idlibde-ateskes-ihlali-mi
İdlib'de Ateşkes İhlali mi?

İdlib’de Ateşkes İhlali mi?

10 Haziran 2020
Okuyucu

Hassasiyeti halen devam eden Suriye, İdlib’de, Rusya ve Türkiye arasında varılan Moskova Mutabakatı ve 6 Mart’ta yürülüğe giren ateşkesi ihlal eden olaylar mı ceryan ediyor? Endişe duymalı mıyız? İdlib’de istikrarsızlık tekrar mı başlıyor? Türkiye ne mesajı veriyor?

Önce yaşananları kısaca özetleyelim.

Türkiye, Rusya ve İran’ın katıldığı, 4-5 Mayıs 2017’deki Astana toplantısında, 1) İdlib’in tamamı ve komşu iller olan Lazkiye, Hama ve Halep’in bazı bölgeleri, 2) Humus ilinin kuzeyi, 3) başkent Şam’daki Doğu Guta ile 4) ülkenin güney bölgeleri olan Dera ve Kuneytra illeri olmak üzere dört adet gerginliği azaltma bölgesi ihdas edildi. 

Hal böyle olduğu halde Rus hava desteği altındaki rejim ve İran destekli güçler bu sayılan bölgelerde güneyden başlayarak kuzeye, İdlib’e doğru ilerlemeye başladı. Rusya’nın buradaki bahanesi teröristlerce kendi üslerine saldırıların olduğuydu.

Rejim güçleri Eylül 2018’de İdlib’e doğru askeri yığınağını artırdı. Bunun üzerine Türkiye ve Rusya, 17 Eylül 2018’de ateşkesi güçlendirmek için Soçi’de ek mutabakata vardılar. Buna rağmen rejim güçleri Mayıs 2019’da bölgeyi tümüyle ele geçirmek için harekata başladı. Bu sayede rejim ve destekçileri, İdlib’in güneyindeki önemli ilçelerine, Hama’nın kuzey ve doğu kırsalına ve Halep’in güney ve batı kırsalında çok sayıda yerleşim yerine hedef gözetmeksizin saldırdı, sivilleri öldürdü ve onları Türkiye’ye doğru göçe zorladı.

Rus ve İran destekli Esad güçleri Türkiye sınırına doğru önlerine Suriyeli sivilleri de katarak bir süpürme harekâtı gerçekleştirmekteydi. Çatışmasızlık bölgesinde toplam bin 800’den fazla sivil öldü, sayısı yine binlerce olan yaralı var ve iki milyona yakın göçmen Türkiye sınırına hareket etti.

Türkiye 27 Şubat 2020 tarihinde, Astana ve Soçi Mutabakatları gereği bölgede ihdas edilen gözlem noktalarını takviye etmek ve Türk sınırına doğru sürülen sayısı milyona yakın sığınmacı göçünü durdurabilmek adına bölgeye asker sevk ediyorken Rus askerlerinin de gözü önünde Esad uçaklarının Türk askerini hedef alması üzerine 34 şehit verdi. 

Bu elim hadiseden sonra Türkiye 1 Mart 2020’de Bahar Kalkanı Harekatı’nı başlatarak Esad güçlerinin geri püskürtülmesini kendi başına sağladı. Esad güçleri o denli kayıp verdi ki bunun neticesinde Rusya, rejimin daha fazla yara almamasını ve dahası Rusya’nın Suriye’deki askeri varlık bulundurması meşruiyetini garanti almak adına araya girdi ve Moskova Mutabakatı ile bölgede geçici bir istikrarın oluşmasına çözüm aradı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Devlet Başkanı Putin, 5 Mart 2020’de Moskova’da yeni bir mutabakata vardı, ateşkes olacaktı. Bu son ateşkes 6 Mart saat 00.01’den itibaren yürürlüğe girdi. Rejim güçlerinin zaman zaman ihlallerine rağmen, ateşkese büyük ölçüde riayet edilmekteydi.

Aradan geçen zamanda ilgili mutabakat gereği M-4 karayolunda 16 adet Türk-Rus devriyeleri icra edildi. Ateşkes ortamından faydalanan 285 bin 403 sivil evlerine geri döndü. Suriye sınırları içindeki Türk askeri bölgede istikrarı tesis etmekle meşgul. Türkiye sınırdaki bölgeye briket evler yapıyor ve sığınmacıların geri dönüşlerini sağlıyor. Birleşmiş Milletler de bu konuyu takip ediyor. Bu gelişmeler istikrarı cesaretlendirici bir tablo çizmekteydi.

Bugüne gelelim ve soralım, ateşkes ihlal mi ediliyor?

Ancak Esad güçleri yine anlaşmanın hilafına bölgede istikrarı bozacak türden bir eylem gerçekleştirdi. 8 Haziran 2020 itibarıyla, Suriye’nin İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’ndeki ateşkesi ihlal eden Rusya’nın havadan ve İran destekli terörist grupların karadan desteğiyle Esad rejim birlikleri istikrarı tekrar bozdu, 5 bin 834 sivil yerinden edildi, Rusya’nın saldırısıyla en az 3 sivil öldü, 8’den fazla sivil yaralandı. Rusya’nın İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi sınırları içindeki yoğun hava saldırıları nedeniyle, Cebel Zaviye ve Cebel Şahişbo bölgesinden, Kensafra beldesi ile Mozara Ainlaruz, Fattira, Bara ve Keferavid köylerinden Türk sınırına yakın kaplara doğru doğru göç hareketi tekrar başladı.

Cumhurbaşkanlığı’ndan (İletişim Başkanlığı, 9 Haziran 2020) yapılan bir açıklama var. Bunu aynıyla aşağıda sunuyorum:

“Sivillerin korunması, mülteci akınının durdurulması ve terörle mücadele konusunda büyük kazanımlara imza atan Türkiye, İdlib’in sürekli bir güvenli bölgeye dönüşmesi konusunda kilit ülke olarak girişimlerini sürdürüyor.Türkiye için bölgede askeri gücünü artırmak ve Esed rejiminin saldırılarına yanıt vermekten başka seçenekse bulunmuyor. Bu noktada ise Suriyeyi doğudan batıya, güneyden kuzeye bağlayan M4 ve M5 Karayolları stratejik önem taşıyor. Türkiye yaptığı başarılı askeri operasyonlarda İdlib’in güneyi ve doğusundan geçen M4 ve M5 Karayolları’nın kuzeyi ve batısında kalan bölgelerde güvenliği tamamen sağlamış durumda. Türkiye’de bulunan Suriyeli mülteciler, Türkiye’nin güvenli alanı meydana getirmesiyle yeniden evlerine dönmeye başladı. Diğer yandan Rusya ile görüşerek Esed rejiminin sivil katliamlarını durduran Türkiye, yeni bir insanlık krizinin çıkmasının da önüne geçmiş oldu. Türkiye sivillerin korunması, mülteci akınının durdurulması, terörle mücadele konusunda büyük kazanımlara imza attı. Suriye iç savaşında ateşkesin sağlanması, siyasal çözümün ön plana çıkması Türkiye’nin ulusal güvenlik endişelerinin giderilmesi için İdlib’in sürekli bir güvenli bölgeye dönüşmesi konusunda Türkiye girişimlerine devam ediyor. Rusya destekli Esed rejimi, uluslararası güçlerce desteklenen terör örgütleri, Türkiye’nin desteklediği Özgür Suriye Ordusu (Suriye Milli Ordusu) ve birçok grup bölgede varlığını sürdürmeye devam ediyor. 5 Mart’ta imzalanan Moskova Mutabakatı ile başlayan ateşkesin sona ermesi ihtimali ise her an gerçeğe dönüşebilir. Türkiye ise kendi sınırlarına sıçrayacak bir savaşın önüne geçmek, terör örgütlerinin faaliyetlerinin İdlib’e taşmasını engellemek, kazanımlarını kaybetmemek ve yeni bir insanlık krizine yol açacak her türlü girişimi durdurmak, bölgede barışın temini ve siyasal çözümler için arayışlarda kilit ülke olarak varlığını İdlib’de sürdürmeye devam ediyor.”

Cumhurbaşkanlığı bu açıklamayla durumu özetledikten sonra net olarak karşı tarafa, yani Esad’a ve Rusya’ya diyor ki, Bahar Kalkanı Harekâtı kaldığı yerden devam edebilir. Dolayısıyla Moskova Mutabakatı’na riayet edin ve ateşkesi kalıcı kılalım.

Gürsel Tokmakoğlu

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

libyada-ateskes-sartlari
ÖNCEKİ YAZI

Libya’da Ateşkes Şartları

neden-iraktayiz
DİĞER YAZI

Neden Irak’tayız?

Güvenlik 'ın son yazıları

51 views

Yeni Üstünlük Mücadelesi ve Savunma Anlayışı

Temel konumuz silahlanma ve polemoloji olacak. Bu alanda yeni anlayışları irdeleyeceğiz. Genel savunma ve silahlanma politikalarına, büyük güçlerin aldıkları pozisyonlara, örnek olarak ABD'nin savunma yöntemine ve son olarak yeni üstünlük mücadelesi kavramlarına değineceğim. Bahsedeceğim yeni üstünlük mücadelesi terimleri neler? Oyun değiştiricilik, sistemlerin sistemi mimarisi, otonom kor sistemler, tam baskılama veya üstünlük kurma (dominasyon), bütün yönleriyle nüfuz etme (penetrasyon), istihbaratın penetrasyonu ve caydırıcılık için silahlanmak, olacak. Bunları neyle yapabilirsiniz? Bu makalede size ipuçlarını vermiş olacağım.
48 views

Otonom Orduların Tartışması

Teknoloji geliştikçe otonom sistemler cephede yerlerini alıyorlar. Kara, hava, siber-uzay, deniz, derin ve geniş cepheler... Bu konu başka ülkelerde hem askeri hem sivil, çeşitli uzmanlarca tartışılıyorken, Türkiye'de henüz o noktaya gelinemedi. Savaşın bilim ve sanatı yönüyle ben size özgün bir tartışma başlatmak isterim.
88 views

İsrail’in İran Saldırısı ve Polemolojik Analizi

19 Nisan gecesi İsrail, İran-İsfahan'daki bir askeri hedefi vurdu. Önce alınan bilgiler ve geliş yöntemleri doğru mu yanlış mı tartışıldı. Ancak, olağanüstü denebilecek türden yeni bir süreçle ilgilendiğimiz gayet açıktı. Ben sizlere bir askeri analiz yaparak, eldeki bilgileri de kullanmak suretiyle, bazı poüemolojik sonuçlar çıkarıp sunmak istiyorum.
124 views

İran Yine İsrail’e mi Çalıştı?

1 Nisan'da İsrail, İran'ın Şam elçiliğine saldırdı. 13 Nisan'da İran, İsrail'e günü-saati belli bir misilleme operasyonu yaptı, adı: Operation True Promise! 15 Nisan itibariyle durumu gözden geçirelim.
177 views

Birisi

Moskova’daki Crocus City Hall terör saldırısı konusunu analiz edelim. Ama önce bugünlere nasıl geldik, bir bakalım. Sonuçta aradığımız birisi var! Kim bu birisi? Hani öndekileri görüyoruz, yakalandılar da. Ama bu tür küresel etkisi olan ciddi konularda, Rusya gibi bir ülkeye terör saldırısı yapılarak, asıl ne amaç güdülüyor olabilir, bunu anlamaya çalışalım.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme