Akın Öztürk’ün “İsrail bizi sattı!” itirafı

28 Şubat 2019
Okuyucu

FETÖ’cülerin ülkeye ne belalar açtığını 15 Temmuz 2016’dan bu yana milletçe daha açık bir şekilde görmekteyiz. Açılan davalarda sonlara gelindi. Akın Öztürk hakkındaki Anadolu Ajansı’nın 28 Şubat gününe ait “FETÖ’nün İnkâr Stratejisi” başlıklı yazının sonlarında, “İsrail bizi sattı!” itirafını okudum. Bu bana geçmişi anımsattı…

Akın Öztürk ile 2002 yılında Askeri Ataşelik görevine gitmeden önce mutat bir faaliyet olan Karargahdaki generalleri ziyaret esnasında on dakikalık görüşmemiz olmuştu. O zaman Tuğgeneral rütbesiyle Eğitim Daire Başkanı idi. Ziyarette 1996-1998 yılları arasında Tel Aviv’de kendisinin de Askeri Ataşelik yaptığını anlatmıştı.

2007 yılında Hava Kuvvetleri İstihbarat Daire Başkanlığı görevinden, ilk kumpas operasyonlarından biriyle emekli olmaya zorlandıktan sonra gördüm ki, Akın Öztürk ve ekibi İstihbarat Başkanlığı’nı tamamen ele geçirmişti. 2008’den itibaren ülkede başlatılan kumpas davalarını, Ergenekon’u, Balyozu, vs. hepimiz biliyoruz. Akın Öztürk, özellikle Balyoz operasyonuyla terfilerde olası rakiplerinden kurtulunca rahatlıkla Hv.K.K. oldu.

Hangi görevlerde bulunmuştu, başka neler yapmıştı incelemek gerekir, ama buradan ortaya çıkan sonuca göre Akın Öztürk en azından Eğitim Daire Başkanı iken eğitimi, askeri eğitim kurumlarını, İstihbarat Başkanı iken istihbaratı FETÖ’ye teslim etmiş biriydi. Üstelik o düzmece davalarla rakiplerini elemiş ve 2015 yılında Hv.K.K. olmasını kolaylaştırmıştı. 2013-2015 yılları arasında komutan iken neler yaptığını tahmin etmek zor olmasa gerekir.

En azından eğitimi ve istihbaratı FETÖ’ye teslim eden Akın Öztürk’ü hangi komutanlar terfi ettirdiler, o makamlara layık gördüler, hatta Kuvvet’in başına geçmesinin yolunu açtılar? Bu da yetmedi, emekli olması gerekirken, Paralele Devlet Yapılanması (PDY) imamlarının aklıyla ve imkanlarıyla bir ilk yaşandı ve Akın Öztürk’e özel bir kadro açıldı. Bu kadronun hazırlığını Genelkurmay’da ve Hava Kuvvetleri’nde kimler yaptı? Akın Öztürk’ün 2015 Ağustos’unda emekli olması gerekirdi, ancak emekli edilmedi ve Yüksek Askeri Şura (YAŞ) Üyeliği göreviyle resmi görevine devam etti. Mevcut YAŞ üyesi Orgeneral rütbesindeki Komutanlar’a bir “paralelci abi” ilave edilmişti. YAŞ’ın görevi terfiler ve dolayısıyla atamalar ile çeşitli nedenlerle ordudan uzaklaştırılacaklar hakkında karar almak. Demek ki darbe 2016’da yapılmasaydı Akın Öztürk’ün YAŞ’taki işleviyle zaman içinde ordu tamamen FETÖ’cü olacaktı.

15 Temmuz 2016 günü asıl Hv.K.K. İstanbul’da düğündeyken, o da İzmir’deki hazırlıkları tamamlayıp ve bir askeri uçağa atlayıp darbeyi yöneten paralelcilere katılmak üzere saat 13:00’da Ankara’ya gelmişti. Darbecilerin gasp ettiği jetler gece Ankara semalarındayken, (eski) YAŞ üyesi sıfatlı Akın Öztürk, aralarında Adil Öksüz’ün ve Kemal Batmaz’ın da olduğu FETÖ’nün sivil imamlarıyla birlikte, yasal hiçbir yetkisinin olmadığı bir yerdeydi, 143. Filo’daydı. Zaten mahkemede sorduklarında damadıma, lojmana gitmiştim dedi. Damadı ve eski filo komutanı Karakuş’un kuleden komuta ettiği uçaklarla Gazi Meclis’e ve aziz milletin üstüne uçaklarla bombalar atılırken, sözde yurtta sulh konseyinin en üst rütbelisi olarak Akın Öztürk işin başındaydı.

Akın Öztürk’ün tek tek anlatması gerekiyor; paralelcilerin nasıl çalıştıkları, darbeden önce, darbe zamanı; darbeciler, destekleyenler, diğer kimlikler, ilişkiler, yapılanlar, potansiyel imkanlar… Hazır hapiste, en azından anılarını yazsaydı. Hatta kendisinin itirafçı olma hakkı bile vardı; yoksa yok muydu? Ama itirafları işe yarar görülüyor. Sonra söylendiği gibi, “İsrail bizi sattı!” Nasıl oldu bu iş, anlatsa da bu aziz millet iyice anlasa.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

mit-baskani-fidanin-ekonomik-ve-siber-savas-uyarisi
ÖNCEKİ YAZI

MİT Başkanı Fidan’ın Ekonomik ve Siber Savaş Uyarısı

siber-savasin-politik-degeri
DİĞER YAZI

Siber Savaşın Politik Değeri

Güvenlik 'ın son yazıları

173 views

Etki Ajanlığı Yasası

Bu çağda, etki ajanlarına karşı önlem almak ve ülke yararına çalışanların eline mücadele etmek adına imkan vermek gibi konularda aksi düşünülebilir mi? Bu gerekli, ülke güvenliği açısından yerinde bir hamle. En azında caydırıcılık çok önemli. Ajanlar ve etki ajanları öyle cirit atmasınlar... Gerekli önlemleri ve bu kapsamda belli yasal düzenleme imkanlarını yaratalım. Her türlü tehdit var. Onları caydıralım, caydırıcı nitelikte ülkenin somut eylemleri olsun. Türkiye'de istihbarat hizmetleri 2014'dan itibaren iyi bir seyirle gelişiyor. İlk olarak operasyon yapma imkanı oldu. Kötü mü? Operasyonel İstihbarat gayet başarılı. Teröristler ve bölgemizdeki hasım ülkeler bunu görüyorlar, dikkatleri çekildi. Şimdi de bu tür ilave yasalar olsun isterim. Doğru adım! Elbette ben bu konuyu istihbarat açısından ele alacağım, uzmanlığım bu yönde. Hukuk konusu ayrı.
76 views

Yeni Üstünlük Mücadelesi ve Savunma Anlayışı

Temel konumuz silahlanma ve polemoloji olacak. Bu alanda yeni anlayışları irdeleyeceğiz. Genel savunma ve silahlanma politikalarına, büyük güçlerin aldıkları pozisyonlara, örnek olarak ABD'nin savunma yöntemine ve son olarak yeni üstünlük mücadelesi kavramlarına değineceğim. Bahsedeceğim yeni üstünlük mücadelesi terimleri neler? Oyun değiştiricilik, sistemlerin sistemi mimarisi, otonom kor sistemler, tam baskılama veya üstünlük kurma (dominasyon), bütün yönleriyle nüfuz etme (penetrasyon), istihbaratın penetrasyonu ve caydırıcılık için silahlanmak, olacak. Bunları neyle yapabilirsiniz? Bu makalede size ipuçlarını vermiş olacağım.
71 views

Otonom Orduların Tartışması

Teknoloji geliştikçe otonom sistemler cephede yerlerini alıyorlar. Kara, hava, siber-uzay, deniz, derin ve geniş cepheler... Bu konu başka ülkelerde hem askeri hem sivil, çeşitli uzmanlarca tartışılıyorken, Türkiye'de henüz o noktaya gelinemedi. Savaşın bilim ve sanatı yönüyle ben size özgün bir tartışma başlatmak isterim.
107 views

İsrail’in İran Saldırısı ve Polemolojik Analizi

19 Nisan gecesi İsrail, İran-İsfahan'daki bir askeri hedefi vurdu. Önce alınan bilgiler ve geliş yöntemleri doğru mu yanlış mı tartışıldı. Ancak, olağanüstü denebilecek türden yeni bir süreçle ilgilendiğimiz gayet açıktı. Ben sizlere bir askeri analiz yaparak, eldeki bilgileri de kullanmak suretiyle, bazı poüemolojik sonuçlar çıkarıp sunmak istiyorum.
151 views

İran Yine İsrail’e mi Çalıştı?

1 Nisan'da İsrail, İran'ın Şam elçiliğine saldırdı. 13 Nisan'da İran, İsrail'e günü-saati belli bir misilleme operasyonu yaptı, adı: Operation True Promise! 15 Nisan itibariyle durumu gözden geçirelim.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme