Suriye’de Hedef: Politik İradeyi Kontrol

28 Kasım 2022
Okuyucu

Türkiye, Suriye sınırı boyunca Güvenli Bölge tesis etme politikasıyla ilgi bu aşamada Cumhurbaşkanlığı tarafından açıklanan hedef noktalarına yönelik kara harekatını başlatmanın eşiğindedir. Peki bu mücadelenin yerini ve anlamını sorunun bütününe bakarak nereye koymalıyız ve konuyu nasıl açıklamak gerekir? Bu aşamadan sonra asıl odaklanılacak husus nedir?

Söze, “terörle mücadele ediyorum,” diyerek başlar, “bir bizden, beş teröristten…” şeklinde devam eder, böyle bir hesapla açıklama yaparsanız, bu eksiktir, zaman geçer, amaca bir türlü ulaşamazsınız. Eğer “hibrit mücadele içindeyim,” diyorsanız, örneği Suriye bununla ilgili bir mücadele ortamıdır, hesabınız “alan kontrolü”nü de geçer, “politik iradeyi kontrol“ ile açıklanır.

ABD’nin Suriye politikası gereği terör örgütü karşımızdadır. ABD, Suriye’de hibrit yöntemlerle gayrimeşru zeminde varlık göstermektedir ve PKK’lı teröristler onun himayesindedir. Önce güvenli bölgeler tesis edilir bu Türkiye’nin sınır güvenliği için şarttır. Ancak bu yeterli değildir, sonrasında da yapılması gerekenler vardır.

Türkiye’nin Suriye’deki mücadelesi sadece terör örgütleriyle mi? ABD’nin Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) marifetiyle, bütçesinden ayırdığı kaynakla, “eğit-donat” yöntemiyle karşımıza diktikleri teröristlerin hesabı başka türlü yapılmalıdır. ABD’nin Suriye’yi bölmekle ilgili politikasında kullandıkları sadece teröristler değil, başka birçok taşeronu kendine bağlamıştır. ABD Suriye’de yürüttüğü bu politikasını, CIA’yla, Siber Kuvvetleriyle ve Uzay Komutanlığı’nın yönetiminde olan uydularıyla, bölgedeki ve ihtiyaç halinde gelip-giden diplomatlarıyla ve politikacılarıyla, çeşitli baskı yöntemleriyle, ortaklarıyla, en başta stratejik müttefiki İsrail’le ve onların bütün kabiliyetleriyle koordineli sürdürmektedir.

Türkiye tek tek bunlarla mı mücadele etmeli? Hayır. Aslen ABD’nin, Suriye’nin ve bölgedeki dinamikler içindeki bütün ülkelerin “politik iradelerine tesir edecek yöntemleri kullanmalı”dır. Fiilen yapılan belli: Elbette kendi imkanlarının tümünü mücadele alanına seferber etmek.

ABD bölgeden gitmedikçe onun sürdürdüğü “bölücü terör politikaları” devam edecek demektir. Şam yönetiminin yükü ise ağırdır, giderek de çıkmaza girmektedir. ABD, Suriye’ye “bitik ülke” demektedir. Eğer Şam yönetimi ülkesinin bütünlüğü ve iç savaşın sonlanması için çaba sarf edecek ise yapacakları bellidir; önce politikasını sonuca odaklamalıdır. Esad, “ABD’nin ülkesinde bulunmasının gayrimeşru olduğunu” ilan etmeli ve acilen “Türkiye ile ortak hareket etme” adımını atmalıdır. Öncelikle Şam buna ikna edilmelidir. Putin aldığı ihalenin gereğini yapmalıdır. Zira dört ay önce Soçi’de görüşülen konu bu merkezde olmuştur.

Benim “bu iş terörle mücadele ötesinde bir güç mücadelesi ve hibrit uygulama” şeklinde ele aldığım konu budur. Bu, “politikada karar değişikliği yaratabilecek adımların atılması”nı gerektirecek seviyedeki çok kapsamlı bir konudur. Türkiye bu yönde mücadele ediyor mu? Evet. Bunun en bariz örneğin, Soçi ve devamında daha titiz yapılmaya başlanan Esad ile görüşmeler sürecidir. Evet, bu bir mücadeledir ve mücadelenin hangi noktada olunduğunu tespiti gereklidir. Sonuç için en etkili konu şudur; Cenevre’de Suriye anayasasını derhal yazdıracak irade gereklidir.

Benzer içerikteki makaleler:

Hibrit Savaş

Hibrit Savaş Bölgesinde Terör ve Türkiye

Buraya hibrit konuların kapsamının anlaşılması açısından çokça kullandığım grafikleri ekliyorum.

Yeni Asimetri
Hibrit Savaş

Burada da görüldüğü gibi İç Güvenlik noktasında askeri tedbirlere başvurulmasının ötesinde bir noktadayız. açıklama yapanların artık çok daha farklı bir dili kullanmaları gerekmektedir.

Burada işaret edilen bir husus var; “hibrit taarruz hedefe özgü yaratılır, gölge operasyonlar yapılır ve Akıllı Güç uygulanır,” şeklinde. O halde terörü konuşanların dikkat etmesi gereken hususlar şunlar olmalıdır: Suriye’ye özel bir odaklanmanın hibrit uygulamalarını incelemeleri, ön planda görülmeyen ama sonuca gitmenin önünü açan faaliyetleri, ABD’nin Akıllı Güç uygulamasını dengeleyebilecek ve sahada zorlayabilecek yine akıllı adımların atılmasının belirlenmesi.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

ÖNCEKİ YAZI

Şam Sevicilik

DİĞER YAZI

Yeni Kral, Başbakan ve Küresel İngiliz Politikası

Politika 'ın son yazıları

23 views

Amerika’da Gazze Protestoları

Gazze'deki yaşanan zalimce olayların gerçekliği ve Batılı politikacıların ikiyüzlü uygulamaları bugün Amerika'da tartışılıyor ve protesto ediliyor. Yarın bu protestolar Avrupa'da da yaygınlaşabilir. Öyleyse diyebiliriz: Gazze sınırlarını aştı!
36 views

Irak’ta Aydınlık Dönemin Başlangıcı

Türkiye, Bağdat'ta Irak ile tarihi bir süreci başlattı, atılan imzalar var, geliştirilen yeni stratejiyle birlikte yapılacak işler var. Bunlar ekonomiden, kültürden, güvenliğe uzanan işler. En önemlisi, inanmışlık, güven ve umut ışığı!..
48 views

Filistin-İsrail Politikası Hakkında

Ortadoğu'da, ABD'nin "kontrol bende" dediği bir ortamda, İsrail'in şımarıklıkları ve İran'ın anlamsız çabaları sürerken, Filistin konusunda nasıl ilerleme sağlanabilir? Bu dramatik konuyu aktörleri belirterek gözden geçirelim.
50 views

Stratejik Algı Yönetimi

Strateji ile algı yönetimi bahislerini, canlı örnek olduğu nedenle, Ortadoğu, ABD ve İsrail ile açıklayacağım. Buradaki amacım yaşamda ve çıkarları elde etmede dilin ve yaratılan algının kullanılmasının ne kadar etkili olduğunu göstermektir. Evet, temel olarak bu bir iletişim konusu olsa da görüldüğü üzere, ülkelerin mücadeleleri ve savaşların nedeni dahi olabilmektedir.
80 views

Yapay ve Doğal

Size analitik bir yöntemle, halen Ortadoğu'daki onca yapaylığa ve yürütülen negatif amaçlı algıya rağmen, Türkiye'nin ne denli doğallık içinde ve istikrar amaçlı politika yürüttüğünü açıklayacağım. ABD ve Rusya gibi büyük güçlerin yanısıra, bölgede İran ve İsrail arasında yaşananları kavramsal boyutta irdeleyeceğim. Analizin her bir basamağında belirginleşen kuralları açıklayacağım.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme