Terörü sona erdirmek için Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun geçen günlerde Mardin de açıkladığı terörü bitirmek adına on maddelik kapsamlı master plan tüm yurtta tartışılmaya devam ediyor. Bu eylem planının başarılı olmasından Türkiye memnun olacak!
Yine geçtiğimiz günlerde bir televizyon kanalında Sur’dan ailesini beraberinde birkaç parça eşya ile alıp çıkan aile reisine mikrofon yönelttiler. Diyarbakırlı vatandaş manidar konuştu: “Yeter artık. Her iki taraf da ne yapacaksa yapsın, şu işi çözün artık!”
On maddelik eylem planı “muhatap” olarak o vatandaşı almıştı. Başbakana göre artık İmralı, HDP, Kandil muhatap değil, halk muhatap idi. Burada valilere ve kaymakamlara görev verdi; STK’larla ve kanaat önderleri ile görüşün diye. Güneydoğu Anadolu’yu ve Kürt Hareketi denilen bu başkaldırıyı iyi bilmek şart. Örneğin sanıldığı gibi STK ve kanaat önderi bulmak güçtür. Çünkü STK içlerindekilerin büyük kısmı da Hükümetin karşısındadır, kanaat önderleri diye düşünülenlerin sözü bir yere kadar geçer. O halde muhataplık konusu endişe yaratmaya devam edeceğe benziyor.
Türkiye için terör bir sorun. Terörü ülkeye musallat edenler belli. Hatırlayın, vaktiyle Abdullah Öcalan Suriye, Irak ve İran ile işbirliği yaptı, Esad ve Suriye kuzeyindeki Kürtlerle uzun yıllar birlikte oldu, bu dönemde Suriye’deki Rus üslerinden destek aldı, ülkeden çıkmak zorunda olunca da ilk Rusya’ya kaçtı.
Bunun dışında Avrupa’dan sürekli Türkiye’ye ve özellikle Güneydoğu Anadolu’ya gelerek belli konuları kaşıyan parlamenterler, STK temsilcileri ve başka kanaat önderleri oldu.
Amerika K. Irak’ta özerk bir Kürt bölgesini bilerek ihdas etti. Bugün Suriye için de benzer planları olabilir. Nasıl vaktiyle KDP’yi destekledi ise bugün de PYD’yi destekliyor olabilir.
Öteden beri yazılarımda asıl konunun Ortadoğu’da yeni oluşumlar için bir sürecin işlediğini belirten yönde oldu. Bugün Ortadoğu için bilinen aktörler ve müdahiller kimler ise PKK için de muhatap onlardır. Türkiye bu durumda bir pazarlık etmek zorunda bırakılmıştır.
Yakın zamanda Türkiye’yi ziyaret eden liderler belli. Cenevre’deki son toplandı toplanmadan ertelendi. Masadaki asıl sıkıntı PYD değildi. Pazarlık şartları oluşmamışa benziyordu. Bütün bu üst düzeyli görüşmelerde sadece Suriye, Esad ve mülteciler konuşulmadı. Ortadoğu için belirleyici kararlar da alındı. Hatta Ermenistan mevzuu da işin içine konur ise konunun boyutu Kafkaslar için de dikkate değer halde. Başbakan’ın eylem planının onuncu maddesindeki, “Ortadoğu, Balkanlar, Kafkaslar bütün bu bölgede kapsamlı bir birleştirici ruh hareketi başlatıyoruz,” sözlerini hatırlayın. Bu da bize gösteriyor ki pazarlıklarla belli konular ya masada ya da Devlet konuya müdahil ülkelerle görüşmek için oturmaya hazır.
Bunlar neler olabilir:
- Türkiye muhataplarına, siz PKK’yı bitirin, biz de PYD’yi tanıyalım, diyebilir.
- Türkiye Irak kuzeyinde kurulacak olan bağımsız Kürt devletini tanıyacağını garanti eder ve PKK’nın bitirileceği taahhüdü alınabilir.
Bekleyip göreceğiz.
Elbette biz buralara nereden, nasıl ve kimlerle geldik gibi konuları tartışmak noktasında değiliz artık. Akan kan ve mağdur olan halk var. Şehitlerin anaları ağlıyor. Her zamanki gibi ceremeyi zayıflar çekiyor. İşin daha ötesi, eğer Hükümet bir şekilde başkaları ile anlaşır ve bunu kendilerine mal eder biçimde büyük bir başarı kazandıklarını ortaya koyar ise o vakit üzülürüm.
