bilisim-cagina-uyum
Bilişim Çağına Uyum

Bilişim Çağına Uyum

18 Ağustos 2014
Okuyucu

Yine Google’ın bir ürünü olan Geo-location sistemi sizi izlemekte ve her konumunuza göre eşleştirmeler yapmaktadır. Bu hem size kolaylıkları aktarmak için gerekli, hem de sizi yoruma bağlı lehinize veya aleyhinize izlemek isteyenlere veri sunmaktadır. Mobil cihazlarda kullanılan proximity sensor ile 3-D (üç boyutlu) izleme yapılabilmekte, konuşmalar, ilgilenilen insanlar, mekanlar birlikte değerlendirilebiliyor. Google’ın esas istediği insanları izlemek değil ama analiz yapmaktır. Fakat bu bir teknolojik kabiliyettir. Örneğin, eğer CIA veya diğer bir teşkilat benzer türden bir yazılımı uygulamaya koyarsa, güvenlik boyutunda bir faaliyeti de gerçekleştirmiş olur. Yani bilgi bilgiyi doğurmaktadır ve böylelikle yeni bir yaşam tarzı (standart) oluşmaktadır.

Jonathan Nolan’ın hazırladığı bir dizi film var; “Person of Interest”.[8] Burada bir makineden bahsediliyor. Aslında bu makine, kentlerdeki görsel, işitsel, dokunmatik, dijital tabanlı tüm sistemleri belli bir algoritma ile birleştirip Michael Emorson’un rolünü üstlendiği kişinin sistemidir. Film bu sistemin üzerinden geliştirilir. İşte size bir film ama varılması için hiç de uzun vadesi olmayan bir uğraş konusu.

Daha ileri düşünelim. Arama motorlarında sorguladığımız (querry) sonuçlarının birbirleriyle ilişkilendirilmesine göre sonuç çıkartmak mümkün olmaktadır. Doğru veya yanlış olduğunu tartışmıyorum. Ama örneğin “Afganistan, İslam, terörist…” gibi belli sayıda kavramı belirli miktarda arayan birinin güvenlik güçlerince potansiyel meşhur bir örgüt sempatizanı kabul edilmesi bile söz konusu olabilmektedir. Çünkü parametreler bu işletimi ön görmektedir.

İnternet yazılımları agresif karakterlidir. Kullanıcıya yarayışlı olabilecek her şeyi belirleyebilmek için, sistem kendi yöntemleriyle veri toplar ve bunları tekrar kullanıcıya hizmet olarak sunarken yansıtır. Bu arada reklam gibi gelirler ayrıca değerlendirilir. Sistemde özel türden veri toplama işi o kadar ileri boyuttadır ki, belki başka bir istihbarat servisinin elinde olmayacak hassasiyette ve fazlalıkta kişiler hakkında nitelikli bilgi bulunur. Örneğin Youtube’dan elektronik müziklerle ilgili belirli miktarda video izlenmesi sonrasında sistem, tamamen şahsıma özel bir reklam göstererek, yine benim eğilimime karşılık gelen elektronik bir cihazın pazarlamasını sağlayabilir.

Eğer işbirliği içinde bir gizli servis bilgi kütüklerine erişmek isterse bu imkanı kime, nasıl açtığı çok ciddi bir konudur. Çünkü soru şu: Bireyin kullanım kolaylığı için toplanan veriler kendi aleyhine başkaları tarafından kolayca kullanılabilecek mi? Bu ahlaki mi? Güvenlik denince ahlakilik ve başka amaçlar bir yana konur değil mi? Bu ise belli çıkar çevrelerinin, örgütlerin, devletlerin işine yarayan bir alanın tanımını ortaya koymaktadır. Yani bir internet abonesi kullandığı dijital sistemlerden dolayı kendi kendini fişletmiş ve başka amaçlarla kullandırtmış olabilir ve bu çağın en önemli konularından biri de budur.

Bu nedenle güçlü devletler tarafından siber istihbarat amaçlı büyük operasyon merkezleri kurulmuştur. Büyük ihtimalle yazılım, işlemci, teknolojik yenilik, uyulama ve diğer bazı imkanlar için bilişim sektörü ile gizli servisler birbirlerine ortak kullanım olanakları açmaktadırlar. Egemen bir devletin otoritesi herhangi bir şirkete bağımlı olmadan gerçekleşmesi anlamında düşünülürse, gelecekte işlerin büyük ölçüde devletler aleyhine gelişeceği gibi bir sonuç da çıkarılabilir.

Ancak burada asıl önemli olan nokta, niyet ne olursa olsun, insanların özel bilgilerinin toplanma amacının dışında kullanılması, yani istismar edilmesidir. Bu ise şimdilik üzerinde fazlaca durulmayacak bir konu gibi takdim edilmektedir, ama gelecekte buradaki dengeler değişecek gözükmektedir. Eğer değişim, arkasına bilim ve teknolojinin, ekonomik ve politik gücün ve bireylerin gücünü alan bazı şirketlerin lehine olursa akla şu soru gelecektir; dünyada patron kim oluyor?

Dünyadaki patronun kimliği güç dengeleri barış, huzur ve güvenlik için çok önemliydi. Eğer halkın sosyal yapısı bir kazanım elde ettiğini somutlaştırmışsa politik yapıların buna göre kendilerini ayarlamaları ihtiyacı ortaya çıkmalıydı.

Bilişim sosyal yaşamla entegre bir konudur. Teknolojik tarafı çok yüksek bilişim sayesinde sosyal yapıdaki insanlar yeni tip özgürlük, tatmin ve buna karşılık ekonomik çevrim oluşumuyla kendi dengelerini belirginleştirmişlerdi. Daha ne? Politik baskının bu yapı içine girip belirli bir ideolojiyi dikte ettirmesini sosyal yapı kendine en büyük engel görmeye başladı. Bilgi Çağı sonrası bilgilenmenin ve buna bağlı işlerini geliştiren insanın artık sosyal yapısı hem en güçlü hem de en hassas yapısı olmuştu. Devletler artık onu koruyamıyor, o da devletlerin korumacılığına yan gözle bakıyordu. Alın size yenir çatışma alanı!

Devletler elindeki kozu sonuna kadar kullanmak isteyecektir. Ne de olsa yasama ve yürütme ellerindedir. Hatta çoğu yerde sistemi koruması için ortaya konmuş yasalarla yargının da ellerinde olmasından dolayı demokrasi içinde eli güçlülük durumu ortaya çıkmıştır. Bu bir değişimi gerektirecek temel çatışma alanıdır. Devletler değişmez zorundadır. Halk ise kendini yeterince güçlü görebilmesi için yeni bir otoritenin kendini ilan etmesini beklemektedir.

Bu çağın egemenleri devletlerden de öte bilgiyi, teknolojiyi ve kapitali elinde tutanlardadır. Eğer bu egemenler geri planda bir politikaya, ideolojiye veya inanca bağlı ise bu durumda uzantıları devlet içlerine ve halka kadar rahatlıkla uzanabilecektir. Yani konu sadece beklentilerin karşılanması ve çıkar olmaktan öte ulvi bir sebeple de tamamlanmış olacaktır. İşte bu durumda egemenlerin belki biraz daha olgunlaşması beklenmektedir.

Ben şöyle anlıyorum, tercüman olayım; sözünü ettiğim işbirliği çağrısıyla esasında Larry şunu demek istiyor: Siz bana yardım etseniz de etmeseniz de ben bu işi yapacağım, yardım ederseniz yararınıza, daha doğru ve çabuk olur, hem benim makinemden yararlananlar yanlış kararlar vermemiş olurlar… Gelin işbirliği yapalım ve insanlığa daha yararlı olalım… Bugün bile görülüyor ki, güvenlik, istihbarat ve hukuk işlerinde dijital yaklaşımlarla suçluluk bile tanımlanıyor, bu süreç şimdilik yanlış işliyor, bir yazılımcının teorisiyle kurgulanmış bir denklem temelde kullanıcı olan bireyi, bilmeden de olsa bir suçlu yapmaz.

Bütün bu yaklaşımlardan sonra Edward Snowden’in kimliğini ve ne yapmak istediğini ben başka türlü okuyorum. Snowden, Larry’nin bir bakıma işini kolaylaştıran bir öncü konumundadır.

Biliyor musunuz? Bu işle ilgilenenler şunu söylüyorlar: Bilgisayar henüz yeterli ölçüde gelişmedi! Steve Jobs, Larry Page, Menlo Park, Mark Zuckerberg, Bill Gates gibileri onu geliştirmeyi kafalarına koymuş gibiler. Anladığım kadarıyla, “Eğer bilgisayar bana ne yapmam gerektiğini söylerse, onu yeterli görmeye başlarım,” diyorlar. İnsan olarak siz de öyle düşünmez misiniz? O halde bu çabanın önüne ne geçebilir ki?

Bilişim çağına uyum göstermeliyiz. İstesek de istemesek de, o çok güçlendi ve kendi bildiği yolda ilerliyor. Hiç olmazsa işbirliği yapmak gerekiyor ki kendi katkımızla yolunu belli ölçüde doğrultabilelim.

Beni düşündüren kısım, para ile ilgili değerlerin bir ölçüde üzerine çıkıldığı, bunun yerine, “kudret” sahibi olmakla daha hükmedici davranış sergilenmesinin kabul görmesidir.

Muttakiliğin vizyonunu belirlerken bu gibi somut gelişmeleri düşündüğümü belirtmek isterim. Bu kapsamdaki bir yazımda, 2050’li yılların küresel kapitalizminin mega-kentlerdeki yaşam tarzını ve insanların tepkilerini belirlemiş, Kuramsal Muttakilik’i öneri olarak sunmuştum.[9] Bu bakış açısı değişik kesimlerin düşüncesi dışında olabilir ama görünen o ki, dünyada tartışılanlar başka bir yaşam şeklini tarif eder oldu. Buna göre insanın her ilgili yaşama dönük konusu da değişecek. Bunu inşa edenler ise biraz da olsa tanıdığımız insanlar. Onları yalnız bırakmak doğru olmaz!

[1] www.gartner.com

[2] Adair Turner,The High-Tech, High-Touch Economy, Project Syndicate, APR 16, 2014,

https://www.project-syndicate.org/commentary/adair-turner-explains-how-a-fresh-wave-of-automation-is-transforming-employment-and-much-else

[3] Thomas Piketty, Yirmi Birinci Yüzyılda Sermaye, (Capital in the Twenty First Century), Belknap Press, 2014.

[4] Erik Brynjolfsson ve Andrew McAfee, İkinci Makine Çağı, (The Second Machine Age), W. W. Norton & Company, 2014.

[5] Gürsel Tokmakoğlu, Yeni Küresel Devrim, Muttakilik, 8 Nisan 2014, https://muttakilik.com/yeni-kuresel-devrim/

[6] Gürsel Tokmakoğlu, Post-kapitalizm, Muttakilik, 14 Nisan 2014, https://muttakilik.com/post-kapitalizmin-yonetim-erki/

[7] https://muttakilik.com/kavramlar/terimlerimiz/

[8] Jonathan Nolan. Person of Interest, Yazarları: David Slack, Patrick Harbinson, CBS, İlk başlangıcı 22 Eylül 2011.

[9] Gürsel Tokmakoğlu, Kuramsal Muttakilik, 11 Şubat 2014, https://muttakilik.com/kuramsal-muttakilik/

Kültür 'ın son yazıları

373 views

Eleştiriler

Sizlere günümüzün iyi algılanması gerektiği bağlamında, özellikle bizi ilgilendiren yönleriyle, sosyal bilimler ve dış politikaya dair bazı eleştirilerimi aktaracağım. Dünya hızla değişiyor, güç dengeleri bildiğimiz biçimden oldukça farklılaştı, eğer bunlara ait kavramlara ve anlayışlara vakıf olamıyorsak, konuşuruz ama aslında başka bir şey anlatırız.
370 views

Devrim

Bize devrimin ne tarafı kaldı? Diyeceksiniz ki hangi devrimin? Açıklayacağım. En başta şöyle sloganik işaret edeyim: Devrimden değil, sapkınlardan ve geç kalmışlıktan kork!
565 views

Generalist

Ülkeler ve dünyamız için iyi bilinmesi gereken bir konuyu işleyeceğim, generalist olmak. Buna karşılık gelen bir sözcük aradım bulamadım, yine de ben genele yetkin diyeceğim. Genele yetkin kimseler kimler, örnekleri neler? Uluslararası İlişkiler, Ekonomi ve Askerlik sahalarında örnekler vereceğim, neden gerekli, bunu açıklayacağım.
516 views

ENTELEKTÜEL SORUNSALI

Temelde insanın doğası, zamanın getirdikleri ve sürekli gelişen küresel zorluklar var. Bunun üzerine her alanda tereddüt uyandıran değişik adımlar ve gerçek bir hedef. Sözü edilen şu, kalkınmak! Eğer artık kalkınmışlar sınıfında olmak istiyorsanız!.. Gerçekten istiyor musunuz? İşe bu emelin ne denli büyük bir mücadeleyi gerektirdiğinin farkında olmakla başlanmalı. İşte tam da bu noktada, düşünsel içerikli bir açıklamam olacak. 
2.1K views

Sıradan ve Mükemmel

Bu makalede sizlere insan zihni içerisindeki tarif veya algı ile gerçeğe ilişkin olanın farkını açıklayacağım. Ele alacağım temalar sıradancılık, mükemmelcilik ve gerçeklik ötesi hakkındadır. Başta soralım, karşılaştığınız şey gerçek mi, yoksa gerçek ötesi mi?
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme