irana-yol-haritasi
İran’a Yol Haritası

İran’a Yol Haritası

22 Mayıs 2018
Okuyucu

ABD ve İran arasındaki gerilim gittikçe artıyor. “Bir B Planı yok!” deniyor ve savaş konuşuluyor. Peki, ABD açısından İran’a hangi konular ileri sürülüyor. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun dün açıkladığı yol haritasında neler var? Bundan kimler, ne ölçüde etkilenecek? Türkiye neler yapıyor?

ABD ve İran arasındaki gerilimin ilk ipuçlarını Donald Trump kendisi verdi, ama asıl olarak konu ABD Ulusal Güvenlik Stratejisi’nde yer aldı. Geçtiğimiz haftalarda Trump, Obama’nın yaptığı anlaşmayı iptal ederek yeni bir dönemin başlangıcını ilan etti. Bazı Avrupa ülkeleri ve Rusya ise ABD gibi düşünmüyor. İran ile yaptıkları barış anlaşmasından yanalar. Hatta Türkiye de ABD’ye karşı tutum sergileyen ülkeler grubuna dahil oldu. Geçen gece Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan Ankara’da Büyükelçilere verdiği iftar yemeğinden bu konuya geniş yer vermişti.

Trump Yönetiminin 12 maddelik yol haritası şöyle:

1- İran, nükleer programının önceki askeri boyutlarının tam bir dökümünü Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’na bildirmeli ve bu tür bir çalışmayı daimi olarak sonlandıracağını kanıtlamalı.

2- İran, uranyum zenginleştirmeye son vermeli ve plütonyumu yeniden işlemeye çalışmaktan vazgeçmeli. Bu, ağır su reaktörünün kapatılmasını da kapsıyor.

3- İran, ülkedeki bütün tesislere Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın koşulsuz girmesine izin vermeli.

4- İran, balistik füze çoğaltmaktan vazgeçmeli, nükleer kabiliyeti olan füzelerin geliştirilmesine ve piyasaya sürülmesine son vermeli.

5- İran’da sahte iddialarla tutuklu ya da kayıp olan bütün ABD vatandaşlarının yanı sıra, müttefik ve ortaklarımızın vatandaşları da serbest bırakılmalı.

6- İran, Hizbullah, Hamas ve Filistin İslami Cihadı başta olmak üzere Ortadoğu’daki terör örgütlerine desteğini kesmeli.

7- İran, Irak hükümetinin egemenliğine saygı göstermeli, bu ülkedeki Şii milislerin silahsızlandırılması ve yeniden entegrasyonuna izin vermeli.

8- İran, Yemen’deki Huti milislerine desteğini kesmeli ve barışçıl bir siyasi çözüm için çalışmaya başlamalı.

9- İran, Suriye’de kendi komutası altındaki bütün güçleri çekmeli.

10- İran, Afganistan ve bölgede Taliban’a ve diğer teröristlere desteğini kesmeli, El Kaide’ye sığınak olmaktan vazgeçmeli.

11- İran, Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü’nün terörist ve militan ortaklarına desteği kesmeli.

12- İran, çoğu ABD’nin müttefiki olan komşularına yönelik tehditkar davranışına son vermeli. Bu, İsrail’in yok edilmesine yönelik tehditler ile Suudi Arabistan ve müttefiklerine atılan füzeler buna dahil.

Bu maddelere bakınca yaptırımların etraflıca hazırlandığı dikkatinizi çekmiştir. Şimdi ABD bu açıkladığı hususların peşine düşecektir. Hatta bir savaş hazırlığı gibi her konuyu tırmandıracaktır. Öte yandan İsrail de benzeri faaliyetlerini yoğunlaştıracaktır. Ortadoğu’yu sıcak günler bekliyor. Şimdiden ABD ve İsrail bazı Körfez ülkeleri, Suudi Arabistan ve Mısır ile kendi ittifakını oluşturdu bile. Kudüs ve Filistin konularında yaptıkları oldubitti belli. Şimdi sıra Suriye’de mi? Yoksa hem Suriye hem de İran’a birlikte yüklenmekte mi?

Kuzey Suriye ve Doğu Akdeniz bahsiyle ilgili olarak Türkiye de bundan etkilenecektir. Türkiye’nin her konuya güvenlik anlayışıyla bakmasının arkasındaki asıl nedenlerden biri de budur. Hatta İran, Rusya ve Türkiye’nin özellikle Suriye bahsinde ortak hareket etmeleri de  bundandır. Rusya ve Türkiye’nin Avrupa’ya enerji hattı inşasının yanı sıra nükleer güç santralleri inşası konusunda da ortak girişimleri vardır.

Yeniden seçilen Şansölye Angela Merkel ve Başkanı Vladimr Putin geçenlerde bir araya geldiler. Karadeniz, enerji ve Ortadoğu konularını görüştüler. Türkiye ise Cumhurbaşkanlığı seçimlerini erkene aldı ve seçimler 24 Haziran’da yapılacak. Seçimlerden sonra Türk liderini de önemli konular bekliyor olacak. Konu, A Planı mı?

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

istanbul-ve-ortadogu-barisi
ÖNCEKİ YAZI

İstanbul ve Ortadoğu Barışı

DİĞER YAZI

Yeni Enerji Savaşı

Güvenlik 'ın son yazıları

53 views

İsrail’in İran Saldırısı ve Polemolojik Analizi

19 Nisan gecesi İsrail, İran-İsfahan'daki bir askeri hedefi vurdu. Önce alınan bilgiler ve geliş yöntemleri doğru mu yanlış mı tartışıldı. Ancak, olağanüstü denebilecek türden yeni bir süreçle ilgilendiğimiz gayet açıktı. Ben sizlere bir askeri analiz yaparak, eldeki bilgileri de kullanmak suretiyle, bazı poüemolojik sonuçlar çıkarıp sunmak istiyorum.
87 views

İran Yine İsrail’e mi Çalıştı?

1 Nisan'da İsrail, İran'ın Şam elçiliğine saldırdı. 13 Nisan'da İran, İsrail'e günü-saati belli bir misilleme operasyonu yaptı, adı: Operation True Promise! 15 Nisan itibariyle durumu gözden geçirelim.
142 views

Birisi

Moskova’daki Crocus City Hall terör saldırısı konusunu analiz edelim. Ama önce bugünlere nasıl geldik, bir bakalım. Sonuçta aradığımız birisi var! Kim bu birisi? Hani öndekileri görüyoruz, yakalandılar da. Ama bu tür küresel etkisi olan ciddi konularda, Rusya gibi bir ülkeye terör saldırısı yapılarak, asıl ne amaç güdülüyor olabilir, bunu anlamaya çalışalım.
189 views

Küresel Silahlanma Tartışmaları

Her ülke silahlanıyor? Bu silahlanmanın caydırıcılık amacıyla yapılıyor olması bize neyi açıklar? Asıl konu egemenlik mi, küresel mücadele içinde daha fazla güçlü olabilmek mi? Bilinmedik şeylerden mi bahsediliyor? Bu soruları cevaplandıracağız. Ayrıca Macron ve Putin neler söyledi, değerlendireceğiz. Bu şekilde, asıl ilgilendiğimiz olgular ve temel düşünceler olacaktır.
214 views

Milli Güvenlik Siyaseti

Türkiye daima kazanan ve gelişen olmak zorundadır, başka türlü düşünülemez! Milli Güvenlik Siyaset Belgesi (Kırmızı Kitap) gibi dokümanların kendi gücü için geri planda çok çalışılmalı, fikri altyapısı ve anlayışı özgün ve tutarlı olmalıdır. Ama önemlisi; bunun uygulanmasında herkesin, her kurumun, her şirketin, inanarak, gösterilen hedefleri elde etmek amacıyla, bütünlük halinde ve bu bağlamda tek yolda yürümesi gerekmektedir. Bu, "devlet disiplini" konu ve kapsamını aşan bir yaklaşımdır, ülkece disiplinli olmayı gerektirmektedir. Eğer ülkece disiplinliysek hak edilen gelişmenin yolunda oluruz! Siyasetin kendisi, entelektüel yaklaşımlar veya iş dünyası bizi yolumuzdan alıkoymamalıdır. Bu çok hassas bir konudur.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme