idlib-diplomasi-trafigi
İdlib Diplomasi Trafiği

İdlib Diplomasi Trafiği

22 Şubat 2020
Okuyucu

Baş döndürücü trafik, 20 şubatta Merkel, Macron, Putin; 21 şubatta Merkel, Macron, Erdoğan; aynı gün 18:00’da Erdoğan ve Putin görüşmesi, Savunma Bakanı Akar ve Komutanlar Hatay’da birlik ziyareti ve verilen mesajlar, son ve önemli hatırlatma, 15:00’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tarihi ifadesi: ‘Savaş diyebilirim!’

Saat 18:00’da Erdoğan ve Putin arasındaki telefon görüşmesinden ne çıkacak, buna kitlendi dünya. Barışçı çabalara devam mı, ipler kopartılacak mı? Elbette görüşmelere devam, şeklinde mesaj çıktı.

Erdoğan, Macron ve Merkel’in hayır demiyeceği bir görüşme önerisi var takvimde, 5 mart itibarı ile, ama henüz Putin değerlendiriyor, cevap vermedi. Dörtlü zirve gündemde.

Bir de Reuters’in yazdığı, 3 martta Tahran’da Astana grubunun toplantısı. Üçlü zirve olur mu tam belli değil.

Bu tür zirvelerde neler olur dersiniz? Herkes diyor ki diplomasi çözer bu işi! Verilen mesajlar barışçıl şüphesiz, diplomasi yöntemi böyle. Ama beklentiler ve hedefler farklı, hatta aynı sözcükler konuşulsa dahi algılar farklı. Öyleyse nasıl olacak bu anlaşma?

Asıl çözüm belli, Esad gitmeli, yerine geçici bir yönetim gelmeli, Cenevre’de anayasa yazma işi ilerlemeli, sonra gerçek seçim yapılmalı. Bunun için bir plan konmalı ortaya ve Birleşmiş Milletler bunu kabul etmeli, aktörler riayet etmeli. Nasıl bir plan? Bir vakit Balkanlar’da uygulandığı gibi.

Türkiye, Suriye Milli Ordusu’ndan vaz geçmez, çünkü onlar Rusya ve Esad’ın iddia ettiği gibi terörist değil, ılımlı muhalif. Türkiye zalim Esad’ı kabullenmez ve süreç içindeki tüm tarafların anlaşmalara uyulmasını bekler. Esad bunlara karşı gelirse Türkiye gereğini yapar, şubat sonuna miat verildi, zira İdlib’de için Soçi mutabakatı hattı esastır.

Birleşmiş Milletler açıkladı, derhal ateşkes ilan edin!

Birleşmiş Milletler akan kan için bunu söylemeli elbette. Ama esas olan Esad’dır, plandır, planla Cenevre’nin ilerleme göstermesi yoludur.

Rusya halen Esad’ı sahipleniyor; zira meşruiyeti ve Doğu Akdeniz’deki beklentisi bu zalime bağlı. Rusya Birleşmiş Milletler’de veto hakkı olan bir ülke. Nasıl olacak bu işler böyle?

Batı dünyası konuya tekrar Esad diyerek müdahil oldu, DAEŞ bitti ya! Türkiye, NATO, mülteci konusu günemlerinde. Ama ABD için en önemlisi Suriye’de dengenin Rusya’dan alınıp kendine geçmesi, hiç değilse atılıların.

Almanya neyse de, Macron’un Fransa’sı şu mandacı aklı, hiç de iç açıcı değil. Bunu da işaret etmeden geçmemek gerekir. Ama Batılı ya!

Türkiye mülteci, sığınmacı, barış, istikrar, insanlık demeye devam edecek, ama egemenlik ve beka bağlamında en önemlisi terör ve sınır güvenliği.

Cumhurbaşkanı Erdoğan işaret etti, operasyon devam ediyor diye ve adı da açıkça dillendirilmese de İdlib Harekatı olsa gerek. Şimdi şubat ayı sonu geliyor, Esad şimdiden çekilme sinyali vermelidir. Rusya sivillere ateş açmamalıdır, uluslararası sistem, Batı ve Türkiye ile aynı çizgiye geldiğini belli etmelidir. Bana göre hemen açıklamalıdır, Esad’ın görevi bitti diye!

Böyle olmazsa ne olur?

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

idlib-ve-diplomasi
ÖNCEKİ YAZI

İdlib ve Diplomasi

suriyelileri-bekleyen-insaf
DİĞER YAZI

Suriyelileri Bekleyen İnsaf

Politika 'ın son yazıları

54 views

Yapay ve Doğal

Size analitik bir yöntemle, halen Ortadoğu'daki onca yapaylığa ve yürütülen negatif amaçlı algıya rağmen, Türkiye'nin ne denli doğallık içinde ve istikrar amaçlı politika yürüttüğünü açıklayacağım. ABD ve Rusya gibi büyük güçlerin yanısıra, bölgede İran ve İsrail arasında yaşananları kavramsal boyutta irdeleyeceğim. Analizin her bir basamağında belirginleşen kuralları açıklayacağım.
98 views

İsrail, İran ve Gazze

Genel bir değerlendirme yapalım, çünkü İsrail, 7 Ekim saldırısından 6 ay geçti ve "bugün Gazze'de üçüncü aşamaya geçtik" dedi. Bu ne demektir, bölgede başka ne gibi gelişebilir olabilir, hepsini inceleyelim.
73 views

Modern Rekabet

Burada modern rekabetin küreselleşmesi öyküsünü kendi içindeki kavramlarını tartışarak, Rusya ve Çin örnekleri üzerinden otoriter yönetimlerin eleştirisini yaparak açıklayacağım. Kavramsal olarak "modern rekabet" anlayışını bu şekilde açıklama imkanı bulacağım. Sonlara doğru kapitalizmin yozlaşmasını açıklayacağım. Bu kısımda da Anglo-Sakson yapıyı ve Kıta Avrupa'sını işaret edeceğim. Burada anlaşılması gereken şu olacak: Demokrasi ve insanlığın gelişimi kimsenin insafına kalmamalı, rekabetin yapılma amacı değer üretmek esaslı olmalı.
68 views

Seçimler ve Beka

31 Mart Yerel Seçimleri gerçekleştirildi ve Türk demokrasisi kazandı diyoruz. Ben ise size bu seçimleri örnekleyerek bir "beka seçimi" ne demek oluyor, bunu açıklayacağım. Buradan hareketle yapılması gerekenleri de gözden geçirmiş olacağım.
92 views

Politikada Gri Kavramlar

Size politika amaçlı yapılan propaganda konusu içinde yer alan kavramsal bir temayı sunuyorum, grilik. Gri kavramların dış ve iç politika yansımalarına bakacağım. Özellikle ABD dış politikasında kendi çıkarına yaklaşımlar sergilemesi neticesinde görülen gri kavramlar konusunu işleyeceğim. Buna örnek olarak Filistin-İsrail, terörle mücadele, sözde soykırım tasarısı gibi konular da yer alacak.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme