abdnin-poker-masasi-ve-turkiye
ABD’nin Poker Masası ve Türkiye

ABD’nin Poker Masası ve Türkiye

Okuyucu

Son dış politik gelişmeler çerçevesinde ABD tarafının tutumunu bir poker oyunu ile özetleyelim ve durum tespiti yapalım. Nasıl mı? ABD politikalarına topluca bakıldığında kendinizi poker masasında zannedersiniz. ABD tarafında, “Aman Türk-ABD ilişkileri düzelsin!” diye bir gayret yoktur. Sakın böyle bir beklenti içinde olmayın! Haliyle dış ilişkilerle ilgilenenler önlerindeki dosyaları çözerek yollarında ilerlemek isteyeceklerdir ama bu öyle bir şey değildir. Bu tam bir poker masası! Böyle bakılmalı olaya. “Oyununu oyna, varsa gücün (iyi kâğıdın, blöfün, aklın, hamlen…) benim önümden fişleri alırsın, değilse ben seninkileri alırım!” Bu söyleniyor, kimse işlerin tümüyle iyileşmesi gibi bir gayret içinde değil; her el dağıtmada farklı oyun oynanıyor, kazanç duruma göre oluyor.

Son günlerde masadaki konular Suriye (IŞİD, SDG, asker çekme, Fırat’ın doğusu, Menbiç, vs.) ve İsrail (Kudüs, Filistin, Golan, vs.) iken, birden F-35 ve S-400 konuşulmaya başlanıyor. Türkiye, FETÖ konuşulsun istiyor, hatta Pensilvanya’da oturan Fethullah adalete teslim edilsin, şeklinde talebi var, ama ABD o tarafı oyundan uzakta tutuyor. Neden? ABD’ye göre oynanacak kâğıt bunlar da ondan. Böyle bir durumdan çıkan sonuç ne olabilir? Zamanı yönetmek, rakibin yanlış hamle yapmasını sağlamak, rakibi daha aza zorlamak…

Bir de ABD’nin oyun masasına çok kişiyle oturduğunu görürsünüz, sizden ya bir kişidir ya iki. ABD aynı anda oyuna dış işleri, savunma, adalet, maliye, ticaret, vs. yakalı kişileri dahil eder. Bunlar oyunu bütünüyle görürler. Eğer masaya karşılıkları olacak güçlerle oturmadıysanız boşluğunuzun olduğu yerden yüklenirler. Herhangi birisi kazandı zannetmeyin veya beş oyuncudan dördü kaybetti şeklinde düşünmeyin, sonuçta ABD kazanmış olur.

ABD bugün kaldığı yerden işlerine devam ediyor mu? Evet. IŞİD bitti dedi ama Suriye’de 400 ABD askeri kalmasına herkesi razı etti. PKK terör örgütü uzantısı YPG/SDG’ye 2020 yılı bütçesinde 300+250 milyon dolarlık yardım kararını onaylattı. Halen tırlarla askeri yardım malzemeleri kuzeydoğu Suriye’ye akıyor ve Kürtlere 300 dolar maaş verilmeye devam ediliyor. Birden Golan kartını oynadı ve İsrail’in bölgeye yerleşmesini kendince meşrulaştırdı. Birkaç önceki oyunda Kudüs kartını ileri sürmüştü. Bu manada elinde tuttuğu diğer koz Filistin ile alakalı, Yüzyılın Planı dediği şey. Evet, bu turda Golan kartını oynadı, bu demek oluyordu ki (ABD’ye göre) Suriye bölünecek! İran’a, “Zaten nükleer anlaşma yok, sen kenarda dur, rejimini değiştireceğim senin…” dedi ve “… Hizbullah’ı da al git Suriye’den,” şeklinde ekledi. Rusya’ya INF konusunu açtı, küresel çapta bir problem oluştu. O küresel poker masasında başkaları da var ve oyunda oynanan meblağlar bir hayli yüksek. Çin’e gözdağı Tibet ve Uygur bölgesine komşu Cammu Keşmir’den geldi ve Hindistan-Pakistan birbirlerine giriyorlardı nerdeyse. Suudiler ve Mısır malum!.. Kaldı geriye Türkiye; “Gör beni, fazla zararlı çıkma,” dercesine blöf yapılıyor şimdi. Oyun bu, blöf bu… Hem masada aynı anda yükleniliyor, savunma, dış işleri, ekonomi, siyasi…

Bu arada Türkiye yerel seçimlerdeydi. Bu konuda Türkiye sağlam duruş göstermeyi benimsedi ve “Önce beka!” dedi. Seçim süreci henüz kapanmadı ama içeride geçirilecek zaman bir-iki hafta daha sürecek gibi. Bu da gösteriyor ki ABD gibi oyuncular zamana oynayabilir ve küçük kağıtlarla bile olsa mümkün mertebe kazanmanın hesabı içinde olmak söz konusu.

Durum bu!

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

ÖNCEKİ YAZI

Golan’a Dolanan Uluslararası Hukuk ve Güç İlişkileri

DİĞER YAZI

Küresel Politika Açısından Seçimlerin Değeri

Politika 'ın son yazıları

Dugin’in Propagandası

Dugin’in propagandist yaklaşımı açıkça görülüyor, stratejilerine göre tamamlayıcı bir karakter olma görevini üstleniyor. Bu Rusya’da böyle

Stratejiyi Bilmek

Stratejinin öneminin anlaşıldığını düşünmek istiyorum. Türkiye hep kazansın, hiç kaybetmesin istiyorum. Soğuk Savaş başkaydı, sonrası daha

Bilemezsiniz!..

Burada Gazze ve savaş konusunu, mimetik yaklaşım, medya, siyaset, haklılık-kazanmak, gelişim ve savaş konularını inceleyerek, aslında

Orwell ve Netanyahu

İsrail’in Gazze’deki harekâtı ve ABD’nin bölgedeki politika ve fonksiyonu hakkında yazmaya devam ediyorum, bu konuda çok