Bilim - Page 3

insanligin-stratejileri 5.6K views
29 Nisan 2014

İnsanlığın Stratejileri

Serüvene kara, deniz ve hava stratejileri ile başlayacağız. Bu konularda öne çıkan stratejistleri hatırlayacağız. Yeni egemenlik stratejisine geçiş aşamasındaki karmaşayı tartışacağız. 2030’ların stratejisini açıklayacağız. Stratejist Yaklaşımı Asıl kara stratejistleri Türkler idi. Neredeyse Pasifikten Atlantik’e kadar at sürdüler. Ancak belirgin bir kara stratejisi yazıp bırakmadılar,
gerceklik 4.4K views
26 Temmuz 2017

Gerçeklik

Bu yazı gerçeklik kavramını irdelemektedir. Gerçeklik üzerine titiz olmak gerekmektedir, ama ne
duzeyden-anlasilan-ne 946 views

Düzeyden Anlaşılan Ne?

12 Ekim 2016
946 views
11 mins read
Düzey sözcüğü bir seviyeyi gösterir; kültürde, tartışmada, yaşam kalitesinde önemlidir. Düzeyin artması istenir, ama hangi boyutta? Bu temel soru insanlığın hayalleri ve imkanları ile harmanlanır, toplamından ortaya çıkan bir anlayışa bağlı şekilde doğal bir eşik ile belirginleşir; insan bunu inkar edemez, bu belli bir ölçüdür, kabul edilmeye açıktır. Bu düzey-eşiği bir dirence maruz kalırsa ne olur? Bu yine bir insanlık problemidir. Ancak bu da doğal bir süreç çözümlemesi, evrimleşme gibi bir konudur: İnsanın diğer bir insanı ilk planda anlamaması, aralarında yön tayini için mutabakat sağlanamaması, kopuş ve kavga ile devam edecek yeni bir sürece geçilmesi, bu süreç ile daha da
2a-ahlak-ve-adalet 2.9K views

2A: Ahlak ve Adalet

7 Eylül 2016
2.9K views
2 mins read
Kainat genişliyor, yeterince fark edilse de edilmese de bir ilerleme söz konusu. İnsanlar da ilerlemeliler, öyle de oluyor. İnsanlar ilerliyor ama kendini yenileyemeyenler sanki başka bir dünyanın içinde yaşamayı tercih ediyorlar. Belki de geridekiler ilerlemenin motivasyonu oluyorlar. Temel bilgimiz ise şu: Din ilerlemeyi emreder ve tarif eder. İnsan için dinen iki önemli nokta var, belki de engel; ilki birey için ahlaki, ikincisi ise devlet için adalet emrinin dışında arayışlar içine girilmesidir. Bu iki imana intisap eden vazgeçilmez ilkeyi bir yana bırakmayı maharet zannedenler geçmişin avuntusunu din zannedip tersine giderek, hatta ilave çaba içine girerek, tam da ilerleme olgusuna karşı durmak
istihbarat-isi-ve-teskilattaki-kutucuklar 1.2K views

İstihbarat İşi ve Teşkilattaki Kutucuklar

3 Ağustos 2016
1.2K views
7 mins read
Eminim, darbe girişimi ve sonrası olaylara hiç bu gözle bakmadınız, baktıysanız da bu şekilde betimleneni okumadınız. Nasıl mı? Başlangıçta, istihbarat konularını daha açık yazmamı isteyenlere söylemeliyim ki, durumu ve çözümü maalesef teorik anlatmak zorundayım. Ben burada her bir teşkilat şemasında kutucuk şeklinde gösterilen ama asıl hayatta karşılıkları çok ciddi olan bir konuya sizlere farklı bir boyuttan aktarmak istiyorum. Bu çok zor bir dönem! Bir yangın var ve önce yangın söndürülmeli. Devlet sil baştan, OHAL var ve Kanun Hükmünde Kararname (KHK) yöntemi aktif. Herkes bir yerden tutup işlerin normale dönmesine çaba sarf etmek istiyor. Devletin çatısındakiler şöyle bakıyor olaya, “Önce yangını söndürelim,
once-aklin-ayarlari-duzeltilsin 1K views

Önce Aklın Ayarları Düzeltilsin

29 Temmuz 2016
1K views
2 mins read
Memleketimin insanları neden gidip bu tür asla affı mümkün olmayacak bir işe kalkıştı, hem bu dünyasını hem de öbür dünyasını mahvetti? Belanın arkası gelecek mi, bu veya başka kisvelerde? Cevap var, önce aklın ayarları düzeltilsin. O halde toplumsal bir ayardan geçme süreci gerekli bize, tez elden, hem de en yakınlarımızdan başlatılmalı bu süreç, aileden. Örneğin benim ne anne, ne de baba tarafımda Fethullahçı, hatta tarikatçı hiç olmadı. Sülalemde yoksul da var, zengin de; alim de var, cahil de; ama hiç gerici, milletine silah çeken olmadı. Sülalemde Osmanlı’nın son döneminde dört padişahla sarayda birlikte yaşamış olan var, Gazi Osman Paşa ile
kristal-vazo 1.6K views

Kristal Vazo

14 Temmuz 2016
1.6K views
10 mins read
Bir anlığına bütüncül ve daha önemlisi yansız bir bakış açısı ile politik gündem ve kritik tartışmalar konusu üzerine yoğunlaşalım. Bakın ilk akla gelenler neler olacak? Tartışma kültürü en temel şekilde demokrasilerde, entelektüel alanlarda, bilim ve sanatta bir erdemlilik ölçütüdür. Şartlarına riayet edildi ise tartışma gereklidir, değilse bir kavgadan öte değildir. Tartışmanın bir seviyesi, amacı, muhatabı, süreci vardır ve bütünüyle insana özgü olgun bir davranış olarak sürdürülür. Eğer tartışma başka amaçların elde edilmesinde bir araç halinde kullanılıyor ise bunun değeri ve hedefi başka şekillerde ele alınmalıdır. Bu ve benzeri teorik yaklaşımları başlangıçta aklımızda tutalım isterim. Ama biz daha çok uygulamaya bakacağız.
demokrasi-egitim-ve-siyaset 1.8K views

Demokrasi, Eğitim ve Siyaset

10 Haziran 2016
1.8K views
7 mins read
Siyasetçinin kullandığı iradenin karşılığı halktan aldığını oydur. Bir parti oy verenlerin belli bir kısmını kendi siyasetinin değişmez bağlısı yapması halinde iktidarını sürdürür. Bunu nasıl garanti etmelidir? Bu sorunun cevabı en temel şekilde eğitim sistemini parti ideolojisine bağlı yapmaktan geçer. Önce şunu söyleyelim; tam, gerçek, ileri demokrasilerin eğitim kurumları ve sistemleri siyasetçilerin, partilerin ve iktidarların çıkarlarına dönük çabadan uzak, kendi metot ve disiplinine tam bağlı şekilde olur. Bu, eğitime verilen değerin ötesinde, demokrasiye ve insan haklarına bağlı yönetim anlayışına dair bir taahhüttür. Bu, aynı zamanda eğitimli kitlenin dengede durarak siyasetini eşitlikçi, hak ve adalete uygun, bağımsız ve demokrasinin ihtiyaç duyduğu şekilde
zaman-ve-mekan-sikismasinin-etkisinde 1.1K views

Zaman ve Mekan Sıkışmasının Etkisinde

13 Mayıs 2016
1.1K views
4 mins read
Immanuel Wallerstein’in “zaman ve mekan sıkışması” kavramını önemseyenlerdenim, bu kavramı çok kullandığımı da söylemeliyim. Hatta zamanı ve mekanı sıkıştırma evrenini felsefi boyutta çok farklı açılardan esneterek farklı düşünceler üretmeye çaba gösterdiğimi okurlarım hatırlayacaklardır. Şimdi burada kısa denebilecek politik süreçlerle ilgili bir saptama ve değerlendirme yapmak istiyorum. Teorik, kısa ve düşündüren bir yazı okuyacaksınız, sonuçta da bir öneri bulacaksınız, hepimiz için gerekli olan, doğal, insani ve çok basit!..
terorizmin-psikolojisi 2.1K views

Terörizmin Psikolojisi

30 Mart 2016
2.1K views
10 mins read
Nasıl teknoloji insanlığa aitse terörizm de öyledir; birincisi çoğu kere yararlı, ikincisi ise tamamen kötü bir konu. Ama bu kötülüğün sahibi insanlık ise, kesim çözüm bulması mümkün olmadığına göre en aza indirmenin yollarını bulmalıdır. Bu ancak ortak iradeyle olur. İyi de öncelikle sebepleri iyi belirginleştirmek gerekir. İşte tam bu noktada insanın yarattığı bu kötü olgunun psikolojik yönlerini doğru kavramak gerekiyor. Önce çok başka bir konudan başlayalım: Kanibalizm, yani yamyamlık. Bu da insanlığın bir konusu, değil mi? Yamyamlık ile cinsellik arasında bağlantı kuran Sigmund Freud yemek ve sevişmenin birbirinden ayrılmayan iki faaliyet olduğunu iddia etmektedir. Freud, cinsel eylemin gerisinde bir başkasının
yercekimi-dalgalari-ve-kara-delik 1.1K views

Yerçekimi Dalgaları ve Kara Delik

12 Şubat 2016
1.1K views
1 min read
Fizikçiye yakın zamanında bir “Hayy” konulu açıklama yapmıştım, sanırım anlaştık(1). Bu yazıda, “Fizikçi nasıl sen göremediğini var kabul etmek için türlü denklemlerle çalışıyorsan, bu işin bir kısmıdır, ama yöntemin doğrudur. Çünkü kendi gaybına dönük kendi bildiklerini zorlayarak bir akıl yürütüyorsun. Daha ötelerini de düşün!” diye ifade etmiştim. Şimdi fizikçiler büyük bir bilinmeyeni açıklamış oldu: Evrenin çalışması, kara delik ve yerçekimi konusu. Yerçekimi dalgalarının açıklanabilmesi ve kara deliğin sırrının çözülebilmesi adına büyük bir adım atıldı. Bilgiler bilim konulu dergilerde yayımlandı(2). ABD’deki LIGO (Laser Interferometer Gravitational-Wave Observatory) laboratuvarındaki dalga deneyleri sonuç verdi ve aradan bir asır geçse de Einstein’in haklı olduğu bir
degisimin-kulturu 972 views

Değişimin Kültürü

1 Şubat 2016
972 views
14 mins read
Değişimle ilgili çalışma yapanların en fazla verdikleri örnekler hava durumu üzerine olmaktadır. Atmosfer! İçinde yaşarız, başımızı kaldırınca olup bitenin bir kesimini izleyebiliriz, yaşam boyu yağmurlarda, fırtınalardan bazı şeyler öğreniriz, tecrübemiz olur, hakkında konuşuruz, istatistikler tutarız, ama yine de bazı detaylarda tereddüt ederiz. İklim şartları ve hakim karakter genel olarak bellidir. Hava şartlarına dair bilgi alabilmek için sayısız cihaz ve personel çaba içindedir. Güneşin patlamalarını bile takip ederiz. Yine de bir dakika sonra ne olacağı hakkında pek emin konuşamayız. Hava durumu değişir ve sorarız: Ne oldu da değişti? Kültür de böyle! Kültür böyle bir şey ise “değişimin kültürü” bahsini nasıl açıklayacağız?

Yazı Arşivi

DÖNBAŞA