Matematik

numerik-cozumleme
30 Nisan 2014

Nümerik Çözümleme

İnsan politik varlıktır. Politik olması doğallığından ileri gelir. İnsan kendini en iyi ifade etme özelliğine sahip varlıktır. Bir kabulle diyelim ki, bu doğal yapı bu evrende en gelişmiş halde insanda bulunur. İnsan biyolojik ve fizyolojik donanımı itibarı ile en kapasiteli bilinç gücüne sahiptir ve
hayr
29 Kasım 2013

Hayr

İşte sizlere din, İslam, iman, Kur’an; Allah’ın (cc) sıfatı, peygamberlerin olma sebebi
insanin-superpozisyonu
2 Haziran 2015

İnsanın Süperpozisyonu

İnsanın bilinçlenme sürecinde gerekli olan doğal ve kuantal verinin ne şekilde olacağını
muktedir-olmak
17 Haziran 2018

Muktedir Olmak

Bu kadar duygusallık fazla! (Duygu kelimesinin tam olarak neleri kapsadığını bile yeterince

Dördüncü Sanayi Devrimi Sonrası Öğrenim

15 Aralık 2021
860 views
2 mins read
Çağ değişti! Dördüncü Sanayi Devrimi oldu. Ülkeler buna uygun eğitim-öğretim modellerini devreye koydu. Bazı ülkeler mevcut sistemlerini tadil etti. Pandemiyle birlikte evde ve okulda olmak üzere melez eğitim başladı. Derken iklim değişikliği konusu daha belirgin biçimde ele alındı. Gezegende çevreci sistemler ve usuller kurulmaya başlandı. Finans sistemleri değişti. Fintech uygulamaları yaşamımızı ileri taşıdı. Eğlence, alışkanlıklar ve anlayışlar değişti. İster istemez insanın bütün bunlara göre yeniden yönelimi olmalı. Baştan beri zeki yaratık insan için eğitim-öğretim felsefesi en önemli mesele.
kulturel-fark

Kültürel Fark

12 Kasım 2015
1.1K views
4 mins read
İnsan evrene kavrayıcı şekilde bakmayı bilemiyorsa olup bitene yeteri ölçüde şahit olamaz. İnsanın kavrayıcı bakabilmesi için düşüncenin gerisine ait işleme mekanizmasının ve bilinç atmosferindeki gelişimin içinde ne ifade ettiğini idrak etmesi gerekir. Çünkü kainat matematiksel işler. Matematik deyinse insanımız çok eskiden öğrendiği yerdedir, sayıları dikkate alır. Halbuki matematiğin dili sonsuzluktur, ilişkiler yumağıdır, sürekli yenileşmedir. Bakın bir uzay görüntüsüne; denge, ölçü, şekil, farklılık, ton, işgal, madde ve daha çok şey vardır. Hepsi kavranmayı bekler; boyutlarını, ölçeklerini, ilişkilerini, prensiplerini ve daha pek çok gerçekliklerini bir kereliğine değil, sürekli geliştirerek ortaya bırakır. Bu bir bilinç atmosferinin görüntüsü olarak da işaret edilebilir. Bilinç atmosferinde
din-ve-ibadet-istismari

Din ve İbadet İstismarı

20 Haziran 2015
1.3K views
6 mins read
Yaratan’ın zatı bir muhabbet konusu değildir. O’nun zatı ve sıfatları dahil, emirleri, kainatın düzeni ve kanunları üzerine bilimsel çalışmalar yapılabilir, bu tür yararlı işler inceleme ve araştırma konusu olabilir; hatta astronomi, fizik, jeoloji, kimya, matematik vb dallarda konu irdelenebilir. Ama sanki (haşa) O’nun yanındaymış gibi garip anlatımlarla bir tür kişisel ayrıcalık elde etme işine tevessül edilemez. Hatta Peygamberimiz için de bu kaide geçerlidir. İbadet ederken dahi sürçü lisan eylemek kabul edilir bir hal değildir. Örneğin bir program yaparken, “O onu dedi, bu da böyle yaptı…” türünden açıklamalar hiç değildir. Alemlerin (bu belki sayısız evren demek, belki bu evrende başka başka
ask-ve-korku

Aşk ve Korku

14 Şubat 2015
1.6K views
4 mins read
İnsan bildiklerinden korkmaz; ya bilmedikleri… İnsan bilmediklerinden korkutuluyorsa diyeceğim yok! Ama asıl olan insanın “neden” bilmediğinin idrakinde olmasıdır, değil mi? Eğer insan asıl bilinmesi gerekene, mutlak olana bir aşk duyuyorsa kaygı ortadan kalkar. Artık hayranlık söz konusudur. Kaygı, hakikatin aslını bilememek ve mutlak olanı idrak edememektir. Mutlakın bilgisinden yoksun olan istismara, cehalete ve korkutulmaya açıktır. Korkutmayı göze alan insanın karşıtıdır, asla mutlak olan değildir. Yanlış bir yola sapmanın başlangıcı işte burasıdır. Artık yanlış yolda atılacak her adımda korku meşruiyet kazanmış sayılır. Hakikati idrak eden insan özünden çok ötedeki bilinmezliklerden kaynaklı olabileceklerden korkmak yerine, olanlara hayranlık duyarsa, bu yine de önemli
insanin-superpozisyonu

İnsanın Antropik Çelişkisi

9 Temmuz 2014
1.7K views
14 mins read
Temel olarak bu yazı bilim ve din arasındaki yaklaşımları analiz etmek ve insanın antropik bakış açısını eleştirmektedir. Bu konuda ileri sürülen kuramları ve boyut kavramını tartışmaktadır. Yaratan’ın hitabı insan merkezli midir? Durun biraz düşünelim! İslam’a davetin son hatırlatması, alemlere rahmet Hz. Muhammed (SAS) ile gerçekleşti. Bu demektir ki, yaşama dönük geçerli konular üzerinde durmak daha değerlidir. İlginç olan şudur: Salt Kur’an kapsamı bile bize gösterir ki, Yaratan’ın hitabı insan merkezli değildir. Kur’an tekrarlar halinde, görünür görünmez varlıklardan, bu zaman boyutundan ve diğer zamanlardan, bu ortamdan ve başka ortamlardan bahseder. En önemlisi ise Yaratan alemlerin Rabbidir. Bu bilgilere göre düşüncelerimiz insan
imzanin-sorumlulugu

İmzanın Sorumluluğu

3 Haziran 2014
907 views
5 mins read
Birey (veya kişi) olmak bahsi bize yaşam içinde önemli bir sorumluluk yüklemektedir. Bu sorumluluklarda birey kendi iradesine dayalı kararlar verir. Çoğu kere kararlarını verirken “ben verdim” der, imzasını atar. Ve şahsi yöntemini de savunur. İnsan yalnızdır ve kendi dağarcığındakilerle yaşamına yön verir. Toplu olma yolunda atacağı adımda gerekçelerini ve önceliklerini hazırlarken de bireysel kararlar verir; eş, iş, arkadaş seçerken de esas olan kendi iradesidir. Yalnız verilen karaların isabetli olması önemlidir. Başkasının etkisi varsa bu bireyi başkası kılar. Buna izin verecek de bireyin kendisidir. Şu akla gelmesin; “ortak akıl diye bir şey var, danışılır, tartışılır vs.” Evet, bu konu istenen, doğru

Yazı Arşivi

DÖNBAŞA