Duygu

ayna-etkisi 4.8K views
11 Nisan 2014

“Ayna Etkisi”

“Ayna” metaforu Jacques Lacan’a aittir. O, psikanalizdeki çok önemli tezini “ayna evresi” diye açıkladı, ben de “ayna etkisi” şeklinde bir benzetmeyle size temel bazı ikilemleri açıklayacağım. Ben aynayı Lacan’dan ödünç alıyorum. Kullanım alanım başka olmakla birlikte ben açıklamalarımı Lacan’ın alanından bize doğru yaklaşarak yapmaya
muktedir-olmak 1.9K views
17 Haziran 2018

Muktedir Olmak

Bu kadar duygusallık fazla! (Duygu kelimesinin tam olarak neleri kapsadığını bile yeterince
evet-mi-hayir-mi 1.6K views

Evet mi, Hayır mı?

23 Şubat 2017
1.6K views
15 mins read
Bireylerin ve toplumların seçimleri hangi adımlar sonrası oluşuyor? ‘Evet-hayır’ sorusu gerçek bir değerlendirme ile mi cevaplanır, yoksa soyutlamaların baskın olduğu insana özgü bir yöntemle mi? İnsanın yapısından, karar verme mekanizmasından, duygularından ve karşısındaki gerçekliklerden yola çıkarak mevcut süreçleri inceleyelim. Hem problemi biraz daha Ortadoğu özeline indirgeyelim. Bu yazı politika konusu olabilir ama aslında insanla ilgilidir. Uzun bir yazı olacak, sıkı durun!
gercek-ne 1.3K views

Gerçek Ne?

22 Şubat 2017
1.3K views
10 mins read
Yola akıldan ve nörondan çıkıp gerçeklerle ilgili tepkimizi ortaya koyana dek ilerleyelim, neler olduğuna bakalım. Kendimizden çok eminiz, özgüvenimiz ortada ama bu yeterli oluyor mu? Hatta toplum olarak gerçeklikler hangi süreçlerde başkalaşıyor? Çok ciddi toplumsal tercihler içinde bulunurken, bireyler seçim yaparken neyi gözetirler? Bireylerin ve toplumların inandıklarını zannettiklerinin nişlerle ilişkisi nedir? Ortadoğu’da niş-inanç-siyaset örgüsü nasıl kurulur? Sonuçta size değerli bir formül sunacağım, ister kendinizi koruyun, isterseniz uygulayın! Nöronlar-arası iletişimde hassas noktalar vardır. Buna göre insan bir fiili bir kere yaptıktan sonra ona ait tecrübeyi aklının bir köşesine yazar. Bir sonrakini yaparken bu tecrübeyi kullanır. Hatta daha önce öğrenilmiş bir şeyle
ozrun-eksikligi 855 views

Özrün Eksikliği

23 Mayıs 2016
855 views
4 mins read
Geçenlerde birine, “Bizim milletimiz özür dilemeyi bilmiyor, örneğin siz özür diler misiniz?” diye sordum. “Neden dileyeyim ki?” diye karşılık verdi. Hatta biraz kızmış ve şaşırmış olduğunu gördüm. “Dile, ne olur?” diye tekrar sordum. “Ne kabahatim oldu ki?.. Hem kendimi neden aşağılatayım?” şeklinde cevap verdi. Şaşırdım! Burada bir şeyler hem yanlış hem de eksikti. Toplumsal bir farklı algı konusu vardı ortada, üzerinde duran da yok gibiydi. Gelin birlikte biraz tartışalım. Önce size olduğu gibi sözlükten açıklayayım, sonra daha ayrıntılı inceleriz. Bakın: TDK sözlüğü özrü şöyle açıklıyor: Bir kusurun hoş görülmesini gerektiren sebep, mazeret; bir suçun elde olmadan yapıldığını ileri sürmek, mazeret
yobazlasmanin-yeni-hali 1.2K views

Yobazlaşmanın Yeni Hali

18 Mart 2016
1.2K views
10 mins read
Konuşunca yeterince anlaşabileceğimizi zannediyoruz. Ama toplum genelinde büyük bir anlaşma sorunu yaşıyoruz. Dil, anlamak, kavramak, emin olmak, güvenmek için anlaşma sürecinin proseslerinin tamamlanması şarttır. Salt konuşmak, ses çıkarmak, sembolleşmek yeterli değildir. Yeterince anlaşmak için önce bilmek ve sonra karşı tarafa yeterince hazmetme süresi vermek gerekir. Çünkü istemli veya istemsiz çok proses yürür; bilmek gerekir. Biz ne yapıyoruz? Çok aceleciyiz ve geçip gidiyoruz; aman dikkat: İnsanız, bir milletiz, kültürümüz de var, sakın bozmayalım, yobazlaşmayalım! Elbette konu felsefi değerde ve biraz da teknik konudur. Ben bu konuyu Muttakilik sitemde “Dilin Kökeninden Posthegemonik Atmosfere İnsan Etkileşimi” başlığıyla yayımladım. Ama gerçekten önemli gördüğüm için
kolay-lokma-misali 920 views

Kolay Lokma Misali

27 Mart 2015
920 views
7 mins read
İnsanın ne yaptığını bilmesi… Kendi kendime soruyorum, örneğin Hitler ne yaptığını biliyor muydu? Eğer O sadece “kötü” bir örnekse, ya diğerleri için ne diyeceğiz? Benzer adımları atan veya atmak için çabalayan figürlere “iyidir” demek, geniş bir pencereden bakışa veya uzun bir vadede ne anlam taşır? Küresel sistemde hemen her şey herkesi ilgilendirir. Tersini düşünmek budalalık olur. Belki ilgi alanlarının vazgeçilmezlerini yönetmekle ilgili konuları ayrı tutmalı ve üzerlerinde özenle durmalıyız, ne dersiniz? Kanaatler hep vardır, iyi veya kötü… Bir küresel köydeysek eğer, sistemler bu denli iç içe girdiyse, sizce kimin kanaati daha doğru? Güvenilir insan kim, kimin arkasından gidilir? Farklı toplumların

Yazı Arşivi

DÖNBAŞA