Grilikler içinde yeni güçleri, uluslararası sistem içindeki aktörlerin rekabetini, ikisi arasında gelişen küresel güçlerin ne tür bir etki yarattığını kapsamlı bir biçimde analiz edeceğiz. Analizimizde bugünün temel güçlerin gruplaşma biçimlerini netleştireceğiz ve bunlara ilişkin belirgin özelliklerin tespitini yapacağız. Araştırdığımız konu geleceğe nasıl gideceğimizle ilgili olacaktır. İşte bu rekabetçi yapı içinde ilgili aktörler tarafından tercihler nasıl yapılacacak ve küresel gelişim kontrol edilebilecek mi?
Bu makalede çok önemli iki başlıği irdeleyeceğim: Birincisi, Küresel Stratejik Tecrit; ikincisi ise bir Dünya Savaşı olasılığı. Küresel Stratejik Tecrit ifadesini daha önce duymadınız. Duymamanız normal, ilk kullanılıyor. Bu çapta bütün yelpazeyi kapsayan, koordineli icra edilen bir yaptırımlar yumağı konusunda kararlılık gösterebilmek çok farklı bir iddiadır. Bu dünya için yenidir. Soru şu, ABD ve Ortakları ne oldu da Rusya’yı böylesi bir yaptırımlar yumağı ile pes ettirebileceğini düşünebiliyorlar? Hayret edici pek çok konuyla karşı karşıyayız, ama bu soruyu mutlaka cevaplandırmalıyız. Bunu yapmazsak, ne olup gittiğini pek anlayamayız!
Sizlere Ukrayna meselesini değişik açılardan açıklayacağım hem politik hem askeri-stratejik. Acaba Rusya zor durumda mı? Müdahil ülkeler bir savaş yapmadan bu işin altından kalkabilecek mi? Türkiye’nin arabuluculuğu neden değerli? Bu gibi soruları etraflıca açıklayacağım. Yoğun propaganda ortamındayız. Akılları karıştıran kamplar var. Dolayısıyla konuyu kapsamlı anlatmak zorundayım. Önce politik mülahazaları, sonra Ukrayna sorununu bütün yönleriyle açıklayacağım, peşinden çok önemli gördüğüm askeri-stratejik mülahazalara geçeceğim, ne de olsa bu bir savaş halidir, Türkiye’nin yerini belirledikten sonra konuyu başlayacağım. Bir tarihi kırılma zamanındayız, hassasiyet gösterilmesini tavsiye edeceğim.
Küresel neoliberalizmin tartışması çeşitli şekillerde yapılırken, buna karşı konumlanan politik yapılar ile bireysel konumlanma arasında farklı gelişmeler günlük yaşamımızı fazlasıyla etkilemektedir. Sosyo-politik ve sosyo-ekonomik aktörlerin etkileşimleriyle beraber dünyamızda birer yönetme biçimi türemekte ve bireylerin günlük yaşamı sanki çok hızlı gelişen, kaotik, bilinmezlikler atmosferi şeklindedir.
Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) 2020 seçimlerinde olup bitenler akıllardan çıkmayacak nitelikteydi. Sonuçta kabileler, aşiretler veya köktenciler 6 Ocak 2021 günü Kongre binasını bastılar. Bu olayın yankıları devam ederken aslında ABD’de başka bir tartışma yapılmaktaydı, "Acaba bu kabileci zihniyetten ne zaman uzaklaşılacak?" diye. Bu tartışma küreselcilerin, yani dünyada küreselleşme ile kazanılan imkanları politikada kullanan, yeni bir yönetim sistemi inşa etmek ve ulus tabanlı sistemlerin muhafazakâr destekçilerini zayıflatarak genişlemek isteyen kesimlerce somutlaştırılmış oldu. Bu noktada ortaya çıkan konulardan biri de haliyle muhafazakarlıkla açıklanan kabileciliğin, aşiretçiliğin veya köktenciliğin törpülenmesiydi. Joe Biden yönetimi bu konuyu temel politika olarak belirginleştirdi.
Siyaset sahnesi güçlü karakterlerin alanı olmak zorundadır ki demokrasi kültürü gelişsin. Siyaset sahnesi çıkarcıların, küçük küçük koparıp parçalayanların değil; herkesin çıkarına olan gücü kararlılıkla büyütenin işidir. Bugün siyasete soyunanların bir kısmının dışarıya çalıştıklarına ve aynı zamanda kendilerine güç devşirdiklerine şahidiz. Bu olmaz! Hukuk bu gibileri yasalarla engellemelidir, vatan, millet, devlet, bayrak ve savunulması gereken diğer değerler için!
Son günlerde ABD-Yunanistan yakınlaşması karşısında ABD-Türkiye ilişkileri geriliyor mu sorusu merkezinde çeşitli tartışmalar yapılıyor. Kapsamlı bir analiz yaparak güncel konuları enine boyuna gözden geçirelim.
Amerikan Enternasyonalizmi, Joe Biden, Liberal demokratik devlet yönetimi, Amerika’nın Büyük Stratejisi, ABD sistemi ve jeopolitikası ve diğer ülkeler.
Küresel sistem güçlenirken ve buna bağlı önemli değişiklikler yaşanırken uluslararası sistem zayıflayacak mı? Bu sorunun cevabını arayalım. Özellikle ABD ve Çin açısından son durumu gözden geçirelim.