belcikada-teror-saldirisi
Belçika’da Terör Saldırısı

Belçika’da Terör Saldırısı

22 Mart 2016
Okuyucu

Yine korku, ölüm, yürek sızlatan insanlık dramı… 22 Mart 2016, Brüksel, Belçika ve AB başkenti, Maelbeek metro istasyonu ve Zaventem havaalanında bombalı saldırı, (saat 16:00 itibarı ile) 34 ölü, 170’den fazla yaralı, görgü tanıkları silah sesi, Arapça sesler ve büyük birkaç patlama olduğunu anlatıyor, Paris saldırısından sonra aranan IŞİD militanlarının bu işle ilgisi olduğu şüphesi var. Eylemin koordine olduğu açıklandı. Brüksel’in en gözde merkezi. Ulaşım tamamen durdu.

Yetkililer tehdidin küresel olduğunu açıklıyor; “Demokratik Avrupa’nın hedef alındığı” işaret ediliyor. Eylemden sonra Belçika Başbakanı Charles Michel, “Korktuğumuz başımıza geldi,” dedi. Fransa, Paris saldırısından sonra söylediğini yineledi ve savaşta olduklarını hatırlattı. Çoğunluk bu eylemi, “NATO ve AB’ye karşı bir eylem,” diye sunuyor. Başkaları ise bir adım daha ileri gidip terörün Batı’ya yöneldiğine işaret ediyor.

Analizciler endişe verici konulara değiniyor. Bu analizlere göre, Avrupa’da çok yerde güvenlik açısından sorun sahası var. Açıklandığı üzere büyük Avrupa kentlerinde içinde daha çok Afrikalıların yaşadığı gettolara dikkat çekiyor. Avrupa’da 2 bin cihatçı olduğu anons ediliyor. Fransa’daki eylemin de Belçika IŞİD (ISIS) hücre evi tarafından yapıldığı hatırlatılıyor. Bu eylemden dört gün önce Paris saldırısıyla da ilişkili olduğu açıklanan Salah Abdeslam güvenlik güçleriyle çatışma sonucu yaralı yakalanmıştı, bu yakalamanın bahse konu hücre evini aktifleştirdiği işaret ediliyor. Eylemden sonra diğer Avrupa kentleri sıkı önlemler almak zorunda kaldı.

Her ne ise birkaç ay içinde Paris, Ankara, İstanbul derken bu kez de Brüksel… “Küresel cihatçı terör” tarifleri 11 Eylül’de yapılmıştı. Süreç bu noktadan itibaren hesaba katılırsa her iki Büyük Savaş’tan sonra sivillerin bu denli cepheleşmiş bir dünyada, bu denli teröre maruz kaldığı ve yetkililerin de büyük sorun yaşadığını ifade ettikleri görülmemişti. Eğer bu da bir Büyük Savaş ise bir tarafta Radikal Müslüman kesim var, diğer tarafta Modern Batı.

Acil çözüm bekleyen küresel kökleşmiş sorunlar var. Bu terör yoluyla meydana çıkan durum bir politik ve kültürel bölünme mi, bazı onarıcı anlayışların gelişebileceği süreçteki geçiş mi? Aslında terör bütün insanlığı vuruyor. Temennimiz başta politikacıların ve fikir adamlarının daha sorumlu davranmaları, bir taraf olmamaları, dünyayı daha fazla kutuplaştırmamaları, geçiş süreçlerinde gerekirse insanlık adına düşünerek karar vermeleridir. Eğer rehabilite edilmesi gereken küresel altyapı meseleleri varsa gecikmeksizin gerçekleştirilmelidir. En öncelikli ve sıcak konu ise Ortadoğu’daki sorunun, Suriye ve Irak meselelerinin barışçı ve adil çözülmesidir; belli çıkarlar değil, insanlığın çıkarı göz önüne alınmalıdır.

Güvenlik 'ın son yazıları

56 views

İsrail’in İran Saldırısı ve Polemolojik Analizi

19 Nisan gecesi İsrail, İran-İsfahan'daki bir askeri hedefi vurdu. Önce alınan bilgiler ve geliş yöntemleri doğru mu yanlış mı tartışıldı. Ancak, olağanüstü denebilecek türden yeni bir süreçle ilgilendiğimiz gayet açıktı. Ben sizlere bir askeri analiz yaparak, eldeki bilgileri de kullanmak suretiyle, bazı poüemolojik sonuçlar çıkarıp sunmak istiyorum.
88 views

İran Yine İsrail’e mi Çalıştı?

1 Nisan'da İsrail, İran'ın Şam elçiliğine saldırdı. 13 Nisan'da İran, İsrail'e günü-saati belli bir misilleme operasyonu yaptı, adı: Operation True Promise! 15 Nisan itibariyle durumu gözden geçirelim.
145 views

Birisi

Moskova’daki Crocus City Hall terör saldırısı konusunu analiz edelim. Ama önce bugünlere nasıl geldik, bir bakalım. Sonuçta aradığımız birisi var! Kim bu birisi? Hani öndekileri görüyoruz, yakalandılar da. Ama bu tür küresel etkisi olan ciddi konularda, Rusya gibi bir ülkeye terör saldırısı yapılarak, asıl ne amaç güdülüyor olabilir, bunu anlamaya çalışalım.
190 views

Küresel Silahlanma Tartışmaları

Her ülke silahlanıyor? Bu silahlanmanın caydırıcılık amacıyla yapılıyor olması bize neyi açıklar? Asıl konu egemenlik mi, küresel mücadele içinde daha fazla güçlü olabilmek mi? Bilinmedik şeylerden mi bahsediliyor? Bu soruları cevaplandıracağız. Ayrıca Macron ve Putin neler söyledi, değerlendireceğiz. Bu şekilde, asıl ilgilendiğimiz olgular ve temel düşünceler olacaktır.
218 views

Milli Güvenlik Siyaseti

Türkiye daima kazanan ve gelişen olmak zorundadır, başka türlü düşünülemez! Milli Güvenlik Siyaset Belgesi (Kırmızı Kitap) gibi dokümanların kendi gücü için geri planda çok çalışılmalı, fikri altyapısı ve anlayışı özgün ve tutarlı olmalıdır. Ama önemlisi; bunun uygulanmasında herkesin, her kurumun, her şirketin, inanarak, gösterilen hedefleri elde etmek amacıyla, bütünlük halinde ve bu bağlamda tek yolda yürümesi gerekmektedir. Bu, "devlet disiplini" konu ve kapsamını aşan bir yaklaşımdır, ülkece disiplinli olmayı gerektirmektedir. Eğer ülkece disiplinliysek hak edilen gelişmenin yolunda oluruz! Siyasetin kendisi, entelektüel yaklaşımlar veya iş dünyası bizi yolumuzdan alıkoymamalıdır. Bu çok hassas bir konudur.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme