turkiye-ve-abd-anlasti
Türkiye ve ABD Anlaştı

Türkiye ve ABD Anlaştı

18 Ekim 2019
Okuyucu

Dün (17 Ekim 2019, Barış Pınarları Harekâtı 9. Günü) Cumhurbaşkanlığı’nda Türk tarafı ABD’nin Başkan Yardımcısı Mike Pence, Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert O’brien’dan oluşan heyeti kabul etti. Dört saat yirmi dakika süren görüşmelerden sonra bir anlaşmaya varıldığı açıklandı. Ortak bildiri yayımlandı. Sonuçta Güvenli Bölge konusunda bir anlaşma sağlandı, bunun için ABD’ye 120 saat (5 gün) bir süre verildi. Akla gelen soruları cevaplayalım.

Durum

Barış Pınarları Harekâtı ile başlayan süreçte durum şöyleydi: Bilindiği üzere 9 Ekim’de harekât başladı ve kısa sürede Tel Abyad ve Rasulayn arasında M-4 karayolunu içine alan bölgede çok önemli bir kazanım elde etti. Harekât başlamazdan kısa süreden başlayarak bugüne kadar ABD bölgeden askerini çekmeye başlamıştı. PKK/YPG ise belli bölgelere çekilmeye başladı. Harekatın 7, 8, 9 ncu günlerinde rejim güçleri Rusya’yı da yanına alarak önce 16 Ekim’de Münbiç’e sonra 17 Ekim’de Ayn el Arab’a bayrağını dikti. Bu demek oluyordu ki kritik Münbiç ve Fırat’ın doğusundaki Ayn el Arab bölgelerinde Rusya kontrolü ele geçirdi. Yani ABD’nin boşaltmak zorunda kaldığı stratejik noktalar diğer bir süper güç olan Rusya’ya geçmeye başlamıştı.

Anlaşma

Anlaşma çerçevesindeki doğrudan konular neler? Anlaşma sonucunda duyurulan ortak bildiri aşağıdadır. Özetle şöyle:

  • Metinde bölgeden çıkarılacak unsur olarak YPG denmektedir. Bilindiği gibi uzun süredir bunlarla birlikte ABD tahkimatlar (tüneller ve mevziler dahil) yapmıştı ve silahlanmıştı. Şimdi ABD 120 saat içinde YPG’nin bölgeden çekilmesini, tahkimatın imhasını ve ağır silahların toplanmasını garanti etti. Bu süre içinde harekata ara verildi.
  • Sonuçta Fırat’ın doğusundan Irak sınırına kadar (444-32 km) olan bölgede bir Güvenli Bölge kurulması için zemin hazırlanacak, DAEŞ (IŞİD) ile birlikte gerekli önlemler alınacak.
  • Münbiç ve Ayn el Arab gibi Rusya’nın bayrak gösterdiği yerler için Türkiye Rusya ile görüşecek, ABD bu süreçte olmayacak.
  • Yaptırımlar tedricen kalkacak ve yenisi gelmeyecek.

Anlaşma çerçevesindeki dolaylı konular neler? Değişik bakış açılarıyla ilişkilendirerek şu çıkarımları yapabiliriz:

  • Bir defa Barış Pınarları Harekâtı ABD tarafından Türkiye’nin bölgedeki meşru ve gerekli bir hamlesi olarak kabul edilmiş oldu.
  • Pence YPG dedi, Çavuşoğlu (Türkiye her zaman böyle söyledi,) ise PKK/YPG. Buradan şunu da söylememiz gerekiyor. ABD PKK/YPG’yi güneye çekecek (muhtemelen Haseke, Rakka, Deir ez Zor). Türkiye’nin özelinde bu kanlı teröristler sonra ne olacak? Daha sonra Suriye’de başka mücadele birliktelikleriyle neden planlanmasın? Diyelim Rakka’ya gittiler ise yakın vadede Rusya, İran, Türkiye ve hatta rejim güçleri bu alanlardaki şartlar için ileri adımlar atabilir. Buna imkân sağlandı.
  • Anlaşma çerçevesinde Pence, “Türkiye, Kobani’ye (Ayn el Arab) bir askeri müdahalede bulunmayacak, uluslararası temelde bir güvenli bölge kurulacak,” dedi. Beklenti o ki konu Türkiye ile Rusya arasında çözülecek. Sorun olur mu? Türkiye ve Rusya güvencesinde rejim ve yerel aşiretlerin temelinde Münbiç ve Ayn el Arab için yeni bir statü inşa edilecek, denebilir. Zaten Türkiye ve Rusya (Astana ve Soçi mutabakatı çerçevesinde İran da dahil) Suriye’nin toprak bütünlüğü, siyasal birlik için kararlılık göstermekteydi. Şunu da hatırlayalım, Ankara’da ABD ile bu görüşmeler yapılırken diğer tarafta Rusya Ulusal Güvenlik Danışmanı da Ankara’da idi. Dolaylı da olsa eş zamanlı bir süreçten bahsedersek yanlış olmayacaktır.
  • Diğer konu çok önemli, Suriye’nin bölünmesi değil toprak bütünlüğü de kabul edilmiş oldu ve devamında bu ilke doğrultusunda Birleşmiş Milletler BM-2254 kararı çerçevesinde siyasi sürece başlılık esas olacak.
  • İlan edilen yaptırımlar ne idi? Çok genel tarifle Türkiye’ye savunma ve enerji konu başlıkları çerçevesinde belli kısıtlamalar ilan edilmişti. Burada neden “enerji” diye soralım? İşte bu anlaşma ile ilan edilen yaptırımlar geri alınacağından dolayı, ABD tarafından Doğu Akdeniz’de de Türkiye’ye bir “kabul” yapılmış görülmektedir. Yine yaptırımlar konusuna devam edelim: 100 milyar dolarlık ticaret hedefi konusu askıya alınmıştı, şimdi bu çerçevede konu tekrar işlerlik kazanacak. Bir adım daha atalım, 100 milyar dolarlık paketin içinde Patriot füze sistemleri ve F-35 uçakları da yer almaktaydı. Bu durumda bu tıkanmış alanlarda Türkiye’ye ilave bir gelişme imkânı sağlanmış olmaktadır.
  • Son olarak, Türkiye BM Genel Kurulunda da tanıttı, Güvenli Bölgede bir inşa faaliyeti başlayacak. Burada ciddi bir proje var.

Takvim

Önümüzdeki günlerdeki bazı önemli günleri işaret edelim:

  • Harekât başlaması: 9 Ekim (ABD’den yollanan ve çöpe atılan o mektup da bu tarihli idi)
  • ABD’ye verilen 120 saatlik süre 23 Ekim tarihi itibarıyla doluyor.
  • Soçi’de Erdoğan ve Putin görüşmesi.
  • Cenevre’de 30 Ekim’de Yeni Suriye Anayasa Yazma Komisyonu faaliyetine başlayacak.
  • Washington’da Erdoğan ve Trump görüşmesi (eğer anlaşma sahada uygulanır ise) 13 Kasım’da gerçekleşecek.

 

Anlaşma Maddeleri:

1. Türkiye ve ABD, iki yakın NATO üyesi olarak bu ilişkilerini teyid eder. ABD, Türkiye’nin güney sınırına dair meşru güvenlik kaygılarını anlar.

2. Türkiye ve ABD, kuzeydoğu Suriye başta olmak üzere sahadaki gelişmelerin, ortak çıkarlar temelinde daha yakın eşgüdüm gerektirdiğini kabul eder.

3. Türkiye ve ABD “hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için” anlayışıyla, NATO topraklarını ve halklarını tüm tehditlere karşı koruma taahhütlerini muhafaza eder.

4. Her iki ülke, insan hayatı, insan hakları ile dini ve etnik toplulukların korunmasına yönelik taahhütlerini yineler.

5. Türkiye ve ABD, Suriye’nin kuzeydoğusunda DEAŞ’la mücadele faaliyetlerinin devamında kararlıdır. Bu, önceden DEAŞ kontrolünde olan alanlarda yaşayıp yerinden edilen şahıslar ile alıkoyma merkezleri hususlarında uygun şekilde gerçekleştirilecek eşgüdümü de içerir.

6. Türkiye ve ABD, terörle mücadele harekatlarının yalnızca terör unsurları ile bu unsurlara ait barınak, sığınak, mevzi, silah, araç ve gereci hedef alması gerektiği üzerine mutabık kalır.

7. Türk tarafı Türk kuvvetleri tarafından kontrol edilen güvenli bölgedeki tüm meskun mahal (güvenli bölge) sakinlerinin dirliği ve güvenliğini sağlayacağını taahhüt eder, sivillerin ve sivil altyapının zarar görmemesi için azami dikkati göstereceğini vurgular.

8. Her iki ülke Suriye’nin siyasi birliği ile toprak bütünlüğüne ve Suriye ihtilafını Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararına uygun şekilde sonlandırmayı hedefleyen, BM öncülüğündeki siyasi sürece olan bağlılıklarını yineler.

9. Her iki taraf Türkiye’nin, YPG ağır silahlarının toplanması ve YPG tahkimatları ile tüm muharip mevzilerinin kullanılmaz hale getirilmesi dahil, milli güvenlik kaygılarının giderilmesini teminen bir güvenli bölge kurulmasının devam eden önemi ve işlevselliğinde mutabık kalır.

10. Güvenli bölge, evvelemirde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kontrolünde olacak ve her iki taraf, güvenli bölgenin her veçhesiyle uygulanmasında eşgüdümü artıracaktır.

11. Türk tarafı Barış Pınarı Harekatı’na, güvenli bölgeden YPG’nin 120 saat içinde geri çekilmelerini teminen ara verecektir. Barış Pınarı Harekatı, bu geri çekilmenin tamamlanmasını müteakip durdurulacaktır.

12. Barış Pınarı Harekatı’na ara verildiğinde ABD, Blocking Property and Suspending Entry of Certain Persons Contributing to the Situation in Syria başlıklı 14 Ekim 2019 tarihli Başkanlık Kararnamesi uyarınca hayata geçirilen yaptırımlara ilavelerini getirmeme ve Kongre nezdinde uygun şekilde çalışmalar ve istişareler yürüterek Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararı doğrultusunda Suriye’de barış ve güvenliğin teminine dönük kaydedilen ilerlemenin altını çizmek hususunda mutabık kalır. Barış Pınarı Harekatı 11. paragraf uyarınca durdurulduğunda, yukarıda bahsigeçen Başkanlık Kararnamesi uyarınca hayata geçirilen mevcut yaptırımlar kaldırılacaktır.

13. Her iki taraf bu açıklamada kaydedilen tüm hedeflerin uygulanması için birlikte çalışma taahhüdünde bulunmaktadır.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

mantik-amac-konu
ÖNCEKİ YAZI

Mantık, Amaç, Konu

150-saat-sonrasi-turkiyenin-suriye-secenegi
DİĞER YAZI

150 Saat Sonrası Türkiye’nin Suriye Seçeneği

Politika 'ın son yazıları

26 views

Politikada Gri Kavramlar

Size politika amaçlı yapılan propaganda konusu içinde yer alan kavramsal bir temayı sunuyorum, grilik. Gri kavramların dış ve iç politika yansımalarına bakacağım. Özellikle ABD dış politikasında kendi çıkarına yaklaşımlar sergilemesi neticesinde görülen gri kavramlar konusunu işleyeceğim. Buna örnek olarak Filistin-İsrail, terörle mücadele, sözde soykırım tasarısı gibi konular da yer alacak.
102 views

Yerelde Yapısalcılık

Bir olaya bakış yöntemimde felsefe ve tarih olmaz ise ben bunu oldukça eksik görürüm. Hemen herkesin siyaset, seçim, belediye, vs. konuştuğu noktada ben, bu işte temel felsefe ve asıl stratejik açıklama nerede diye arıyorum. Dolayısıyla felsefi yaklaşım ve stratejik bakış tarzı siyaset üstüdür. Benim açıklamalarım bu noktada değerlidir; mevcut yapılanlar gibi değil, başka türlü tartışmaları kapsamaktadır. Açıkça yazayım: Kim kazanacak, iktidar veya muhalefet ne yapacak, türü ifadelerle değil; imar neye göre olmalı, altyapı ve üstyapı nasıl planlanmalı, ülke ekonomisine uyumluluk ne şekilde sağlanmalı, kanunlar ne içerikte olmalı, gibi piramidin üstündeki meseleler önemlidir.
153 views

Emperyalizm

Bugünün anlayışı, küresel imkanlar içinde sahip olunan alanları artırmak ve güçlenmek, değer üretimi rekabetinde gerilerde kalmamak fikri üzerinedir. Ruslar gibi sürekli “kahrolsun emperyalizm” diyeceğinize, “ben hangi değeri üretebiliyorum, hangi büyük pazarda kaça satıyorum,” diye bakın isterim. Bugün ülkeler bazında ABD, İngiltere, Çin, Japonya, Güney Kore, birlik bazında Avrupa Birliği, küresel şirketler bazında sürekli sayısı artan ve yenilik üretenler, esasen bunlar değerleri zorluyorlar ve muhatap alınıyorlar. Daha fazla muhatap alınabilmek için yapılması gerekenler belli! Olan şu: Muhatap alınanların ve değer üreticilerinin daha fazla yayılması fikri!..
162 views

Doku Bozumu

Bu makale Ortadoğu'da kangren olan meseleleri stratejik düzlemde incelemektedir. Mevcut dokuyu bozan yapay düşünceler ile gerçekte olanlar arasındaki farkı bütün çıplaklığıyla dile getirmektedir. Halen bölgede savaş, çatışma, suç, terör, işgal, soykırım, gibi pek çok olumsuzluk yaşanmaktadır. Uluslararası sistem bu olup bitene çare bulamamaktadır. Suriye, Irak, Lübnan, Yemen, Libya, gibi ülkelerin halkları harap ve bitap düşmüş durumdadırlar.
226 views

Devlet-dışı Aktörler

Burada gayet karmaşık, iç içe geçen ve masum insanların istismarına dönük olayları ihtiva eden, bütün gayrimeşru faaliyetleri, politikaları, planları ve operasyonları, terörizmden tutunuz, vekalet savaşlarına, buradan iç savaşlara, gri bölge operasyonlarına, meşru görünse de esasen çıkara hizmet edenlere, meşru siyaset yapmak ve bunu geliştirmek varken, siyaset alanını anti-demokratik yöntemlerle daraltanlara kadar, birçok durumu kısaca da olsa açıklama imkânımız oldu. Meşruluk ile gayrimeşruluk arasındaki perdeyi görmek veya belirlemek çok çok önemlidir. Ben de sizler de hep birlikte bu dünyada birer aktörüz, tıpkı devletler, hükümetler, liderler, şirketler, gibi. Politika, insana has bir yetenek, işlev ve özelliktir. Meşruiyet dahilinde kalabilmek çok önemlidir. İnsanlar, istikrar, barış ve esenlik içinde yaşamayı, gelişmeyi, evlatlarını refah ve güven içinde yetiştirmeyi istemektedir.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme