kongre-turkiyeye-f-35-kisitlamasini-ele-alacak
Kongre Türkiye'ye F-35 Kısıtlamasını Ele Alacak

Kongre Türkiye’ye F-35 Kısıtlamasını Ele Alacak

12 Nisan 2019
Okuyucu

F-35’lerin durumuna ilişkin yeni bir gelişme: Cumhuriyetçi Senatör Marco Rubio ve Demokrat Senatör Bob Menendez tarafından Amerika Birleşik Devletleri Kongresine Türkiye’ye kısıtlamalar getirilmesi hakkında bir karar tasarısı sundu. Nedir bu tasarı?

ABD’nde bu iki senatör F-35 savaş uçaklarının Türkiye’ye teslimatı ile ilgili “kısıtlama” getiren maddeleri içeren tasarıyı Kongre’ye sundu. Kısıtlamanın içeriği kısaca şöyle: “Kaynak ayrılmasının, Türkiye’ye bazı hakların devrinin ve teknik verilen kısıtlanması.” Tasarıda sadece uçaklar değil, beraberindeki uçuş destek üniteleri, hangarlar, vs. içerilmektedir. En büyük kısıtlama, “uçakların fiziken Türkiye’ye transferine müsaade edilmemesi” hususudur. Tasarının istisnalar bölümündeki maddede, Türk hükümetinin S-400 alımından vazgeçtiğini Amerikan Kongresi’ne yazılı bir şekilde bildirmesi halinde ABD başkanının söz konusu kısıtlamaları kaldırabileceği yer alıyor.

Kısıtlamanın hukuki gerekçesi ne? “S-400 ile F-35 teknik bakımdan birlikte uçamazlar, bu ABD teknolojisi için büyük bir risk. Bu tür riskler ABD tarafından 2017’de kabul edilen “Avrupa ve Avrasya’da Rus Etkisini Azaltma Kanunu” ile açıklanmıştır. Ayrıca bütün bu hususlar NATO Anlaşmasına terstir.” Böyle ifade ediliyor ve ekleniyor, “S-400’ler ve F-35’ler birlikte Türkiye’nin elinde olursa, bu durum Amerikan ordusunun kendisini ve koalisyon içerisinde gerçekleştirdiği operasyonlarını olumsuz etkiler ve Birleşik Devletler ile Türkiye arasındaki savunma işbirliğine zarar verecek gelişmeler yaşanır.”

Bu hukuki gerekçeler Türkiye’yi ne derecede bağlar? Daha önce NATO ülkelerine verilen S-300’ler Türkiye tarafından emsal gösterilebilir mi? Gösterilirse bunun Senatoda verilecek karara etkisi olur mu? Görülen odur ki F-35 ve S-400 konusu ABD tarafından doğrudan politika gereği ele alınıyor. Bu noktada ABD’nin Türkiye’ye yönelik uygulayacağı politik yaklaşım her şeyden önemli olacak.

Bu demektir ki Türkiye ABD’de 100 uçaktan oluşan bir hava gücü kurma ve idame ettirme işine şimdiden soyunmalı, başka çare kaldı mı?

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

ÖNCEKİ YAZI

Devrim Muhafızları Ordusu ve Terörizm Tartışması

sri-lankada-teror
DİĞER YAZI

Sri Lanka’da Terör

Güvenlik 'ın son yazıları

48 views

İsrail’in İran Saldırısı ve Polemolojik Analizi

19 Nisan gecesi İsrail, İran-İsfahan'daki bir askeri hedefi vurdu. Önce alınan bilgiler ve geliş yöntemleri doğru mu yanlış mı tartışıldı. Ancak, olağanüstü denebilecek türden yeni bir süreçle ilgilendiğimiz gayet açıktı. Ben sizlere bir askeri analiz yaparak, eldeki bilgileri de kullanmak suretiyle, bazı poüemolojik sonuçlar çıkarıp sunmak istiyorum.
82 views

İran Yine İsrail’e mi Çalıştı?

1 Nisan'da İsrail, İran'ın Şam elçiliğine saldırdı. 13 Nisan'da İran, İsrail'e günü-saati belli bir misilleme operasyonu yaptı, adı: Operation True Promise! 15 Nisan itibariyle durumu gözden geçirelim.
137 views

Birisi

Moskova’daki Crocus City Hall terör saldırısı konusunu analiz edelim. Ama önce bugünlere nasıl geldik, bir bakalım. Sonuçta aradığımız birisi var! Kim bu birisi? Hani öndekileri görüyoruz, yakalandılar da. Ama bu tür küresel etkisi olan ciddi konularda, Rusya gibi bir ülkeye terör saldırısı yapılarak, asıl ne amaç güdülüyor olabilir, bunu anlamaya çalışalım.
187 views

Küresel Silahlanma Tartışmaları

Her ülke silahlanıyor? Bu silahlanmanın caydırıcılık amacıyla yapılıyor olması bize neyi açıklar? Asıl konu egemenlik mi, küresel mücadele içinde daha fazla güçlü olabilmek mi? Bilinmedik şeylerden mi bahsediliyor? Bu soruları cevaplandıracağız. Ayrıca Macron ve Putin neler söyledi, değerlendireceğiz. Bu şekilde, asıl ilgilendiğimiz olgular ve temel düşünceler olacaktır.
209 views

Milli Güvenlik Siyaseti

Türkiye daima kazanan ve gelişen olmak zorundadır, başka türlü düşünülemez! Milli Güvenlik Siyaset Belgesi (Kırmızı Kitap) gibi dokümanların kendi gücü için geri planda çok çalışılmalı, fikri altyapısı ve anlayışı özgün ve tutarlı olmalıdır. Ama önemlisi; bunun uygulanmasında herkesin, her kurumun, her şirketin, inanarak, gösterilen hedefleri elde etmek amacıyla, bütünlük halinde ve bu bağlamda tek yolda yürümesi gerekmektedir. Bu, "devlet disiplini" konu ve kapsamını aşan bir yaklaşımdır, ülkece disiplinli olmayı gerektirmektedir. Eğer ülkece disiplinliysek hak edilen gelişmenin yolunda oluruz! Siyasetin kendisi, entelektüel yaklaşımlar veya iş dünyası bizi yolumuzdan alıkoymamalıdır. Bu çok hassas bir konudur.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme