Rusya’nın Eksik Operasyon Planı

27 Nisan 2022
Okuyucu

Bir harekat planı nasıl yapılır? Rusya’nın eksikleri ve yanlışları nelerdi? Harekatın safhalarında neler gelişti? Harekatta hangi aşamaya gelindi? Bundan sonra ne olması beklenir? ABD, Ortakları, NATO savaşta ne tür etkilere sahip? Ukrayna ve Rusya arasındaki savaşa ilişkin ayrıntılı bir analiz.

Harekât (operasyon) planlarını yaparken, önce düşmanın durumu muhakeme edilir, kendi elinizdeki imkanlara bakılır, şartlara göre seçenekler masaya yatırılır ve en doğru hareket tarzının belirlenmesi faaliyeti gerçekleştirilir. Bu söylediklerim teori idi. Uygulamada Rusya ne yaptı? Harekâtı planlayamadı. Neden? Rusya’nın düşmanına ilişkin Durum Muhakemesi, tam açıklamasıyla Ukrayna, ABD ve Ortakları (NATO en başta dahil) toplamına ilişkin Durum Muhakemesi, eksik yapılmış veya hatalarla dolu bir değerlendirme olmuş ki hesapları bir türlü tutmadı. Ayrıca Rusya kendi imkân ve kabiliyetlerini de abartmış görünüyor. Burada en belirgin olarak lojistik, komuta-kontrol sistemleri ve insan gücü bakımından önemli eksiklerin olduğunu görmezden gelmişler, eksikleri telafi etmeye gitmeden planı uygulamaya girişmişler. Böyle olunca, yapılan harekât planı ile geliştirilen en uygun hareket tarzı tamamen yanlış olmuş durumdadır. 

Düşman durumu değerlendirmesinde göz ardı edilen en önemli hususları sıralayalım: ABD ve Ortakları tarafından Ukrayna’ya kesintisiz şekilde gerçek zamanlı veya gerçek zamana yakın verilen komuta-kontrol, istihbarat, siber ve lojistik destekler. Zelensky’nin liderliği. Ukrayna ordusunun harbe devam azim ve iradesi; yaptığı savunma hazırlıkları; taktik nosyonu.

Bütün bunları alt alta koyunca, yaptıkları Özel Operasyon Planı çerçevesinde, 24 Şubat’ta Rusya işgal girişimine başlayınca, belirlediği en uygun harekât tarzı da yanlış oldu. Ne yaptı? Kiev’e yönlendi. Birliklerini Belarus güneyinden doruya ve güneye, Karadeniz’e doğru çepeçevre dağıttı ve bir türlü teksif sağlayamadı. Böylelikle Ukrayna’ya işgale gelen Rus ordusu tam bir aylık zamanı boşa harcadı. Durumun farkına vardı 25 Mart’ta Savunma Bakan Yardımcısı, “Özel Operasyon’da Birinci Safha bitti, İkinci Safha başladı, Kiev, Sumy ve Chernihiv’den birliklerimi yeniden tertiplenmek için geri çekiyorum,” diye açıklama yaptı. 

Aslında bir ay boyunca olanların hepsi bir yanlış planın sonucuydu. Komutanlar Ukrayna ordusuna yenildiğini söyleyecek değildi. Putin, harekata devam etmeyi ve bir başarı elde ederek amacına ulaşmayı düşünmekteydi. Fakat bu arada Ukrayna ordusunun moral ve motivasyonu daha da arttı. Ayrıca ABD ve Ortakları yaptıkları planın başarılı olduğunu gördü. Buna göre Rusya yeniden tertipleniyorken, Ukrayna ve destekleyenleri de hızlıca durumu değerlendirdi ve hazırlıklarını yeniliklere göre düzenledi. Şimdi bu durumda; Rusya tarafı hatalarını düzelterek ilerleyecekken, Ukrayna tarafı başarısını geliştirmenin adımlarını atacaktı. 

Demek ki yapılan harekât planlarının bu bakımdan bir değeri oluyor; ilk safhada başarılı olunduğunda bunun sağladığı “durum üstünlüğü” ileri safhalarda bir katma değer üretiyor. Çünkü düşmanın (burada Ukrayna için Rusya’nın) zafiyetleri ve istismar edilecek noktaları gayet iyi ortaya çıkıyor, harbin psikolojisinden yararlanma imkânı bulunabiliyor.

İşte bu süre içinde harcanan bir 20 gün daha oldu. Odessa açıklarında Amiral Gemisi Moskva Kruvazörü batırıldığında 24 Şubat’tan bu yana tam 49 gün geçmişti, tarih 13 Nisan’a gelip çatmıştı. Değerlendirmeme göre harekatın 50nci günü olan 14 Nisan itibariyle yeni bir safha başlamış oldu. Ukrayna tarafı Rusya’nın İkinci Safha planına göre alacağı tertibat netleşmişti. Ayrıca bu duruma göre ABD ve Ortaklarının verecekleri desteğin muhteviyatı da belirginleşmişti. 

Bu sürmekte olan harekatın yeni safhası içerisinde (bugün itibariyle 14-27 Nisan arası) bir de bakıyoruz ki, başta NATO dahil olmak üzere, ABD ve Ortakları aktif olarak hem diplomatik hem de askeri yönden bir adım daha ileri aşamayı içeren tedbirlerini aldılar, savaştaki etkilerini artırdılar. ABD ve Ortakları Putin’in yenildiğini söylüyor. ABD ve Avrupa ülkelerinden Ukrayna’ya helikopterler, zırhlı vasıtalar, tanklar, başta olmak üzere ağır ve sofistike silahlar ve sistemler (örneğin Ukrayna’da Rus hedefleri için özel üretilen Phoenix Ghost drone) veriliyor. Bunlar harbin şeklinin değiştiğinin farklı bir aşamaya gelindiğinin de göstergesidir. Sahaya yansıyacak biçimde belirgin örneklerden birisi Ukrayna ordusuna verilen 155 mm’lik obüs topları oldu. Ukrayna ordusu karşı ataklar peşinde isabetli hamleler yapıyor. Donbas, Kharkiv ve Kherson bölgelerinde taarruzlar başlatıyor, ilerlediği noktalar oluyor, ileri Rus lojistik üslerini vuruyor. Hatta Ukraynalılar sınırları ötesindeki yakın yerleşim yerlerinde bulunan Rus mühimmat noktalarını hedef alıyor. 

Bu arada ABD, İngiltere ve NATO, Polonya’daki askeri varlıklarını en üst seviyeye çıkardılar.

Rusya tarafı nükleer tehdit seçeneklerinden söz ediyor. Rusya, Batı’nın Ukrayna’ya silah vermelerinden dolayı tehditler savuruyor. Rusya harekatın sahasını genişletiyor. Örneğin Odessa yakınında bulunan Moldova ve Romanya yolundaki bir köprüyü, Lviv başta olmak üzere, Odessa, Kiev, gibi yerlerdeki müttefiklerin komuta-kontrol altyapı ve lojistik depolarını vuruyor. Bu arada Mariupol şehri 21 Nisan’da Rusya kontrolüne geçiyor, halen burada bazı sorunları aşmak için faaliyetler sürdürülmektedir. Bu durumda Azak Denizi tamamen Rus kontrolüne geçmiştir. Acaba Ruslar, Odessa tarafından hareketle, Moldova-Transdinyester’deki (Transnistria) birliklerine ulaşabilecekler mi, göreceğiz. Bu demektir ki Karadeniz-Odessa bölgesi Ruslar için hedef alanı içinde kalıyor. 

Bu durumda Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson’ın 9 Nisan’da Odessa’nın denizden savunulması için vermeyi taahhüt ettiği Harpoon füzeleri boşa gitmeyecektir. Ayrıca Birleşik Krallık Ukrayna’ya Starstreak tipi hava savunma füzeleri de veriyor.

Donbas ve İzium bölgelerinde Ruslar 13 gündür harekât yapıyor, ancak görüldüğü kadarıyla fazla ilerleyemediler. Demek ki Ukrayna ordusunun burada aldığı savunma tedbirleri ve manevra kabiliyeti henüz çömüş değil. Eğer bu yavaş tempoda bu cephede Ruslar fazlaca zaman harcarlar ise sonuçta zafiyetlerinin devam ettiğinden söz edeceğiz.

Sonuçta harekatın bu safhasında (daha ziyade 14 Nisan sonrasında) sahaya yansıyan gelişmeler bu şekilde görüldü. Anlaşılan o ki, savaşın başındaki planlardan bu gelinen noktadaki durumu incelenirse durum bir hayli farklılaştı. Ukrayna tarafı yakaladığı durum üstünlüğü ile direnişini sürdürmek isteyecektir. Ancak karşısındaki Rusya gibi bir büyük orduya sahip ülkedir. Ukrayna’da yıkım her geçen gün artmakta, kaynaklar erimekte, kentler harabeye dönmekte, altyapılar çökmektedir.

Bu savaşın uzamaması, (nükleer seçenek gibi) daha belirsiz şartlara gidilmemesi ve hatta cephesinin genişlememesi gerekmektedir. Yanlışlar üzerine gelinen bu noktadan acilen çıkmak icap etmektedir. 

NOT: Fikri mülkiyet hakları gereği bu bilgileri referans vererek kullanabilirsiniz.

Gürsel Tokmakoğlu

Güvenlik 'ın son yazıları

54 views

İsrail’in İran Saldırısı ve Polemolojik Analizi

19 Nisan gecesi İsrail, İran-İsfahan'daki bir askeri hedefi vurdu. Önce alınan bilgiler ve geliş yöntemleri doğru mu yanlış mı tartışıldı. Ancak, olağanüstü denebilecek türden yeni bir süreçle ilgilendiğimiz gayet açıktı. Ben sizlere bir askeri analiz yaparak, eldeki bilgileri de kullanmak suretiyle, bazı poüemolojik sonuçlar çıkarıp sunmak istiyorum.
88 views

İran Yine İsrail’e mi Çalıştı?

1 Nisan'da İsrail, İran'ın Şam elçiliğine saldırdı. 13 Nisan'da İran, İsrail'e günü-saati belli bir misilleme operasyonu yaptı, adı: Operation True Promise! 15 Nisan itibariyle durumu gözden geçirelim.
145 views

Birisi

Moskova’daki Crocus City Hall terör saldırısı konusunu analiz edelim. Ama önce bugünlere nasıl geldik, bir bakalım. Sonuçta aradığımız birisi var! Kim bu birisi? Hani öndekileri görüyoruz, yakalandılar da. Ama bu tür küresel etkisi olan ciddi konularda, Rusya gibi bir ülkeye terör saldırısı yapılarak, asıl ne amaç güdülüyor olabilir, bunu anlamaya çalışalım.
190 views

Küresel Silahlanma Tartışmaları

Her ülke silahlanıyor? Bu silahlanmanın caydırıcılık amacıyla yapılıyor olması bize neyi açıklar? Asıl konu egemenlik mi, küresel mücadele içinde daha fazla güçlü olabilmek mi? Bilinmedik şeylerden mi bahsediliyor? Bu soruları cevaplandıracağız. Ayrıca Macron ve Putin neler söyledi, değerlendireceğiz. Bu şekilde, asıl ilgilendiğimiz olgular ve temel düşünceler olacaktır.
215 views

Milli Güvenlik Siyaseti

Türkiye daima kazanan ve gelişen olmak zorundadır, başka türlü düşünülemez! Milli Güvenlik Siyaset Belgesi (Kırmızı Kitap) gibi dokümanların kendi gücü için geri planda çok çalışılmalı, fikri altyapısı ve anlayışı özgün ve tutarlı olmalıdır. Ama önemlisi; bunun uygulanmasında herkesin, her kurumun, her şirketin, inanarak, gösterilen hedefleri elde etmek amacıyla, bütünlük halinde ve bu bağlamda tek yolda yürümesi gerekmektedir. Bu, "devlet disiplini" konu ve kapsamını aşan bir yaklaşımdır, ülkece disiplinli olmayı gerektirmektedir. Eğer ülkece disiplinliysek hak edilen gelişmenin yolunda oluruz! Siyasetin kendisi, entelektüel yaklaşımlar veya iş dünyası bizi yolumuzdan alıkoymamalıdır. Bu çok hassas bir konudur.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme