mh17-raporu-uzerine
MH17 Raporu Üzerine

MH17 Raporu Üzerine

16 Ekim 2015

Ukrayna semalarında düşürülen Malezya uçağının yeni açıklanan raporunun yankıları sürüyor.

17 Temmuz 2014 tarihinde Ukrayna üzerinde düşen Malezya Hava Yolları’na ait MH17 kodlu Boeing 777 tipi uçağın düşme sebebi açıklandı. Hollandalı yetkililere göre uçak Rus tipi yerden havaya füze sistemi BUK ile düşürüldü. Bu açıklamalar 14 Ekim 2015 tarihinde açıklandı.

Hollanda’nın hava güvenliğinden sorumlu kuruluşu Güvenlik Araştırma Konseyi (OVV) tarafından hazırlanan rapor Başkan Tjibbe Joustra tarafından açıklandı. Joustra şunları söyledi: “MH17 sefer sayılı uçak bir savaş başlığının kokpitin sol üst kısmında infilak etmesi sonucu düştü. Söz konusu savaş başlığı, BUK füze sistemlerinden fırlatılan 9M314M tipi, bir karadan havaya füze idi. Patlama uçağın ön kısmında yırtıklar oluşturdu. Uçak havada parçalandı. Enkaz Ukrayna’nın doğusunda yaklaşık 50 kilometrelik bir alana düştü.

Ancak raporda füzenin kim tarafından fırlatıldığına dair bir bilgi yer almıyordu. Buna rağmen uzmanlar, Rusya yanlısı ayrılıkçıların yolcu uçağını, bölgedeki Ukrayna savaş uçaklarıyla karıştırdıkları için yanlışlıkla vurduklarına inanıyorlar. Rus yetkililer ise yanlışlık bile olsa bu durumu tamamen ret ediyor. Çünkü, eğer uçağın bir Rus füze sistemi ile düşürülmesi söz konusu ise ve bu Ruslar tarafından onaylanır ise; yanlışlık var diyenlerin yanı sıra bu emri Rusya’nın kasıtlı verildiğini söyleyecekler de çıkabileceğinden endişe ediliyor.

Olayda 283 yolcu (80’i çocuk) ve 15 mürettebat hayatını kaybetti. En büyük kayıp Hollandalılar’a ait idi (196 yolcu). Hollandalı yolcuların yanı sıra, Malezyalı ve Avustralyalı daha fazla olmak üzere, İngiliz, Endonezya, Belçika, Alman, Filipin ve Kanada yolcuları olayda hayatını kaybetti.

Raporun Suriye’de Rus askeri gücünün faaliyetinin hemen sonrasına gelmesi ise dikkat çekti. Zira Kırım’ı işgal eden Putin, bu kez Batı’nın çıkarlarına ters bir şekilde Suriye’de varlık göstermekte. Suriye’de askeri üsleri bulunan Rusya, Esad rejimine destek vermeye devam ediyor ve özellikle Rus askeri üslerinin de yer aldığı bölge olan Batı-Suriye ve Şam bölgesinin mevcut Suriye yönetiminde kalmasına olanca desteğini veriyor. İşte bu noktada Rusya Başkanı Putin’in köşeye sıkıştırabileceği ve hatta sorumluların suçlu ilan edebileceği sebeple Malezya uçağı önemli bir işlev görecek nitelikte, diye düşünenler var.

Zamanlama açısından raporun bugünlerde açıklanmasının Suriye krizine bağlaması doğru olmayabilir. Zira olayda adı geçen tüm ülkeler Rusya’nın bu gibi olaylara sebep olduğunun ispatına yönelmişler idi. Stratejik hesapların yanı sıra insani yaklaşımlarla konu çok önemli görülmektedir. Ve hatta olayla ilgili sigorta ve tazminat işlemlerinin kesin şekilde tamamlanması söz konusudur. Bu nedenle ilgililer asıl sorumluyu bilmek istiyorlar.

Bilindiği gibi Rusya-Kırım krizi Şubat 2014’de genişlemeye başladı. 16 Mart 2014’de ise referandum yapıldı ve Kırım Rusya’ya bağlandı. Aynı dönemde Kırım’ın haricinde daha sonra Malezya uçağının düştüğü Donetsk bölgesinde de Rusya’ya katılmak için ayrılıkçılar harekete geçmişlerdi.

Kırım işgalinden bu yana ABD ve AB, Rusya’yı cezalandırmak için bazı yaptırımlar uygulamaktadırlar. Hatta bu açıdan Rusya’ya karşı bir ekonomik savaş başlatıldığı da söylenmektedir. Petrol fiyatlarının bu denli düşmesinin arkasında bu gibi işgal ve setlik konularının olduğunu iddia edenler de vardır.

Olayla ilgili görülen bir başka önemli tarih de G-20 zirvesi idi. 15-16 Kasım 2014 tarihinde Brisbane-Avustralya’da G-20 zirvesi yapıldı. Avustralya Başbakanı Tony Abbott Kırım’ı işgal eden Rusya’nın zirvenin ruhuna ters düşeceği nedenle Putin’in davetinin iptalini istemişti. Putin zirveye katıldı ama bu kez başka bir kriz daha meydana geldi. Putin Rus donanmasını Avustralya açıklarına getirdi. Gerginlik yaşandı. Bu olaylar sebebiyle zirve esnasında Kanada Başbakanı Stephen Harper’da Putin’e tepkili konuşmuştu.

Batı kaynaklarına göre Rusya MH17’nin düştüğü döneme ilişkin fazlasıyla spekülasyon yarattı. Örneğin üst düzey Amerikan yetkilileri de Rusya’nın düşen MH17’nin araştırılmasını örtme çabası içine gireceğini duyurdu. Örneğin Rusya bölgedeki ayrılıkçıların Ukrayna’ya ait bir AN-26 uçağını düşürdüğünü duyurdu. AN-26’nın düştüğü yerdeki parçaların uydu resimlerini tüm dünyaya yayımladılar. Ocak 2015’te Avrupa Birliği, ICAO’nun da içinde olduğu tamamen tarafsız bir inceleme heyetinin çalışmasını temin etti. Dolayısıyla bu MH17 uçağı konusu başından itibaren önemli bir soruşturma konusu oldu.

Hollanda raporu açıklanır açıklanmaz basın Avustralya Başbakanı Abbott’un yorumunu almaya yöneldi. Abbott, Rusya’nın itirazlarının gerçeği değiştiremeyeceği yönünde bazı açıklamalar yaptı. Zira Rus askeri yetkililer uçağın düştüğü bölgede BUK tipi füzelerin olmadığını, hatta Rusya’nın envanterinde de olmadığını açıkladılar. Olayın olduğu andan beri Ukraynalı yetkililer de bu olaydan Ruslar’ın suçlu olduklarını açıkladılar.

Türkiye ise bu konuyu bir magazin bilgisi gibi takdim etmeye devam ededursun, MH17 uluslararası ilişkiler, ulaştırma, terörizm, özgürlük, strateji, ekonomi, güvenlik, sigorta, hukuk, politika ve diplomasi konularında önemli bir dosyadır. Bakalım bugünün bilgi birikimi ve kapasitesi bu işi nasıl sonlandıracak?

Not: Hollanda 28 Eylül 2016’da inceleme sonucunu açıkladı, füze Rusya’dan, dedi.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

turk-istihbaratina-elestiri
ÖNCEKİ YAZI

Türk İstihbaratına Eleştiri

tarih-tansiyon-ve-turkiye
DİĞER YAZI

Tarih, Tansiyon ve Türkiye

Güvenlik 'ın son yazıları

Savaşta Teknoloji Kullanımı

Birincisinden dördüncüsüne kadar her nesil savaş biçiminde gördüklerimiz, sert güçten makine kullanım becerisine doğru bir değişimi gösterdi. Bugün yeni nesil savaşlar uygulanırken, artık beşinci nesil savaşlar oluyor, burada teknolojinin sahadaki taktik uygulama becerisini hesaba katmamız gerektiği açık. Konu şu, savaşta durumu değiştirme inisiyatifiyle hareket eden teknolojiyi kullanım bilinci yüksek askerleri düşünüyoruz. Bunlar bize yeni bir tariflerin yapılmasını gerektiriyor: Gelişen teknolojiye göre askerin sahadaki uygulamasını tam uyumlu hale getirmek, hatta askerin bu yeteneğine başvurarak savaşı kazanmayı bilmek.

Etki Ajanlığı Yasası

Bu çağda, etki ajanlarına karşı önlem almak ve ülke yararına çalışanların eline mücadele etmek adına imkan vermek gibi konularda aksi düşünülebilir mi? Bu gerekli, ülke güvenliği açısından yerinde bir hamle. En azında caydırıcılık çok önemli. Ajanlar ve etki ajanları öyle cirit atmasınlar... Gerekli önlemleri ve bu kapsamda belli yasal düzenleme imkanlarını yaratalım. Her türlü tehdit var. Onları caydıralım, caydırıcı nitelikte ülkenin somut eylemleri olsun. Türkiye'de istihbarat hizmetleri 2014'dan itibaren iyi bir seyirle gelişiyor. İlk olarak operasyon yapma imkanı oldu. Kötü mü? Operasyonel İstihbarat gayet başarılı. Teröristler ve bölgemizdeki hasım ülkeler bunu görüyorlar, dikkatleri çekildi. Şimdi de bu tür ilave yasalar olsun isterim. Doğru adım! Elbette ben bu konuyu istihbarat açısından ele alacağım, uzmanlığım bu yönde. Hukuk konusu ayrı.

Yeni Üstünlük Mücadelesi ve Savunma Anlayışı

Temel konumuz silahlanma ve polemoloji olacak. Bu alanda yeni anlayışları irdeleyeceğiz. Genel savunma ve silahlanma politikalarına, büyük güçlerin aldıkları pozisyonlara, örnek olarak ABD'nin savunma yöntemine ve son olarak yeni üstünlük mücadelesi kavramlarına değineceğim. Bahsedeceğim yeni üstünlük mücadelesi terimleri neler? Oyun değiştiricilik, sistemlerin sistemi mimarisi, otonom kor sistemler, tam baskılama veya üstünlük kurma (dominasyon), bütün yönleriyle nüfuz etme (penetrasyon), istihbaratın penetrasyonu ve caydırıcılık için silahlanmak, olacak. Bunları neyle yapabilirsiniz? Bu makalede size ipuçlarını vermiş olacağım.

Otonom Orduların Tartışması

Teknoloji geliştikçe otonom sistemler cephede yerlerini alıyorlar. Kara, hava, siber-uzay, deniz, derin ve geniş cepheler... Bu konu başka ülkelerde hem askeri hem sivil, çeşitli uzmanlarca tartışılıyorken, Türkiye'de henüz o noktaya gelinemedi. Savaşın bilim ve sanatı yönüyle ben size özgün bir tartışma başlatmak isterim.

İsrail’in İran Saldırısı ve Polemolojik Analizi

19 Nisan gecesi İsrail, İran-İsfahan'daki bir askeri hedefi vurdu. Önce alınan bilgiler ve geliş yöntemleri doğru mu yanlış mı tartışıldı. Ancak, olağanüstü denebilecek türden yeni bir süreçle ilgilendiğimiz gayet açıktı. Ben sizlere bir askeri analiz yaparak, eldeki bilgileri de kullanmak suretiyle, bazı poüemolojik sonuçlar çıkarıp sunmak istiyorum.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme