ai-ve-yeni-egemenlik
AI ve Yeni Egemenlik

AI ve Yeni Egemenlik

26 Mayıs 2019
Okuyucu

Yeni egemenlik konusunu Yapay Zeka (AI, Artificial Intelligence) mı belirleyecek? Geleceğin ileri toplumlarını belirleyecek AI  konusunda kim nerede? Geleceğin egemenlik kavramında toplumların ayrışmasındaki temel kazanımların veya kayıpların yoğun tartışıldığı bir aşamadayız. O halde durum hangi noktada, çok genel bir tespit yapalım.

ABD ve Çin başta olmak üzere bazı ülkeler AI’da hızı ve kapasiteyi artıracak destekleyici dijital teknolojide devrim yapma noktasında bir arayış içindeler. Örneğin kuantum, süper iletkenler ve ileri bulut sistemlerine geçişin eşiğindeler. Örneğin Çin’de bu konuda önemli adımlar atılmıştır. 2020’de somut çözümlemeler devreye konacaktır. Buna göre küresel bakımdan “her şeyin bir başka modeliyle uygulandığı” bir yapıya geçiş sağlanacak. ABD, Çin’den geri düşmeyecek ve mümkünse onu geriletecek türden adımlarla savaşını (veya daha yumuşak anlatımla mücadelesini) sürdürüyor.

Diğer yandan yine bazı ülkeler ve şirketler AI ile ilgili algoritmik süreçleri halletmişler, şimdiki adımda hangi uygulama alanında nasıl bir somut çözümü piyasaya süreyim, bunun araştırması içinde. Bu bakımdan konuşlandıkları ülke neresi olursa olsun, Çin, ABD ve İsrail şirketlerinin (küresel şirketler dahil) önemli çözümleri var.

Geriye ne kaldı? Bazı ülkeler, diye işaret edeceğimiz ülke ve şirketler, halen mevcut altyapı kabiliyetlerini kullanarak bulabildikleri algoritmik çözümler ile durumu anlamaya çalışmaktadırlar.

Diyelim, hiç olmayanlar değil, belli oranda altyapıya sahip olanlar, örneğin Japonya, Almanya, İngiltere, Fransa, vs. ne yapacak? Mevcut değerleriyle bir yere gelmiş bu tür ülkeler ve şirketler yatırımlarını veya ittifaklarını bu hedefe göre planlıyorlar. Öyleyse izledikleri yöntemi stratejik ölçekte tanımlamak gerekir.

Bu konuda durumu anlayan olmak ve ittifakla gelişmek ile sahip olduğu imkanlarını katlayanlar arasındaki farkın ne denli büyük bir uçurumu işaret ettiğini bugünden anlayabiliyor muyuz? İşte size “Yeni Egemenlik” alanı!

O halde ne yapılmalı? Bu amaçla çok özel araştırma merkezleri ve insan gücü kapasitesi yaratılmalı ve çalıştırılmalıdır. Bunun şakası yoktur. Beş sene sonra, çok geç kalındığını anlamak, asla bir kazanç sayılmayacaktır.

Önceki sanayi devrimlerine bakılırsa ülkeler arasındaki üretkenliklerde ileri olanlar son teknolojiyle çalışıyorken, bir gömlek aşağıdakiler onun elden çıkardığı teknolojilerle karnını doyurmaya çalışıyorlardı. Şimdi (örneğin) Çin geriden gelerek bir kapasite yarattı. Ancak aynı kapasiteyi bir başka ülkenin üretip üretmeyeceği hususu vereceği mücadeleye bağlı gelişecektir. Her ne ise, IV Sanayi Devrimi ile ileri geçenler, AI teknolojisinde pratik çözümleri ile hemen her alanda başat konuma yükselecekler, fakat diğerleri, terkedilen üretim kapasitesini kullanmak zorunda kalacaklardır.

Güçlü piyasaları AI ile belirleyen yeni egemenler, AI ile ilişkisi olan yoğun tüketici ve kullanıcı konumundakiler ve bir alt seviyedeki dijital endüstriyle ilişkili diğerleri… Yeni güç kategorileri bu tasnifle açıklanabilir mi? Rekabet ortamının şekillenmesinde bu güç kategorilerinin baskın etkisi olacak gibi görülüyor.

Her tür alanda (sağlık, eğtim, eğlence, üretim, tüketim, ulaşım, haberleşme, finans, hukuk, vs.) AI’ya bağımlılık ölçüsünde bir egemenlik tanımlaması söz konusu olacak mı? Doğal Zeka kabiliyetiyle ilerlemek ve Yapay Zekada ileri olmak arasındaki korelasyon başından beri önemini koruyor mu? Şimdi problem bu noktadadır.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

bilim-ve-teknoloji-politikasi
ÖNCEKİ YAZI

Bilim ve Teknoloji Politikası

turkiyenin-bilimsel-kalite-ihtiyaci
DİĞER YAZI

Türkiye’nin Bilimsel Kalite İhtiyacı

İnovasyon 'ın son yazıları

166 views

 Sonsuz Şiddet Dönemi ve Doğal Endişe

Yapay zekâ konusunun doğurduğu belirsizliği size, dahi makineler, derin karmaşa, sonsuz şiddet ve doğal endişe şeklindeki kavramlarla betimleyeceğim. Yaşam tarzımız hızla değişirken bireyler olarak alınan kararlarda herhangi bir etkimiz olmuyor. Daha çok kullanıcı oluyoruz, sayıdan ibaretiz, yani birer veriyiz. Yaratılan medeniyette her birimizin bir anlamı var.
2K views

Sosyal Medya Dilemması

Günümüzde derin bir biçimde sosyal medya dilemması veya gelişim paradoksu yaşanıyor! Dördüncü Sanayi Devrimi’nin etkileri her alanda değişimi tetikliyor. Teknolojinin ürünü medya platformları sosyal yaşamın ötesinde, hukuk, ekonomi, politika, uluslararası ilişkiler, güvenlik (ki içinde terörizm de var), sağlık ve eğitim gibi pek çok değişimin yerli yerine oturmasını baskılıyor. ABD’de yaşanan son 6 Ocak Senato Binası baskınını büyüteç altına alıp, konu hakkında tartışmak istiyorum. Ayrıca yazıda hukuki ihtiyaçlar açısından bazı temas ettiğim noktalar da olacaktır.
2.9K views

5G Teknolojisi ve ABD-Çin Rekabeti

Son birkaç yıldır en fazla duyduğumuz konulardan birisi 5G teknolojisi oldu. ABD ile Çin arasında büyük bir savaşa dönen teknolojide somut konu 5G’dir. Çin, 5G teknolojisini üretti. ABD henüz 3G’de kaldı. ABD bu alanda adım atana dek Çin’in teknolojiyi yaygınlaştırmasını yavaşlatmak veya durdurmak için önlemler almaya çalışmaktadır. Bu konu teknoloji kadar, istihbarat, ekonomi, altyapı, iletişim konusudur. Nedir 5G teknolojisinin farkı? ABD neden bu denli saldırgan davranıyor?
1.3K views

Netizenlerin Beyni Büyük mü?

Ağ tabanlı yaşam kalıplarının daha belirgin olacağı bir dönem girmiş bulunmaktayız. Yeni dönemin en önemli konularından birisi de kentlerin nadide noktalarında yaşayan ve değişik yaratıcılık kabiliyetine sahip genç beyinlerden azami istifade etmenin yollarını bulabilmektir. Silikon Vadisi örneğinden yola çıkarak birçok gelişmiş ülke kendi yaşama normlarına göre yeni bir sosyal yaşam dokusu oluşturmayı hedefliyorlar.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme