Türkiye bekasıyla ilgili önemli bir süreci atlatmanın sonlarına geldi. Haklılığı görülüyor. Her ne kadar oyunu bozmak isteyenler olsa da seçenekler netleşiyor, durum giderek anlaşılıyor. Dış politikada kararlılıkla atılan adımlar sürüyor. Başka yapacak ne var? Başka bir konu, Türkiye ABD ve Rusya gibi başat ülkelerle eşit mesafede diplomasi yürütüyor. Türkiye ABD’yi daha farklı noktalardan değerlendirebiliyor mu? Başat bir gücü üstünkörü değil, daha yapıcı anlamak ülkeye nasıl bir kazanç sunuyor dersiniz?
Dünyada Venezuela krizi büyüyor. Başkan Nicolas Maduro ABD ile tüm ilişkilerini kesti. Yaşananların asıl sorumlusunun ABD olduğunu Devlet Başkanı Maduro söylüyor. ABD ise “Muhalif lider Juan Guaido geçici başkandır,” diyor. Demokrasi bu demek mi? Bu bir yöntem mi?
ABD eski Başkanı Barack Obama’nın Irak’tan asker çekmesi ve ardından Suriye’de sorunları çözmek için vekaletçileri görevlendirmesi üzerine çok uzun süre geçmedi. Ama bugün açık olan şu, Obama’nın politikaları geri tepmeye başladı ve ABD Başkanı Donald Trump, “Bu sorunları tamir edebilir miyim?” diye çabalıyor. Bugünlerde Suriye savaşının neredeyse bir doyuma ulaştığını ve çözüm için arayışın arttığını görmekteyiz. DEAŞ bitme noktasına gelince ABD Suriye’den askerini çekme kararı aldı. İyi de, asker nereye gidecek? Şimdiki soru bu oldu. Zira ABD’nin askerini evine değil Irak’a kaydıracağına dair sinyaller var. ABD açısından Irak tekrar önemli oluyor ise bölgesel çatışma alanı kontrolden mi çıkıyor? Neden mi?
ABD’nin görevinden yeni ayrılan Savunma Bakanı James Mattis imzalı Ulusal Savunma Stratejisi Dokümanı (2018) sorunludur. Özellikle Ortadoğu bağlamında işaret edilen konularda çelişkiler vardır. Sorunlar neler? ABD’nin bugün Suriye’de düştüğü yanılgı nedir? Nasıl düzeltilmeye çalışıyor? Bu soruları yine ABD’nin kendi düşüncelerine bakarak cevaplayalım.
Dünya Trump ve Trumpizm ile 2 yıldır yaşıyor. Çoğu yeni alışkanlıklar ortaya çıktı. Kanıksanan pek çok konu var. Şu ana kadar yazdığım yazılara baktım da kendimi iki yılda bir lider için çok fazla diye düşünmekten alamadım. Neden böyle oldu? Trump şimdiden hakkında çok konuşulan, yazılıp çizilen biri. Şu ana kadar neler yaşandı, bir bakmak ister misiniz?
Güvenli Bölge konusu tartışılmaya devam ediyor. Ben buna Stratejik Orta Yol demekteyim. Bu yazıda tartışılan Güvenli Bölge kapsamındaki kritik konular ele alınacaktır. Tünelin sonunun görünmeye başladığı bu dönemde kararlılıkla ilerlemek gerektiğine inanılmaktadır. Barış herkes için elzemdir.
ABD Başkanı Donald Trump Suriye’den askerini çekeceğini açıkladı. Ortalık tabiri caizse toz duman oldu. O zaman neden diye sormamız gerekiyor. ABD ve Trump’ın içinde bulunduğu çıkmazı açıklayalım. Sonuçta Türkiye ne diyor, bir kulak verelim.
Suriye konusundaki gelişmeler hızlandı. Daha çok ABD’nin Suriye’den çekilmesi ve güvenli bölge konusu konuşuluyor. Anlaşılan o ki, ABD, Rusya liderliğinde ve Türkiye’nin inisiyatif alması üzerine Suriye’de bu şartlarda yapılabilecek en iyisi ne ise, o yola doğru girilmiş görünüyor.
ABD Başkanı Donald Trump’ın Twitle Türkiye’yi ekonomik olarak tehdit etmesinden sonra diplomasi çalışmaya devam ediyor. Dün gece Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Başkan Trump ile telefonla görüştüler. Cumhurbaşkanı Erdoğan bugün Grup Toplantısında yaptığı açıklamalar var. Burada Erdoğan’ın kullandığı ifade önemli. Trump ile yaptığı telefon görüşmesini anlatan Erdoğan, ”Tarihi öneme sahip bir anlayış birliğine vardığımıza inanıyorum,” ifadesini kullandı. Bugün Brüksel’de ABD ve Türk Genelkurmay Başkanları teknik bir görüşme yapıyorlar. Gelişmeler bunlar. Bu durumda asıl mesele ne, bunu ortaya koymaya çalışalım.
Dün gece ABD Başkanı Donald Trump’ın Türkiye’yi “tehdit” eden bir açıklama yapmasını irdeleyelim. Bu ifade Kıbrıs konusundaki o “Johnson Mektubu” olayından ne derecede farklı? Trump’ın Twiti çok önemli ayrıntılar içeriyor. Açıklayalım…