Kültür - Page 11

simbiyotik-iliski-mutualizm
16 Temmuz 2018

Simbiyotik İlişki – Mutualizm

Simbiyoz, iki veya daha fazla farklı tür (organizma) arasındaki yakın etkileşimleri açıklar, birbirleriyle birlikte yaşayarak fayda sağlayan olmayı tanımlar. İki türün karşılıklı yardımla yaşama fikri simbiyotik bir ilişkinin özü olarak kabul edilir. Simbiyoz, genel olarak canlılar arası bir ilişki türü olmakla birlikte bu ilişkiye
antagonizma
29 Şubat 2016

Antagonizma

Antagonizma karşıtlık ve belli bir amaca sebep teşkil eden olmak demektir. Antagonist
bilgelik-2
27 Şubat 2019

Bilgelik

Bilgeye ve bilgeliğe yeterince ihtiyaç duymuyor muyuz? Çağımızın konularında ileriye atılım yapılamamasının
5 Temmuz 2018

Gelenek

“Şöyle bir geleneksel Türk tatlısı olan baklavaya ne dersiniz?” Bu cümlede konu
ozrun-eksikligi

Özrün Eksikliği

23 Mayıs 2016
1K views
4 mins read
Geçenlerde birine, “Bizim milletimiz özür dilemeyi bilmiyor, örneğin siz özür diler misiniz?” diye sordum. “Neden dileyeyim ki?” diye karşılık verdi. Hatta biraz kızmış ve şaşırmış olduğunu gördüm. “Dile, ne olur?” diye tekrar sordum. “Ne kabahatim oldu ki?.. Hem kendimi neden aşağılatayım?” şeklinde cevap verdi. Şaşırdım! Burada bir şeyler hem yanlış hem de eksikti. Toplumsal bir farklı algı konusu vardı ortada, üzerinde duran da yok gibiydi. Gelin birlikte biraz tartışalım. Önce size olduğu gibi sözlükten açıklayayım, sonra daha ayrıntılı inceleriz. Bakın: TDK sözlüğü özrü şöyle açıklıyor: Bir kusurun hoş görülmesini gerektiren sebep, mazeret; bir suçun elde olmadan yapıldığını ileri sürmek, mazeret
duygu-yogun-karakter

Duygu Yoğun Karakter

9 Mayıs 2016
2.6K views
6 mins read
Burada esasen Duygu Yoğun (DY, Emotional Intense-EI) insanları tanıyacak, zeki insanlarla ilişkisini açıklayacağız. İlk planda çok başka bir şey söylüyor gibi olabiliriz ama aslında kendimizi tanıyor gibiyiz. Birlikte yaşadığımız çok insan DY karakterlidir. Bu insanlar tanıdığımız, belki de adını tam koyamadığımız ve değerlerini tam olarak bilemediğimiz karakterdedirler. Belki bir adım daha ileri giderek şunu söylemeliyiz; DY karakterler insana ait temel ayırıcı özelliği tüm canlılar arasında gerçekte daha iyi açıklarlar. Fakat en başta şunu işaret etmeliyim, konumuz duygulu kişilikler değil, yoğun duygulu kişiliklerdir. Yazının ileri bölümlerinde bu noktayı daha ayrıntılı işaret etmiş olacağız. Ne demek Duygu Yoğun (DY)? Bir karakter getirin
nezaket

Nezaket

2 Mayıs 2016
4.2K views
10 mins read
Nazik olmak bir statü meselesi mi? Evet. Eğer herhangi bir konunun özünde insanlık varsa nezaket de vardır ve insanın olduğu yerde “iyi insandan ve daha iyi insandan” söz edilebilir. Mesele ne biliyor musunuz? Tam olarak bireyin salt dışavurumunda nazik olması değil, temelde iç dünyasında nazik olması, doğal olarak buna göre davranış gösterebilmesidir, bireyin durumunun farkında olmasıdır ve varsa eksiğini kendi arzusuyla geliştirebilmesidir. Çünkü bu daha iyi insan olmayı arzulamaktır. Her kültürün ve şartın nazik olma koşulları ve imkanları farklı tepki ve davranış kalıplarını ortaya çıkarmayı gerektirebilir ama değişmeyen şudur; insan içinden ne hissediyor ve bunu nasıl karşısındakine aksettirebiliyor? Tanımına bakalım.
sahte-onur

Sahte Onur

21 Nisan 2016
1.1K views
4 mins read
Dostoyevski’nin Yeraltından Notlar eseri meşhurdur. Sanayileşmenin ve beraberinde gelişen modernleşmenin getirdiği süreçlerin tam tersine, yeraltında, insanların ruh halinde ve günlük yaşamın çıkmaz sokaklarında gelişen aleni çirkin karakter yapıları ve bunlara dair kavramların kolayca meşrulaşması hususu bu eserde dramatik şekilde vurgulanmaktadır. Onurlu duruş gösterenlerin, onurlu ve görüntüde onurlu bireyin tavır ve davranışlarının nasıl olması gerektiğinin eleştirisi bu eserde örneklenmiştir. Salt bu romandaki anlatımla bile mukayese ettiğimde görüyorum ki Türkiye’de yaşayan insanların onur meselesinde çok önemli kayıpları ve vurdumduymazlıkları söz konusudur. Bu yaklaşımla, “onur” kavramına dair kritik bir noktaya değineceğim. Pek sözünü etmese de, bu tür konularla yüzleşmeyi sevmese de veya belki de
uydurmak

Uydurmak

18 Nisan 2016
1.1K views
4 mins read
Önce bir tespit yapalım: Özellikle günlük yaşamda teknik işleri uydurarak yapmak, anlatımları gerçeklerden koparmak, atıp tutmak, denk getirmeye çalışmak, bu uydurmaları esasmış gibi kabul etmek, sonuçta medet ummak, tatmin olmak ve yetinmek neredeyse toplumun her kesimine yerleşmiş bir değer ve ölçü oldu. Asıl, tam ve gerçek olan neredeyse görmezden gelinir oldu, önemsenmemeye başladı. Değersiz değerliymiş muamelesi görmeye başladı veya değerlinin erdeminden bihabermiş gibi davranılmaya başlandı. Bu husus kültürel yozlaşma sinyali almanın en bariz örneklerindendir. Basitliği ve uydurarak yaşamayı kabullenen bir toplum olarak ileri bir noktaya ilerlemenin mümkün olamayacağı açıktır. Bu endişe verici durumu tespit etmek için topluma dikkatlice biraz bakmak
dunya-bankasi-kizlarin-egitimi-projesi-ve-turkiyedeki-durum

Dünya Bankası Kızların Eğitimi Projesi ve Türkiye’deki Durum

13 Nisan 2016
1.7K views
6 mins read
Dünya Bankası kız çocuğunun okuması için projeyi yürürlüğe koydu. ABD First Lady’si iki kız annesi Michelle Obama bu projeyi destekledi ve “Olay çok açık; şimdi kızlar için yatırım yapma zamanı!” mesajını verdi. Daha çok Afrika ve Güney Asya’daki kız çocuklarını kapsayan proje için Dünya Bankası’nın harcayacağı para 2,5 milyar USD olacak. Buna ilave olarak yetkililer bu projeyi destekleyecek ve kendilerince yeni projeler yapacak serbest girişimciler ve hükümetler sayesinde katkının çok daha da fazla olacağını beklemekteler. Dünya Bankası yetkilileri uzun vadede bu projenin dünyadaki büyümeye %18 daha fazla getirisi olacak bir girişim olduğunu açıkladılar. Hatırlanacağı gibi konu ile ilgili önceki yıllarda
aksi

AKSİ

8 Nisan 2016
981 views
6 mins read
Sizlere son yarım asırda yaşadıklarımızı çok basit formülle açıklayacağım. Buna kısaca “AKSİ” dedim, yazının ilerleyen safhalarında açılımını göreceksiniz. Temel olarak kapitalizm ile ahlaklı olmak arasında süren kıyasıya mücadeleyi anlatmaya çalışacağım. Yaşamda neler değişebilir, neler daha az değişmek zorundadır? Belki bu soruya bu bakış açısıyla daha doğru cevaplar bulma şansını bulabileceğiz. En basit şekliyle kapitalizm, kapitali artıracak her ne varsa, onu kendi içinde normallikle kabul eden, onunla var olan ve sürekli beslenen bir sistemdir. Eğer konu kapitalizm ise bazı sınırlamaları öne çıkarmak mümkün değildir, bu kapitalizmin dışında, tamamen başka bir konuda konuşmak anlamına gelir. Sınırlamalar çok kapsamlıdır. Sosyal ve siyasal olabileceği
terorizmin-psikolojisi

Terörizmin Psikolojisi

30 Mart 2016
2.4K views
10 mins read
Nasıl teknoloji insanlığa aitse terörizm de öyledir; birincisi çoğu kere yararlı, ikincisi ise tamamen kötü bir konu. Ama bu kötülüğün sahibi insanlık ise, kesim çözüm bulması mümkün olmadığına göre en aza indirmenin yollarını bulmalıdır. Bu ancak ortak iradeyle olur. İyi de öncelikle sebepleri iyi belirginleştirmek gerekir. İşte tam bu noktada insanın yarattığı bu kötü olgunun psikolojik yönlerini doğru kavramak gerekiyor. Önce çok başka bir konudan başlayalım: Kanibalizm, yani yamyamlık. Bu da insanlığın bir konusu, değil mi? Yamyamlık ile cinsellik arasında bağlantı kuran Sigmund Freud yemek ve sevişmenin birbirinden ayrılmayan iki faaliyet olduğunu iddia etmektedir. Freud, cinsel eylemin gerisinde bir başkasının
terorizmin-psikolojisi-2

Terörizmin Psikolojisi

30 Mart 2016
1.2K views
10 mins read
Nasıl teknoloji insanlığa aitse terörizm de öyledir; birincisi çoğu kere yararlı, ikincisi ise tamamen kötü bir konu. Ama bu kötülüğün sahibi insanlık ise, kesim çözüm bulması mümkün olmadığına göre en aza indirmenin yollarını bulmalıdır. Bu ancak ortak iradeyle olur. İyi de öncelikle sebepleri iyi belirginleştirmek gerekir. İşte tam bu noktada insanın yarattığı bu kötü olgunun psikolojik yönlerini doğru kavramak gerekiyor. Önce çok başka bir konudan başlayalım: Kanibalizm, yani yamyamlık. Bu da insanlığın bir konusu, değil mi? Yamyamlık ile cinsellik arasında bağlantı kuran Sigmund Freud yemek ve sevişmenin birbirinden ayrılmayan iki faaliyet olduğunu iddia etmektedir. Freud, cinsel eylemin gerisinde bir başkasının
dominantlik-strateji-ve-istihbarat-hakkinda-dersler

Dominantlık, Strateji ve İstihbarat Hakkında Dersler

22 Mart 2016
2K views
8 mins read
Zor günlerden geçiyoruz. Neyin ne olduğu veya olmadığı hakkında halkın kafası bir hayli karışık. Bazıları çok bildiğini zannediyor, kontrolün kendinde olduğu kanısında, bazıları zır cahil ama anlamsız bir tavırla biliyormuş gibi görünüyor, bir başka kesim ise hepsinin içinde kendini çok sıkıntıda hissediyor. Bazı gelişmeleri bilenler yok mu; var elbette, ama onlar da durumla ilgilenmek veya ilgilenmemek bakımından kendi inisiyatifleriyle hareket etmek istiyorlar. Şu olanlar nedir? Bir düşünsenize… Savaş mı, barış mı? Bölünme mi, bütünleşme mi? Kontrol bizde mi, başkalarında mı? Tehdidi doğru okuyabiliyor muyuz, yoksa yanılgı içinde miyiz? Bize kendimiz mi düşmanız, yoksa başkaları mı? Bu çerçeveye bakarak sizlerle dominant
1 9 10 11 12 13 32

Yazı Arşivi

DÖNBAŞA