Serüvene kara, deniz ve hava stratejileri ile başlayacağız. Bu konularda öne çıkan stratejistleri hatırlayacağız. Yeni egemenlik stratejisine geçiş aşamasındaki karmaşayı tartışacağız. 2030’ların stratejisini açıklayacağız. Stratejist Yaklaşımı Asıl kara stratejistleri Türkler idi. Neredeyse Pasifikten Atlantik’e kadar at sürdüler. Ancak belirgin bir kara stratejisi yazıp bırakmadılar,
DevamıDepremin yükü bir hayli ağır. Henüz yaralarımızı sarma aşamasındayız. Yapılacak çok işimiz var. Benin konum; ne deprem, ne sismoloji, sadece stratejik bakışla ilgili, jeopolitik okumayı işaret ediyor ve Anadolu gibi çok değerli bu sahip olduğumuz topraklarımızın karakterine göre var olması gereken insan ve milli gücü hatırlatıyor.
DevamıGerçeklik Ötesi (post-truth) ile ilgilenmeden bunun içinde yaşamayı sürdürmek çağımızın kurtlu doku hastalığına tutulmaktır. Hastalıklar teşhis edilir ve tedavi sonra gelir. Teşhis ise bazen benim burada yaptığım gibi, bir mesele örneğinden hareketle tasvir edilir. Beynin karmaşık fonksiyonlarındaki eksikli etkileşimleri açıklarken sinapsları yakılıp söndürülen ampül şebekesi tasviriyle açıklamak gibi. Burada verilen örnekler başkaları için başka türlerdedir, çoğaltılabilir. Onları da ekleyip yapılacak bir alan çalışmasında daha kapsayıcı ve isabetli sonuçlar bulmak gerekir. Ben size kendi bakış açımla Gerçeklik Ötesinin tezahür ediş biçimini aktaracağım. Amacım, "ben" deyip durmak, "bildim" deyip sevinmek değil, bu sadece tasvir ve üslup meselesidir; öyleyse teşhisle ve mümkünse tedaviyle ilgilenmenizi isteyeceğim.
DevamıNeredeyse bir dünya savaşı atmosferi var ve sosyal bilimlerdeki uzmanlar (maalesef) sadece birbirini ağırlar ve etrafını meşgul eder tavırdalar. Bu nasıl olur? Biz bilgi yönüyle de mi yabancıya el avuç açan halde olacağız? Başkaları standart, tanım, kavram, usul, ölçü koyacak, biz bir biçimde dillendireceğiz… Bu olmaz! Bir de bu eleştirinin muhatabı olarak bir yaygın danışmanlık hizmetine dönüştürülüyorsa, danışmanlığı alan açısından düşünün, ne denli sorun olduğunu… Cynthia Grabo'nun elli yıl önce yazdığı gibi, "Uyarı, gerçeklerin bir derlemesinden çıkmaz!"
DevamıYaşamımızda çok temel konuları tartışmak zorunda kaldık. Örneğin diyoruz ki başka gezegenimiz yok! Bu zaman diliminin öne çıkan konularına bir bakıyoruz iklim değişikliği, bir bakıyoruz istihdam oluyor. Örneğin, hükümetler ülkelerindeki işsizlere iş bulmak zorunda dersem, bir yanlış yapmış olur muyum? Tersine bütün doğallığıyla, insanlar kendine iş yaratmalılar, kendilerine yaşam kurmalılar, bunun için biraz serbesti olmalı, devlet arazileri küçültülmeli, gibi şeyler söylesem olur mu? Bu durumda yaşama ve dengelere engel teşkil edenler insanlar mı, hükümetler mi? Peki, bugün yiyecek bulmak mı daha öncelikli, yoksa karbon salınımını kontrol etmek mi, yoksa her ikisi mi? Şu hale bakın, açlık tehlikesi olan bir insan ile artan yağışların seline kapılan diğerini kıyaslıyoruz! Bu sözler savaş ve barış gibi zıt. Hatta bu dünyanın başka canlıları, değişik türler hakkında da karar verenler olarak cevaplamak zorundayız önemli soruları. Zor zamanlar…
DevamıÇağ değişti! Dördüncü Sanayi Devrimi oldu. Ülkeler buna uygun eğitim-öğretim modellerini devreye koydu. Bazı ülkeler mevcut sistemlerini tadil etti. Pandemiyle birlikte evde ve okulda olmak üzere melez eğitim başladı. Derken iklim değişikliği konusu daha belirgin biçimde ele alındı. Gezegende çevreci sistemler ve usuller kurulmaya başlandı. Finans sistemleri değişti. Fintech uygulamaları yaşamımızı ileri taşıdı. Eğlence, alışkanlıklar ve anlayışlar değişti. İster istemez insanın bütün bunlara göre yeniden yönelimi olmalı. Baştan beri zeki yaratık insan için eğitim-öğretim felsefesi en önemli mesele.
DevamıBu yıl Glasgow'da düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı, Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli'nin altıncı değerlendirme toplantısında (COP26) dünya liderleri daha önce belirlenen hedeflerle ilgili umut verici bazı yeni anlaşmalara imza attılar. Ancak bütün hoşgörülü ifadelere rağmen küresel sera gazı emisyonları şu ana kadar gezegenin ihtiyacı olan hızda azaltılmıyor. Diğer yandan bazı ülkelerin iklimle ilgili vaatleri güçlendirilirken, bunlara ulaşmak için somut önlemlerin eksikliği gerçek bir endişe kaynağıdır. Politik çıkar ve küresel canlanma arasında gidip gelen bir sorun var. Sanırım insanlık önce bunu aşmak zorundadır.
DevamıGerçeklik ötesi, algı yönetimi, yumuşak güç, dördüncü güç, medya, küreselleşme, güç mücadelesi, kültür, demokrasi ve güvenlik konularını ele alıp inceleyelim. Taslak anayasalar hazırlanıyor, kanunlar tasarlanıyor, bu önemli konunun etraflıca ele alınmasını salık veriri. Bir ironiyle başlayayım, gelecekte sakın medya patronlarımız mekineler olmasın!..
DevamıÜlke veya vatan, üç boyutludur, bir bütünlük halinde kara, deniz ve hava sınırları içindeki egemenlik alanıdır. Bu konuyu geniş biçimde Hava Ülkesi ve Uzay başlıklı makalede yayımladım. Uzay hukuku ve kurallarını da Uzay Çağı Kuralları’nda geçiş biçimde ifade ettim. Devlet, Milli Uzay Programı’nı açıkladı. Bunlar ülkemizde öncesi olmayan ve üzerinde yerince tartışılmayan önemli konulardır. Anladım ki bu konuda daha ilerilere adımlar atmamız gerekecek. En azında konunun önemini ara sıra hatırlatmakta yarar olacak. Hava ülkesi ve uzay başlıklı bir kampanyaya ihtiyacımız var. Bu konu farkındalık, hukuk, egemenlik, bilim ve teknoloji, sanayi ve ekonomi, savunma alanlarında ayrı ayrı ve detaylı bir biçimde tartışılmalıdır. Bu konuda medyaya büyük yük düşecektir.
DevamıKaos mu, düzen mi şeklinde sorsam, hemen düzen deriz. Ama kaos da bir gerçek. Mesele düzeni uzun süre korumak ve değişimlerle beraber güncellemek. Kaos ve düzeni felsefi açıdan tartışalım. Özellikle kaosu ele alalım, daha sonra insan eliyle olan kaosun özelliklerini ve etkilerini tartışalım.
DevamıStrateji nedir ne değildir? Bu konuda günümüzde bilinmesi gereken hususlar nelerdir? Strateji meselesi üzerine çok önemli kritikler.
Devamı