Maket Uçak Tehdidi

21 Mayıs 2021

Birkaç gündür Güney Doğu Anadolu bölgemizde askeri birliklerimize yönelik PKK terör örgütü tarafından patlayıcı yüklü maket uçaklarla (dron) saldırı girişimi olmaktadır. Şükür ki bu tür saldırılardan herhangi bir zayiat yok. Ancak konuyu tartışmaya açmakta yarar olacak kanısındayım.

Dron tehdidi hususu bütün dünyada ele alındı. Kanunlar çıkarıldı, önlemler geliştirildi. Amaç, hava sahasının kontrolünden tutunuz, istenmeyen olayları önlemeye dek, pek çok içerikle beraber konu tartışılıyor. Yasa dışı uçan dronu önlemek için önlemler arasında sinyal bozucular, eğitimli kuşlar, yerden atılan kinetik mermiler vs. oldu. Bir yandan dronlar geliştirildi, diğer yandan önleyici teknikler devreye kondu.

Özelde ise konu PKK terör örgütünün bu saldırı yoluna girmesiyle alakalıdır. Terör örgütünün sıkıştığı bu noktada, sürekli bir arayışta olduğu ve sansasyonel bir eylemle ismini tekrar duyurmak istediği görülüyor. Şimdi de dronla eylem yapmanın peşinde.

Hatırlıyorum, gazeteler yazmıştı, vaktiyle Anıtkabir’e dron saldırısı olacaktı diye… Ülkece bu konuya uzak değiliz, gündemimize öteden beri girmiş bir konudur. Şimdi de Diyarbakır, Batman ve Şırnak’ta eylem girişimleri oldu.

Türkiye kanunen gerekeni hazırdı, uyguluyor. Ülkede izinsiz hava vasıtası uçamaz. İyi de örneğin dün gece 00:30 sularında olduğu gibi, Batman Meydan Komutanlığı tesisine yakın mezarlık bölgesinden, diyelim genç yaştaki örgüte müzahir kişilerin bu eylemde kullanılmaları halinde, kanunen o saatte ne yapabilirsiniz? Bu soruyu terör örgütünün istismar ettiği bölgedeki yerleşim yerlerinde genelleyerek tekrar sormanız mümkün.

Savunma Bakanlığı ve Valilik açıkladı, sorun yok. Dikkatli personelin aldığı önlemle eylem girişimi savuşturuldu. Bizim dikkatli personelden yana derdimiz yok elbette, olmadık bir durumda eylem girişiminin bertaraf edilmesi esas olmalıdır. Yetkililer mutlaka bu konuda kapsamlı ve esaslı bir çözüm için girişimlerde bulunmuşlardır. Çok yakın zamanında bunun somut örneklerini göreceğimizden şüphemiz yok. Hatta milli savunma sanayimizin de katkısıyla bu tür meselelere çözüm üretmek de güç değildir. Bizim için iftihar edilecek bir meseledir, bunu da ilave edelim.

Elbette sorular geliyor, buna istinaden aramızda tartışıyoruz. Daha çok ilkesel yönden durumu gözden geçireceğiz. Bu sebeple, yerleşim yerleri ve güvenlik alanları için çok daha özel önlemler alınması gerekiyor. Yöre şartları ve dinamikleri ölçüsünde yeni imkan ve kabiliyetlerin kazanılması gerekiyor. Neticede 2 kg patlayıcı taşıyan kısa menzilli basit bir maket uçak, demeyin! Bugün böyle, yarın daha başka olabilir. Önlemler özel meseleleri de içine alarak geliştirilmelidir.

Önlemler ne olursa olsun, ilk olarak mücadele dış halkadan başlanarak yapılır. Savunma meselelerinde caydırıcılık çok temel bir prensiptir, bu konuda da gereği düşünülür. Tedarik usulleri kontrol edilir. Tedarik, eylem hazırlığı ve diğer emareler ölçeğinde önceden haber almak için düzenekler kurulur. Teröristleri izlemenin yanı sıra, yerleşim yerlerinde bu konularla ilgilenen örgüte/örgütlere müzahir kişilerle ilgili çalışmalar yapılır. Ancak asıl olan bir sistemle hava sahasında hakim olunmasıdır. Bu da önce elektronik/sinyal sistemleriyle açıklanan önlemleri gerektirir. Daha sonra 7/24, kinetik ve kinetik olmayan yöntemleri kullanan önleme vasıtasının ilgili alanlarda bulunması, deneyimli personel tarafından kullanılması hususudur.

NOT: Fikri mülkiyet hakları gereği bu bilgileri referans vererek kullanabilirsiniz.

Gürsel Tokmakoğlu

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

ÖNCEKİ YAZI

Gazze’de Ateşkes

DİĞER YAZI

Gölge Savaşı

Güvenlik 'ın son yazıları

Savaşta Teknoloji Kullanımı

Birincisinden dördüncüsüne kadar her nesil savaş biçiminde gördüklerimiz, sert güçten makine kullanım becerisine doğru bir değişimi gösterdi. Bugün yeni nesil savaşlar uygulanırken, artık beşinci nesil savaşlar oluyor, burada teknolojinin sahadaki taktik uygulama becerisini hesaba katmamız gerektiği açık. Konu şu, savaşta durumu değiştirme inisiyatifiyle hareket eden teknolojiyi kullanım bilinci yüksek askerleri düşünüyoruz. Bunlar bize yeni bir tariflerin yapılmasını gerektiriyor: Gelişen teknolojiye göre askerin sahadaki uygulamasını tam uyumlu hale getirmek, hatta askerin bu yeteneğine başvurarak savaşı kazanmayı bilmek.

Etki Ajanlığı Yasası

Bu çağda, etki ajanlarına karşı önlem almak ve ülke yararına çalışanların eline mücadele etmek adına imkan vermek gibi konularda aksi düşünülebilir mi? Bu gerekli, ülke güvenliği açısından yerinde bir hamle. En azında caydırıcılık çok önemli. Ajanlar ve etki ajanları öyle cirit atmasınlar... Gerekli önlemleri ve bu kapsamda belli yasal düzenleme imkanlarını yaratalım. Her türlü tehdit var. Onları caydıralım, caydırıcı nitelikte ülkenin somut eylemleri olsun. Türkiye'de istihbarat hizmetleri 2014'dan itibaren iyi bir seyirle gelişiyor. İlk olarak operasyon yapma imkanı oldu. Kötü mü? Operasyonel İstihbarat gayet başarılı. Teröristler ve bölgemizdeki hasım ülkeler bunu görüyorlar, dikkatleri çekildi. Şimdi de bu tür ilave yasalar olsun isterim. Doğru adım! Elbette ben bu konuyu istihbarat açısından ele alacağım, uzmanlığım bu yönde. Hukuk konusu ayrı.

Yeni Üstünlük Mücadelesi ve Savunma Anlayışı

Temel konumuz silahlanma ve polemoloji olacak. Bu alanda yeni anlayışları irdeleyeceğiz. Genel savunma ve silahlanma politikalarına, büyük güçlerin aldıkları pozisyonlara, örnek olarak ABD'nin savunma yöntemine ve son olarak yeni üstünlük mücadelesi kavramlarına değineceğim. Bahsedeceğim yeni üstünlük mücadelesi terimleri neler? Oyun değiştiricilik, sistemlerin sistemi mimarisi, otonom kor sistemler, tam baskılama veya üstünlük kurma (dominasyon), bütün yönleriyle nüfuz etme (penetrasyon), istihbaratın penetrasyonu ve caydırıcılık için silahlanmak, olacak. Bunları neyle yapabilirsiniz? Bu makalede size ipuçlarını vermiş olacağım.

Otonom Orduların Tartışması

Teknoloji geliştikçe otonom sistemler cephede yerlerini alıyorlar. Kara, hava, siber-uzay, deniz, derin ve geniş cepheler... Bu konu başka ülkelerde hem askeri hem sivil, çeşitli uzmanlarca tartışılıyorken, Türkiye'de henüz o noktaya gelinemedi. Savaşın bilim ve sanatı yönüyle ben size özgün bir tartışma başlatmak isterim.

İsrail’in İran Saldırısı ve Polemolojik Analizi

19 Nisan gecesi İsrail, İran-İsfahan'daki bir askeri hedefi vurdu. Önce alınan bilgiler ve geliş yöntemleri doğru mu yanlış mı tartışıldı. Ancak, olağanüstü denebilecek türden yeni bir süreçle ilgilendiğimiz gayet açıktı. Ben sizlere bir askeri analiz yaparak, eldeki bilgileri de kullanmak suretiyle, bazı poüemolojik sonuçlar çıkarıp sunmak istiyorum.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme