liderlerin-beyaz-saray-gorusmesi
Liderlerin Beyaz Saray Görüşmesi

Liderlerin Beyaz Saray Görüşmesi

17 Mayıs 2017
Okuyucu

Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin seyri üzerinde duracağız. Görüşmeler sonrası anlaşılan o ki, bir rahatlama havası var!..

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 16 Mayıs günü Beyaz Saray’da ABD Başkanı Trump’ı ziyareti sonrası değerlendirmelerde bulunan uzmanların çoğu Türk-ABD ilişkilerinin olduğu yerden devam ettiğini teyit eder cümleler kurmaktalar. ABD tarafı Türkiye’nin iyi bir müttefiki olduğunu işaret etmeye devam ediyor. IŞİD ve PKK terör örgütlerine karşı sürdürülen mücadeleye destek var, bunda da değişiklik yok. Bu gibi açıklamalardan daha başka türden beklentide olanların ise kuvvetli endişeleri olmalı ki kendilerine göre bazı çıkarımları değerlendirme olarak yazma gayreti içine girdiler. Esasen bu liderler zirvesinin özeti, zor olmayan bir görüşme olduğudur. Eğer sahada bazı zorluklar görülecekse, bunlar zaman içinde meydana gelecek detaylara göre açıklanacak mahiyette olacaktır.

Ziyaret öncesi Ağır Silah Meselesi ve Türk-ABD İlişkileri başlıklı yazımda savunduğum görüşlerde pek bir değişiklik olmadı. Trump, Suriye Kürtleri olarak ifade ettiği PYD’yi IŞİD’e karşı kullanmaya devam edecek görünüyor. ABD, Türkiye’nin bu yöndeki endişelerini dinlemiş ve ileride doğabilecek bu türden meseleleri düzenleyici tedbirleri almaya söz vermiştir. Ama görüşmede özellikle PYD ile ilgili bir başlığı irdelemeye gerek duymamış olabilir. Nitekim basın önünde yapılan açıklamalar da durumun bu yönde olduğunu teyit eder niteliktedir.

Trump’ın, Türkiye bizden silah istedi, verme kararı aldık, türünden bir açıklamada bulunması aynı zamanda, ben istediğime silah veririm, size de veriyorum, PYD’ye de, kimse buna müdahale edemez, anlamına gelen bir konuşma yapması, durumu tüm çıplaklığıyla açıklar mahiyettedir. Ayrıca bu sinyal Türkiye’nin Rusya-Çin-Hindistan ekseninde arayabileceği yeni silahlanma programlarına ve güvenlik politikalarına da engel olunması türünden bir ifadedir.

Neler beklenebilir? Türkiye ABD önderliğindeki bölgesel ve küresel dış politikalara dahil olarak durumunu muhafaza edecek görülmektedir. Yani Türkiye belirlediklerini orada söylemiş ama diplomasi gereği güçlük çıkaracak bir tavra girmemiştir. Buna karşılık Türkiye’nin önemli ve özel isteği ise daha çok iç sorun hüviyetindeki FETÖ konusunda yapılan müracaatlara olumlu cevap alınması olacaktır. Bu konudaki alınacak sinyallerin yönü yakın zamanda görülecektir. Eğer FETÖ’ye karşılık ittifak halinde IŞİD’e (Rakka’ya, Musul etrafını temizlemeye…) bir harekât görüşmesi yapıldı veya yapılıyor ise durumun netleşmesi için bunu da göz önünde tutmak gerekebilir. Daha önceleri ifade ettiğim gibi, Suriye ve IŞİD sorununun ağırlıklı yüklerinden kurtulacak olan ABD gözünü büyük ölçüde Pasifik’e kaydıracaktır. Dolayısıyla mevcut ortaklarıyla bir biçimde işi tamamlamanın planını yapmaktadır. Bu planının değiştirmediği görüldüğüne göre Türkiye ABD ile birlikte hareket edecektir. Peki, PKK ne olacak? Belki yeni bir isimle ve vizyonla karşımıza çıkacaktır ve herkesin kabullenmek durumunda kalabilceği bir tabloyu Suriye olayı netleştikten sonra anmış olabileceğiz!

İki liderin görüşmesinde Trump tam bir iş adamı gibi davranmıştır. O halde işler bu bağlamda devam edecek, denilebilir. Elbette bu görüşme, hukuku ihlal ettiği nedenle Trump’ın görevden azli gibi bir tartışmanın başlatıldığı aynı günde yapıldı. Dünya böyle!..

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

agir-silah-meselesi-ve-turk-abd-iliskileri
ÖNCEKİ YAZI

Ağır Silah Meselesi ve Türk-ABD İlişkileri

bruksel-sonrasi
DİĞER YAZI

Brüksel Sonrası

Politika 'ın son yazıları

40 views

Politik Vizyona Göre Konumlanma Stratejisi

Ülkeler için sihirli kelimeler refah ve güvenlik, öyle değil mi? Peki 2030’lardan sonrasına bakın, dünyadaki gelişmeler ve Türkiye özelinde cevap arayın, vizyonumuz ve stratejimiz ne, refah ve güvenlik için neler düşünülmeli? Bu stratejik-vizyona esas olacak şekilde, politik anlayışımız, sosyo-politik ve sosyo-ekonomik etkileşimlerimiz ne durumda, neredeyiz, ne tarafa doğru gidiyoruz, riskler neler?
37 views

İsrail Gazze’de Ne Yapmak İstiyor? 

Hamas-İsrail çatışmasında 7 Ekim’den bu yana 212 gün geçti, Gazze konusunda ne noktadayız? Şurası net, 12 bini çocuk 35 bin Gazzeli öldürüldü, 1,5 milyon insan şu anda çok zor şartlarda yaşıyor, en son noktada Refah’a saldırı oldu olacak türü bir İsrail baskısı da sürüyor.
66 views

İkinci One Minute

Eğer dünya büyük bir krize doğru giriyorsa, Türkiye yaşadıklarının yaralarını büyük ölçüde sardı, geleceğe hazır gibi, ekonomik sorunlarla ilgilenmeyi bir yana koyuyorum, ama İsrail yeni ve kaotik dünya dönemine daha büyük bir sorunlarla gireceğe benziyor. Gazze konusu travmatik! Bu stratejik analizi, Türkiye merkezinde gerçekleşen olaylarla açıkladıktan sonra, 2024 itibariyle gelecekte bizi neler bekliyor, diye sorarak ele alıyorum.
61 views

Amerika’da Gazze Protestoları

Gazze'deki yaşanan zalimce olayların gerçekliği ve Batılı politikacıların ikiyüzlü uygulamaları bugün Amerika'da tartışılıyor ve protesto ediliyor. Yarın bu protestolar Avrupa'da da yaygınlaşabilir. Öyleyse diyebiliriz: Gazze sınırlarını aştı!
72 views

Irak’ta Aydınlık Dönemin Başlangıcı

Türkiye, Bağdat'ta Irak ile tarihi bir süreci başlattı, atılan imzalar var, geliştirilen yeni stratejiyle birlikte yapılacak işler var. Bunlar ekonomiden, kültürden, güvenliğe uzanan işler. En önemlisi, inanmışlık, güven ve umut ışığı!..
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme