Referans

21 Mart 2022

Özgüvenle referans olalım… Böyle söylüyorum bir süredir. Bugün benim için önemli günlerden biriydi. Wall Street Journal’ı okurken gördüm, Ukrayna’da Erken Zafer Kazanamayan Rusya, ‘B Planı’na Geçiyor Görünüyor (Russia, Failing to Achieve Early Victory in Ukraine, Is Seen Shifting to ‘Plan B’) şeklinde bir makale vardı. Okudum ve gördüm ki anlatılan şu, benim çoktan beri tekrarladığım, yazdığım anlattığım bir konu. Özetle, “Kremlin’in yeni stratejisinin Ukrayna’nın doğusu ve güneyindeki kilit toprak hedeflerini güvence altına almak ve Ukrayna’yı tarafsızlığı kabul etmeye zorlamak,” diyor. Şaşırmadım, üzüldüm! Neden? Bunun böyle olacağını günler öncesi yazdım.

Sahi, biz neden kendi ürünümüzü başkalarına sunamıyor, kabul ettiremiyoruz? Özgüven eksikliği mi var?

Başka? “[…] en azından halkımıza süzülmüş bilgileri vermek ve referansı kendimize ait olan resmî açıklamaları yapmak için bir adım atılması gerekir,” diye yazdım. Bunu da geçtim, sürekli biz başkalarını referans alıyoruz. Olur mu bu kadar? Halbuki özgüvenimiz tam! İlgili yerlerde, “bizim medyamız neden yabancı ajanslara, akademilere referans olamıyor,” diye sordum. Uzun uzadıya, Ukrayna Savaşı’nda Medya konusunu işledim.

Sadece şu bir hafta önceki, 14 Mart tarihli yazıma göz atmanız yeterlidir: Rusya’nın Muhtemel Ukrayna Harekât Planı Bu yazıda, “[…] Melitopol’dan Zaporitsiya’ya ilerleyiş sürmektedir. Asıl muharebeler Donbass bölgesinde gerçekleşmektedir. Harp başlamadan önce Ukrayna bu bölgeye önemli bir yığınak yapmış idi. Halen Luhansk ve Donetsk yakınlarında önemli çarpışmalar olsa da Rus birlikleri buradan yüklenerek harekâtı batı istikametinde geliştirmek istemektedir…” Rusya için dört safha halinde bir olası plan açıkladım. Bunun I. Safhasında tam olarak şöyle yazdım: “Rusya sınırındaki Belgorod’dan güneye kadar uzanan ve Kırım’da sonlanan karayoluna kadarki arazi kesiminin ele geçirilmesi. Üç koldan, kuzeyden, doğudan ve güneyden 2-3 haftalık süreyle bu bölgede Ukrayna birliklerini imha veya geri çekilmeye zorlayan harekatın sürdürülmesi yüksek olasılıktır. Hedef Dnipro’dur. Dnipro batıya giden yolun kilit noktası bir kenttir. Bu harekât safhasında hava desteğine fazlaca ihtiyaç duyulur.” Diğer saflar ve yazıdaki detaylar için bakmanızı öneririm. En azından buna benzer bir açıklamayı WSJ yaptığına göre yazı okunmayı hak ediliyor demektir.

Dahası da var. Yazdığım Harekattan Notlar (8 Mart) başlıklı diğer bir yazıda gösterilen tarih itibariyle (Rusya yönüyle) kısa bir değerlendirme yaptım. Şöyle: “Ruslar zayıflayan Ukrayna savunma hatlarında sınırlı ama etkili operasyonlarını sürdürebilir. Başkent Kiev hala Rusya için ana hedeftir. Ancak şu unutulmamalıdır; bakılması gereken yönlerden bir diğeri de Donbass’tan Dnipro’ya ilerleyecek harekattır.”

Rusya’nın hataları neler? Bu safhadan sonra Ukrayna’yı neler bekliyor? Bütün bunları, Ukrayna Savaşı’nda Durum (4. Hafta) başlıklı yazıda yazdım. Bu yazıya göre Rusya’nın planı şimdiden aksadı demektir. En azından Rusya birkaç hafta kaybetti. Hatalar sürerse, sahada gerekli önlemleri alamaz ise planı bu olabilir, ama başaramayabilir de! O halde harekattaki hatalara odaklanmanın zamanı geldi geçti bile…

Ukrayna-Rusya Savaşının Durum Değerlendirmesi (G-20) başlıklı yazıda analitik bir çalışma görmektesiniz. Burada oluşturulan sonuç tablosunda en altta bir genel değerlendirme var. Şöyle diyorum: “Nisan ayı öne çıkmaktadır…”

İşte böyle: Zaman, durum, beklenen, olasılıklar, analizler, sonuç… Açıklayabiliyoruz, öyle değil mi?

Ama yine de beklemeliyiz herhalde, bir Amerikalı veya İngiliz uzman çıkıp söylemeli, şurası önemli demeli ki biz de anlamış olalım! Hayır. Yeterince durumu ve olabilecekleri söylüyoruz ya… Peki başka ne gerekli?

Öyle düşünüyorum ki kendi habercilerimiz, uzmanlarımız, medyamız, kurumlarımız dünyaya referans teşkil etmenin zamanındadır. Daha net ve odağı belli haberler yapmalıyız, bir söyleyip geçmek değil, bilgi kümesini versiyonlarıyla beraber tekrarlamalıyız, sadece konvansiyonel medyada değil, sosyal medyada da bunları sürekli gündeme getirmeliyiz. Böyle yaparsak, örneğin resmi makamların ifade ettikleri Türkiye’ye ait görüşleri ve tezleri kendi referanslarımızla da destekler, daha fazla ses çıkartır, sözümüzü dinletir oluruz. Chattam House’dan bir delikanlının bizim Rusya uzmanlarımızdan daha fazla neyi olabilir, sorarım size? WSJ’nin, adı verilmeyen askeri yetkiliye dayandırarak işaret ettiği alternatif Rusya planıyla ilgili bir hafta öncesinde söylenenler var ise neden önceden ifade ettiğimizi gözlerine sokmuyoruz? Bu aynı zamanda bir Enformasyon Savaşı değil mi?

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

ÖNCEKİ YAZI

Ukrayna Savaşı’nda Medya

DİĞER YAZI

Onurlu Çıkış

Politika 'ın son yazıları

Stratejik Derinleşme

Politikada "stratejik derinleşme" terimini ifade etmekle, beraberinde neleri söylemiş oluyorum: Aktif, nötür (yeni-izolasyonizm) ve karma politikalar, politik seçenek olarak aynı anda yapılması gerekenler.

İran’ı Konuşmak

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve beraberindekiler için dün, bugün cenaze töreni yapılıyor ve yarın toprağa verilecekler. Peki bu durumda bizler İran'ı nasıl konuşmalıyız?

Reisi’nin Olayı

Dün öğle saatlerinde İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Dışişleri Bakanı Hüseyin Amirabdullahiyan'ın içinde olduğu bir helikopter, Azerbaycan sınırında İlham Aliyev ile açılışı yapılan barajların töreninden sonra dönüşte kötü hava şartlarında düştü ve sadece İran değil, herkes şokta. Enkazı Türkiye'den kalkan Akıncı İHA buldu. Ben bir havacı olarak burada kendi açımdan bazı hususlara değineceğim.

Rusya’nın Kharkiv Harekatı

Son günlerde Ukrayna-Rusya savaşında önemli bir gelişme var. Rusya için Kharkiv harekatı çok önemli bir koz olacak. Bu kez Rusya tarafı daha derli toplu harekat yapıyor, politikada daha akıllıca ifadeler seçiliyor. Zelensky ise endişeli görünüyor.

Politik Vizyona Göre Konumlanma Stratejisi

Ülkeler için sihirli kelimeler refah ve güvenlik, öyle değil mi? Peki 2030’lardan sonrasına bakın, dünyadaki gelişmeler ve Türkiye özelinde cevap arayın, vizyonumuz ve stratejimiz ne, refah ve güvenlik için neler düşünülmeli? Bu stratejik-vizyona esas olacak şekilde, politik anlayışımız, sosyo-politik ve sosyo-ekonomik etkileşimlerimiz ne durumda, neredeyiz, ne tarafa doğru gidiyoruz, riskler neler?
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme