek çok olumsuzluk yaşanmaktadır. Uluslararası sistem bu olup bitene çare bulamamaktadır. Suriye, Irak, Lübnan, Yemen, Libya, gibi ülkelerin halkları harap ve bitap düşmüş durumdadırlar.
227 views

Devlet-dışı Aktörler

Burada gayet karmaşık, iç içe geçen ve masum insanların istismarına dönük olayları ihtiva eden, bütün gayrimeşru faaliyetleri, politikaları, planları ve operasyonları, terörizmden tutunuz, vekalet savaşlarına, buradan iç savaşlara, gri bölge operasyonlarına, meşru görünse de esasen çıkara hizmet edenlere, meşru siyaset yapmak ve bunu geliştirmek varken, siyaset alanını anti-demokratik yöntemlerle daraltanlara kadar, birçok durumu kısaca da olsa açıklama imkânımız oldu. Meşruluk ile gayrimeşruluk arasındaki perdeyi görmek veya belirlemek çok çok önemlidir. Ben de sizler de hep birlikte bu dünyada birer aktörüz, tıpkı devletler, hükümetler, liderler, şirketler, gibi. Politika, insana has bir yetenek, işlev ve özelliktir. Meşruiyet dahilinde kalabilmek çok önemlidir. İnsanlar, istikrar, barış ve esenlik içinde yaşamayı, gelişmeyi, evlatlarını refah ve güven içinde yetiştirmeyi istemektedir.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme