cin-tayvan-zirvesi-uzerine
Çin-Tayvan Zirvesi Üzerine

Çin-Tayvan Zirvesi Üzerine

4 Kasım 2015

Cumartesi günü Singapur’da başlayan Çin-Tayvan zirvesi, Çin Başkanı Xi Jinping ve Tayvan Başkanı Ma Ying-jeou’un katılımı ile gerçekleşmiştir. Nedense konu Türk basınında pek ilgi çekmedi. Halbuki konu sadece Pasifik ile ilgili değil, küresel etkileri olabilecek değerdedir. Konuyu ana hatlarıyla analiz etmekte büyük yarar görmekteyim.

Çin “milli hedef” diyebileceği üç konuyu her fırsatta ilan etmişti. Bunlar, Hong Kong, Makao ile Tayvan’ın Çin’e bağlanmasıdır. Çin, bu coğrafyaları kendi toprakları olarak görmekte ve “Eğer bunlar Çin’e bağlanmaz ise Çin tam bağımsız bir ülke olmayacak,” demiştir. Çin, için bu konu hayatidir ve aynı zamanda savaş sebebidir. Çinlilere göre; Hong Kong ve Makao konuları zamanı geldiğinde Çin’e devredildi ve katılımları tamamlandı, geriye bir tek Tayvan kaldı. Tayvan’ı da topraklarına katma idealine sahipler. Tam tersine Tayvan için de bir bağımsızlık konusudur. Çin, Tayvan’ı tanımamakta, Tayvan da Çin’i saldırgan olarak görmektedir.

_57314883_taiwan_map

Ancak burası 1895 yılından Çin Hanedanlığı ve Japon İmparatorluğu döneminden bu yana bazı gelgitler yaşamış bir ada devletidir. Yakın zamanda 1949 tarihinde komünist devrim gerçekleştiğinde Çin ana karasından 2 milyon Çinli milliyetçi Tayvan’a geçmiştir ve burada kendilerine göre bir yönetim kurma yolunu seçmişlerdir. 1950’lerde iktidar savaşları olmuşsa da adaya demokrasi yerleşmiştir. 1979’da Amerika, Çin ve Tayvan arasında diplomatik bir çözüm süreci başlatılmasını istemiştir. İlk olarak iki ülke doğrudan görüşmesi yine Singapur’da 1993 yılında gerçekleşmiştir. 2005 yılında Çin, Tayvan’daki yönetimi “kanunsuz” olarak nitelemiş ve kendilerine askeri tehdit oluşturduğunu bildirmiştir. 2008’de görüşmeler tekrar başlatılmıştır. Amerika II. Dünya Savaşı sonrası anlaşmalara dayalı olarak Tayvan’a askeri üsler açmış ve güvenliğini tesis etmek için yakın ilişkidedir. Bugün Tayvan dünyanın sayılı teknoloji üreten bir ülkesi konumundadır.

Tayvan’ın konumu tam da Çin Denizi’nin stratejik noktasında ve denizi kontrol eder bir yerdedir. Eğer Tayvan-Çin arasından bir çatışma çıkacak olur ise bu durum Pasifik’te çıkarı olan tüm ülkeleri birbirine katacak önemdedir. En başta Çin, ABD, Japonya, Kore, gibi ekonomik gelişmişlikleri olan ülkeler her türlü istikrarsızlıktan dolayı telafisi zor bir yara olabileceğinden Tayvan’a gözbebeği gibi bakmaktadırlar.

Çin Denizi’ndeki olası bir istikrarsızlık bütün dünyada ekonomik ve askeri gerginliklere yol açabilecek önemdedir. Bu öneminden dolayı şimdilik görüşmeler devam etmekte ama çok hassas geçmektedir. Çin, pozisyon üstünlüğünü bir “uzun vadeli kazanım stratejisi” ile göstermektedir. Zenginleyen Çin, Tayvan’daki Çinlilere büyük destekler vermekte ve bir nevi Tayvan’ın siyasi istikrarsızlığına yatırım yapmaktadır. Buna karşılık aynı etkiyi Amerika başta olmak üzere başka ülkeler Tayvan’ı destekleyerek dengelemeye çaba göstermektedirler.

Diyebiliriz ki dünyanın en zor demokrasi savaşı Tayvan’da yaşanmaktadır. Öğrenciler başta olmak üzere halk sürekli konuya dair bir gösteri yapma ihtiyacı duymaktadır. Görüşmelerde Tayvan tüm Batı’yı arkasına alarak görüşme masasına oturmaktadır. Stratejisi “küreselleşme” üzerine kurgulanmıştır.

Görüşmeler devam edecektir. Amerika bölgedeki tansiyonun artmaması üzerine telkinde bulunmaktadır. Çünkü Amerika bir taraftan Pasifik’teki varlığını devam ettirmek istemekte, diğer taraftan ise küresel çıkarların kontrolsüz dalgalanmalarla sekteye uğramasının önüne geçmek ve büyük bir küresel ekonomik krizin doğmasını engellemek istemektedir.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

politika-atlasi
ÖNCEKİ YAZI

Politika Atlası

turkiye-cumhuriyeti-acisindan-ileri-demokrasinin-gerekceleri
DİĞER YAZI

Türkiye Cumhuriyeti Açısından İleri Demokrasinin Gerekçeleri

Politika 'ın son yazıları

Stratejik Derinleşme

Politikada "stratejik derinleşme" terimini ifade etmekle, beraberinde neleri söylemiş oluyorum: Aktif, nötür (yeni-izolasyonizm) ve karma politikalar, politik seçenek olarak aynı anda yapılması gerekenler.

İran’ı Konuşmak

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve beraberindekiler için dün, bugün cenaze töreni yapılıyor ve yarın toprağa verilecekler. Peki bu durumda bizler İran'ı nasıl konuşmalıyız?

Reisi’nin Olayı

Dün öğle saatlerinde İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Dışişleri Bakanı Hüseyin Amirabdullahiyan'ın içinde olduğu bir helikopter, Azerbaycan sınırında İlham Aliyev ile açılışı yapılan barajların töreninden sonra dönüşte kötü hava şartlarında düştü ve sadece İran değil, herkes şokta. Enkazı Türkiye'den kalkan Akıncı İHA buldu. Ben bir havacı olarak burada kendi açımdan bazı hususlara değineceğim.

Rusya’nın Kharkiv Harekatı

Son günlerde Ukrayna-Rusya savaşında önemli bir gelişme var. Rusya için Kharkiv harekatı çok önemli bir koz olacak. Bu kez Rusya tarafı daha derli toplu harekat yapıyor, politikada daha akıllıca ifadeler seçiliyor. Zelensky ise endişeli görünüyor.

Politik Vizyona Göre Konumlanma Stratejisi

Ülkeler için sihirli kelimeler refah ve güvenlik, öyle değil mi? Peki 2030’lardan sonrasına bakın, dünyadaki gelişmeler ve Türkiye özelinde cevap arayın, vizyonumuz ve stratejimiz ne, refah ve güvenlik için neler düşünülmeli? Bu stratejik-vizyona esas olacak şekilde, politik anlayışımız, sosyo-politik ve sosyo-ekonomik etkileşimlerimiz ne durumda, neredeyiz, ne tarafa doğru gidiyoruz, riskler neler?
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme