Erdoğan ve Biden Hangi Konuda Anlaştı?

15 Haziran 2021
Okuyucu

S-400, F-35, Afganistan, Libya, Suriye konusu ne olur? ABD ile nasıl çalışılır? Rusya, Türkiye ilişkileri nasıl gelişir? Sorular bunlar ve burada cevap bulacağız. NATO zirvesi içinde gerçekleşen her iki Başkan Recep Tayip Erdoğan ve Joe Biden arasındaki görüşmeyi düşünüyorum da ben bu senaryoyu bir gün öncesi yazmıştım ve tamamen böyle gerçekleşti diyorum. Başka ne ekleyebilirim ki?  

Yazının başlığı, Erdoğan ve Biden Hangi Konuda Anlaştı, şeklinde. Anlaştılar tabii ki, çalışmalar devam edecek. Eski dost diyebileceğimiz bu iki lider birbirleriyle çok açık konuşabilecek mesafedeler. Biden bu zirveye kadarki dönemde kendine göre bir taktik uyguladı, Erdoğan’a baskı kurmaya çalıştı. Sonuç ne oldu, bilmek mümkün mü? Ama diplomasi böyle bir şeydir, şaşırmayın.

NATO zirvesi bütünüyle Biden’a avantaj kazandırdı, ABD hedeflerine ulaştı, kapsamlı olarak bu konuyu NATO’dan İleri başlıklı yazımda ele aldım. G7, AB ve NATO ile Derin Ortaklık ülkelerinden oluşan ABD’nin Yeni Küresel Güç Birliği oluşturuldu. Bu Biden için uzun süre kendini moralli hissedeceği bir sonuçtur. ABD’nin Rusya ve Çin’e uygulayacağı stratejiler Yeni Küresel Güç Birliği’ne göre tadil edilcektir. Ancak bundan böyle Türkiye’nin merkezindeki bölgesel konular için bir defa bu hususu en başa yazmamız gerekir.

Öncelikle şunu söylemeliyim, her iki liderin baş başa yaptığı görüşmede neler var sadece kendileri bilir. Sonra heyetlerarası konular ele alındı, bu toplantıda da şöyle olabilir: Sorumlulara, ilgili bakanlara talimatlar verilir, sen şu konuyu şöyle ele al şeklinde…. Bunlar belli, Libya, Afganistan, Suriye, ticaret, gibi konular. İşleyişi tarif ettikten sonra başlıklara bakalım. 13 Haziran tarihli, Erdoğan Biden Görüşmesi Tahmini başlıklı yazımda işaret ettiğim ve Erdoğan’ın Brüksel’e hareketinden önce verdiği bilgilerde de yer verdiği halde Ermenistan konusu görüşülmemiş. Bunun dışında, Erdoğan’ın masada kalan dediği F-35, Patriot ve diğer Savunma Sanayii konuları var.

Tahminlerden devam edeyim: ‘Libya ve Afganistan konuları ABD ile Türkiye’nin (hem müttefiklik bağlamında) sonuç alınabilecek en rasyonel başlıklardır, Suriye çalışmayı gerektirir; Ukrayna bahsi NATO zirvesinin (gizli oturumunda görüşülmüştür) konusu olabilir; S-400 diye başlık olmaz, ancak müttefiklerden beklentiler dolaylı ifade edilir; FETÖ konusu gerekirse Erdoğan tarafından Biden’a (baş başa oturumda) ifade edilir, bir başlık olarak yer almaz; ayrıntıda, uzun uzadıya Suriye, PKK/YPG ifade bulmaz, ABD ve Türkiye birlikte ilerleme yolu arayacak denir, ancak ihtiyaç olursa Erdoğan konuyu genişletir,‘ demiş idim.

Genel olarak, ABD ile Bölgesel ve İkili İstişare Mekanizmaları kuruldu, irade beyanında bulunuldu.

Şimdi inceleyelim:

S-400 ne olur? Konu hakkında orta vadeli biçimde üzerinde çalışılır, düşük profilli olarak ele alınır. Artık bu konu, Türkiye’nin ele aldığı bir meseledir ancak, ilgili dosyada bir lahika halinde ABD görüşü buna eklenmiş olacaktır, müttefik ülke ve NATO yok sayılamaz. (Zaten NATO, Suriye sınırında füze tehdidine karşı koruma kararı aldı, bununla ilintili olarak değerlendirilmelidir.)

F-35 ne olur? Yine konu hakkında orta vadeli biçimde karar verilir, ama sonuç F-35 hakkının Türkiye’ye teslimi şeklinde tezahür eder. Bu sürede Biden ve ilgili Bakanlıklar Kongre’de ve ilgili mahkemelerde çalışma yaparak, şimdiye kadarki yanlışlıklardan dönülecek süreçler üzerinde çalışırlar.

Afganistan konusu ne olur? Türkiye, Afganistan-Kabil Hava Alanı görevine gider. Taliban’ı, bütçeyi, vs. ABD düzenler. ABD kendisi Pakistan’ın (ve Macaristan’ın) iştirakini inceler ve Türkiye’ye cevap verir. Bu belli bir süre alan çalışmadır ama sonuçta Türkiye bu göreve gider.

Libya’da ne olur? Libya’da Türkiye, ABD, Almanya, İngiltere, hatta Fransa ve İtalya bir arada olacak şekilde, Rusya’ya karşı yeni bir süreç başlatılması hususu gündemdedir. Birleşmiş Milletler devrededir ve ikinci Berlin Konferansı bu konuda bir işaret verilecek yerdir. (Türk heyeti Libya dosyasına son şeklini vermek için Brüksel’den önce Trablus’ta ziyaretteydi, bununla ilgilidir.)

Suriye ne olur? ABD tarafı terör örgütü PKK/YPG’den devşirme SDG şemsiyesiyle kurduğu düzenden vaz geçmemiş görülüyor. Bu konuda Türkiye çalışacak demek oluyor. ABD’nin Rusya’yı dengeleyici stratejisinde Türkiye’ye doğrudan bir teklif hazırlaması beklenebilir. Bu teklifte SDG (ENKS, PYNK, vs.) ve terör konusunda bazı taahhütler, Esad ve Suriye ülke bütünlüğü halinde açıklamalar olacaktır. Duruma bundan sonra bakılacaktır.

Sonuçta Erdoğan ve Biden birer tecrübeli Devlet Başkanı sıfatıyla belli konularda ilerleme gösterilmesi kararı vermişlerdir. Ancak unutulmasın, liderlerin ve devlet yapılarının çalışması demek, işler tamamen yoluna girecek anlamına gelmez. Zaten pozitif gündemin anlamı, teklifler, çalışma programı, ajanda, vs. demektir.

Rusya ve Türkiye ilişkisi nasıl olur? Biden Cenevre’de Putin ile görüşecek. Burada Putin’in karşısında Yeni Küresel Güç Birliği’nin motivasyonuyla bulunacak. Peki, Erdoğan ve Putin arasındaki ilişkide farklılık var mı? Prensipte aynı: Türkiye, ABD, NATO ve diğerlerinin gücünü almış bir ülkedir. Öyleyse Putin Türkiye’yi defterinden tamamen silecek değildir, belki ilişkilerin gelişmesi için daha da çok çalışması gerekecektir. Belki bazı konularda çok ileri adımlar atmasa da aklının arkasında belirginleşen NATO ve ABD kırmızı çizgisini tutacaktır.

Türkiye’yi güçlü yapan meselelerdeki haklılığı ve özverili çabalarıdır (terörle mücadele, sınırlarını koruması, göç, Avrupa’nın güvenliğine katkı, gibi). Bunlar tekrar gündeme geldi. New York Türk evi açılışı ve BM Genel Kurulu vesilesiyle Erdoğan ve Biden Amerika’da tekrar görüşebilirler, bunu da takip edeceğiz.

Değerlendirmem böyledir.

NOT: Fikri mülkiyet hakları gereği bu bilgileri referans vererek kullanabilirsiniz.

Gürsel Tokmakoğlu

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

ÖNCEKİ YAZI

NATO’dan İleri

DİĞER YAZI

Biden ve Putin Zirvesi Üzerine

Politika 'ın son yazıları

80 views

Yerelde Yapısalcılık

Bir olaya bakış yöntemimde felsefe ve tarih olmaz ise ben bunu oldukça eksik görürüm. Hemen herkesin siyaset, seçim, belediye, vs. konuştuğu noktada ben, bu işte temel felsefe ve asıl stratejik açıklama nerede diye arıyorum. Dolayısıyla felsefi yaklaşım ve stratejik bakış tarzı siyaset üstüdür. Benim açıklamalarım bu noktada değerlidir; mevcut yapılanlar gibi değil, başka türlü tartışmaları kapsamaktadır. Açıkça yazayım: Kim kazanacak, iktidar veya muhalefet ne yapacak, türü ifadelerle değil; imar neye göre olmalı, altyapı ve üstyapı nasıl planlanmalı, ülke ekonomisine uyumluluk ne şekilde sağlanmalı, kanunlar ne içerikte olmalı, gibi piramidin üstündeki meseleler önemlidir.
126 views

Emperyalizm

Bugünün anlayışı, küresel imkanlar içinde sahip olunan alanları artırmak ve güçlenmek, değer üretimi rekabetinde gerilerde kalmamak fikri üzerinedir. Ruslar gibi sürekli “kahrolsun emperyalizm” diyeceğinize, “ben hangi değeri üretebiliyorum, hangi büyük pazarda kaça satıyorum,” diye bakın isterim. Bugün ülkeler bazında ABD, İngiltere, Çin, Japonya, Güney Kore, birlik bazında Avrupa Birliği, küresel şirketler bazında sürekli sayısı artan ve yenilik üretenler, esasen bunlar değerleri zorluyorlar ve muhatap alınıyorlar. Daha fazla muhatap alınabilmek için yapılması gerekenler belli! Olan şu: Muhatap alınanların ve değer üreticilerinin daha fazla yayılması fikri!..
137 views

Doku Bozumu

Bu makale Ortadoğu'da kangren olan meseleleri stratejik düzlemde incelemektedir. Mevcut dokuyu bozan yapay düşünceler ile gerçekte olanlar arasındaki farkı bütün çıplaklığıyla dile getirmektedir. Halen bölgede savaş, çatışma, suç, terör, işgal, soykırım, gibi pek çok olumsuzluk yaşanmaktadır. Uluslararası sistem bu olup bitene çare bulamamaktadır. Suriye, Irak, Lübnan, Yemen, Libya, gibi ülkelerin halkları harap ve bitap düşmüş durumdadırlar.
193 views

Devlet-dışı Aktörler

Burada gayet karmaşık, iç içe geçen ve masum insanların istismarına dönük olayları ihtiva eden, bütün gayrimeşru faaliyetleri, politikaları, planları ve operasyonları, terörizmden tutunuz, vekalet savaşlarına, buradan iç savaşlara, gri bölge operasyonlarına, meşru görünse de esasen çıkara hizmet edenlere, meşru siyaset yapmak ve bunu geliştirmek varken, siyaset alanını anti-demokratik yöntemlerle daraltanlara kadar, birçok durumu kısaca da olsa açıklama imkânımız oldu. Meşruluk ile gayrimeşruluk arasındaki perdeyi görmek veya belirlemek çok çok önemlidir. Ben de sizler de hep birlikte bu dünyada birer aktörüz, tıpkı devletler, hükümetler, liderler, şirketler, gibi. Politika, insana has bir yetenek, işlev ve özelliktir. Meşruiyet dahilinde kalabilmek çok önemlidir. İnsanlar, istikrar, barış ve esenlik içinde yaşamayı, gelişmeyi, evlatlarını refah ve güven içinde yetiştirmeyi istemektedir.
127 views

ABD ile Yeni Bir Sayfa mı?

Geleceğe bakıyoruz, öyle değil mi? Mesela NATO’nun genişlemesi yönüyle İsveç’e onay verildi, bunun karşısında F-16 modernizasyonu gerçekleşecek. Hatta şimdiden aradaki başka tıkanıklıkların giderilmesi açısından olumlu açıklamalar yapılıyor, kamuoylarına bilgiler veriliyor, bunların bir anlamı olmalı.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme