’Hırsız ABD’

11 Ağustos 2022
Okuyucu

Dün, bugün medyada Suriye, Rakka bölgesinde karayolu üzerindeki uzunca bir tanker konvoyunun video görüntüsünün yayımlanması üzerine bu konu birden “Hırsız ABD” şeklinde ele alnımaya başlandı. Suriye kaynaklı haber sitelerinde şöyle diyordu: “Suriye Petrol Bakanlığı, ABD ve PKK/YPG’nin ülke petrolünün yüzde 83’ünü kaçırmakta.”

“Suriye Petrol Bakanlığı, 9 Ağustos’ta ABD güçlerini ülkedeki petrol rezervlerinin çoğunu çalmaktan sorumlu tuttu.” Bakanlıktan yapılan açıklamada, Suriye’de 2022 itibarıyla günlük 80,3 bin varil petrol üretildiği, ABD ve terör örgütü YPG/PKK’nın her gün 66 bin varil petrolü kaçırdığı ifade edildi. Açıklamada, “ABD işgal güçleri ve onun desteklediği ‘paralı askerler’ doğu bölgesinde işgal altındaki alanlarda her gün 66 bin varil çalıyor” denildi. Bu miktarın Suriye petrolünün yüzde 83’üne denk geldiği eklendi. İlgili Bakanlığın verilerine göre Suriye petrol sektörü, ABD’nin petrol vurgunları nedeniyle savaşın başlangıcından bu yana 105 milyar dolar zarara uğradı.

Suriye’nin Haseke kentindeki yerel kaynaklar, 6 Ağustos’ta ABD ordusunun yağmaladığı düzinelerce petrol tankeri kullanarak petrolü ülke dışına kaçırdığını ve bunun o hafta yapılan ikinci petrol sevkiyatı olduğunu duyurdu. Verilen bilgilere göre, Suriye’nin kuzeydoğusunu işgal eden ABD, yağmaladığı petrolü Al-Velid sınır kapısından Irak’taki askeri üslerine kaçak yollardan sokuyor.

Tabi burada başka şeyler de var. Bugüne kadar Esad yönetimi, ABD ve PKK/YPG terör örgütü işbirliğiyle yapılan bu sevkiyattan haberdardı ve sesini çıkarmıyordu, üstelik payını alıp susuyordu. Neden bugün bu bilgiler ortaya çıktı? İşte burada Rusya devreye girdi. Putin Esad’a bu iş buraya kadar dedi. Hatırlayalım: Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 19 Temmuz’da ABD Hükümetini Suriye’nin doğal kaynaklarını sürekli olarak yağmalamayı durdurmaya çağırmıştı.

Türkiye açısından durum nedir, birkaç cümleyle açıklayalım. Önce soralım: İşgalci, sömürgeci kim? ABD (Donald Trump’ın kendi ifadesidir,) “Suriye’de petrolü korumak için buradayız,” dedi. Ortaya çıkan ne? ABD petrolü korumuyor, taşeronu terör örgütü ile birlikte çalıyor. Türkiye ise kendi sınırını koruyor, terörle mücadele içerisinde ve Türk Milleti, Esad zulmünden kaçanların sığınmasına dair ekmeğini paylaşıyor… Türkiye bugüne dek “bana da pay ver,” dedi mi? Bu görüntüler üzerine ABD’den cevap istenmelidir ve BM Genel Kurulu’nda konu ele alınmalıdır. Suriye’deki istikrarsızlığın sürmesini isteyenlerin maskaralıklarına son verilmesi, bu bırakın bölgeyi, bir insanlık icabıdır.

ABD, paralı askerlerini bu bölgeye hem Irak hem de Suriye’ye soktu ve kaynak bu bölgeden toplanıyor. PKK/YPG terör örgütünü düşünün! Elinde ne kadar fazla gelir toplanıyor? Neden CENTCOM gelip terörist Abdi Şahin’in elini sıkıyor, açık değil mi? Bu konu NATO içerisinde de dile getirilmeye değer bir konudur. Terör örgütüne “SDG” diyerek meşrulaştırılamaz, ortada Suriye’den çalınan bir kaynak var ve bölgede sorunları üzmek istemeyen bir ABD ile terör işbirliği söz konusudur.

Neyse ki Kukla Esad da bu Suriye halkının hakkından pay almakla ilgili süreci tamamlamışa benziyor. Görüşelim o zaman, eğer çark ettiyse. Ne de olsa temsilci!

NOT: Fikri mülkiyet hakları gereği bu bilgileri referans vererek kullanabilirsiniz.

Gürsel Tokmakoğlu

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

ÖNCEKİ YAZI

Bölgede Jeopolitik Merkez Mücadelesi 

DİĞER YAZI

Bu Kez Operasyon Farklı

Politika 'ın son yazıları

80 views

Yerelde Yapısalcılık

Bir olaya bakış yöntemimde felsefe ve tarih olmaz ise ben bunu oldukça eksik görürüm. Hemen herkesin siyaset, seçim, belediye, vs. konuştuğu noktada ben, bu işte temel felsefe ve asıl stratejik açıklama nerede diye arıyorum. Dolayısıyla felsefi yaklaşım ve stratejik bakış tarzı siyaset üstüdür. Benim açıklamalarım bu noktada değerlidir; mevcut yapılanlar gibi değil, başka türlü tartışmaları kapsamaktadır. Açıkça yazayım: Kim kazanacak, iktidar veya muhalefet ne yapacak, türü ifadelerle değil; imar neye göre olmalı, altyapı ve üstyapı nasıl planlanmalı, ülke ekonomisine uyumluluk ne şekilde sağlanmalı, kanunlar ne içerikte olmalı, gibi piramidin üstündeki meseleler önemlidir.
126 views

Emperyalizm

Bugünün anlayışı, küresel imkanlar içinde sahip olunan alanları artırmak ve güçlenmek, değer üretimi rekabetinde gerilerde kalmamak fikri üzerinedir. Ruslar gibi sürekli “kahrolsun emperyalizm” diyeceğinize, “ben hangi değeri üretebiliyorum, hangi büyük pazarda kaça satıyorum,” diye bakın isterim. Bugün ülkeler bazında ABD, İngiltere, Çin, Japonya, Güney Kore, birlik bazında Avrupa Birliği, küresel şirketler bazında sürekli sayısı artan ve yenilik üretenler, esasen bunlar değerleri zorluyorlar ve muhatap alınıyorlar. Daha fazla muhatap alınabilmek için yapılması gerekenler belli! Olan şu: Muhatap alınanların ve değer üreticilerinin daha fazla yayılması fikri!..
137 views

Doku Bozumu

Bu makale Ortadoğu'da kangren olan meseleleri stratejik düzlemde incelemektedir. Mevcut dokuyu bozan yapay düşünceler ile gerçekte olanlar arasındaki farkı bütün çıplaklığıyla dile getirmektedir. Halen bölgede savaş, çatışma, suç, terör, işgal, soykırım, gibi pek çok olumsuzluk yaşanmaktadır. Uluslararası sistem bu olup bitene çare bulamamaktadır. Suriye, Irak, Lübnan, Yemen, Libya, gibi ülkelerin halkları harap ve bitap düşmüş durumdadırlar.
192 views

Devlet-dışı Aktörler

Burada gayet karmaşık, iç içe geçen ve masum insanların istismarına dönük olayları ihtiva eden, bütün gayrimeşru faaliyetleri, politikaları, planları ve operasyonları, terörizmden tutunuz, vekalet savaşlarına, buradan iç savaşlara, gri bölge operasyonlarına, meşru görünse de esasen çıkara hizmet edenlere, meşru siyaset yapmak ve bunu geliştirmek varken, siyaset alanını anti-demokratik yöntemlerle daraltanlara kadar, birçok durumu kısaca da olsa açıklama imkânımız oldu. Meşruluk ile gayrimeşruluk arasındaki perdeyi görmek veya belirlemek çok çok önemlidir. Ben de sizler de hep birlikte bu dünyada birer aktörüz, tıpkı devletler, hükümetler, liderler, şirketler, gibi. Politika, insana has bir yetenek, işlev ve özelliktir. Meşruiyet dahilinde kalabilmek çok önemlidir. İnsanlar, istikrar, barış ve esenlik içinde yaşamayı, gelişmeyi, evlatlarını refah ve güven içinde yetiştirmeyi istemektedir.
127 views

ABD ile Yeni Bir Sayfa mı?

Geleceğe bakıyoruz, öyle değil mi? Mesela NATO’nun genişlemesi yönüyle İsveç’e onay verildi, bunun karşısında F-16 modernizasyonu gerçekleşecek. Hatta şimdiden aradaki başka tıkanıklıkların giderilmesi açısından olumlu açıklamalar yapılıyor, kamuoylarına bilgiler veriliyor, bunların bir anlamı olmalı.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme