Gürsel Tokmakoğlu|
Okuyucu
|
ABD güvenlik bürokrasisi Venezuela için toplandı. Venezuela’da son durum ne? ABD ne düşünüyor?
Venezuela’da 23 Ocak 2019’da kendini devlet başkanı ilan eden Meclis Başkanı Juan Guaido, salı günü (30 Nisan) Caracas’taki La Carlota Hava Üssü yakınında etrafında bir grup askerle çektiği ve sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden yayımladığı üç dakikalık bir videoyla halka ve askerlere sokağa çıkma çağrısı yaptığına şahit olduk. Başkent Caracas’ta bazı askeri birliklerin yolları kestiği ve bazı yollarda da askeri araçların müdahaleleri görüldü. Bu küçük bir cuntacı grubun darbe girişimiydi. ABD yönetimi ve bazı Avrupa ülkeleri Guadio ve taraftarlarının darbe girişimine tam destek veren açıklamalar yapmıştı. Ancak sonuç alamadılar. Gelinen noktada Batılı büyük enerji şirketleri tarafından petrol ve doğal gaz üzerinden yapılan hesapların tutmadığı bir durumla karşı karşıya kalınmış oldu. OPEC üyesi Venezuela’nın ABD için “yeni Küba sorunu” olduğu yönünde düşünceler ileri sürülmektedir.
Venezuela Savunma Bakanı Vladimir Padrino Lopez ise darbe girişimine karşı koyacaklarını belirterek şu açıklamayı yaptı: “Biz silahlı kuvvetler olarak anayasal düzeni savunmaya yemin ettik. Hain darbe girişimi karşısında teyakkuzdayız. Askeri birliklerde olağan dışı bir durum söz konusu değil, herkes komutanların emrindedir.”
Başta Rusya olmak üzere değişik ülkeler Venezuela’da seçimle işbaşına gelmiş Nicolas Maduro yönetime yapılan bu dayatmanın durdurulması ve dışarıdan müdahale edilmemesi gerektiğini, kararı halkın vereceğini ifade ettiler.
Rusya Devlet Başkanı Putin’in ABD Başkanı Trump ile dün (3 Mayıs) yaptığı telefon görüşmesinde esasen nükleer silahlar ve Kuzey Kore konusu görüşülmüş, ancak Putin Trump’a Venezuela’ya müdahale etmemesi yönünde hatırlatmada bulunmuştur. Bilindiği gibi Venezuela’ya Rusya’nın S-400 dahil silah sistemleri satmaktadır. Petrolü millileştiren milliyetçi ve sosyalist çizgideki önceki Başkan Hugo Chavez’in kurduğu düzeni sürdüren Maduro yönetimi Rusya ve Çin gibi ülkelerle iyi ilişkiler içindedir.
Putin ve Trump arasındaki görüşmenin sonrasında Pentagon’da önemli bir toplantı daha gerçekleşti. Bu toplantıda Venezuela’da devam eden kriz için askeri seçeneklerin tartışıldığı bilgisi sızdırıldı. Toplantıya ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun, ABD Savunma Bakan Vekili Patrick Shanahan’ın ve Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’ın katılması dikkat çekti.
Açıklama yapan bir yetkili, ayrıca çarşamba günü benzer bir görüşmenin daha yapıldığını ve Savunma Bakan Vekili Shanahan’ın Venezuela’daki duruma dair Twitter’dan yaptığı paylaşımın bu görüşmenin ardından geldiğini ileri sürdü. Shanahan bu tweetindeki ifade şuydu: “Bu zorbalıkla özgürlüğün mücadelesidir. Başkan Trump’ı tekrar ediyor ve Venezuela halkı için tüm seçenekleri değerlendiriyoruz.”
Görünen o ki ABD’nin Venezuela’daki duruma müdahalesi sürmektedir. Askeri seçenek sanıldığı gibi gidip taarruz etmek biçiminde olmayacaktır. Toplantılarda örtülü harekât yapan özel kuvvetlerin ve paralı çalışan güvenlik şirketlerinin gerçekleştirebileceği seçenekler üzerinde durulduğu düşünülmektedir. Esas olan ise ABD’nin Venezuela halkını etkilemek için yürüttüğü faaliyetlerin değerlendirilmesidir. Bu bakımdan verilen maddi destekler, gerçekleştirilen propaganda kampanyaları ve uluslararası yöntemler vardır.
