Bu makalede bilimsel ve felsefi düzlemde konuyu derinlemesine irdeleme şansı bulacağız. Sırasıyla, insanın bilgisini, spekülatif bilgiyi, mutlak bilinci, bilimin uğraşılarını ve bilginin meşruiyetini açıklayacağız. Sonuçta bir buluşma önerisini göreceğiz. İnsan Bilgisi İnsanlık “bilginin kimliği” konusunda anlaşamadıkça, hemen her alanda anlaşma güçlüğü çekeceğe benziyor. Bilgi
MoreBasit anlamıyla zaaf, irade zayıflığı ve bir olumsuzluğa düşkünlük demektir. Toplumsal açıdan olan zaafların çıkış noktası bireylerden ileri gelir. Yani iradesiz insanlar çoğalırsa toplumun zaafları da artar ve toplum irade gösteremeyecek bir hal alır. Aslından ben bu kadar yazıp bıraksam, içinizden çoğunuz ne demek istediğimi anlamış olacaktır. Böylesine bildik bir konuda fazla söylenebilecek bir şey yok, haklısınız. Ama ortaya bir kavram atıyorum, anti-zaaf, onun yüzü suyu hürmetine sizinle birlikte biraz fikir jimnastiği yapalım. Zaaflardan istismarcılar yararlanmak isterler. Sosyal, politik, ekonomik, psikolojik ve diğer sebeplerle biri diğerinin zaafını arar ve bulduğunda onu derinleştirmek isterler, kendi lehine kullanarak durumdan istifade ederler. Başka
Moreİnsanlığın iyi bildiği bir kavram: Hayırseverlik (Philanthropy). Hatta hayırseverlik ezelidir ve anlam olarak insanlıkla ve insanı sevmekle eşanlamlı tutulur. Çünkü her ne olursa olsun insan üstün bir varlıktır. İnsana yakın olmak, halini görmek ve anlamak, derdine ortak olmak, yardım etmek, bağış yapmak, kalkındırmak, sevmek, empati yapmak gibi konular hayırseverlikle değerlendirilir. Hayırseverlik ve hayır işleri toplumların doğrudan refah ve güvenliğiyle ilgili görülmez. Çünkü insanın diğerine yardımı fiziken mümkün değilse bile, kalben gerçekleşmesi dahi yarar sağlar. “Biz çok hayırseveriz…” diye böbürlenmek, işin içine “kibir” girdiğinden pek sevilmez. Bir kere hayırseverliğin azı çoğu olmaz. Hele bir de yapılan hayrın övünme ve çıkar sağlama
More