trump-ile-yola-devam-mi
Trump ile Yola Devam mı?

Trump ile Yola Devam mı?

10 Haziran 2019
Okuyucu

Amerika Birleşik Devletleri’nde Donald Trump işbaşına geçtiğinden bu yana ekonomik göstergeler sadece bu ülke için iyiye işaret ediyor. Buna sebep olan Trump’ın ekonomik politikalarındaki süper politikalar mı, dış politikadaki kaotik girişimleri mi, yoksa kapsamlı bir strateji mi uygulanıyor olabilir? ABD 2020 seçim sonuçları şimdiden belli mi? Belli ise dünyanın diğer tarafında politika nasıl düzenlenecek?

Anlaşılan o ki, Trump’ın arkasında olanlar, yani onun seçilmesini ve ayakta kalmasını destekleyen güçler her kimlerden oluşuyorsa, bir sonraki seçimde de aynı desteği verecekler. Çünkü Barack Obama sonrası devreye konan ABD planı sonuç vermiş gözüküyor. FED’in politikalarının da etkisiyle dünyada ekonomik bir durgunluk yaşanıyorken, hemen her coğrafyada agresif bir dış politika izlenmesi, özellikle Çin’e karşı Ticaret Savaşı ilan edilmesi, başka ülkelere ekonomik ve politik yönleri olan yaptırımların uygulanması, hiç boşuna girişimler değildir.

Sonuç ne oldu? Çin, Almanya, Fransa ve İngiltere gibi ekonomileri güçlü ve giderek güçlenmekte olan ülkelerde durgunluk baş gösterdi, buna karşılık 2018 yılında ABD ekonomisi yüzde 2,8 büyüme eğilimi gösterdi. Aynı dönemde avro bölgesindeki büyüme yüzde 1,8 idi. ABD hazinesinin borçlanma maliyetleri giderek düştü. On yıllık ABD Hazine bonosuna bakalım, yüzde 2,123 ile tahvil ihraç edildi. İşsizlik rakamları çok uzun zamandır hiç bu kadar aşağıya düşmemiş idi. Faiz oranları neredeyse sıfırlandı. ABD’de taksitle satılan bazı önemli ürünler için faiz sıfır. Enflasyon düştü. Borsa yükselişe geçti. İmalat sektörü 2018 yılında 215 bin yeni makineyi hizmete soktu. Üretim giderek artıyor. Havacılık, savunma, iletişim, bilişim, mikroçip sektörleri satışlarını artırdı.

Bütün bunları rakamlara bakarak söylemek mümkündür. Ama yine de ekonomistler gidişattan pek emin görünmüyor. Bu endişenin nereden kaynaklandığını tam olarak açıklayacak cesur bir uzman ise her nedense ortaya çıkmıyor.

Asıl endişe kaynağı demokrasi ve özgürlükler abidesi ABD’nin tek taraflı ve kaotik uygulamalarının istikrarsızlık üreteceğinden mi kaynaklanıyor? Durum böyle! Bu durumda popülist Trump, kısa sürede işlerini toparlamak isteyen muhafazakâr güçlere önemli fırsatlar sunuyor. Dünyanın genel hali ve geleceği konusunda pek de kafa yormuyor gibiler. ABD gelişsin ki dünya gelişsin diyorlar. “Önce Amerika!”

Diğer ülkelerin liderlerine bakalım. İngiltere’de Teresa May ağlaya sızlaya gitti. Fransa’da Emmanuel Macron sarı yeleklilere neredeyse yenik düştü. Almanya’da Angela Merkel bir daha aday değilim dedi. Çin Komünist Partisi, liderleri Xi Jinping’e fazla dikkat çekmeme öğüdünde bulunuyor. Rusya istediği taktirde demokrasilere çeki düzen verebileceği örneğini ilk ABD’de gösterdikten sonra, Vladimir Putin daha çok kendine güvenen bir tavır sergiler oldu. İsrail’de pek sevilmeyen Benjamin Netanyahu bile neredeyse bir kez daha kabineyi kurabilecek imkânı buldu, ama bir sonraki seçimlerde bu isteğini yerine getirecek gözüküyor. Bütün bunlardan sonra Donald Trump 2020 seçimlerinde bir kez daha seçilmez mi? Dünyada kaotik süreçler henüz başlatılmışken Trump’a bir kez daha şans verilmesi gerekmiyor mu?

İran’a başlatılan süreç daha işin başı sayılır. Ortadoğu, Doğu Akdeniz ve Körfez ülkelerinde ABD açısından daha yapılacaklar var! OPEC ülkeleri ve hatta yanı başındaki Venezuela hakkındaki plan bitmiş değil! Henüz Çin’de bir kıvılcım çakılmış değil! Olası büyük savaş Çin’de ve Pasifikte!.. Hindistan-Pakistan sınırında daha olaylar tırmanmadı bile! Güney Çin Denizi’nde beklenen potansiyel sorun tamamlanamadı! Kuzey Kore bölgede bir taşeron ülke olarak daha yeni yeni kullanılmaya başlandı! Rusya ile daha koyu bir nükleer anlaşmazlık sahasına yolculuk yeni başlıyor… INF’in bozulmasından sonra START devreye konur mu? Mevcut uygulamalarıyla Trump “faydalı bir lider” havası veriyorken, başka kim geliştirecek bütün bu işleri? Trump hemen herkesi çalıştırıyor. Dünyada “yaptırım” sayısı ve alanı arttıkça Savunma, Maliye, Adalet, Dışişleri Bakanlıkları ve Beyaz Saray bürokrasisi daha da fazla mesai harcar oldu. Trump’ın arada bir FED Başkanı’na çatması bile boşuna olmasa gerek!..

Ama politika bu, bir bakarsınız “Amerika’yı tekrar harika yapalım!” diye slogan atan ulusalcı-muhafazakar değil de bu kez “Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için!” diyecek küreselci-neoliberal başka bir adayla benzeri konulara daha başka boyutlar eklenerek ufuklara yelken açılabilir!.. Ne de olsa dış politikada yapılmak istenen işin tanımı, daha da kaotik bir atmosferin inşası olacak!

Soruyu duyuyor gibiyim, hal böyle ise bu oyunu kim bozar diyenler var. ABD’ye karşı Çin’in, Rusya’nın, Hindistan’ın vs. güçlü bilinen ama serbest piyasa ekonomisiyle gelişmekte olan ülkelerin birleşerek hareket etmesinden medet umanlar var herhalde. Birinci ve İkinci Dünya Savaşı güç dengelerini tekrar inceleyin bakın, bu işler ülkelerin ve liderlerin gücüyle mi geliştiriliyor, diye!

Bu kaotik planda her türlü argüman devreye konuyor. Uzay, nükleer, siber, dezenformasyon, teknoloji, diplomasi, ekonomi… Küresel finans piyasalarında bile işlem yapanlar robotlar. Veri hızını artıranlar diğerlerine göre daha avantajlı olabiliyorlar. Diğer yandan yeni hikayelerle yaratılmış bir gerçeklik sunuluyor insanlığın önüne. Bugün dünya savaşlarında görülen bir büyük oyun oynanıyor, belki daha da fazla boyutlu biçimiyle… Günlük işler çok hızlı geliştiriliyor. Medya sağanak halde yıkıyor insanları… Hangi coğrafyada olursa olsun, akşam insanların evlerine hangi ruhla gidecekleri belli sanki. Yüksek hızlı ve çok boyutta gelişen gündemi sadece belli odaklar takip edebiliyor, diğerleri ayak uydurmakla yetiniyor.

Böyle bir ortamda politika yapmak bile başka bir anlatım konusu, değil mi? Dünyanın neresinde olursa olsun politikaya soyunanlar bir daha düşünsünler, neyle karşı karşıyalar? Eğer 2020’de Trump ile yola devam edilecek olunursa, tablo şimdikinden daha kaotik olacak! Nasıl olsa yabancı güçlerin desteğini alırım, bilemedin karışıklıkta aralardan sıyrılırım, vs düşüncelerle macera arayacaklar şöyle bir dursun derim!

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

shanahanin-mektubu-ve-turk-abd-iliskilerinde-son-durum
ÖNCEKİ YAZI

Shanahan’ın Mektubu ve Türk-ABD İlişkilerinde Son Durum

jeopolitik-bedel-paylasimi
DİĞER YAZI

Jeopolitik Bedel Paylaşımı

Politika 'ın son yazıları

18 views

Politikada Gri Kavramlar

Size politika amaçlı yapılan propaganda konusu içinde yer alan kavramsal bir temayı sunuyorum, grilik. Gri kavramların dış ve iç politika yansımalarına bakacağım. Özellikle ABD dış politikasında kendi çıkarına yaklaşımlar sergilemesi neticesinde görülen gri kavramlar konusunu işleyeceğim. Buna örnek olarak Filistin-İsrail, terörle mücadele, sözde soykırım tasarısı gibi konular da yer alacak.
101 views

Yerelde Yapısalcılık

Bir olaya bakış yöntemimde felsefe ve tarih olmaz ise ben bunu oldukça eksik görürüm. Hemen herkesin siyaset, seçim, belediye, vs. konuştuğu noktada ben, bu işte temel felsefe ve asıl stratejik açıklama nerede diye arıyorum. Dolayısıyla felsefi yaklaşım ve stratejik bakış tarzı siyaset üstüdür. Benim açıklamalarım bu noktada değerlidir; mevcut yapılanlar gibi değil, başka türlü tartışmaları kapsamaktadır. Açıkça yazayım: Kim kazanacak, iktidar veya muhalefet ne yapacak, türü ifadelerle değil; imar neye göre olmalı, altyapı ve üstyapı nasıl planlanmalı, ülke ekonomisine uyumluluk ne şekilde sağlanmalı, kanunlar ne içerikte olmalı, gibi piramidin üstündeki meseleler önemlidir.
152 views

Emperyalizm

Bugünün anlayışı, küresel imkanlar içinde sahip olunan alanları artırmak ve güçlenmek, değer üretimi rekabetinde gerilerde kalmamak fikri üzerinedir. Ruslar gibi sürekli “kahrolsun emperyalizm” diyeceğinize, “ben hangi değeri üretebiliyorum, hangi büyük pazarda kaça satıyorum,” diye bakın isterim. Bugün ülkeler bazında ABD, İngiltere, Çin, Japonya, Güney Kore, birlik bazında Avrupa Birliği, küresel şirketler bazında sürekli sayısı artan ve yenilik üretenler, esasen bunlar değerleri zorluyorlar ve muhatap alınıyorlar. Daha fazla muhatap alınabilmek için yapılması gerekenler belli! Olan şu: Muhatap alınanların ve değer üreticilerinin daha fazla yayılması fikri!..
161 views

Doku Bozumu

Bu makale Ortadoğu'da kangren olan meseleleri stratejik düzlemde incelemektedir. Mevcut dokuyu bozan yapay düşünceler ile gerçekte olanlar arasındaki farkı bütün çıplaklığıyla dile getirmektedir. Halen bölgede savaş, çatışma, suç, terör, işgal, soykırım, gibi pek çok olumsuzluk yaşanmaktadır. Uluslararası sistem bu olup bitene çare bulamamaktadır. Suriye, Irak, Lübnan, Yemen, Libya, gibi ülkelerin halkları harap ve bitap düşmüş durumdadırlar.
221 views

Devlet-dışı Aktörler

Burada gayet karmaşık, iç içe geçen ve masum insanların istismarına dönük olayları ihtiva eden, bütün gayrimeşru faaliyetleri, politikaları, planları ve operasyonları, terörizmden tutunuz, vekalet savaşlarına, buradan iç savaşlara, gri bölge operasyonlarına, meşru görünse de esasen çıkara hizmet edenlere, meşru siyaset yapmak ve bunu geliştirmek varken, siyaset alanını anti-demokratik yöntemlerle daraltanlara kadar, birçok durumu kısaca da olsa açıklama imkânımız oldu. Meşruluk ile gayrimeşruluk arasındaki perdeyi görmek veya belirlemek çok çok önemlidir. Ben de sizler de hep birlikte bu dünyada birer aktörüz, tıpkı devletler, hükümetler, liderler, şirketler, gibi. Politika, insana has bir yetenek, işlev ve özelliktir. Meşruiyet dahilinde kalabilmek çok önemlidir. İnsanlar, istikrar, barış ve esenlik içinde yaşamayı, gelişmeyi, evlatlarını refah ve güven içinde yetiştirmeyi istemektedir.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme