Biden ve Putin Zirvesi Üzerine

11 Temmuz 2021
Okuyucu

Cenevre’de Joe Biden, Vladimir Putin’i ikna edebildi mi? Putin, Çin’e karşı tedbir alacak mı? Bu makale, çokça aranan küresel cevapları içerecek ve diğer muhataplar açısından karşılığı bulunan, gelecek için önemli konularda aydınlatıcı olacaktır. 

Tespitler ve Nelerdi?

Rusya, Ukrayna’da Kırım’ı 2014’te ilhak etti, Donbass bölgesinde sorun çıkardı. Avrupa ve ABD bundan fazlasıyla rahatsız oldu. Diğer yandan Rusya, Suriye, Libya’da ve başka alanlarda inisiyatif aldı. Rusya, 2016 ve 2020 ABD Başkanlık seçimlerine siber uygulamalarla müdahale etti, en azından iddia bu.

Çin, ABD’nin küresel kontrol alanında inisiyatif alacak girişimlerini artırdı. Kuşak ve Yol İnisiyatifi (BRI) ile Avrupa, Asya ve Afrika’da kendine yayılma imkânı yarattı. Hesaplara göre Çin ABD’yi 2035 yılında geçecek deniyor. Çin, Kasım 2020’de Asya-Pasifik’te Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık (RCEP) Anlaşmasını Güney-doğu Asya’da ASEAN’ı da içine alacak şekilde yaptı. Aralık 2020’de Avrupa Birliği ve Çin Kapsamlı Yatırım Anlaşması (CAI) için prensipte çalışma anlaşmasını sürdürdü.

Donald Trump döneminde ABD, Rusya’ya stratejik alan açtı. Çin’e karşı Ticaret Savaşı başlattı. Her ne kadar buna sadece Ticaret Savaşı dendiyse de iki ülke arasındaki savaş alanı İstihbarat, Teknoloji, Siber, Uzay ve Pasifik Okyanusu’ndaki sorunların tümüyle devam etti. Bunun yanında Trump küresel kalkınmada önemli bir stratejik güç olan Hindistan’ı ziyaret sonrasında birlikte hareket edeceklerine dair stratejik bir anlaşma imzaladı.

Joe Biden “müttefikleri” ile beraber olacağını, Akıllı Güç uygulamalarıyla küresel düzeni ve demokrasiyi güçlendiren politikaları sürdüreceğini işaret etti.

NATO, 2019’da yeni vizyonunu açıkladı, Biden ile birlikte 2021’de tekrar ilan etti. Buna göre, Rusya’nın yanı sıra, uzay, siber, Arktik Bölge ve Çin Atlantik İttifakı’nın sorumluluk alanı oldu. Küresel meseleler, Covid-19, İklim Değişikliği ve ekonomik sorunlar diğer her platformda olduğu gibi NATO içinde de ele alındı. Gençlerin inisiyatifi ile gelecek inşası süreci için çalışmalar başlatıldı.

Avrupa Brexit’i yaşadı. İngiltere kendi küresel politikalarına döndü.

Rusya ve ABD arasında Orta Menzilli Nükleer Kuvvet Anlaşması (INF) sonlandırıldı. Çin’in hedefi Tayvan’ı kendine bağlamak. Batı ile Çin arasındaki temel sorun alanları, Tayvan dışında, Hong Kong ve Uygur meseleleridir.

Bütün bu gelişmelere bakarak, 1 Mart 2021 yılı itibarıyla, ABD’nin küresel stratejisinin iki ayaklı olduğunu işaret ettim. Şöyle ki:

  • ABD, Rusya’yı Avrupa jeopolitik alanına çekiyor. Bu amaçla Baltık, Doğu Avrupa ve Balkanlar düzleminde tertiplenme içerisine girdi ve burada caydırıcı güç gösterileri yapmaya başladı. ABD bu adımı atıyor ki Ukrayna’dan Belarus’a ve oradan Kaliningrad’a kadar Rusya ilgisini bu noktaya toplasın, Pasifik’ten uzak tutsun. Ayrıca ABD liberal-demokrasi yumuşak güç konusu olarak muhalif Aleksey Navalny’yi öne sürdü ve Batı dünyası ile ilişkilerinin önüne bir set çekti. ABD bu hamleyi Pasifik eksenin üzerinde Rusya’nın oyun planını sekteye uğratmak için yaptı.
  • ABD, Atlantik’te NATO ve (İngiltere dahil) Avrupalı müttefiklerini, Pasifik’te Japonya, Güney Kore, Avustralya ve Yeni Zelanda başta bazı ülkeleri kendi kanatları altına aldı hem Rusya’ya hem de Çin’e karşı atacağı adımlar için küresel güç bloğunun çerçevesini ilan etti. NATO misyonu 2019 sonlarında mevcuda ilave olarak, Arktik bölge, siber ve uzay, Çin ile açıklanmıştı. Bu yaklaşım aslında, bir önceki maddede Rusya’yı Avrupa’ya çekerken, Çin’i de çevrelemek ve önünü kesmek amacıyla ortaya konmuş oluyordu.

Biden’ın Tek Seyahatteki Performansı Başarılı Oldu

Gelelim 15 Haziran 2021 Cenevre’de Joe Biden ve Vladimir Putin arasındaki tarihi zirveye. Bu zirvenin hemen öncesinde Biden (11-13 Haziran’da) G7 ve (14 Haziran’da) NATO ülkelerinin gücünü aldı. Sonuçta ortaya çıkan güç şöyle gelişti: 

  • G7 (ABD, Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya ve Kanada; bunlar küresel sermaye, Batı tipi kapitalizm ve Batı tipi demokrasi demektir), 
  • AB (27 ülke) ve 
  • NATO (30 ülke) ile Batı kökenli ittifak tamamlandı. Üstüne ABD müttefiklerine derin ortaklarını (benim Küresel Eksen dediğim bu ülkeleri hatırlatayım: ABD, Kanada, Norveç, İngiltere, Hollanda, İtalya, Avustralya, Yeni Zelanda, Japonya, Güney Kore ve dokümanlarda görünmeyen aslında hep olan şekilde İsrail) kabul ettirdi. 

“Yeni Küresel Blok” kurgusu ortaya çıkmış oldu. Bu durumda G7 ve NATO 2030 belgeleri üst üste çakışmaktadır.

Batı Yazarları Yeni mi Anladı?

Project Syndicate’de 6 Temmuz 2021 tarihinde Melvyn B. Krauss imzalı, Joe Biden’ın Nixon Stratejisi (Joe Biden’s Nixon Strategy) yayımlandı. Değerlendirmelerimiz aynı kapıya çıkıyor. Benim 4 ay önce ortaya koyduğum ABD’nin iki ayaklı stratejisini Batı dünyası ancak Biden-Putin zirvesi sonrasında ele aldı. 

Ortaya çıkan durumun özeti şudur: Batı dünyası için ana küresel tehdit, rakip güç Çin; küresel durumu zorlayacak imkanlara sahip güç ise Rusya’dır. (Değişik ifadelere bakmayın siz.) Bu durumda Batı dünyası, Biden’ın inisiyatifiyle, “Birleşik Küresel Oluşum” (benim yukarıda “Yeni Küresel Blok” dediğim) ile beraberesasında Çin’e karşı pozisyon alıyordu, ancak bu arada Cenevre’de Rusya’yı zorlayacak argümanlarını ileri sürüyordu.

Xinping Ne Diyor?

Devlet Başkanı Xi Jinping’in bu ay Çin Komünist Partisi’nin yüzüncü yıldönümü dolayısıyla yaptığı açıklamalarda ilginç bir nokta var. Jinping, “ülkesinin yükselişine müdahale etmeye yönelik herhangi bir girişimin çelikten bir Çin Seddi’ne kanlı kafalarla vurmaya yol açacağı,” konusunda uyardı. Belki de Jinping’in gerçek tutumunu fark etmemişler için bu ifade önemli görülecek cinsten olacaktır.

Cenevre’de Biden, Putin’e Ne demiş olabilir?

Cenevre zirvesinde Biden, Çin tehdidi konusunda Putin’e gerekenleri muhakkak söyledi. Biden’ın amacı, küresel güvenlik için eninde sonunda Rusya’nın da içinde bulunduğu “Büyük İttifak”ın Çin’e karşı koymak zorunda kalacağı konusunda Putin’i ikna etmekti. Acaba ABD’nin Akıllı Güç yoluyla ve yeni oluşturduğu Birleşik Küresel Oluşumla sarmalamak istediği Rusya’nın lideri Putin bu ikna yönteminden etkilenecek miydi? Fransa ve Almanya, başta olmak üzere Avrupa’yla hareket etmenin bedeli olmalıydı. 

Bazı çevreler tarafından Biden eleştirildi, Çin’e karşı stratejisi yok dendi. Burada ben yazmış olayım: Büyük ittifak.

Çin, Kuşak ve Yol Girişimi ile Rusya’nın güneyini tahkim ediyor. Bu bir gerçek. Ve bu durumda Çin tarafından Rusya’nın tamamen etrafı çevrilirken bundan hiçbir kazanç elde edemiyor. Bir tek Çin-Kazakistan-Moskova hattı var ki bu da Çin’in lehine sonuçlar geliştirecek durumdur. Bu demek oluyor ki Çin, Rusya’nın etrafından dolaşarak küresel güç elde ediyor. (Haritaya bakınız.) Bu durumda Rusya kendini güvende hissedebilecek mi? Dahası, ABD’nin de yaklaşımını göz önüne alarak, Rusya, Çin’den başka tavizler koparabilecek mi? Yoksa her aldığı tavizmiş gibi olanlar, aslında Rusya’yı daha da Çin’in egemenliği içine mi çekecek? Xinping’in dediği gibi, sonunda Putin kafasını çelikten bir Çin Seddi’ne mi vuracak?

Eğer bundan 20-30 yıl sonra, Çin iyiden iyiye geliştiğinde, 19. Asırdaki Rusya-Çin Savaşı sonrası durumun intikamı için Çin, Rusya’da toprak isterse bugün bu durumu Putin hesaba katmasın mı, gerekli önlemleri almasın mı? Vladivostok mu, yoksa Mançu mu, henüz bu soru masada duruyor, yani aralarında tarihsel bir itilaf var. Çinliler Sibirya bölgesinde sınır ticareti yapmak için her karşılıklı geçiş yapmak zorunda kalıyorlar. Artık Soğuk Savaş’ın o komünizm-kapitalizm savaşı yok; acımasız küresel güç rekabeti ve savaşları dönemi olabilir. Bunun için de her türlü açıklık mevcuttur, hemen her ülke kendi güvenliğinden emin olmak zorundadır. Yani şartlar başkadır, hesap da başka olacaktır. 

Şöyle bakalım, Biden, Putin’in önüne “bir çıkış yolu” önerisi sunarak konuşmuştur, öncelikle bu pozitif durumu tespit edelim. Bu önerilerle beraber bazı önemli konular vardır, örneğin; 

  • Kuzey Akım çalışacaksa veya Kuzey Kutup (Arktik) Bölgesi yeni su yolundan ticaret başlayacaksa Putin, ABD’ye bir güvence vermeli.
  • Bu arada Ukrayna’nın NATO ve AB üyesi ülke olması karşısında Putin mevcut huzursuzlukları bir tarafa bırakmayı göze almak zorundaydı. Beklenecek…
  • Avrupa’ya yaymaya devam ettiği nükleer kuvveti Putin Asya’ya kaydırmayı kabul etmeli.
  • Hatta ütopik gelebilir ama, şu bile bir anlaşma konusu olabilir; ABD askeri Afganistan’dan çıkarıyor, Taliban ülke yönetimde pay alabilir ve daha sonra bu İslami güçle Çin’in bölgedeki yatırımlarının önü kesilebilir. (Böylelikle Pakistan, Hindistan, Orta Asya, Uygur Bölgesi…)
  • Somut bir başka konuda, Rusya’nın ekonomi, ticaret ve teknoloji yönüyle Çin’e olan (kendisi için tehlikeli boyuta ulaşan) bağımlılığı azaltılabilir ve Batı dünyası ile bu durum dengelenebilirdi.

Elbette bu net hususların cevaplarını henüz bilen yok. Ama yazalım ki, ABD-Çin rekabetinde Rusya’nın rolünü ancak ve ancak böyle anlayabilelim. Gerçek nokta şu, Rusya her ne kadar demokrasi bağlamında eleştirilere maruz kalsa da küresel liberal kapitalist sistemin dışında kalmayacaktır. O halde değerlendirmesi gereken bazı kolay çıkış yolları olmalıdır. Önemli olan Çin ile aralarının pek de iyi olmadığı, gelecekte daha zor zamanlarının olacağı gerçeği çok zor bir çıkarım değildir.

Sonuç

Dünya Donald Trump zamanını hızlıca kapattı, kapatmak istiyor. ABD, Avrupa, Avustralya, Japonya, Hindistan dahil, dünya, küresel gelişimin temellerini atmanın çabası içerisindedir. Küresel refah paylaşımına doğru ilerlenirken, küresel güvenlik konuları da masaya getirilen en başlıca hususlardır, aksi düşünülemez. Öyle görünüyor ki Joe Biden Cenevre’de Vladimir Putin’i akıllıca uzlaşmaya davet etti. Putin durumun farkındadır. Çin’in ekonomik ve teknolojik gelişimi yanı sıra Çin Komünist Partisi’nin sert üslubu geleceğin şekillenmesinde anahtar konumundadır.

NOT: Fikri mülkiyet hakları gereği bu bilgileri referans vererek kullanabilirsiniz.

Gürsel Tokmakoğlu

Politika 'ın son yazıları

29 views

Amerika’da Gazze Protestoları

Gazze'deki yaşanan zalimce olayların gerçekliği ve Batılı politikacıların ikiyüzlü uygulamaları bugün Amerika'da tartışılıyor ve protesto ediliyor. Yarın bu protestolar Avrupa'da da yaygınlaşabilir. Öyleyse diyebiliriz: Gazze sınırlarını aştı!
39 views

Irak’ta Aydınlık Dönemin Başlangıcı

Türkiye, Bağdat'ta Irak ile tarihi bir süreci başlattı, atılan imzalar var, geliştirilen yeni stratejiyle birlikte yapılacak işler var. Bunlar ekonomiden, kültürden, güvenliğe uzanan işler. En önemlisi, inanmışlık, güven ve umut ışığı!..
51 views

Filistin-İsrail Politikası Hakkında

Ortadoğu'da, ABD'nin "kontrol bende" dediği bir ortamda, İsrail'in şımarıklıkları ve İran'ın anlamsız çabaları sürerken, Filistin konusunda nasıl ilerleme sağlanabilir? Bu dramatik konuyu aktörleri belirterek gözden geçirelim.
56 views

Stratejik Algı Yönetimi

Strateji ile algı yönetimi bahislerini, canlı örnek olduğu nedenle, Ortadoğu, ABD ve İsrail ile açıklayacağım. Buradaki amacım yaşamda ve çıkarları elde etmede dilin ve yaratılan algının kullanılmasının ne kadar etkili olduğunu göstermektir. Evet, temel olarak bu bir iletişim konusu olsa da görüldüğü üzere, ülkelerin mücadeleleri ve savaşların nedeni dahi olabilmektedir.
85 views

Yapay ve Doğal

Size analitik bir yöntemle, halen Ortadoğu'daki onca yapaylığa ve yürütülen negatif amaçlı algıya rağmen, Türkiye'nin ne denli doğallık içinde ve istikrar amaçlı politika yürüttüğünü açıklayacağım. ABD ve Rusya gibi büyük güçlerin yanısıra, bölgede İran ve İsrail arasında yaşananları kavramsal boyutta irdeleyeceğim. Analizin her bir basamağında belirginleşen kuralları açıklayacağım.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme