Adalet - Page 8

insanligin-stratejileri
29 Nisan 2014

İnsanlığın Stratejileri

Serüvene kara, deniz ve hava stratejileri ile başlayacağız. Bu konularda öne çıkan stratejistleri hatırlayacağız. Yeni egemenlik stratejisine geçiş aşamasındaki karmaşayı tartışacağız. 2030’ların stratejisini açıklayacağız. Stratejist Yaklaşımı Asıl kara stratejistleri Türkler idi. Neredeyse Pasifikten Atlantik’e kadar at sürdüler. Ancak belirgin bir kara stratejisi yazıp bırakmadılar,
onurlu-olmak
6 Mayıs 2014

Onurlu Olmak

Bu yazı FETÖ’cülerin mesihçi aklına karşı, hatta bu doğrultuda giderek mankurtlaşan (sözde)
merkezcilik
1 Ekim 2013

Merkezcilik

İnsanlık için yönlerin önemi sürekli bir anlam taşımaktadır. Ayrıca dünyanın yuvarlak olması
13 Kasım 2021

Fay Hatları

Türkiye’nin bölgesindeki çatışmaları, gerilmeleri ve krizleri incelemeye başladığımızda ilgili aktörlerin etkileşimleri bağlamında
yararli-dostluk
16 Aralık 2013

Ebedi Dostluk

Renge, dine, dile, yaşa, eğitim seviyesine, maddi gelire, politik kariyere bağlı değil;
kuresel-sermaye-ulke-politikalari-ve-ustun-insan-gucu

Küresel Sermaye, Ülke Politikaları ve Üstün İnsan Gücü

14 Kasım 2013
1.6K views
9 mins read
Basit bir anlatımla başlayalım, herkesin elinde olmaya başlayan cihazların edinimiyle ilgili hesapla yola çıkalım. Buradan devlet işleyişi, bütçe uygulamaları, küresel sermayenin düzeni, insan gücü, liderlik, gelişme, politikalar ve erdemlerle ilgili konulara değinelim. Sonuçta da muttakinin görüşünü vurgulayalım. Göreceğiz ki bireysel gücün önemi her noktada kendini hissettiriyor. Teknolojiden Alınan Vergi Üretilmeyen ve tüketime konmayan her teknolojik üründen dolayı sayısız kaybın olduğunu devletten çok vatandaş bilmeli. Örneğin bir teknolojik ürünün üretildiği ülkede parakente satışı 1.000 $ olsun. Aynı ürünün örneğin ülkemizdeki satışının 4.000 TL olduğunu biliyoruz. Ürün satışı normal şartlardaki bir hesapla 3.000 TL’yi geçmemesi düşünülürken arada 1.000 TL’lik farkın olmasını neyin
hukuk-mu-politika-mi-tugyan-mi-muttaki-mi

Hukuk mu, politika mı; tuğyan mı, muttaki mi?

19 Ekim 2013
1.6K views
7 mins read
İnsanlık tarihinde en çok bilinen hak, adalet, hukuk ve politika kavramları; Habil ve Kabil olarak bilinen şahsiyetler; tuğyan ve muttaki olarak öne çıkarmaya gayret ettiğim nitelemeleri birlikte değerlendireceğiz. Bu yalnızca belirgin somutluklardan hareketle atılmış bir düşünce turu mahiyetindedir. İlahi adalet çok başka bir şey Temelde “ilahi adalet” ile “insan elinden çıkan adaleti” ayırmak, aynı zamanda “adalet” kavramının insanlık tarafından olası istismarını engellemek için gerekli bir önlemdir. İlahi adaletin ve mülkün sınırları, ölçüsü ve kanunları malumdur. Bu anlayıştaki düşünce sistemleri insana adaletin ideal formunu da yansıtır. Vaktiyle bazı hükümdarlar ve krallar kendilerini ilahi misyonun odağında görmeleri ve adaleti tesis etmekten sorumlu
kuresel-kent-devletine-gecis-mi

Küresel kent devletine geçiş mi?

9 Ekim 2013
2.5K views
9 mins read
Küresellik kavramı halkın yararına olan alanlara nasıl yansır? Küreselleşme ile devletler giderek mecburiyetlerin getirdiği etkilere mi maruzdur. Küresel ölçekli çabaların her biri ortaklaşa süreçlerin verimliliğini ortaya koyuyor mu? Öyleyse halkın yaşamsal alanlarına ait konulara ilgisini nasıl açıklayabiliriz? Yeni dünya düzeni kent devletlerini mi zorluyor?
isyerinde-bulunmak

İşyerinde Bulunmak

1 Ekim 2013
906 views
2 mins read
Çalışma ahlakı konusu üzerinde duruyoruz. Bir işyerinde “bulunmayı” iş kabul eden bir toplum olmanın zararının gelecek nesillere aktarıldığının bilincinde miyiz? Bulunmak! Toplumumuzda kadroların nasıl doldurulduğunu biliyoruz. Çeşitli nedenlerle bir yerlerdeyiz. Aslında çalışmak için bir işyeri bulduysak şanslıyız. Hatta torpille veya kayırmacılıkla neler yapmak istendiği de ayrı bir ahlaki konu. Çağımızın sorunlarından biri de işsizlik. Fakat iş bulmak bu kadar önemliyken işimizin gereği, maaş aldığımız işte ne derece üretkeniz? Eğer üretmiyor ve sadece orada bulunuyorsak, o bir iş sahibi olmak mıdır? Çalışmak mıdır? Ahlaken ve vicdanen rahat olabiliyor muyuz? Çeşitli mazeretler bulup, kendimizi haklı görüp, önce kendimizi, sonra geleceğimizi mi kandırıyoruz?
ahlak

Ahlak

1 Ekim 2013
1.6K views
4 mins read
Muttaki için ahlaklı olmak en temel göstergedir. Muttaki ancak davranışlarındaki ahlaklılıkla güzel örnek olur. Ahlak, kişilerin uymak zorunda oldukları davranış biçimleri ve kurallarıdır. Ahlak, vicdanın tavsiyesine veya sesine uyarak, insanın gerçekleştirmek üzere olduğu veya ortaya koyduğu somut bir davranışın niteliğini kabul ve tasdik ettiği bir akıl yürütmedir. İnsan yaptığı ve söylediği her şeyde doğru bildiği şeyin izini sürer. Ahlak, vicdanın işaret ettiği iyileri, doğruları ve güzelleri derleyip toplar; bir bütün halinde insanın ortaya koyduğu iradeli davranışlara işler. Ahlak, inanç dünyası açısından başat bir konudur. Hatta insan için dünyada verilen sınavın esası bir açıdan “ahlaklı olmak” üzerine kurulmuştur. İnsan nefsini iyi
vicdani-egitim

Vicdani Eğitim

1 Ekim 2013
1.9K views
21 mins read
Muttakinin vicdanını eğitmiş olması diğer bütün dışavurumlarında temel konudur. Eğitimin her türlüsünden bahsetmekteyiz. Ama vicdana dönük bir eğitimi de göz önünde tutarsak nelerden bahsetmeliyiz? Birey ve toplumun eğitiminin önemine değinmeye gerek yoktur diye düşünüyorum. Amaç olarak “yaşadığı evrenin içinde uyumlu, kişilik sahibi, vicdanlı insanlar yetiştirmenin ağırlığının bilincinde olmak bile yeterlidir” kanaatindeyim. Hiç olmazsa başlangıçta doğru bir nokta ifade edilmiş olur. Zaten, evinde küs gibi yaşayan modern ailenin bireyleri içinde “çocuk da bir şekilde yetişiyor işte…” deyip çaresizlik ifade etmek insanın iddiasına ters değil mi? Anne işten geldi yorgun, baba çok sinirli, oğlanın sınavları var ama kafasını bilgisayardan kaldırmıyor. Bebek ise
savas-kavrami

Savaş Kavramı

1 Ekim 2013
3.1K views
29 mins read
Muttaki neden savaşsın ki? Neden biri diğerinin üstüne nükleer bomba atma ihtiyacı duyar? Kim yaptırıyor bunu? Bu incelemede bazı savaş, çatışma ve cephe kavramları üzerinde duracağız. Bu konu “Cephe”[i] isimli kitapta daha ayrıntılı işlenmiştir. Savaş, temelde bir şeyle uğraşma, çatışma, kavga ve mücadele etme, onu ortadan kaldırma, yakıp yıkma anlamına gelmektedir. Diplomasinin toplumların arasındaki çatışmalarda kullanılır olmasından sonra ise bu terim diplomasinin işe yaramadığı hallerdeki girişilen silahlı mücadeleye denmiştir. İnsan önce tabiat şartlarıyla, hayvanlarla savaşmış; paylaşamamış ve birbiriyle savaşmıştır. Bilgili ve iradeli varlık olan insan bilgisini ve iradesini daha çok kendi ırkıyla savaşmak için kullanmaya başlamıştır. Yaşamını kolaylamak için geliştirdiği
muttaki

Muttaki

1 Ekim 2013
2.8K views
25 mins read
Siteye adını veren bu kavram aynı zamanda “Muttaki” isimli kitabımın da konusu idi. Günlük yaşamda bu kavramı kullanmanın yaygın hale gelmesi çabası içindeyim. Muttaki Arapça bir sözcüktür. Kur’an’da tanımı yapılmış ve insana atfedilen yüksek bir değere karşılık gelmektedir. Muttaki “takva sahibi olan” demektir. Sözlük anlamı olarak takva, kuvvetli bir iradenin himayesine girerek korunan, sakınan ve kendini muhafaza altına alan insana denir. İslâm felsefesine göre muttaki; iman edip emir ve yasaklara uyan, Allah’a karşı gelmekten sakınan, dünya veya ahirette insana zarar verecek söz, fiil ve davranışlardan sakınan anlamındadır. Bu tanımı biraz daha pratik hale getirecek olursak, muttakinin bir kimlik ifadesi olduğunu söylememiz gerekir.
1 6 7 8

Yazı Arşivi

DÖNBAŞA