Dün gece ABD Başkanı Donald Trump’ın Türkiye’yi “tehdit” eden bir açıklama yapmasını irdeleyelim. Bu ifade Kıbrıs konusundaki o “Johnson Mektubu” olayından ne derecede farklı? Trump’ın Twiti çok önemli ayrıntılar içeriyor. Açıklayalım…
İç cephe neden önemlidir? Türkiye geldiği noktada bir güç mücadelesi içinde. Tavır sergiliyor. Bunu yaparken muhatabımız ABD gibi bir güç. Öyleyse olaylara nasıl bakmamız doğru olur?
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu. Bu konuşmadan Suriye bahsi üzerine ABD ile sürdürülen son gelişmelere ilişkin çok belirleyici sonuçlar çıktı. Nedir bunlar?
İki kutuplu bir dünyadan geçiş zamanına rastlayan günümüzün jeopolitik anlayışlarını tartışıyoruz. Bu geçiş zamanına, Popcorn Zamanı (Popcorn Time) diyeceğiz. Tıpkı filmin ilk yarısından sonra arada dışarı çıkıp popcorn alacaksınız ve kuyruktasınız, hatta patlayan mısırları camekanın gerisinden seyredebiliyorsunuz. Başlıklar şöyle: İlk Perde (Versay Sistemi), Ara Dönem (Popcorn Zamanı), Filmin Devamı (Küresel Sistem) ve Vizyon (The End). Bu sadece filmin sonu, her şeyin değil…
2019’a gelene dek neleri tartıştık? ABD Başkanı Donald Trump ile birlikte dünyada neler tartışılır olmaya başladı? Atlantik, Avrasya, Pasifik jeopolitiği konusunda neler olmakta? Genel politik eğilimler neler? Bu konuları cevaplayacağız. Tartışacağız ki ülkemizdeki ve bölgemizdeki asıl durum tespitini sağlıklı yapabilelim.
ABD-Türkiye ilişkilerinin yeni bir döneme girdiğini ifade edenler var; bıçak keser gibi çiziyorlar tarihin akışındaki sınırı. ABD eski ABD aslında, hem her yönüyle aynı. Onlar kendilerinde var olan bir yanlışı düzeltiyorlar, Ortadoğu’da, özellikle Suriye’de stratejik bakış açısında pragmatik bir değişimin içindeler. Bu arada Türkiye’den gerçekten yararlanıyorlar. Zira bugün Türkiye’nin söyledikleri doğru, tezleri olumlu, hatta fiilen elini taşın altına koymuş bir ülke!.. Bu durumda ABD’nin kendi iç muhakemesinde çark etmesini anlamamız gerekiyor ki, bir sonraki aşamada yapılacak değerlendirmelerde hata yapılmasın. Anlıyorum şu an herkes heyacanlandı, “ABD ve özellikle Trump bizi anladı…” deniyor. Önemli bir kısmıyla bu doğru ama dünkü tartışmaları unutmayalım,
Nereden nereye!.. Daha dün “yorumcular” ABD, BOP, Sykes Picot, vs. neler söylemediler? Bugün gelinen noktada Türkiye bir adım öne geçmiş durumda. Bölgesel denklemlerin doğru bir çizgide ilerlemesinin ışığını alır olduk, öyle değil mi? Fırat’ın Doğusundan ABD güçleri çekiliyor. Irak Güçleri de Sincar’a yürüyor…
Suriye’de DEAŞ ile mücadele politikasını değiştiren Donald Trump son dönemde çok hareketli zamanlar yaşadı, sürprizler yaptı. Politika değişmekle kalmadı, bundan sorumlu olanların da görevine de son verildi. Bu süreç nasıl yaşandı, Türkiye’ye ne gibi açılımlar sağlandı, görelim.
Hatırladığınız en son sanayi casusluğu hikayesi nedir? JEDI projesini hiç duydunuz mu? Rusya ve ABD’nin arasındaki en önemli hikayelerden birini bilmiyor musunuz?
Muhammed bin Selman (MbS) konusu rafa mı kalktı? İstanbul’da Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’nda Gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın hunharca öldürülmesi olayının ardından görüldü ki, MbS’i korumak için kendini yetkili gören tek kişi Donald Trump. Aslında böyle bir caniliğe imkan verdiği sebeple Amerikan yönetimini eleştirmek söz konusu, çünkü Suudilerin bütün ipleri kendilerinin elindedir. Ama sonrasını da eklersek, böyle bir olaydan ötürü bütünüyle Amerika’nın itibar kaybına uğramasının sorumlusu da Trump yönetimidir. Bu bakımdan Amerika’dan beklenen şudur: Hiç olmazsa önümüzdeki dönemde Ortadoğu’da Suudilerin ve özellikle MbS’in yapmaya çalıştığı yanlışlıkları düzeltmek için çaba sarf etsinler. Nedir bunlar?