dogu-akdeniz-ugrunda
Doğu Akdeniz Uğrunda!..

Doğu Akdeniz Uğrunda!..

3 Kasım 2018
Okuyucu

Savaş Doğu Akdeniz’de oluyor. Devletin en üst kademeleri bunun için büyük çaba sarf ediyor. Enerji, Dışişleri ve Savunma Bakanlığı mesaisinin büyük bölümünü bu konularla ilgili geçiriyor. Türk basını ise sadece gelen haberleri kısaca servis ediyor, maalesef kamuoyunun bilinçlendirilmesi bakımından önemli bir programı bir türlü başlatmıyor. Dikkat çekmek istiyorum, bugün üstümüze düşeni yapamazsak enerji bağımlısı olmaktan kurtulmamız mümkün olamayacak!

Yakın zamanda (19 Eylül 2018) esasen Mısır ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), ama bütünüyle İsrail ve Yunanistan da dahil olan biçimde anlaşma imzaladılar. Afrodit sahasındaki doğalgazın çıkarılıp Mısır’da sıvılaştırılıp, bir boru hattıyla Avrupa’ya sevkine ilişkin anlaşma imzalandı ve operasyonun başlaması 2020 olacak. Bu demek oluyor ki gaz çıkarılmaya hazır, yani sondaj çoktan bitmiş, yakın zamanda satılacak ve para kazanılacak hale geliyor. Neye istinaden oluyor bütün bunlar?

Yine bugün (3 Kasım 2018) başka bir haber vardı basında. GKRY Türkiye’nin tüm uyarılarına rağmen ve yok sayarak ilan ettiği sözde Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) içerisindeki 10. Parselde 10 Kasım’dan itibaren 4 ay süreyle sondaj çalışmaları yapılacağını ilan etti. Rum yönetimi, Amerikan Exon Mobil ve Katar Petrol ortaklığından oluşan konsorsiyumun sondaja başlayacağı gerekçesiyle bölgeyi deniz trafiğine kapatan bir Navtex yayımladı. Buna göre 10 Kasım’dan 25 Şubat 2019 tarihine kadar sözde 10’uncu parselde sondaj çalışmaları yer alacak.

Avrupa Birliği (AB) ülkesi Rumlar bize oldukça büyük sorun çıkarıyor. Zira AB, GKRY’yi tek muhatap görüyor. KKTC ise saf dışı bırakılıyor. Sorarsanız, “Birleşmiş Milletler (BM) çabası ile sürdürülen faaliyetlerle ilgilenmeye devam et,” diyor. Ancak bu arada hem Rumlar hem de Yunanlılar Türkiye ile bir anlaşmaya varmadığı halde başka ülkelerle karşılıklı anlaşma yapıyorlar, MEB ilan ediyorlar, oldubittilerle kazandıkları deniz yetki alanlarında başka ülkelerle ve şirketlerle faaliyet içine giriyorlar. Biz ise Rum ve Yunan taraflarından, ilave olarak uluslararası camiadan, “Henüz aramızda anlaşma yapmadık, olanları yok sayıyoruz, yasadışı bu uygulamalar geçersizdir…” demekteyiz.

Bu söylem yeterli olmayacak gibi görülüyor. Aktif olarak Fatih ve Barbaros gemilerimiz Doğu Akdeniz’de hidrokarbon aramaya başladılar. Ama bundan ne zaman sonuç alınır, zaman gösterecek. Biraz acele etmemiz gerekiyor. Bir gaz veya petrol bulur isek bu bize fiili durum kazandıracak ve karşılıklı oturup konuşma yapacak hale gelebileceğiz.

Bence bu konu hakkında hem ülke içinde hem de sınır ötesinde yoğun bir çalışma yapma zamanı geldi ve geçiyor. Yatıp kalkıp bu konuları konuşmamız gerekiyor. İsrail 2009’dan bu yana tüm stratejilerini değiştirdi. Ortadoğu’da haritalar bile bu andan itibaren başka yazılır çizilir oldu. Biz bu enerji konularını bile değerlendirmekten geri kalıyoruz. Bu kabul edilemez. Bir süredir Doğu Akdeniz Jeopolitiği hakkında yazıyorum ve bu konunun derinleştirilmesini arzulamaktayım. İsrail’in Aradığı Savaş mı diye sordum. Çünkü İsrail savaşıyor…

Ülkece bu konuları konuşalım, politikacılara destek verelim. Meclis’te olmadık konularda tartışma yapılacağına işte bu konular tartışılmalı. Eğer bugün üstümüze düşeni yapmakta gecikirsek gelecekte enerji bağımlısı bir ülke olmaya devam edeceğiz. Halbuki bu uğrunda savaşılacak bir konu, daha ne? Türkiye, Suriye coğrafyası üzerine ve daha ziyade ABD ile gelişen sorunlara odaklandı. Halbuki bu arada Yunanlılar ve Rumlar üçüncü ülke ve şirketlerle sürekli anlaşmalar imzalıyorlar, hatta İsrail de bunlarla birlikteler. Dikkatimizin bir kısmını buraya vermenin zamanı gelmedi mi?

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

ÖNCEKİ YAZI

Medya Gücü

abd-secim-sonuclari-ve-turk-abd-iliskileri
DİĞER YAZI

ABD Seçim Sonuçları ve Türk-ABD İlişkileri

Politika 'ın son yazıları

53 views

Yapay ve Doğal

Size analitik bir yöntemle, halen Ortadoğu'daki onca yapaylığa ve yürütülen negatif amaçlı algıya rağmen, Türkiye'nin ne denli doğallık içinde ve istikrar amaçlı politika yürüttüğünü açıklayacağım. ABD ve Rusya gibi büyük güçlerin yanısıra, bölgede İran ve İsrail arasında yaşananları kavramsal boyutta irdeleyeceğim. Analizin her bir basamağında belirginleşen kuralları açıklayacağım.
98 views

İsrail, İran ve Gazze

Genel bir değerlendirme yapalım, çünkü İsrail, 7 Ekim saldırısından 6 ay geçti ve "bugün Gazze'de üçüncü aşamaya geçtik" dedi. Bu ne demektir, bölgede başka ne gibi gelişebilir olabilir, hepsini inceleyelim.
73 views

Modern Rekabet

Burada modern rekabetin küreselleşmesi öyküsünü kendi içindeki kavramlarını tartışarak, Rusya ve Çin örnekleri üzerinden otoriter yönetimlerin eleştirisini yaparak açıklayacağım. Kavramsal olarak "modern rekabet" anlayışını bu şekilde açıklama imkanı bulacağım. Sonlara doğru kapitalizmin yozlaşmasını açıklayacağım. Bu kısımda da Anglo-Sakson yapıyı ve Kıta Avrupa'sını işaret edeceğim. Burada anlaşılması gereken şu olacak: Demokrasi ve insanlığın gelişimi kimsenin insafına kalmamalı, rekabetin yapılma amacı değer üretmek esaslı olmalı.
68 views

Seçimler ve Beka

31 Mart Yerel Seçimleri gerçekleştirildi ve Türk demokrasisi kazandı diyoruz. Ben ise size bu seçimleri örnekleyerek bir "beka seçimi" ne demek oluyor, bunu açıklayacağım. Buradan hareketle yapılması gerekenleri de gözden geçirmiş olacağım.
92 views

Politikada Gri Kavramlar

Size politika amaçlı yapılan propaganda konusu içinde yer alan kavramsal bir temayı sunuyorum, grilik. Gri kavramların dış ve iç politika yansımalarına bakacağım. Özellikle ABD dış politikasında kendi çıkarına yaklaşımlar sergilemesi neticesinde görülen gri kavramlar konusunu işleyeceğim. Buna örnek olarak Filistin-İsrail, terörle mücadele, sözde soykırım tasarısı gibi konular da yer alacak.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme