bugunku-feto-pdy-konusu
Bugünkü FETÖ/PDY Konusu

FETÖ ile Mücadele Ne Durumda?

9 Kasım 2018
Okuyucu

FETÖ bitmedi mi? Hemen her gün haberlerde görülmekte, FETÖ’den gözaltına alınan askerler, polisler, finans kaynakları, öğretmenler, hukukçular… “Siyasete gelinemedi,” diyenler de çıkıyor arada. Ama anlaşıldığı kadarıyla bir biçimde mücadele devam ediyor. Bugün de tutuklamalar var. Halktan şöyle sorular geliyor; “FETÖ bir daha eline silahı alıp milletine doğrultabilir mi?” diye. Hem bu soruya hem de konuya mümasil bazı noktalara değinelim.

Bir daha FETÖ eline silah alıp milletine doğrultamaz. Silahlı kurumların içinde FETÖ’cüler bitti mi? Elbette bitmedi. Bunlara yönelik mücadele sürüyor. Fetömetre, ankesörlü telefon, itirafçılık, vs. metotlarla elde edilen bilgiler çerçevesinde hem 15 Temmuz döneminden kalan artıklar hem de yeniden şekillendirilmeye çalışılan kesimler bu yollarla mahkeme önüne çıkarılacaktır.

15 Temmuz akşamı eline silah alıp milletine doğrultan hainler şu an hesap veriyorlar, adalet yerini bulacaktır. Şu an bile bu kesimin tek amacı var; dışarıya çıkmak, kendilerince, “yarım kalan işlerini tamamlamak”. Ama buna imkan bulamayacaklardır. İyi de hepsi yakalandı mı? Eline silah alan çok büyük ölçüde yakaladı; görüntülerden, sorgulamalardan, ifadelerden, tanıklardan, belgelerden…

Peki, bu darbeci kesim henüz eline silah doğrultma emrini almadan önce, kurumları ve bunun içinde özellikle orduyu ele geçirme safhasındayken, bugün örgütün hiyerarşik yapısı ile tanımladığımız imamların dışında, kendilerine kurumun içindeki teknik ve idari konularda gönüllü rehberlik eden ve aralarında koordineli çalışan, şu an içeride olanlara vaktiyle uzun yıllar “abilik” yapmış kesim nerede? Bunlar şu an emekli maaşı alıyorlar veya başka hallerdeler, sözümona vatan-millet konuşmaları yapıyorlar, bazıları da iş adamı oldular. Adalet bunlara ne zaman ulaşır dersiniz? Zira bu kesimler vaktiyle, o örgütçü atamalarda, terfilerde, hileli sınavlarda, memur alımlarında isim isim, silah sistemi tercihlerinde tek tek, savunma ve güvenlik politikalarında dosya dosya, pek çok önemli bahiste işin arka planında sevk ve idare eden konumundaydı. Eminim sıra bunlara da gelecek, ama bu kesim çoktan renklenmiş olabilir!

Yurt içindeki FETÖ’üler kendi tabirleriyle, renklendirme yöntemiyle kamufle olmaya çaba sarf ediyor. Bu renklendirme işinde başarılı olan kesim var mı? Evet. Hiç beklemediğiniz, tahmin edemeyeceğimiz yerlerde, belki de şu an tutuklanan bir memurdan daha güçlü olduğu düşünülebilecek bazı kişiler kendilerini başka oluşumların içinde gizleyebilmişlerdir. Buralara da bakılacak ve FETÖ ile mücadele bu yönleriyle de sürecektir.

Halkın her seçim döneminde aklının ucunda tutması gereken bir konu var, “Hangi partiden olursa olsun, acaba öne çıkmaya çalışan kimse FETÖ’cü mü?” diye. Çünkü renklendirme ile çok yere dağılmış haldeler. Hiç umulmadık yerlerde bu örgütün elemanını bulmanız mümkündür. Halk bunu bilebilir de bilemeyebilir de… Devlet görevlileri seçim dönemlerinde bu alana biraz daha odaklanmalılar, öyle değil mi?

FETÖ bir daha silahlı bir kalkışma yapamayacaksa, nasıl etkili olacak? Oluyor zaten! İşin “sinsi” olan kısmı burada. Daha çok sınır dışındaki noktalardan propaganda ve ekonomik saldırılarını sürdürüyorlar. İnternet gazetelerinden, sosyal medyadan, videolardan, vs. çeşitli platformlardan propaganda malzemesi üretiliyor ve mevcut mecraya akıtılıyor. Mevcut mecrada halk var. Örneğin şu an bile halktan birinin beğendiği veya yorum yazdığı bir caps’in üreticisi FETÖ’cü olabilir. Propaganda başlı başına bir konudur; stratejiktir, tekniktir, aldatıcıdır…

Ekonomi çerçevesindeki etkinlikler başka şekilde oluyor. Burada da kapsamlı bir çaba söz konusudur. Bazı alanlarda lobicilik yapmaktan veya para karşılığı bazı yayın organlarında yazı yazdırmaktan tutunuz, önemli finans şirketlerinin yöneticilerini, aracılarını, komisyoncularını kiralayıp işlem yaptırmaya varana dek çaba sarf ediliyor.

15 Temmuz’dan bir hafta önce yurt dışındaki bazı önemli kişilere, “ülkeye gidin ve mevcutlara destek verin,” talimatı ile bir tür “çağırma” yöntemi uygulamışlardı. Gelenler oldu, gelmeyenler de; gelenlerden bir kısmı ülkede kaldı, şu an renkliler, bir kısmı da dışarıdaki işlerine güçlerine döndüler; ama halen “küreselci” faaliyetlerinin başındalar. Bu manada iş dünyasında, okullarda olanlar var, vs. Dışarıdaki kesimler bulundukları ülkelerde halen toplantılar yapıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti dış temsilcilikleri maharetiyle ve her dış seyahatinde buralara gidildiğinde, hem Türkiye’ye yönelik hem de bulundukları yerlerde yapageldikleri devleti ele geçiren türden uygulamalar için, yerel yetkililere ve muhataplara bu kesimlerle ilgili bilgi vermektedir, mücadelesini oralarda da sürdürmektedir.

Bir de sosyolojik ve psikolojik bakımdan mücadele konusu var. Yine kurumsal veya bireysel çapta, hemen herkes FETÖ ile mücadelede, “o işler yanlıştı,” bağlamında bir bilinçlenme süreci yaşıyor. Karanlık emeller peşinde koşmak yerine, meşru çabalar içinde kalınması adına çeşitli rehabilitasyon çalışmaları sürdürülüyor.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

abdnin-pkk-acilimi
ÖNCEKİ YAZI

ABD’nin PKK Açılımı

israil-ve-gazze
DİĞER YAZI

İsrail ve Gazze

Güvenlik 'ın son yazıları

175 views

Etki Ajanlığı Yasası

Bu çağda, etki ajanlarına karşı önlem almak ve ülke yararına çalışanların eline mücadele etmek adına imkan vermek gibi konularda aksi düşünülebilir mi? Bu gerekli, ülke güvenliği açısından yerinde bir hamle. En azında caydırıcılık çok önemli. Ajanlar ve etki ajanları öyle cirit atmasınlar... Gerekli önlemleri ve bu kapsamda belli yasal düzenleme imkanlarını yaratalım. Her türlü tehdit var. Onları caydıralım, caydırıcı nitelikte ülkenin somut eylemleri olsun. Türkiye'de istihbarat hizmetleri 2014'dan itibaren iyi bir seyirle gelişiyor. İlk olarak operasyon yapma imkanı oldu. Kötü mü? Operasyonel İstihbarat gayet başarılı. Teröristler ve bölgemizdeki hasım ülkeler bunu görüyorlar, dikkatleri çekildi. Şimdi de bu tür ilave yasalar olsun isterim. Doğru adım! Elbette ben bu konuyu istihbarat açısından ele alacağım, uzmanlığım bu yönde. Hukuk konusu ayrı.
79 views

Yeni Üstünlük Mücadelesi ve Savunma Anlayışı

Temel konumuz silahlanma ve polemoloji olacak. Bu alanda yeni anlayışları irdeleyeceğiz. Genel savunma ve silahlanma politikalarına, büyük güçlerin aldıkları pozisyonlara, örnek olarak ABD'nin savunma yöntemine ve son olarak yeni üstünlük mücadelesi kavramlarına değineceğim. Bahsedeceğim yeni üstünlük mücadelesi terimleri neler? Oyun değiştiricilik, sistemlerin sistemi mimarisi, otonom kor sistemler, tam baskılama veya üstünlük kurma (dominasyon), bütün yönleriyle nüfuz etme (penetrasyon), istihbaratın penetrasyonu ve caydırıcılık için silahlanmak, olacak. Bunları neyle yapabilirsiniz? Bu makalede size ipuçlarını vermiş olacağım.
73 views

Otonom Orduların Tartışması

Teknoloji geliştikçe otonom sistemler cephede yerlerini alıyorlar. Kara, hava, siber-uzay, deniz, derin ve geniş cepheler... Bu konu başka ülkelerde hem askeri hem sivil, çeşitli uzmanlarca tartışılıyorken, Türkiye'de henüz o noktaya gelinemedi. Savaşın bilim ve sanatı yönüyle ben size özgün bir tartışma başlatmak isterim.
107 views

İsrail’in İran Saldırısı ve Polemolojik Analizi

19 Nisan gecesi İsrail, İran-İsfahan'daki bir askeri hedefi vurdu. Önce alınan bilgiler ve geliş yöntemleri doğru mu yanlış mı tartışıldı. Ancak, olağanüstü denebilecek türden yeni bir süreçle ilgilendiğimiz gayet açıktı. Ben sizlere bir askeri analiz yaparak, eldeki bilgileri de kullanmak suretiyle, bazı poüemolojik sonuçlar çıkarıp sunmak istiyorum.
152 views

İran Yine İsrail’e mi Çalıştı?

1 Nisan'da İsrail, İran'ın Şam elçiliğine saldırdı. 13 Nisan'da İran, İsrail'e günü-saati belli bir misilleme operasyonu yaptı, adı: Operation True Promise! 15 Nisan itibariyle durumu gözden geçirelim.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme